Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Tur bisikletçiliğinin görünmeyen yüzü, katı kuralları ve yolda alınması gereken önlemler

Anonim

Üye
Kayıt
27 Nisan 2005
Mesaj
0
Tepki
0
Arkadaşlar merhaba, bu yazımda tur bisikletçiliğinin görünmeyen yüzünden daha doğrusu bizden 'saklanan' yüzünden bahsedeceğim.
Genelde Serkan Taşdelen, Gürkan Genç, Enes Şensoy, Hasan Söylemez gibi turcuların paylaşımlarını merakla takip ederiz; hatta 'ne hayatlar var be, ancak geziyorsunuz ne güzel be, hayat size güzel' yorumları görürüz.

Çünkü bize tur bisikletçiliğinin genelde hep iyi yüzü gösterilir, oysa o güzel insanların yolda başına neler geldiğini kimse bilmez. Peki neden bunu yaparlar?
-Cevap çok basit; onlarında üzmek istemedikleri aileleri, arkadaşları, takipçileri var arkadaşlar.
Bugün bu konuya değinip birazda turcularımızın ve benim tecrübelerimin bana öğrettiği güvenlik önlemlerini anlatmaya çalışacağım. Tabi bunları anlatırken onlara 'saygı duyup' başlarından geçen olaylarla ilgili herhangi bir örnek vs. vermeyeceğim.

Ülkemizde turlayanlar bilir halkımız yardımseverdir, Hasan Söylemeze 1 yıl boyunca parasız 'TÜRKİYE' turu yaptıran bir halkımız var çok şükür. Eee daha ne olsun? Bugün daha çok yaşam koşullarının zor olduğu ülkelerde pedal çevirirken bilmemiz gerekenleri anlatacağım bu yüzden. Buradaki yazılanlar ya birisinin başından geçmiştir ya da benim başımdan. Özellikle bisiklet güvenliği konusunda oldukça tecrübelerim oldu. Gürkan abi zaten tecrübelerine dayanarak yazar herşeyi.
Hadi başlayalım güvenlik meselesinden, genelde hatta yazının çoğunda Gürkan abinin abinin tecrübelerinden örnek göreceksiniz.

Genellikle ülkelerin güvenliği eğitimle doğru orantılı olarak seyreder, ama burada unutulmaması gereken en önemli nokta dünyanın her yerinde kötü insanlar var bunu bilmelisiniz. İlk başta genel güvenlik önlemlerinden bahsedip yazımıza devam edelim.

GENEL GÜVENLİK KURALLARI:

