bu arkadaşımız isyan edebilir mi? edebilir elbette de, etmese daha hoş olur. arabadaki köpeklik yapmış olabilir, kimsesiz ve tek başına bırakılmış olabilir, haksızlık olduğunu hissettiği bir şeylere maruz kalabilir. bütün bunlara rağmen sabreder, tevekkül ederse, öpüp başımıza koyarız, bize sorumluluğumuzu hatırlatmadığı, alçaklığımızı yüzümüze vurmadığı, acısını bize taşımadığı sürece onun kıymetini biliriz. bize büyüklerimiz hep böyle öğretti. hepimizin vicdanları sakat.... vicdan, insanlara acımak değildir, hayırseverlik değildir, zor durumda olanlara yardım etmek değildir. vicdan, insanların niçin zor duruma düştüğünü, niçin bu kazalara ve haksızlıklara maruz kaldığını sorgulamadığı sürece, insanların bu haksızlığın altında ezilmesinin sebebini ortadan kaldırmayı amaçlamadığı sürece, eksiktir, sakattır, anlamsızdır. bu sakatlık, insanları bu hale getiren, "zor" duruma düşüren toplumsal yapının dönüştürülmesine değil, süregitmesine hizmet eder. diyeceğim o ki, sakat vicdanlarımızdan arınmak elzem. öncelikle kendi zihniyetimizi dönüştürmekle başlayalım işe. ondan sonra yapılabilecek bir çok şey buluruz.