Bu konuda birkaç deneyimden de ben bahsedeyim:
Hem MTB hem de yol bisikletlerini aktif şekilde kullanıyorum uzun süredir. Bu Tubeless olayı beni müthiş cezbetti bir süre önce. MTB ile Kayseri'de her sürüşümde özellikle şehirler arası asfalt yoldan geçtiğimde, kamyonlardan çıkan zımba teli şekilli kahrolası teller yüzünden patlak yapmaktan anam ağladı. MTB de tubeless a geçmeye karar verdim. Ancak mevcut Bontrager jantlarım tubeless uyumlu değildi. Ben de Wiggle'dan gereklei malzemeleri ve Continental X King Tubeless lastikler aldım. Şerit vs montajını yaptım ama bir türlü lastiği şişiremedim. Bunun üzerine sinirlenip Tubeless sıvısını iç lastiğin içine koydum. O gün bu gündür bu şekilde kullanıyorum. Tek kelime ile müthiş bir iş. Öncelikle çok hesaplı. Sıvı iç lastik içinde olduğu için öyle çabuk kurumuyor. 2 seneden fazladır bu şekilde kullanıyorum ve bir kez ekleme yaptım sadece. Hatta geçenlerde dış lastiği ön arka yapmak için çıkardığımda iç lastikten en az 5 tel sayısız da diken çıkardım ki bunlara rağmen patlamamış. Bu konuda şüpheci bir arkadaşımın yanında dikenli toprak yola girdim. Lastiğin üzerinden 5 adet deve dikeni çıkardım ve pıs sesi bile gelmeden delikler kapandı. Bu iki senede tekerim hiç mi patlamadı? İki kez patladı. Birinde bir şekilde patlak kapanmamış ve hava yavaş yavaş inmiş ve sonunda beni parke yola yapıştırdı. Diğeri de arkadaşlara sıvı olayını anlattım bir sürüş sırasında. Sonra bir yerde uzun mola verdik. Küçük bir piknik yaptık. Bisikletin yanına geldiğimde lastiğin yanından büyük bir delik açılmıştı. Ne cam ne diken deliğine benziyordu. Bence sıvı kapatacak mı diye lüzumsuz bir arkadaş bıçak vs dürtmüş olabilir. Ama tatbiki kimse sorumluluğu üstlenmedi.
Gelelim Yol Bisikleti deneyimine. Yine canım Kayseri'nin şehirler arası yollarında bolca bulunan kamyon lastiği telleri yüzünden her sürüşte lastik yamamaktan sıkılan ben MTB deneyimimi yol bisikletine aktarmaya karar verdim. FormulaX tan edindiğim sıvıyı 100 er ml olarak ön arka iç lastiklerime doldurdum. Elime iğneyi aldım ve arka lastiğe sapladım. Tüm hava indi
Sıvı kapatmadı deliği. Tam sövmek üzere idim. Aklıma lastiği doldurduktan sonra pek çevirmediğim için sıvının dağılmamış olma ihtimali geldi. Tüm hava indikten sonra tekrar hava bastım ve müjde. Delik kapandı. 110 hava basmama ragmen tık yok. Bu şekilde 300 km dir sürüyorum. Allah'a şükür her şey yolunda şimdilik. Aklıma takılan soru bu lastik içindeki sıvı tabi ki yuvarlanma direncini yükselteceği için beni yavaşlatacaktı ama ne kadar? Sonuç pek de yavaşlatmadı zira yarışçı değilim ama hala 30-32 kmh ortalama ile solo sürüşlerimi yapıyorum. Ancak ilk iki sürüşümde özellikle yokuş aşağı yüksek hızlarda indiğimde (45 kmh den hızlı) lastik içindeki sıvı kaynaklı dengesizlik hissettim. Ancak son iki sürüşümde bu his ciddi ölçüde kayboldu. Sanırım sıvı lastik içine tamamen homojen dağılıp yerleşti. Henüz Yol Bisikletinde sıvı ile olan deneyimim yeni. Gelişme oldukça yazarım buradan. Ancak MTB için eşe dosta herkese öneririm.