-Tek başınıza uzun turlara çıkmayın.! Bu benim tarzım olmasa da kesinlikle yalnız başınıza tura çıkmanızı önermem. Kötü insanların gözünde 'kolay lokma' olarak gözükürsünüz.
-Savunma sanatlarından en azından bir tanesi ile ilgili ufakta olsa bir eğitim alın. Daha fiziksel saldırıya uğramayan uzun yol turcusu ile tanışmadım sanırım.
-Bisikletle tur yaparken insansız hava aracı taşımayın. Genellikle başka ülkelere girerken sıkıntı yaşarsınız ve sorguya alınırsınız.
-Sınır geçişlerinde gps cihazını bisikletin üzerinden alın çünkü gps ile bazı ülkelere girmekte çok büyük sıkıntılar yaşayabilirsiniz.
-Mesleğinizi sorarlarsa gezi yazarı, gazeteci vb. şeyler kesinlikle söylemeyin. :) Gürkan Genç Tavsiyesidir. :)
-Gideceğiniz ülkedeki eğitim şartları ortalama bir ülke ise köylere, kasabalara vs. gittiğinizde insanlara 'ben turistim, kalıcı değil gidiciyim' şeklinde kendinizi hissettirin.
-İç savaş olan ülkelere gitmeyin, bu ülkelerde güvenliği sağlayacak herhangi bir kurum olmadığı gibi herkes kafasına göre silah bulundurabilir. Bugün baktığımızda iç savaş olan ülkelerdeki savaşın temelinde eğitim eksikliği yatıyor, eğitim eksikliği olan bir bölgede bisiklet sürmek çok tehlikelidir.
-Yol sağlık sigortanızı yaptırınki olası bir olayda hastanede sinirden katliam yapmayasınız. :D
-İlkyardım hakkında çeşitli kurslara gitmek büyük fayda sağlar, ilkyardım çantasını aldığınız gibi çantaya atmayın. İçindeki aletler, bantlar niçin oraya konulmuş ve ne işe yarıyor?. Bunları tam anlamıyla öğreninki sağlık kiti işe yarasın.
-Öyle her yerde kredi kartınızı/banka kartınızı kullanmayın, karaktersiz herifler genellikle kartınızı boşaltmaya çalışırlar.
-Kimseye rüşvet vermeyin, özellikle sınır kapılarında sizi kandırmaya çalışanlar olacaktır. Vize parası hariç kimseye para vermeyin burası çok önemli bir nokta. Bazı şerefsizler olmayan belgeler için para isterler, sizde belge parası zannedip vermeyin çünkü rüşvetçidir bu şerefsizler.
-Bazı ülkelere girmeden önce gerekli aşıları yaptırın.
-Ve yine bazı ülkelerde sivrisinek ilacı sizin hayatınızı kurtaracaktır.
-Güneş kremi arkadaşınız, dostunuz olsun.
-Sınır geçişlerinde kapıya varmadan 'size kapıda verilen formu veya istenen bir belgeyi' para ile satmaya çalışanlar olacaktır, bunlara kanmayın. Burayı nasıl anlatsam bilemedim. :)
-Tehlikeli ülkelere gitmeyin.! Bu çok net bir uyarı arkadaşlar, afrika'da, güney amerika'da yılda kaç tane cinayet işleniyor haberiniz var mı? Bakın deli cesareti ile cesaret arasında çok ince bir çizgi vardır.
-Yanınızda bol bol su bulundurun, bazı ülkelerde kasabalar, köyler arası mesafe oldukça uzaktır. Susuzluk motivasyonunuzun, kendinize güveninizin düşmesine sebep olur. Ayrıca sıcak bölgelerde susuzluk ile birlikte güneş çarpması yaşarsanız hayati tehlikeniz var demektir. Asıl sorun ise susuz iken karar mekanizmasının sağlıklı çalışamamasıdır. Benim tavsiyem yanınızda en az 6 litre su taşıyın. 6 litre deyince akla Gürkan abi gelir, zaten su sıkıntısı yaşamıştı çölde. Gürkan abi eğer buraları okuyorsan bir selamını eksik etme. :)
-Dilencilere vs. yüz vermeyin, hatta ben bu konuda Gürkan abinin bir yazısında şaşırmıştım ama gerçek öyle değilmiş. Gürkan abiye güvenin. :)
