Gunesak
Aktif Üye
- Kayıt
- 5 Aralık 2005
- Mesaj
- 119
- Tepki
- 214
- Şehir
- Ankara
@STORMER
Televizyon yönetmeni bile uyudu. Sastre basıp gitti ama yayın hala sarı mayo grubunda fiks kaldı. Sastrenin arkasına kameralı motor bile takmadılar. Sastre farkı 40 saniyeye kadar açtığında anca jetonlar düşmeye başladı.
Gerçi Sastre'nin kaçışının ciddi olduğunu erkenden hissetse, hatta telsizle kulağına söylense bile ne Evans'ın ne de diyer sarı mayo adaylarının yapacağı bir şey yoktu diye düşünüyorum. Tüm etap boyunca CSC'nin mutlak dominasyonu altında tek başına mücadele etmek zorunda kalan hiçbir bisikletçinin bu atağa karşılık verebileceğini de sanmıyorum. CSC gerçekten çok güzel takım oyunu yaptı. Sonucu da hakettiler. CSC bu işi biliyor. Bjarne Riis ekolü işe yarıyor.
Söz CSC'li bisikletçilerden açılmışken... Özellikle şu Jens Voigt'e bayılıyorum. İlerlemiş yaşına rağmen hiçbir komplekse kapılmadan, her zaman iyimser bir bakış açısıyla, samimiyetle, özveriyle takımda üzerine düşeni yapan bir adam. Her daim gülümseyen, espriler yapan, pelotonda sadece kendi takım arkadaşlarına değil, tüm bisikletçilere abilik yapan, başarı saplantılı bir ruh haliyle değil, bisiklet sevgisi için yarışan bir adam. Turun insani yanını temsil eden bir simge gibi. Umarım hiçbir pisliğe bulaşmadan tertemiz ve şerefli bir şekilde kariyerini tamamlar.
Televizyon yönetmeni bile uyudu. Sastre basıp gitti ama yayın hala sarı mayo grubunda fiks kaldı. Sastrenin arkasına kameralı motor bile takmadılar. Sastre farkı 40 saniyeye kadar açtığında anca jetonlar düşmeye başladı.
Gerçi Sastre'nin kaçışının ciddi olduğunu erkenden hissetse, hatta telsizle kulağına söylense bile ne Evans'ın ne de diyer sarı mayo adaylarının yapacağı bir şey yoktu diye düşünüyorum. Tüm etap boyunca CSC'nin mutlak dominasyonu altında tek başına mücadele etmek zorunda kalan hiçbir bisikletçinin bu atağa karşılık verebileceğini de sanmıyorum. CSC gerçekten çok güzel takım oyunu yaptı. Sonucu da hakettiler. CSC bu işi biliyor. Bjarne Riis ekolü işe yarıyor.
Söz CSC'li bisikletçilerden açılmışken... Özellikle şu Jens Voigt'e bayılıyorum. İlerlemiş yaşına rağmen hiçbir komplekse kapılmadan, her zaman iyimser bir bakış açısıyla, samimiyetle, özveriyle takımda üzerine düşeni yapan bir adam. Her daim gülümseyen, espriler yapan, pelotonda sadece kendi takım arkadaşlarına değil, tüm bisikletçilere abilik yapan, başarı saplantılı bir ruh haliyle değil, bisiklet sevgisi için yarışan bir adam. Turun insani yanını temsil eden bir simge gibi. Umarım hiçbir pisliğe bulaşmadan tertemiz ve şerefli bir şekilde kariyerini tamamlar.