Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Ülkemizde bisikletliye bakış açısı...

@Kübra C.
farklı versiyon olmuş. bizim çocukluğumuzda erkek çocukları Türk kahvesi içmez içerse bıyığı yamuk çıkar dı:) hala var mı bu.. ve öyle bi yer tutmuş ki kafamda. şimdi yaptığım kahvenin köpüğünün üzerinden kervan geçermiş.. öyle diyorlar..:)
 
Scudo
@Emre Gülen

Avrupalının elinde köşe başında Decahthlon'u var. 350 euro'ya triban 500 alabiliyor adam. Türkiye'de en ucuz yol bisikleti ise 1500 lira. Bizim 350 liraya triban 500 alabildiğimizi düşünün.

Bir önceki mesajımda da belirttiğim gibi market bisikletleri de en azımdan binilecek şekilde satılırsa etkilenip alanları yollarda görürüz. Aynı şekilde satıcılarında doğru bilgi vererek satması ve bilinçli şekilde kullanılması lazım.

Biz burada zefal'le mi yağlayalım würth'lemi yağlayalım? Yağ wet lube mi yoksa dry lube mi olsun? Diye düşürken piyasada yolda sürülmeye "çalışılan" bisikletlerin neredeyse hepsi mtb, lastikler inik ve zincirleri yağsız durumda. Ondan sonra bisiklet sporu neden gelişmiyor, yolda böyle tepkilerle karşılaşıyoruz diye düşünüyoruz.

Yine dediğim gibi bu bisikletlerden dolayı bizler bisikletlerimize bindiğimizde milletin gerçekleştiremediği ütopik birşeyi başarmış oluyoruz. Bu seferde kıskançlık faktörü devreye giriyor (birçok insan hala evrimini tamamlayamadığı için ben niye binemiyorum diye düşünmek yerine kıskanıyor) ve bize rahatsızlık veriyor.

Burada federasyonun insanları bilgilendirip satılan bisikletlere el atması, bir standart getirmesi ve kullanıcıların bilgilendirilmesini sağlaması gerekli.

O kırılma noktasını bir gün geçebilirsek bu kısır döngüden çıkıp bisikletlerimize keyifle binebiliriz.
 
Bisiklet kullananlara bakan olmadığı gibi (yaşanan kazalar ortada), herhangi bir bakış açısı "bence" söz konusu değil. Daha bugün aracı ile yanımdan geçen birisi, beni korkutmak için yüksek sesle bağırarak geçip gitti. Daha önceleri yaşadıklarımı yazmıyorum.

Hangi bakış açısından söz ediyorsanız, yok öyle bir şey!
 
@Kuzey Ege


Kendi tespitim olan enteresan bir istatistik daha söyleyeyim, bu makası açan araba ile hava atmaya meraklı kesimin aldığı araba da malum alaman tankı vw.

Dikkat edin, bir muhitte vw sayısı çok ise bisikletli sayısı az ve barzo tip fazla iken vw sayısının az olduğu yerlerde bisikletli sayısı fazla iken barzo tip az.

Yine kamp alanlarında dikkat edin kampa gelen araçların istatistiğini çıkarırsanız 1. Sırada Fiat, 2. Sırada Reno-Dacia 3. Sırada ford-opel görürsünüz. Mercedes E250 görürsünüz ancak bir polo göremezsiniz. Sıralamalar 1 aşağı 1 yukarı değişir ancak göremeyeceğiniz marka değişmez.

Birde alman tankına I harfini eklerseniz tamamdır, bisikletten hayatta anlamayacak, buna para verene kadar git motor al diyecek kitlenin tanımı.

Sadece tezimde bisiklet buluşmalarındaki araç istatistikleri eksik. Kamp alanlarında ve gezdiğim mahallelerde gözlemim bu. Antitezi olan varsa gözlemlerini mutlaka yazsın. Bu durum sadece benim bulunduğum alanlarda mı böyle yoksa ülke genelinde bir istatistik mi öğrenmiş oluruz.
 