-Tutupta her yerde elinizle kocaman bir fotoğraf makinesiyle dolaşmayın, unutmayın turist olup uçakla başkent gezmek ve bisikletle kuş uçmaz kervan geçmez yerlerde gezmek farklı şeylerdir.
-Saç, sakal mevzusu var birde. Sıkıntılı ülkelerde öyle saç sakal kesilmiş, bakımlı bir şekilde gezmeyin. Bakın bu meselede mükemmel olarak Hasan Söylemez ile birlikte Emre Durmuş örneği var. Emre Durmuş meksika'da, bolivya'da falan gezerken saç sakal bırakıyor. Mesela Hasan abide yolculuğa çıkmadan önce yakışıklı, tertemiz adamdı yolculuğa çıktıktan sonra saça sakala, görünüme önem vermeyince birçoğumuz 'reis ne yaptın sen? Bu ne hal?' dedik. :) Bu arada kendinize bakmayın dedikte dişlerinizi falan fırçalayın kesinlikle, kabile reisi olun demedik. Kabile reisi derken insanları küçümsemek gibi saçma sapan bir yanlışa düşmüyorum, halkımız arasında bu durumu anlatmak için bu söz kullanılıyor bu yüzden. Bakın bu konuda Yiğit Can İç güney amerika turunda tehlikeli ülkelerde gezerken dikkat çekmediği için 'ALLAHIM SANA ŞÜKÜRLER OLSUNKİ MAVİ GÖZLÜ SARI SAÇLI DEĞİLİM' diye dua ediyordu, videosu var gezi serisinde.
-Yanınızda bibergazı, bıçak, balta veya elektroşok mutlaka taşıyın, güvenlik bu sonuçta.
-İnsanlara ilk başta yaklaşırken sıcak davranın ki bu konuda Hasan Söylemez bence bir numaradır.
-Yanınızda çok fazla nakit para taşımayın ki o para daha çok lazım olacak.
-Yanınızda her zaman gizli bir yerlerde nakit para bulunsun.
-Elektronik eşyalarınızı lazım olmadığı sürece kimseye göstermemeye özen gösterin.
-Afrika ülkelerinde dikkatli olun, insanlar sizi genelde yürüyen para olarak görür ve farkedilmeme şansınız neredeyse yoktur. Gürkan abinin yazılarını okuyanlar bilir, afrikanın bazı ülkelerinin insanı gerçekten hiç çekilmez. :)
-Hostellerde kalıyorsanız dikkat edin hırsızlık olayı çoktur, buralarda kalmak yerine cadırda kalmak çok daha konforlu ve güvenli benim için.
-Kimsenin bahçesinden izinsiz meyve alıp, kimsenin bahçesine izinsiz kamp atmayın. Özellikle avrupa insanı! bu konuda çok serttir.! Kesinlikle güvenlik ekiplerini çağırırlar sizi birkaç gün sorgularlar.
-Pasaportunuzda girdiğiniz ülke sayısı çoksa tıpkı Gürkan abiye yaptıkları gibi ülke içinde 7/24 takip edilirsiniz.
-Elektronik takip sistemi kullanmak olmazsa olmazdır, bu cihazlar sizin yardıma ihtiyacınızın olduğunu bölgeye en yakın birimlere haber verebilir.
-Her bulduğunuzu yemeyin çünkü vücudunuz yeterince temiz ve hijyenik olmayan yiyecekleri sindirirken çok büyük sıkıntı çeker, muhtemelen soluğu hastanede alırsınız.
-Ülke girişlerinde pasaportları kontrol eden veya ülke girişlerinde sorgu odasında çeşitli sorular soran şahıslar var, onlara Cem YILMAZ modunda yaklaşın. Bahsettiğim yer videodaki 3:40-4:00 dakikalar arasında. Buradan alman güvenlik ekiplerine bol bol küfür ediyorum özellikle, benle birlikte bunlara küfür eden birçok 'TÜRK' gezgin var. Herneyse videoya geçelim demi.
-Eğerki olurda herhangi bir evde kalırsanız güvenliğinden emin olmadığınız hiçbirşeyi kullanmayın.
-Su arıtma cihazı olmadan yola çıkmayın, unutmayın acil durumlarda temiz olmayan bir su içerseniz ishal olup daha çok su kaybedersiniz.
-Heryerin fotoğrafını çekmeyin, yasak bölgelerin fotoğrafını çekerseniz sorgulanabilirsiniz.

