Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Yokuş

Selamlar arkadaşlar bugün turda yokuş yukarı ve düz yolda geçtiğim arkadaşlarım yokuş aşağı beni geçiyor. Hatta 20 metre falan fark atıyorlar ve aynakollarımız genelde 50 lik. Fark ettim ki yokuş aşağı inerken korkuyorum ve bisikleti rahat kullanamıyorum hatta viraj bile alamıyorum. Yada arkadaşlarım çılgın. Bu sorunu aşmak için yokuş aşağı antrenmanları yapsam iyi olucak bu sorunu yaşayan var mı
Dert etme böyle şeyleri. Rampa çıkmak rampa aşağı inmekten kat kat kat daha önemlidir. Aynı şey bende de mevcut. Rampa yukarı tırmanırken önden gidiyorum geçiyorum fakat rampa aşağı gittiğimde arkada kalıyorum. 46/30-11/36 grup set var bende.
 
Scudo
Bisikletinizi tanımak aslında binlerce kilometre yapmak değildir çoğu zaman.. özellikle uzun turlara gideceksiniz ya da düz mü yoksa yokuşlu bir rota mı olacak, mevsim vb gibi kriterlere göre bisikletinizin mekanik konularını da bilmeniz gerekir... Mesela lastik basınçlarınızı, jant akor ya da tellerinizi, frenlerinizi yola çıkmadan önce kontrol etmeniz (etmemiz) boynumuzun borcudur.. Bunun dışında furş , sele, gidon ve gidon boğazı sabitleme/çektirme vidalarını, orta göbek ya da pedal somunlarını da kontrol etmenizde fayda var.. Mesela ben genel göbek ve furş bakımını yaptıktan sonra solo bir sürüşteydim. Furş çektirme ve gidon boğazı çektirme vidalarını doğru tork şiddetinde sıkmadığım için, virajı alırken gidon, döndürdüğüm açıya değil de, düz kalmaya devam edecek şekilde 10-15 derece saptı ve yere düştüm.. Allah tan çok çok yüksek hızda değildim.. Bu yüzden; frenlerinizi ve somunlarınızı iyice kontrol ettiyseniz, yola çıktığınızda, tek tehtit ya da risk sizin dışınızdaki sepeblere bağlı olmalıdır.. Tabi bunlara yapacak çok Bir şey yok ..

Bir başka örnek daha vereyim ve bu da dış sebeplere bağlı bir olay.. Geçtiğimiz yaz, Uludağ tırmanışı ve inişini kapsayan bir tur vardı. Uludağ inişini kasıyordum segment için..Yolun son çeyreğine yakın bir yerde yolda, bisikletle 50-60 ile viraj alırken, ön lastik, kuru zeminde kaydı ama kontrolü kaybetmeden, soğuk kanlı kalmaya çalışarak zar zor gidonu tuttum. Sebebi, yoldaki araçlardan akan yağlardı...
 
bisikletci yokus cikarken belli olur, inerken degil.
Birçok bisikletçi tırmanış yapabilir ama her tırmanış yapan düzgün iniş yapamıyor.. Profesyonel sporcularda bile var bu handikap. Yarışlara girilmiyorsa pek bir önemi yok ama ben yarışlara gireceğim, derecelerim olsun diyen birinin inişleride iyi olmak zorunda, zira tırmanışta kazandığını inişte kaybedebiliyor, bu durumda da tırmanışta yapılan eforun pek bir espirisi kalmıyor.
 
Bisiklet hakimiyeti üst düzey olan ve bisiklet üzerinde derli toplu düzgün duran, yarış çizgisi tekniğini bilen bisikletçiler iyi inişçilerdir.
Mesela rouleurler, bisiklet üzerinde nasıl iyi pozisyon alınır iyi bilirler. Viraj çıkışına daha iyi hız taşırlar dolayısıyla geneli iyi inişçidir.Cancellara gibi
Dağ bisikleti ve Bmx kökeninden gelenlerin bisiklet hakimiyeti de çok iyi olduğundan inişlerde iyidirler. Örneğin Sagan Reis.
Genel klasman iddialısı iseniz inişiniz çok iyi olmak zorunda, Dolomitlere Alplere tırmandınız tırmanmasına ama inişler uzun, iyi bir inişçi değilseniz Froome, Nibali, Contador vb affetmez.

