nhtpkl
Daimi Üye
- Kayıt
- 18 Haziran 2022
- Mesaj
- 377
- Tepki
- 455
- Yaş
- 38
- Şehir
- Kocaeli
- İsim
- Nihat
- Başlangıç
- 1993—94
- Bisiklet
- Orbea
- Bisiklet türü
- Yol bisikleti
100 de zıplama olmaması gerek muhtemelen yüksek kadans çevirmeye alışık değilsin.. Gerçi herkesin farklıda olabilir bilemiyorum ama benim zıplama 120-130+ kadanstan sonra başlıyor.Ben 100 e gelince zıplamaya baslıyom normal heralde. Burda yazan bazı değerleri görünce sasırdım hadi 105 olsun
Yanlış mı hatırlıyorum acaba bu hafta tekrar kontrol edeyim.100 de zıplama olmaması gerek muhtemelen yüksek kadans çevirmeye alışık değilsin.. Gerçi herkesin farklıda olabilir bilemiyorum ama benim zıplama 120-130+ kadanstan sonra başlıyor.
1 senedir bitmedi benim kadans. Takılı dursunArkadaşlar merhaba hız ve kadans sensörü kullanmayınca pili bitmiyor değil mi ?Piller takılı kalsın mı?Çıkarayım mı?
Hangi marka kullanıyorsun bilmiyorum ancak Garmin sensörler ise kullanılmadıkları zaman deaktif oldukları için pili harcamıyorlarArkadaşlar merhaba hız ve kadans sensörü kullanmayınca pili bitmiyor değil mi ?Piller takılı kalsın mı?Çıkarayım mı?
Bir kaç konu böyle engin bilgilerinizi paylaştığınızı görmüştüm. Herhalde zamanla vucüt hızlı kadans çevirmeye alıştıktan sonra kalp atışının yavaşladığını size söylememe gerek yok, zira maşallah her konuda uzmanmış gibi engin bilgileriniz var!Genelde herkes yüksek kadans demiş ama kimse kalbe binen yükten bahsetmemiş, kadans yükseldikçe kalp daha hızlı atmaya başlar, nabız yükselir. Size kalp krizi olarak geri dönebilir yada ilerleyen yaşlarda kalp büyümesi ile karşılaşabilirsiniz.
Forumda dikkatimi çeken konu neredeyse herkesin profesyonelmiş gibi davranmaya çalışıp, onların yaptıkları şeyi taklit etmeleri yada yapmaya çalışmaları. Belki aramizda bir kaç profesyonel vardır bu işten para kazanan, onları tenzih ediyorum yine mesajımda.
Şu sporcu bunu yapıyor, bu sporcu şunu yapıyor ee biz o değiliz, biz biziz kendimizi ilgilendiririz. Yapan adam çocukluktan beri yapıyor, işi bu hayatı bu. Profesyonel olmak için yetiştirilmiş, beslenmesinden tutunda antremanına kadar. Bizim gibi çay ekmekle büyümemiş yani.
Skor tutayım, çevreme gösteriş yapayım mantığından çok, kendinizi ve vücudunuzu koruyun, o kalp size belkide 90 yaşına kadar lazım olacak, kimse size parada vermeyecek, aaa bunun kadansı yüksek diye. Kalbinizi zorlayacak şekilde sürüş yapmayın.
Bunun gibi mecralarda birbirini gaza getirip mental masturbasyon yapan kitleler, kendilerine ve çevrelerine her daim zarar verirler. Bunu bizzat gördüm geçmiş yaşantımda uğraştığım hobilerde.
Sağlık ile kalın..
Bir kaç konu böyle engin bilgilerinizi paylaştığınızı görmüştüm. Herhalde zamanla vucüt hızlı kadans çevirmeye alıştıktan sonra kalp atışının yavaşladığını size söylememe gerek yok, zira maşallah her konuda uzmanmış gibi engin bilgileriniz var!
Genelde yazdıklarınıza katılıyorum, yalnızca farklı olarak ben de araştırıp okuyup bilgi edinmeye çalışıyorum aynı zamanda hafta sonları maç da izliyorum 😉 maç izleyince "cahil mod on" olmuyor onu demek istedim. Selamlar 🖐🏻İnsan vücudunun zorlayıcı koşullar altında adaptasyonu geçicidir, kalıcı değildir. Sizin tabiriniz ile vücudumuz alışıp öyle kalmaz yani. Zorlayıcı koşullar altında normalin üzerinde çalışarak geçici adaptasyona uğrar vücut.
Zorlayıcı koşullar bittiği anda vücut hemen normal haline dönmeye başlar. Profesyonel sporcular neden günde 4 saat antreman yapar mesela? Bir hafta yatsa bütün yaptıkları neredeyse boşa giderde o yüzden. Vücut hemen eskiye dönmeye başlar.
Fiziksel zorlayıcı adaptasyon esnasında, kalp kasımızda hasarlar başlar, kalp daha fazla oksijen ve glikoz ihtiyacını karşılamak için normalin üzerinde çalışır. İşte bu esnada artan enerji ihtiyacını akut olarak şeker ile karşılamaz isek değerli yağlarımızıda, kaslarımızda yemeye başlarız. Degerli yağ dediğim kocaman göbeğimiz değil elbette, vucudumuzun ihtiyacı olan gerçek yağ dokusunuda yeriz. Sporcular ısrar ile protein alalım, kas kütlesi önemli, sıfıra yakın yağ oranı deselerde bu yanlıştır.
Hatta bir makale okumuştum, ağır yapılan fiziksel aktivitede akut enerji ihtiyacı hemen karşılanmaz ise kanın düşen glikoz duzeyi beyin hasarina bile yol açıyormuş, beynimiz sürekli beslenmek ister böyle bir durumda, çünkü aç kalmayi sevmez, Akut enerji ihtiyacı için diğer kaynaklar kullanılmaya başlamadan arada kalan bu süre önemlidir kısa sürede beynimiz hasar almaya başlar çünkü.
Bilgi konusuna gelince, her şeyi asla bilemeyiz, belirli alanlarda arastiririz, ogreniriz, ben hala emekliyorum diyorum kendime. Akranlarım kahvede okey oynarken ben surekli birseyler okurum arastiririm. Haftasonu bos vaktimi futbol izleyerek degerlendirmem okurum. Tuvalette okurum, calisirken sigara molalarında okurum. Bilgiye açım yani. Merak sardigim her konuyu arastiririm. Bilgi büyük bir plaj ise benimki o plajdaki tek bir kum tanesi bile değildir. Onun için ölene kadar kendimi gelistirmeye devam etmek felsefemdir.