KAMP GÜVENLİĞİ:

Burası bisiklet turculuğunun en önemli konusu diyebiliriz çünkü tur bisikletçiliği demek kampçılık demektir. Yazımda biraz ağır bir dil kullanacağım çünkü telefondan yazmak biraz zor oluyor ve hızlı yazıyorum, bu da anlatım dilimin ağır olmasına yol açıyor. :) Kampçılıkla ilgili almamız gereken örneklerden bahsedelim o zaman.

-Kamp yeri hava kararmadan seçilmelidir çünkü akşama kalırsanız yeterince güvenli bir alan bulamayabilirsiniz ki genellikle bulamazsınız.
-Tutupta 1 kilometre uzaktan görünecek turuncu çadırlar almayın, daha koyu renkli seçimler yapmanızı tavsiye ederim.
-Herhangi bir yağmur yağdığında sel yolu olabilecek yerlere çadır kurmayın.
-Kamp yakınlarında akrep, örümcek, yılan vs. Tehlikeli hayvanları görürseniz uğraşmayın. Özellikle ölü hayvanları elinize almayın, iğnelerinde veya dişlerinde hala zehir vardır ve sizi öldürebilir. İşin birde parazit boyutu var bu ölmekten daha beterdir. Bak Hasan abi sosyal medyada ölü kobra yılanı, siyah akrep resimleri görüyorum aman diyeyim. :)
-Eğer bisiklet çantalarınız veya ayakkabınız çadırın için değilse gece sabah kalkar kalkmaz 'küt' diye çantaların içine elinizi ve ayağınızı ayakkabının içine sokmayın. Kesinlikle diyorum bakın, kesinlikle birgün açıkta kalan çantaların içerisine akrep, örümcek vb. canlılar girecektir. :)
-Sınır geçişlerinde yeterince güvenli olmayan yere çadır kurmayın çünkü genellikle komşu ülkeler birbiriyle sorunlu ülkelerdir. Geceleri devriye gezen bir ton insan vardır ve özellikle sorunlu bir bölgedeyseniz vurulma veya tutuklanma ihtimaliniz vardır. En iyi ihtimalle sorunlu bölgelerde birkaç gün hapis yatarsınız.
-Gece çadırda kırmızı lamba kullanın, çünkü uzaktan farkedilmesi güçtür.
-Yağmur yağarken tutupta yıldırım riski olan yere çadır kurmayın, doğanın şakası yoktur.
-Çöl vb. yerlerde sabahları çadırınızı toplarken dikkatli olun, çadırınızın altına zehirli yılanlar, akrepler vs. girebilir.
-Yol kenarlarına çadır atmayın, gece Gürkan abinin tabiriyle 'iki ayaklı' misafirleriniz gelmesin.
-Kimsenin göremeyeceği bir anda kimsenin göremeyeceği bir yere çadırınızı kurun.
-Fazla yabancı sevmeyen ülkelerde eğer bir aile bahçelerine vs. kamp atmanıza izin veriyorsa para isteyip istemediğini kesinlikle sorun.! Yoksa hem size izin verip hemde yüzsüzce para isterler.!
-Çadırın içinde yemek yaparken dikkatli olun, özellikle alkol ocaklarında herhangi bir devrilme durumunda çadırınızı ve ekipmanlarınızı yakmak istemezsiniz.
-Kamp atmadan önce yakınlardaki şehrin belediyesine gidip kamp atacağınızdan haberdar edin.
-Mümkün olduğunca erken kalkıp çadırı toplayın ki insanlar uyanmadan dikkat çekmeyip yola koyulursunuz.

BİSİKLET GÜVENLİĞİ:

Tur dedik, tur demek bisiklet demektir. Çünkü o bizim herşeyimiz. Turda bisikletimizin başına birşey gelmesi demek turumuzun yarıda kalması demektir. Peki bisikletimizin güvenliğini nasıl sağlayabiliriz?

-En önemli kural bisikletimizin başından ayrılmamaktır.
-Yanınıza yedek kadro kulağı alın, tekrar söylüyorum YANINIZA KESİNLİKLE YEDEK KADRO KULAĞI ALIN! Yanlış görmediysem Hasan abi bu konuda çok büyük bir sıkıntı yaşadı, buradan şu parçayı standart bir ölçüde yapmayan bisiklet firmalarına bol bol küfür ediyorum. Eğer birgün bu kadro kulağı meselesi yüzünden yolda kalırsam ben size yapacağımı biliyorum, neyse.
-Pahalı görünen bir bisikletle dolaşmak ilgiyi bize doğru yöneltir.
-Eğer 2 kişi tur yapıyorsak alışveriş vb. Durumlarda bir kişi bisikletin başında beklemelidir.
-Yanınıza sağlam iki tane kilit alın, hırsızın gözünü korkutacaktır.
-Bu benim yöntemim bisikletinizi çadırınızın içine alın. :)
-Eğer bisikletinizi çadırınıza kilitliyorsanız iyi sabitlemelisiniz.
-Bisiklet alarmı kullanın kesinlikle.
-Bisikletinizi kilitleme durumunda durumunda ön aynakolu en yükseğe ve arka kaset dişlisini en düşüğe alın ki herhangi bir durumda hırsız kaçamadan tepesine çökün. Bu Gürkan abinin taktiğidir.
-Jant mandallarında özel vida veya kilitlenebilir mandal kullanabilirsiniz.

