Yoğurdun kaymağı zararlı mı?

Dystopia demiş ki:

@Kuzey Ege Yazsanız en azından benim için çok iyi olur çünkü süt ürünlerini çok fazla tüketen biriyim. Elbette bununla ilgili çok fazla bilgi kirliliği var ama farklı bilgiler de toplumun birçok insanı için lazım olabilir.

Hepsini görüntüle...

Abdülkadir Ergin demiş ki:

@Kuzey Ege hocam yazın siz bildiklerinizi. Ben de düşkünüm süt ürünlerine. Faydası olacaktır muhakkak. Alabileceğimiz tedbir varsa alırız.

Hepsini görüntüle...

Tamam, akşam geniş açıklamalı olarak yazacağım arkadaşlar.

@Anonim @Abdülkadir Ergin

evet arkadaşlar, konunun uzmanı olarak çok detaya girmeden sadece işinize yarayacak konularda ufak ufak bilgi paylaşımında bulunayım.

öncelikle sütün içerisinde
%3 yağ,
%4 protein,
%4 karbonhidrat
ile, A,D,E ve K vitaminleri ile mineraller bulunuyor.

süt, memeli canlıların, sindirim sistemi gelişmemiş yavrularına, doğduktan sonra ilk 6 ay verdikleri bir maddedir. yeni doğan memeli canlıların metabolizması sadece süt tüketimine programlı olduğundan anne sütü gereklidir. ancak sindirim sistemi oturduktan sonra canlı bu sütten artık verim alamaz ve ve içilen sütteki faydalı maddeler hiçbir şekilde vücutta tam emilemeden dışarı atılır. bağırsaklara falan da faydası yok. yani süt içmenin hiçbir şeye faydası yok, bir de yaptığı gaz ile uğraşırsınız. su için daha iyi.

peynir ise, sütte bulunan kazein denen bir proteinin maya yolu ile pıhtılaşması ile oluşur. bu maya geviş getiren hayvanların şirdeninden üretilir ve sağlıklıdır. peynir yapımı esnasında peynir altı suyu denen madde peynirden ayrıldığı için peynir, yüksek oranda kazein ve mineral içeren bir gıda maddesine dönüşür. çok tuzlu olmamak ve olgunlaştırılmış olmak kaydıyla tüketilebilir, çok faydalıdır.

yoğurt, sütün laktik asit fermentasyonu yoluyla (lactobacillus bulgaricus ve streptococcus thermophius adlı iki bakteri tarafından sütün içerisindeki laktozun (süt şekeri) laktik aside dönüştürülmesi ile) oluşan fermente bir üründür ve sindirim sistemini düzenler, bağışıklığı arttırır, toksinleri atar, bağırsak florasının korunmasında önemli etkiye sahiptir. hiçbir zararı yoktur. ayran da yoğurda su ve tuz katılarak yapılır, yoğurdun faydalarına ilave olarak çok önemli bir elektrolittir.

gelelim yoğurdun kaymağına.. evet kilo aldırır. ancak bitkisel yağlara göre vücutta erimesi ve enerjiye dönüştürülmesi son derece kolaydır. vücut sıcaklığı ile çok rahat çözünür ve emilmesi de rahattır. ancak bitkisel yağların vücutta özümsenmesi uzun sürer ve de depolanması kolaydır, enerjiye dönüştürülmesi ise çok zordur. zeytinyağı hariç bitkisel yağ asla tüketmeyiniz, zehirdir.
yoğurt kaymağı laktik asit içerdiğinden damarlardaki kan akışını rahatlatır. kalbe asla zararlı değildir, ayrıca laktik asit fermentasyonuna uğramış yağın son yıllarda bulunan bir faydası da kasların onarımını ve güçlenmesini sağlamasıdır. bunu da buraya not düşelim.

vücuda asıl kilo aldıran madde yağlar değil, karbonhidratlardır. şeker vücuda girince depolanarak yağa dönüştürülür ve saklanır. yağ bazlı kilo alma dediğimiz olay tam da budur. ancak bvücuda giren hayvansal yağların, depolama aşamasına gelene kadar önemli bir kısmı enerji olarak yakılır ve pek azı depolanır. bu bağlamda yoğurdun kaymağını rahatlıkla tüketebilirsiniz.

