@AliG.
Hayatın getirdiklerine kufur edesi gelir bazen insanin haklisiniz...
Benim yelken maceram hep para kazanmak amacli oldu. Sahil kasabasinda yasadigim icin 18 yasina gelip surucu belgesi almanın yanısıra birde miço (en alt sınıf gemi adamı) belgesi almıştım. "Mavi Tur" adyla hizmet veren turizm amaçlı yatlarda çalışıyordum okullar kapanınca. Çalıştığım yatlar yelkenli ahşap yatlardı. Denizcilik ve yelken eğitimimi alaylı olarak aldım ve "usta gemici" ye kadar yukseldim. Katıldığım yarışlarda, yelken yarışı meraklısı turistlerin çalıştığım şirketin yatlarını kiralaması veya eş dosttan murettebat eksigi olanlarin yiyecek ve içecek karşılığı hizmetimi talep etmesi sonucu oldu.
Sanmayın çokta eğlenceliydi turizm yatında çalışmak.
Pesimistseniz durum şudur:
40 derece sıcakta şirket formasıyla amele yanığı olarak denize girmeden surekli temizlik, servis, bulaşık, aşçı yamaklığı, su sporları malzemelerinin kurulması, toplanması, müşterinin kalite ve kaprisine ragmen surekli guleryuzle hizmet edilmesi, gunde 20 saate varan çalışma saatleri, surekli beden ve kol gucu kullanmak, daracik makine dairelerinde ambarlarda malzeme istiflemek, çıkarmak, temizlemek, sintine suyu, pis su tankları ile boğusmak, tuvalet temizlemek, hortum patlarsa eldivenleri takip avuc avuc b.k aritip tamir yapmakta vardir bu isin icinde. Boş vakitlerinizde ve gezi olmadığında bol bol zimpara boya yaparsiniz
Optimistseniz:
Butun bunlarin yanısıra sosyal yetenek ve hizmetiniz iyiyse bol bahşiş ihtimaliniz vardir. Çalıştığınız dönemde para harcama sansiniz olmaz maasinizla beraber birikir, denize dair cok sey ogrenir, gundogumu, gunbatimi ve surekli yeni yerlerde harika manzaralara tanık olursunuz. Bu sayede calistigim yıllar icerisinde (ogrencilik donemim lise ve sonrası 6 yil civarı yazları) pek cok yer gordum. O donemde yabancı dil bilen belgeli personel azligi sorunu olmasi benim avantajimdi. Antalya'dan Zonguldak'a kadar (hatta biraz ilerisi Cide'ye kadar) bes kurus harcamadan kiyidan hemen her liman ve tarihi yeri gorme sansim oldu.
Bazen ve sansinizda yerindeyse, bazi seyleri para vermeden de yasayabilirsiniz
Ama benimle calisip turiste "bu sicakta hepsinin belasini..." , yelken seyrine "bi suru amelelik motora basip gidip rahatca demirlesek", tarihi yerlere yapilacak karadaki programlara "taş görmek için bu sıcakta ne gerek var" mantigiyla bakan pek cok mutsuz insanda gordum.
Sabah 3'e kadar içki içen yolcuyu bekler, sabah 6'da keyif kahvesi icip gundogumunda yuzen, balık tutmak isteyen yolcuyla kalkarsiniz yeri gelir. Ama her gece aksatmadan servis verdiginiz yolcu, her sabah kamarasından ciktiginda istedigi sekilde kahvesini soylemesine gerek kalmadan hazir bulan yolcu bazen haftasonu sizi oyle sasirtir ki! Maasinizin yarısın bahşiş olarak görebilirsiniz
Kısacasi bazı şeyleri yapmak için her zaman para vermeniz gerekmeyebilir. Sartlar ne olursa olsun isinizi layikiyla yaparsaniz bir sekilde karsiligi gelir. Yasadiginiz anlarinda keyifli yanlarini gormeye cabalamak gerekir! Yoksa hayat gercekten izdirap verici olabiliyor...