  • Beğen
Tepkiler: Kabresığmaz
Üzerime kıran, korna çalan arabacılar haricinde "ne işin var bununla" gibi söylemde bulunan olmadı bana. Olsa da tınlamam. Sabah Beşiktaş'ta sürerken karşıdan gelen bisikletli abla ona günaydın diye seslenmiş mi hiç? Veya yolda karşılaştığımız erkek/kadın bisikletlilerle selamlaşmış mı? Bir spor ile uğraşıyor mu? Spor yaparken sosyalleşebiliyor mu? Şahsen ne zaman bisiklet sürsem yolda tanıdıklara rastlıyorum, kısa diyaloglar kuruyoruz. Bu bakış açısı telefonuna yeten kesim, uzun bir yokuşu çıktığındaki başarıyı tadmış mı hiç? Sahilde pedallarken dinlemiş mi kuşları, yemiş mi tatlı rüzgarı? Bunlar hep bisikletin getirdiği güzellikler. Bunları bilmeden yaşıyorlar üstüne de bize akıl vermeye çalışıyorlar mobilet al diye öyle mi :D
 
@venom09 Ben direkt çocuklar kahve içmez şeklinde biliyordum bunu. Erkeklerle ilgili olanı ilk kez duydum :kötü::)
 
  • Beğen
Tepkiler: venom09
@Erdal Yılmaz


Bu bakış açısını oluşturmak yada oluşturmamak bizim elimizde değil mi? Bir dönem motorcular da aynı şekilde şikayet ediyorlardı, gerek kask kameraları olsun, bilinçlendirme çabaları olsun en azından bir bilinç oluşturdular. Motorcu değilim kesin bir bilgim yok ama en azından televizyonlarda haberlere vs çıkıp yavaş yavaş bilinç oluşturdular gibi.

Aynı şekilde bisiklet kullanıcıları olarak "bu bilinç oluşmaz" diyerek oluruna bırakmak yerine çaba sarf etmiyoruz? Neden hepimiz bu tipleri en azından plakaları ile birlikte youtube üzerinden teşhir etmiyoruz? Bu tarz haberlere show tv meraklı zaten kask kamerasından aldığımız görüntüleri göndermiyoruz?

Kullanıcı sayısını arttırıp bir bilinç oluşturmaya çalışırsak çok değil 3-4 yıla bir değişim başlar.
 
@Murat Semiz Doğu Alman gülle atıcılar gibi... Pek onlar gibi olduğum söylenemez ama bisikletle görünen kadın kontenjanından bu olaya dahil oluyorum sanırım
 
  • Beğen
Tepkiler: mariokaldato
@venom09

@Kübra C.

Benim bildiğim de çocuklar kahve içerse arap olur şeklindeydi.

Onun sebebini de merak edip araştırdım, ilk ortaya çıkışı muhtemelen kıtlık zamanlarında olmuş, kahve de son zamanlarındaki kadar yaygınlaşmadan evvel nispeten pahalı olduğundan ve genelde misafirlere yapıldığından (genelde de bizim misafir anlayışımız kalabalıktır) uydurulmuş.

Bir çocuğa yapsanız diğerleri de isteyecek, hepsine yapayım deseniz bir pakette onlara gidecek, kahve de zaten pahalı ve herkesin bu kadar kahve alacak gücü yok. Ayrıca çocuklara Türk kahvesi yapsanız içebilecek çocuk sayısı az, yapılan kahveler ziyan olacak.

Öğrendikten sonra geçmişte diyenlere hak verdim. Şimdi kahve isteyen çocuğa makineden bir mocha yapıyorsun bayıla bayıla içiyor :)
 
arkadaşlar merak etmeyin dünya petrol rezervi 35 yıla kadar bitecekmiş.. herkesin altında nükleer güçle çalışan hava aracı olmayacağına göre, o zaman çook daha fazla insan pedallayacak mecburen. siz yokken biz pedallıyorduk hadi kapışalım deriz:)
 
@venom09
İyi de siz o zaman 70 olucaksınız.... kapışabilecek misiniz....

ASUS_Z00ED cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
  • Beğen
Tepkiler: Alprdnc10
hocam bak orası hiç belli olmaz:)

insan mücadeleyi bırakıp pes ettiğinde yaşlanırmış.. :)
 
Bisiklet bilincini arttırmak için yapılabilecek bir çok şey var, (Yarış düzenlemek değil!) bisiklet yollarını çoğaltıp araçların giremeyeceği bariyer koymak, bisikletlere özel park alanları, park alanı bekçisi gibi imkanlar sağlayarak insanların "bu da bir araç sonuçta" diye düşünmesini sağlamak.
FAKAT çalıştığım yerde bırakın bisiklet yolunu, iş merkezlerinin kendi otoparkı olduğu halde ana caddede emniyet şeridine DİKEY parketmiş YÜZLERCE araba var. Birde orda yürümeye çalışırken park etmek için gelen hanzo kornaya basıyor, sanki ben suçluymuşum gibi. Yine aynı yolun ilerisinde sağ şeridi komple kapatmış araçlar, dolmuşçuluk oynuyor, arabasına 4-5 kişi bindirip evlerine bırakmak için saatlerce yolu kapatıp bekliyorlar.