özetleyecek olursak,
süt: içmeyin, çünkü hiçbir faydası yok.
lor: tüketin, bol serum protein içeriyor.
ayran: çok faydalı. ama evde oturun kendiniz yapın. en azından ne içtiğinizi bilirsiniz.
süt yağı: kiloya çok az etkili. ama abartmayın tabii.
peynir: tüketin ama tezgahtardan "buzhane peyniri" olarak olgunlaştırılmış peynir isteyin.
kaşar: yemeyin, çünkü çoğu hileli.
kefir: faydalı mı, değil mi, hala bilim dünyası tarafından net bir tanı konulamadı.

sağlıklı bir yaşam dilerim.
saygılarımla...

@Kuzey Ege E iyiymiş, bilgilerin çoğu zaten benim tarzıma uyuyormuş. Çiğ süt içmeyi hiç sevmem zaten. Peynire bayılırım. Yoğurt zaten bahsetmiştim ev yoğurdu olmazsa olmazım. Lor da biberli ve zeytinyağlı ya da domatesle kavrulursa severim, veya börek, pişi vb. içinde. Kefir de var evde, ilginç canlılar. Maya dururken ürüyor onun için dolapta saklıyoruz. Arada bir süte mayalıyoruz ayrana benzer bir şey oluyor. Ben sindirim işlemine direkt ve güçlü bir etkisini göremedim henüz. Belki faydalıdır bilemiyorum.

Endüstriyel yoğurtların çoğundaki kaymak, yoğurdun üzerine sonradan ilave ediliyor diye biliyorum. Zaten köpük formunda ve baloncuklu oluşu bunun kanıtı gibi. Evde mayaladığımızda sütteki yağ kağıt gibi bir tabaka oluyor.

@Kuzey Ege Kefir yoğurt mantığıyla üretilmiş bir ürün. Hazır kefir alıp içiyorum ama hazır olunca tabi ne kadar faydalı bilinmiyor. Kefir mayası alıp evde yapmak gerekli.

süt: içmeyin, çünkü hiçbir faydası yok.
lor: tüketin, bol serum protein içeriyor.
ayran: çok faydalı. ama evde oturun kendiniz yapın. en azından ne içtiğinizi bilirsiniz.
süt yağı: kiloya çok az etkili. ama abartmayın tabii.
peynir: tüketin ama tezgahtardan "buzhane peyniri" olarak olgunlaştırılmış peynir isteyin.
kaşar: yemeyin, çünkü çoğu hileli.
kefir: faydalı mı, değil mi, hala bilim dünyası tarafından net bir tanı konulamadı.

Hepsini görüntüle...

@Kuzey Ege bu güzel bilgiler için teşekkür ediyorum. Sanıyorum içlerinden sütü çıkaracağım. Çünkü günlük süt tüketen biriydim faydalı sanıyordum ama faydası yokmuş anladığım kadarıyla. Yoğurdu da hergün tüketiyordum buna sevindim. Kaşar konusunda eski kaşar seven biriyim ama daha önce eski kaşarların çoğunun tarihi geçmiş taze kaşarların eritilerek yapıldığını okumuştum ne kadar doğru bilmiyorum ama hileli olduğu aslında doğru geliyor. Yani sanırım kaşar tüketmeyi de bırakmak gerekiyor. Buna ek olarak, süt işi tatlıları da çok seven biriyim. Tekrar teşekkürler.

turbotx150 demiş ki:

Hangi yoğurt olduğuna göre değişir. Evde kendinizin, ananızın, teyzenizin, ninenizin sütçüden aldığı sütten mayaladığı yoğurdun kaymağı sağlıklıdır ama dost, birşah, sütaş, pınar vb. düşük kalitedeki kaymaklı yoğurtların kaymağı kaymak bile değildir, bildiğiniz peçeteden yapılmadır. Peçete yemek sağlıklı mıdır, hiç araştırmadım bu konuyu bilenler yazsın buraya.

