İşte o "belirli bir bilgi" birikimi sayesinde, bu anlatıların masal olduğu sonucuna ulaşıyor insan.
Bundan yıllar önce, ODTÜ'de düzenlenen teoloji sempozyumuna katılmıştım. Konuşmacılardan biri olan Sevan Nişanyan'la yaptığımız bir sohbet esnasında şöyle demişti:
"Avrupa, kutsal kitaplarda yazanların masal olduğunu idrak ettikten sonra ortaçağ karanlığından çıktı ve aydınlanma çağını yaşadı"
Aydınlanma çağı, daha doğrusu ecnebilerin deyimiyle Awakening yani Uyanış, bu sayede mümkün oldu. İnsanlar masallara, kerameti kendinden menkul rivayetlere kulaklarını tıkadılar ve hayatlarının her alanına ölçülebilir, sınanabilir gerçekler, yani bilim yön vermeye başladı.
Küçük çocuklar çabuk uykuya dalsın diye masal anlatılır, bilirsiniz. Bizleri uyutmak için de büyüklerimiz masallar anlatıyorlar. "Artık masallara karnımız tok" diyerek uyanmanın zamanı geldi de geçiyor. Aman kimseyi incitmeyelim, aman kimsenin suyunu bulandırmayalım, aman kutuplaştırmayı arttırmayalım diye gerçekleri dile getirmekten imtina edersek, bu hem kendimize, hem de içinde yaşadığımız topluma ihanet olur...
Evet Mehmet Altuğ, sizin belirttiğiniz gibi Mekke müşrikleri de, "size göre masallar olan" ayetlerden öğrendiğimiz kadarıyla diğer peygamberlere inanmayan müşrikler de müslümanların inandığı şeyleri "masallar" diyerek aşağılıyorlardı. Hatta durun ben size Kur'an'dan ayet de getireyim: "Ona âyetlerimiz okunduğu zaman o, «Öncekilerin masalları!» der." (Kalem, 12) Ben bir müslüman olarak bu ayetlere inanıyorum. Siz inanmayabilirsiniz. "Dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin." (Kehf, 29) Fakat asırlarca bu din yüce olsun, ezan dinmesin diye kanını döken, canını veren, iman ile yoğrulan bu topraklarda, Allah Allah diye cenge korkusuzca atılan
bu mücahit milletin inançlarına "masal" demek haddiniz olmadığını bilmenizi isterim.
Yukarıdaki mesaj sebebiyle yönetimi göreve çağırıyorum!
Kerameti kendinden menkul rivayetlerden bahsetmişsiniz.
Bu söylediğinizin üstadı zaten bize örnek gösterdiğiniz medeniyettir. İznik Konsili falan, İncili nasıl tahrif ettikleri ehli için malumdur.
Rivayet kültürümüz, kişilerin yaşayışları, sözleri, toplum içindeki konumu vs. en ince ayrıntısına kadar araştırılıp oluşturulmuştur.
(link)
(bknz: (link))
Avrupa gibi Ortaçağ'da cehaletin dibini gören bir enkaz ile İslam gibi o zamanlar Avrupa'dan çağ belki çağlar farkıyla önde olan bir dini ve medeniyeti kıyaslıyor olduğunuz görülüyor, bu da olmamış..
(link)
Bir de toplumsal düzen için kendi yazdıkları kurallara kendi uymayanların kurallarına biz ne diye uyalım? Bosna'da gördük ne kadar Evrensel Kurallar olduğunu.. Yakın zamanlarda da gördük, ten rengi, saç rengi, göz rengi, dili uyanları ülkelerine seçtiklerini, ve yakın zamanlarda gördük ten rengi, saç rengi, göz rengi, dili uymayanları nasıl ölüme mahkum ettiklerini..