Sözün özü, "Herşeyi devletten bekleme" sözü, "Devletten hiç bir şey bekleme" olarak güncellendi.
 
Bazı yorumları görünce şoke oluyorum ya acaba abartıyor mu diyorum. :) Son 3 yıldır düzenli sayılacak şekilde hafta sonları turluyorum. Birkaç basit şey haricinde saygısızlık olayı yaşamadım hiç. Halbuki ben de istanbul'un çomar sayılabilecek semtlerinden birindeyim.

Öyle sanıyorum ki kılık kıyafet ve altımızdaki bisikletle çok alakalı bu bisikletliye bakış açısı. Bir kere kask takmayan bisikletleye ben bile saygı duymuyorum zaten onları direk eledik... Gözlük +saygı, eldiven +saygı, tayt-tişört-ayakkabı ++saygı, altındaki bisikletin tipi (maalesef) +++saygı demek.

Yani özet olarak profesyonel görünüm olunca "birçok şeyi" baştan bertaraf etmiş oluyoruz. Ha, her şeye rağmen terbiyesizler çıkmaz mı? tabii ki çıkar. Bizim amacımız da bunu minimuma indirmek zaten.

Biskletleye bakış açısının değişmesi için önce bisikletlinin bisiklete bakış açısının değişmesi gerekir. O kaskı takacaksın arkadaşım. kapriyle, bermudayla, eşofman altıyla ve polo yaka tişörtle bisiklete binmeyeceksin. Ayağında sandalet olmayacak, Kırmızı ışıkta duracaksın. Bisikletin de bir taşıt olduğunu aklımıza sokacağız.
 
Yok abicim yok bizim güce saygımız var insana değil. Araba alırsın, beygir gücü-tork yarıştırırsın. Telefon veya bilgisayar alırsın, işlemci-ram yarıştırırsın. Kıyafet alırsın, marka yarıştırırsın. Bisiklet alırsın, donanım-kadro yarıştırırsın. Ama bildiğin halde bilmemezlikten gelirsin. Biz ralli pilotu değiliz, grafik tasarımcı değiliz, defileye çıkan manken değiliz, tour de france 'a katılan bisikletçi değiliz. Her şeyden önce insanız ve bunların hepsi ihtiyacımız. Statü göstergemiz değil. Burası bisiklet forumu olduğu için olayı bisiklete indirgesek bile aslında hayatımızın her anında kullandığımız, giydiğimiz ve yaptığımız her şey statümüzü yansıtma çabası. Çağımızın öğretisi yaşamak için tüket değil, tüketmek için yaşa. Ama hep en iyisini tüket ki insanlar sana saygı duysunlar.

Ben çok yaşlı biri değilim. Ama ucundan kıyısından o eski neslin yaptığı işten keyif aldığı zamanları hatırlıyorum. Gazoz kapakları ( Lik derdik ) ile oynadığımız oyunlardan, bilye (misket) ile oynadığımız kuyu, üçgen, tumba, baş oyunlarından, inşaatlardan yürüttüğümüz tesisat borularıyla oynadığımız külah savaşlarından, mahallenin tüm çocuklarının birleşip kovalamaca yada saklambaç oyunlarından geldiğimiz nokta, tablette-bilgisayarda-telefonda oynadığımız oyunlar. Dikkatinizi celp etti mi bilmiyorum ama takım oyunlarından bireyselliğe dönmüş oyunlarımız. Toprak, çamur görmeden yetişen, fanuslarda büyütülen çocuktan güçlü olmasını beklemeyin. Çocukken bir bisiklet alındığında yaşadığınız sevinci, şimdiki çocukların sevinci ile karşılaştırın. Yada şuan bir çocuğa bisiklet alındığında mı yoksa tablet alındığında mı daha fazla sevineceğini karşılaştırın. Eğer cevabınız bisiklet ise size helal olsun doğru bir ebeveyn olmuşsunuz.