Hepsini görüntüle...

Böyle saçma sapan iddiaları görünce artık gülemiyorum bile! Özellikle forum gibi bilgi paylaşımının temel alındığı platformlarda bu tür iddialara bir çeki düzen verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu tür iddialar sadece ve sadece kirlilik yaratıyor. İnsanların paranoyalarının sonucu ortaya attığı temelsiz fikirleri bir başkasını da etkiliyor ve zehir gibi yayılıyor.
Ayrıca bu tür bir iddia aynı zamanda suç teşkil eden bir ithamdır! Eğer bu markaların bu tür sahtecilik yaptığına dair kanıtınız varsa hem buradan paylaşın hem de suç duyurusunda bulunun.

Dystopia demiş ki:

@Kuzey Ege bu güzel bilgiler için teşekkür ediyorum. Sanıyorum içlerinden sütü çıkaracağım. Çünkü günlük süt tüketen biriydim faydalı sanıyordum ama faydası yokmuş anladığım kadarıyla. Yoğurdu da hergün tüketiyordum buna sevindim. Kaşar konusunda eski kaşar seven biriyim ama daha önce eski kaşarların çoğunun tarihi geçmiş taze kaşarların eritilerek yapıldığını okumuştum ne kadar doğru bilmiyorum ama hileli olduğu aslında doğru geliyor. Yani sanırım kaşar tüketmeyi de bırakmak gerekiyor. Buna ek olarak, süt işi tatlıları da çok seven biriyim. Tekrar teşekkürler.

Hepsini görüntüle...

Genelde o eritip yapılma olayı taze kaşarda uygulanır. Hatta üçgen peynir eritme peynir vs peynirler rezil ürünlerdir. Eski kaşar ambalajsız bir şekilde özel havalanan depolarda uzun süre eskitilir. Genelde en güvenilir kaşar türü eskitilmiş kaşardır. Taze kaşardan uzak durup eski kaşara yönelebilirsiniz. Taze kaşarlar da genelde güvenilir ürünlerdir. En uzak durmanız gereken ürün tost kaşarıdır. Hazır dilimli birkaç kullanımda bitecek ürünler, genelde iade gelen ürünler bu tost kaşarlarında kullanılır. çünkü çabuk tüketildiğinden başa bela olma potansiyeli düşüktür.

@z_g_h Yani eski kaşarı gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz diyorsunuz işte buna sevindim. Üçgen peynir ve eritme türü peynirleri tüketmiyorum şu hazır dilimli ürünleri de tüketmiyorum ama tüketmişliğim var ne yazık ki. Tabii bilmeden etmeden ilk dönemlerde tüketmeyen yoktur. Böyle böyle kim bilir neler yedirdiler haberimiz yok. Tekrar teşekkürler.

amasseia demiş ki:

Laboratuar ortaminda hazırlanmış (!) koruyucu ve kimyasal içeren paketli gidalari yiyoruz da evde mis gibi yapılmış yogurdu ve kaymagini mi yemeyeceğiz! Mandiradan sütümu alıp kendi yogurdumuzu kendim yaparım misler gibi.

Kim ne derse desin, vücuda az doğal bir şeyler girsin. Onu yeme bunu yeme, ne ile beslensin bu vücut?
Medyadaki doktorları pek dinlemememiz gerek, kim bilir hangi büyük kapital markalar var arkalarinda! Zaten birinin dedigini digeri yalanlıyor, sürekli birbirlerine çamur atıyorlar ki demek doktorlar da bir sey bilmiyor, yani onların dedikleri mutlak doğru değil.