Bir de iyi inişçi deliler ocağı vardır. Ne bisiklet üzerinde konumlanmasını bilirler, ne bisiklet hakimiyeti vardır ne de viraj tekniği bilirler. Ama iniş sanatçısıdırlar. Tabi ki örnek @Cemal Ç.
Birçok bisikletçi tırmanış yapabilir ama her tırmanış yapan düzgün iniş yapamıyor..
Giro d'İtalia 2018.Meşhur Colle Della Finistre etabı. İyi bir yokuşçu olan Landa ile Froome arasında zirveye gelindiğinde 40 saniye fark vardı. Finistre inişinde Froome 1 dakika fark açmıştı.
 
Bisikletinizi tanımak aslında binlerce kilometre yapmak değildir çoğu zaman.. özellikle uzun turlara gideceksiniz ya da düz mü yoksa yokuşlu bir rota mı olacak, mevsim vb gibi kriterlere göre bisikletinizin mekanik konularını da bilmeniz gerekir... Mesela lastik basınçlarınızı, jant akor ya da tellerinizi, frenlerinizi yola çıkmadan önce kontrol etmeniz (etmemiz) boynumuzun borcudur.. Bunun dışında furş , sele, gidon ve gidon boğazı sabitleme/çektirme vidalarını, orta göbek ya da pedal somunlarını da kontrol etmenizde fayda var.. Mesela ben genel göbek ve furş bakımını yaptıktan sonra solo bir sürüşteydim. Furş çektirme ve gidon boğazı çektirme vidalarını doğru tork şiddetinde sıkmadığım için, virajı alırken gidon, döndürdüğüm açıya değil de, düz kalmaya devam edecek şekilde 10-15 derece saptı ve yere düştüm.. Allah tan çok çok yüksek hızda değildim.. Bu yüzden; frenlerinizi ve somunlarınızı iyice kontrol ettiyseniz, yola çıktığınızda, tek tehtit ya da risk sizin dışınızdaki sepeblere bağlı olmalıdır.. Tabi bunlara yapacak çok Bir şey yok ..

Bir başka örnek daha vereyim ve bu da dış sebeplere bağlı bir olay.. Geçtiğimiz yaz, Uludağ tırmanışı ve inişini kapsayan bir tur vardı. Uludağ inişini kasıyordum segment için..Yolun son çeyreğine yakın bir yerde yolda, bisikletle 50-60 ile viraj alırken, ön lastik, kuru zeminde kaydı ama kontrolü kaybetmeden, soğuk kanlı kalmaya çalışarak zar zor gidonu tuttum. Sebebi, yoldaki araçlardan akan yağlardı...
çok ucuz atlatmışsınız maalesef ülkemiz bisiklet sporu için çok elverişsiz
 
  • Beğen
Tepkiler: SerdarCYCoo2Bursa
çok ucuz atlatmışsınız maalesef ülkemiz bisiklet sporu için çok elverişsiz

Evet , o konu da var tabi.. Sağolun 🙋🏻‍♂️ .. Yani demek istediğim, iniş sırasında alışık olmadığınız hızlara çıktığınızda, frenler tutacak mı? Lastik basıncı zayıf, acaba virajda katlanır mı? Vites ayarını keşke kontrol etseydim,zincir araya düşer mi? gibi ihmal edilen şeyler oldukça, korkmamız gayet doğal.. Bu korkuları azaltmak için bisikletinizin mekaniğinden emin olmak yanında biraz da bisiklet üzerindeki duruş ve hıza göre aksiyon alma becerisi geliştirdikten sonra korkular azalıyor..
 
Bisiklet hakimiyeti üst düzey olan ve bisiklet üzerinde derli toplu düzgün duran, yarış çizgisi tekniğini bilen bisikletçiler iyi inişçilerdir.
Mesela rouleurler, bisiklet üzerinde nasıl iyi pozisyon alınır iyi bilirler. Viraj çıkışına daha iyi hız taşırlar dolayısıyla geneli iyi inişçidir.Cancellara gibi
Dağ bisikleti ve Bmx kökeninden gelenlerin bisiklet hakimiyeti de çok iyi olduğundan inişlerde iyidirler. Örneğin Sagan Reis.
Genel klasman iddialısı iseniz inişiniz çok iyi olmak zorunda, Dolomitlere Alplere tırmandınız tırmanmasına ama inişler uzun, iyi bir inişçi değilseniz Froome, Nibali, Contador vb affetmez.

Bir de iyi inişçi deliler ocağı vardır. Ne bisiklet üzerinde konumlanmasını bilirler, ne bisiklet hakimiyeti vardır ne de viraj tekniği bilirler. Ama iniş sanatçısıdırlar. Tabi ki örnek @Cemal Ç.