Aklıma geldikçe burayı düzenleyip daha da çok şey yazacağım her zamanki gibi arkadaşlar. Başlığın ana konusu genellikle güvenlik üzerine kurulu bir şekilde devam etti. Belki güvenlik konusunda takıntılı olduğumu söyleyebilirsiniz ama gerçekte bu durum böyle maalesef. :)

Daha çok şey var buraya eklenecek, onlarıda ekleyip yazımı noktalarım. Kolay gelsin diyeyim. Başlık altında saygı çerçevesinde sorular sorabilir ve yine aynı şekilde saygılı bir şekilde konu altında tartışabilirsiniz, tabi ki konu 'tur bisikletçiliğinde güvenlik' olduğu sürece...
Emeğe saygı lütfen arkadaşlar. :)
Yazımı güncelledim yine.
 
Scudo
@vetohan
Hahaha :D Hocam işin gerçekleri böyle valla. :) %1 ihtimal demek 100 günlük bir turda herhangi bir olayın başımıza gelmesi demek düz mantıkla.
 
Bana çok yetersiz geldi konu ama yinede işime yarıyan bir kaç şey var saol
 
@Kovalski
YAZIMI SÜREKLİ GÜNCELLİYORUM HOCAM, 12-15 ARASI MADDE DAHA EKLENDİ ARKADAŞLAR. :)
 
İri yarı, güçlü kuvvetli gözüküyorsanız başınıza kolay kolay birşey gelmez diye düşünüyorum. Hırsızın da, gaspçının da, çomarların da ama akılları ile ama içgüleri ile gözüne kestirdikleri kişileri kurban seçtiklerini tahmin etmek zor değil. Zayıf güçsüz birinin şehir hayatında bile şansı azken, doğada iyice şansını zorlaması gerekiyor. İşin özü aslında bu yani malesef doğada gücü olan şehirde parası olan yaşıyor.
 
@MossoM
Hocam yeterince yakın/uzak dövüş eğitimi şart yeterli fizik gücü olmayanlar için. Aklımdaki proje için en azından bir süre boks eğitimi almayı düşünüyorum uzun süredir. Tabi tıfıl değilim orası ayrıda 1.90 boy yoksa genelde saldırıya açık olur herkes eğitim sorunu olan yerlerde.

@Serkan Mıstınoğlu
Yazalım bunu bir köşeye hocam.
 
Bir tanede benden gelsin:
Mesire alanları ve güzel manzaralı çeşme başlarinda kamp kurmayin. Akşamcilara meze olursunuz. Mescid veya cami bahceleri kamp için ideal.
 
@TORUKOJİN Aynen öyle çünkü saldırmayı planlayan bilmiyor sonuçta dövüş yeteneğinizin olduğunu ve silahlıysa zarar verir yine. Ben kick box a giderken bir çocuk vardı salonda yolda gören herkes rahat dövebilceğini düşünür çocuğu ama gerçek çok farklı. Bu nedenle yolda izde tanımadığı insana sataşanların deli cesaretine sahip olduklarını düşünüyorum. Hafif bir tabanca çok daha işe yarar aslında. Turda avm ye girmiyoruz sonuçta.
 
  • Beğen
Tepkiler: mariokaldato
@Atasoy
Kesinlikle hocam, alkoliği zaten apayrı bir dert.

@MossoM
Hocam tabancayı diğer ülkelere sokmak sıkıntı, dövüş sanatı eğitimini en başa ekledim. Konu sonunda tura çıkmak için tank tavsiyeleri gelecek diye korkuyorum. :D
 
@MossoM
tabanca mantıklı ancak yolda polis arama falan yaparsa napıcaz? bi de bu tabancayı nerden bulucaz :komik:
ayağına mı sıkmalı yoksa kafasına mı? hayır yani ayağına sıksak bu sefer başkalarından yardım isteyip bizi yolda yakalayabilirler. ve onlar bizim kafamıza sıkabilirler. sonuçta bisikletle kaçmak da pek mümkün değil.
 
  • Beğen
Tepkiler: Panjuq ve MossoM
Bir sonraki başlık;
'Tur İçin Tank Tavsiyesi'. :D
Fazla abartmayın arkadaşlar lütfen. :D
 
@berberci
Yorgun argin kamp kurup istirahat edeceginiz mekanda üç beş araba gelip sabaha kadar. Bagira bağira sohbet edip havaya ateş edilmesi. (En iyi ihtimal)
Yada mekana sarhoş gelip size saldırmaları (kötü ihtimal)
 
Geri