Kaymaktır, tereyağdir, yağlı ettir yiyin arkadaşlar asıl vücudun bunlara ihtiyacı var ama cook abartmayin elbet, vucudun bunlara ihtiyaci var yapay yiyeceklere değil ?

Hepsini görüntüle...

hocam oldum olası genellemelere ve sınıflandırılmaya karşı birisi olarak ( artı mesleki açıdan bakmayarak) şunu belirteyim ki bu tarz söylemler yani doktorlarda birşey bilmiyor cümlesi biraz küçük düşürücü... yani sadece doktor değil hiçbir meslek erbabına yapmamanızı tavsiye ederim... medya önünde zaten kendiniz demişsiniz arkalarına kapital mapital işye herneyse bazı güçleri alıp şovenist açıklamalar yapan insanların isminin önünde dr titri olabilir çünkü türkiyede tıp fakültesi açılmayan çok nadir il kaldı yakında ilçelere açılmaya başlanacak... kaldı ki insanların canını teslim ettiği bu kutsal meslekte malesef nasibini alıyor.... kimden neden varın onuda siz düşünün... şimdi açıkçası ben şu ana kadar medyada konuşan isminin önüne dr uzman diyetisyen vs titri ekleyen insanları hiç dinleyipte yaşamımı şekillendirmedim.... beden bana aittir seçim benimdir istediğimi yerim veya yemem bu benim veya kişinin sorunudur..... yoğurdun kaymağınıda yerim suyunuda içerim..... bu arada ne kaldı elimizde doğal Allah aşkına... herşey endütriyel ambalajlı kimyasal içerik dolu vs.... o yüzden ben vegan arkadaşları ciddi ciddi tebrik ediyorum zor zahmetli bir beslenme şekli ama bizimkinden daha kaliteli olduğu aşikar

Dystopia demiş ki:

@z_g_h Yani eski kaşarı gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz diyorsunuz işte buna sevindim. Üçgen peynir ve eritme türü peynirleri tüketmiyorum şu hazır dilimli ürünleri de tüketmiyorum ama tüketmişliğim var ne yazık ki. Tabii bilmeden etmeden ilk dönemlerde tüketmeyen yoktur. Böyle böyle kim bilir neler yedirdiler haberimiz yok. Tekrar teşekkürler.

Hepsini görüntüle...

Şahsen 12 yıl öncesinde işin üretim kısmında da bulundum ve gördüm. Eski kaşarı her zaman yerim çünkü hile kaldıran bir ürün değil. Ancak son dönemde pırıl pırıl eski kaşarlar görüyorum. Fiyatı da diğerlerinden daha ucuz. Eski kaşar dediğinin dış hattında yuvarlak kısmında hafif gri yeşil küf katmanı olur. Bu kısmı pırıl pırıl pürüzsüz kaşarlar görüyorum. Bunlarda bir takım hileler olabilir diye düşünüyorum biraz araştırdım ama bişey bulamadım bununla ilgili. Ama birşeyler yaptıklarıyla ilgili şüphelerim var acaba diyorum ama bilemiyorum. Şahsen tekerlek kısmına denk gelen dış kenar kısmında hafif küf görmediğim kaşarları almamayı tercih ediyorum. Size de böyle seçim yapmayı tavsiye edebilirim. Bazen insanın canı istiyor bile bile alıp yiyoruz bazı ürünleri. Bin çeşit zararını bilmemize rağmen hangimiz cips cola yapmıyoruz ki.