Televole2 arkadaşımızın söylediği şeylerin neredeyse hepsine katılmakla beraber bir tek noktada ayrışıyoruz. Bisiklet kapriyle de, bermudayla da terlikle de yapılabilmeli. O imrendiğimiz evropalı insanlar işlerine takım elbiseyi giyip bisikletle gidiyor. Üstelik bisikleti bir taşıt olarak olarak kullanırken her daim tayt-forma giyemeyiz değil mi ? (kask bunların dışında takmamak büyük yanlış).
 
@bariss.t

Merhaba, mesajınıza cevap olarak bir kaç şey yazayım. Aktif olarak 5-6 yıldır Bisiklet üstündeyim, bir çok kişinin yaşadığı sıkıntıları yaşamakla beraber, bu sıkıntıları çözebilmek adına gereken her türlü kurum ve kuruluşa zamanında şikayette bulundum. Bisiklet yollarını kapatan araçları fotoğraflayıp Emniyet ve Bimer'e gönderdim. Gördüğüm aksaklıkları trafik ekiplerine ve çekici araçlara, hem sözlü hem de yanlarına giderek bizzat bildirdim. Yaptığım sürüşü bırakıp sırf bu işlerle meşgul olduğum zamanlar oldu. Bisikletli ölümleri dursun adı altında yapılan etkinliklerin bir çoğuna katıldım. Hatta, Kadıköy altıyol'da, caddebostan'da yerlere yatıp protesto ettiğimiz günler oldu.

İşin dibinde aldığımız cevaplar hep klasikti ve çözümsüzdü. Yaşadığım şehir'de bisiklet yolu var, ancak mangalcılar ve park halindeki araçlar tarafından işgal edilmiş durumda. Yetmez, belediye daha fazla araç park etsin diye, bisiklet yolunun belirli bir kısmına resmen tecavüz etmiş durumda. Bisiklet yolunun giriş çıkış rapmaları artık yerini kaldırıma bıraktı, yolun bir kısmı yok gibi bir şey.

Burada bireysel olarak bizler uğraşsak bile, birileri gelip bizim uğraşlarımızı dikkate almıyor veya bir çırpıda yok edip kafalarına eseni yapmaya devam ediyorlar.

İnsanların bizi dikkate alması ve bir bakış açısına sahip olabilmesi için, önce bize saygı göstermeleri ve aynı saygıyı görmeleri gerekir. Tek taraflı saygı olmaz ve çatışmalara sebebiyet verir. Bu da nihayetinde iki tarafın birbirini yok saymasına, birinin diğerine karşı üstünlük kurmaya çalışmasına kadar gider.

Misal veriyorum; yol da giderken bir araç sizi sıkıştırır, aniden korna çalar, korkutmaya çalışır, veya siz kırmızı da durmanız gerekirken geçersiniz, trafik kurallarına uymazsınız, sağ şeritte gitmeniz gerekirken sol şerite geçip, araçların arasından makas atarsanız, bir de marifetmiş gibi video çekip sosyal medya'da paylaşırsanız, bakış açısı olumlu yönde oluşmaz. Misal verdim ama bu misallaeri yapanlar var!

Kıssadan hisse; toplum olarak karşılıklı sevgi, saygı, hoşgörü ve kurallara uyma durumu olmadıkça, bir bakış açısı oluşmaz, oluşamaz.

Saygılar
 
@h.ustuner
Takim elbise bambaska bir konu ama:) takim elbiseli sekilde bisikletiyle ise giden adamin yanindan gecerken ben arabayi durdurup saygi durusunda bulunurum. var mi oyle guzel insanlar takim elbiseyle bisiklet suren? Diger giyim tarzlari konusunda ise dedigimin arkasindayim. bunun rahatlikla alakasi yok insanin yaptigi spora olan saygisiyla alakasi var. Nasil gomlekle yuzen yuzucu olmazsa terlikle bisiklet sporu yapan insan da olmamali. He atiyorum sahilde hava almaya ciktiysan sorun yok istersen donla mayoyla sur. Zaten o durumda saygi bakis acisi vs. takacak durumda olmayiz. Benim yorumum gercekten efor sarfeden bu ise kendini adamislaradir.
 
  • Beğen
Tepkiler: bsklt07
@bariss.t

Arabam jetta ama pek kullanmıyorum
İş yeri 15 km uzaklıkta gider gelirim tribanımla..
Mahalleyi bilmem ama sokakta en az beş tane var vw..
Behzat Ç. Gibi cevap vereyim..
Saçma sapan konuşma la....



Tapatalk kullanarak iPad aracılığıyla gönderildi
 
Geri