Yoğurt için de sütün yağı çok kıymetlidir. Sütün yağını almazlarsa fabrikasyon olarak birçok ürünü yapmaları zaten mümkün değil. Süt yağı standart değildir bir inek %5 yağlı verir öteki %2 yağlı süt verir. Önce sütün yağı ayrılır sonra ürünün çeşidine göre içine yağ geri koyulur. Yoğurt az yağlı sütten yapılıyor ve süt yağından üretilmiş kaymak üzerine konuluyor genellikle. Böyle bir durum var ancak yediğiniz kaymak yine de süt yağıdır. Yoğurtun üzerine peçete konması gibi birşey olacağına pek ihtimal vermiyorum. Kaymağı ayrı konulur doğrudur ama peçete de değildir bu bunu yapıyorlarsa da bu bizi bağlamaz bence devlet zahmet olmazsa kontrol etsin üreticileri.

Biz köyden günlük süt alıp bununla yoğurt ve süt tatlıları yapıyoruz.
Kaynamış sütün kaymağını ayırıp bir kısmını kahvaltıda bir kısmını da geçen hafta yaptığımız tarhana için saklıyoruz...
Afiyet ve ziyade olsun...

Bugün ekşi'de "Türkiye'deki garip süt ve peynir üretimi oranı" bir başlık vardı: (link)

Toplam süt üretimi 20 milyon ton/yıl iken toplam peynir üretimi de 20 milyon ton/yıl civarında demiş. En adi peynir 6 kg sütten elde edildiğine göre bu üretim miktarları nasıl birbirine bu kadar yakın olabilir? diye sormuş yazar.

Edit: Sormuş ve benim gibi sazanlar da bknz.ları okumadan atlayıp paylaşmış. Neyse siz okumadan paylaşmayın diye ibreti alem için dursun bu mesajda.

sütten nefret ederim. bırakın tadını kokusuna bile tahammülüm yoktur. ama peynir ve yoğurdu bayılırım. kaşar peyniri çok az yerim. en çok ezine inek peyniri tüketirim. yoğurdu da hergün yerim. benim bünyem kendi seçimlerini bana sormadan yapmış

Türko demiş ki:

@Kuzey Ege Kefir yoğurt mantığıyla üretilmiş bir ürün. Hazır kefir alıp içiyorum ama hazır olunca tabi ne kadar faydalı bilinmiyor. Kefir mayası alıp evde yapmak gerekli.

Hepsini görüntüle...

Kefiri yakından tanıyorum, üretim aşamalarında da bizzat bulundum. Şöyle bir durum var, probiyotiklerin bağırsak florası için gerçekten gerekli olup olmadığı konusu bilim adamlarının henüz mutabık kalabildiği bir konu değil. Yani gerçekten tüketmek gerekli midir, değil midir, bilemiyoruz. Zaten sindirim sisteminin çalışma mantığı da henüz tam olarak anlaşılamadı.

Yoğurdu -özellikle meyve ile karıştırarak- çok sevmeme rağmen midemi şişirdiği için fazla tüketmiyorum. Sütle aram pek yok. Kefirin tadını da sevemedim bir türlü. Sanırım biraz laktoz hassasiyeti olabilir bende.

Bir tek azyağlı peynirlerle aram çok iyi, bir de eski kaşar. Ama onları da çok sevdiğim halde kolesterol olmasın diye kontrollü tüketiyorum.

z_g_h demiş ki:

Şahsen 12 yıl öncesinde işin üretim kısmında da bulundum ve gördüm. Eski kaşarı her zaman yerim çünkü hile kaldıran bir ürün değil. Ancak son dönemde pırıl pırıl eski kaşarlar görüyorum. Fiyatı da diğerlerinden daha ucuz. Eski kaşar dediğinin dış hattında yuvarlak kısmında hafif gri yeşil küf katmanı olur. Bu kısmı pırıl pırıl pürüzsüz kaşarlar görüyorum. Bunlarda bir takım hileler olabilir diye düşünüyorum biraz araştırdım ama bişey bulamadım bununla ilgili. Ama birşeyler yaptıklarıyla ilgili şüphelerim var acaba diyorum ama bilemiyorum. Şahsen tekerlek kısmına denk gelen dış kenar kısmında hafif küf görmediğim kaşarları almamayı tercih ediyorum. Size de böyle seçim yapmayı tavsiye edebilirim. Bazen insanın canı istiyor bile bile alıp yiyoruz bazı ürünleri. Bin çeşit zararını bilmemize rağmen hangimiz cips cola yapmıyoruz ki.

Yoğurt için de sütün yağı çok kıymetlidir. Sütün yağını almazlarsa fabrikasyon olarak birçok ürünü yapmaları zaten mümkün değil. Süt yağı standart değildir bir inek %5 yağlı verir öteki %2 yağlı süt verir. Önce sütün yağı ayrılır sonra ürünün çeşidine göre içine yağ geri koyulur. Yoğurt az yağlı sütten yapılıyor ve süt yağından üretilmiş kaymak üzerine konuluyor genellikle. Böyle bir durum var ancak yediğiniz kaymak yine de süt yağıdır. Yoğurtun üzerine peçete konması gibi birşey olacağına pek ihtimal vermiyorum. Kaymağı ayrı konulur doğrudur ama peçete de değildir bu bunu yapıyorlarsa da bu bizi bağlamaz bence devlet zahmet olmazsa kontrol etsin üreticileri.

Hepsini görüntüle...

ben ne eski kaşarlar gördüm, hileyi kaldırması bir yana peynir kavramına karakter bunalımı yaşattırır.
öyle bir hile yapıyorlar ki hocam, siz denk gelmemişsiniz. hile kaldırmayan süt ürünü yok ki..

Pınar'da çalışan bir arkadaşım üçgen krem peynirlerin piyasadan dönen bozuk her türlü peynirin tekrar işlenmesi sonucu yapıldığını anlatıyordu yıllar önce. Yapan makinenin adı da margarita idi yanlış hatırlamıyorsam.

@z_g_h Eski kaşarı ben de çok severim kahvaltının olmazsa olmazlarından gibi bir şey aslında. Hatta yağ oranı yüksek olmasına rağmen severek tüketiyorum. İşte bahsettiğiniz bu kaşar tipleri çoğaldı. Bir laylon içine vakumlamışlar aslında tadı da güzel ama o şekilde almak ne kadar doğru bilmiyorum. İş zarar boyutuna kalsa, artık tükettiğimiz şeylerin çoğu yapay değil mi zaten? Mesela geçenlerde biriyle konuşuyordum kendisi bana "Yok şekerdi yok tatlıydı yok şuydu buydu demeye gerek yok. Bence her şeyden az da olsa tüketmeli. Çünkü zaten yapay olmayan bir şey pek kalmadı." dedi. Yiyecek ve içecek konusunda bugüne kadar kim bilir neler tükettik ama zararını bilsek bile bir şekilde tüketiyoruz. Yalnız siz içinde olduysanız şunu sorayım son kullanma tarihi geçmiş eski kaşar tüketmek riskli olur mu? Bir de şu aç-bitir tarzı ürünleri genelde tarihi geçmiş ürünlerden elde ederek yapıyorlar buna değinmişsiniz sanıyorum hepsi böyle yapılıyor. Yoğurdu çok seven biriyim ve hergün tüketirim akşam yemeğinde yoğurt olmayınca garip hissederim ama sanıyorum yoğurdu dışarıdan almak yerine mayalayarak yapmak daha sağlıklı oluyor. Canan Karatay da böyle tavsiye etmişti. Fakat şu peçete gibi şeyler bana saçma geliyor. Hile bile olsa bu kadarı bence abartı diye düşünüyorum.

@cazci Süt tatlılarını çok seviyorum. Ne yapsam vazgeçemiyorum. Çok fazla şeker içeriyor ama yapacak bir şey yok sanırım.

@Anonim son kullanma tarihi denilince dün akşam gördüğüm bir post geldi aklıma, linki bırakıyorum;