Giro d'İtalia 2018.Meşhur Colle Della Finistre etabı. İyi bir yokuşçu olan Landa ile Froome arasında zirveye gelindiğinde 40 saniye fark vardı. Finistre inişinde Froome 1 dakika fark açmıştı.
Pasınız beni nasıl onore etti anlatamam sayın @hamlet2006 .🥹
 
  • Hahaha
Tepkiler: oscak41 ve by0ne
Adamlardan hafifsen çıkarken avantaj inerken dezavantaj olabilir. 65 kg falansan çok normal. Çıkarken watt/kg avantaj sağlarsın ama inerken sistem öyle çalışmaz
 
Cok onemli not: Tehlikeli inislerin oldugu yerlere, arac trafigi, dur isaretleri, trafik isiklari ve yogun kavsaklarin oldugu yerlere segment acmayin.
Belki duymussunuzdur, tehlikeli yerlere acilan segmenleri almaya calisirken canindan olan bisikletciler olmus.
 
Adamlardan hafifsen çıkarken avantaj inerken dezavantaj olabilir. 65 kg falansan çok normal. Çıkarken watt/kg avantaj sağlarsın ama inerken sistem öyle çalışmaz
kilodan ziyade sanırım bisiklet kontrolüm iyi değil ve buda korkmama neden oluyor. Hava direnci dengemi bozacak noktaya geldiğinde daha fazla hızlanamıyorum. Belki zamanla biraz daha iyisini yapabilirim. Mesela yokuş aşağı indiğimde gidonun altından tutamıyorum. Tereddüt ediyorum
 
  • Beğen
Tepkiler: oscak41
Ara ara beraber sürüşe çıktığımız bir abimizin nedense her tırmanışta ya telefonla görüşmesi gerekir ya çişi gelir; bekleriz.

İnişin sonunda da biz onun arkasında kalınca, kendisinin Deore XT grupsetinin ne kadar fevkalade olduğunu dinleriz.

Diyemiyorsun ki güzel abicim sen benden 30 kg ağırsın, herhalde hızlı ineceksin.

Amatör bisikletçi dünyasında yokuş işi böyle işte ne yaparsın.
 
Bütün şartlar aynı saydığımızda virajlı herhangi bir yolda hafif olan bisikletçi çok daha iyi viraj alır. Ben demiyorum bunu, merkezkaç kuvveti kütle düştükçe azalır,dolayısıyla hafif olan daha az savrulur.
Bisiklet hakimiyetini artırın, bisiklet üzerindeki konumunuzu geliştirin, viraj tekniğinizi geliştirin inişiniz de gelişecektir.
 
Bizim buralarda düz yol zor bulunduğundan, bisiklet sürme işi mütemadiyen tepe aşmaktan ibaret olduğu için çok inmişliğim & çıkmışlığım var haliyle. Bu sebeple birkaç cümle daha yazsam ayıp olmaz umarım.

Tırmanma zaten ciğer işi, olur gider de inişlere dikkat etmemiz lazım.

Bisikletle inişlerin verdiği hissiyat benim için birkaç sene öncesine kadar farklıydı ve daha güzeldi ama şu an her inişte ön tekere göremediğim bir şeyden darbe gelir mi, yandan ani rüzgar alır mıyım düşünceleri daha hakim bende.

Forumda çok tecrübeli bir arkadaşımız vardı mesela, süratle yokuş inerken lastik patlatmıştı. Yok artık demiştim o kadar da değil. Oluyormuş ama:

Başka bir bisikletli, inişte kontrolünü kaybedip, benim arka tekere yandan bindirdi bir gün. İnanması güç ama gerçek. İkimizin de hatası yoktu ama bisikleti eve elinde götüren ben oldum o gün. Jant zaten çöp.

Bir de gözlük her zamankinden daha önemli inişlerde. Süratliyken göze çarpacak bir böcek insana geçmişini ve geleceğini sorgulatıyor. Benden bu kadar.
 
Bizim buralarda düz yol zor bulunduğundan, bisiklet sürme işi mütemadiyen tepe aşmaktan ibaret olduğu için çok inmişliğim & çıkmışlığım var haliyle. Bu sebeple birkaç cümle daha yazsam ayıp olmaz umarım.

Tırmanma zaten ciğer işi, olur gider de inişlere dikkat etmemiz lazım.

Bisikletle inişlerin verdiği hissiyat benim için birkaç sene öncesine kadar farklıydı ve daha güzeldi ama şu an her inişte ön tekere göremediğim bir şeyden darbe gelir mi, yandan ani rüzgar alır mıyım düşünceleri daha hakim bende.

Forumda çok tecrübeli bir arkadaşımız vardı mesela, süratle yokuş inerken lastik patlatmıştı. Yok artık demiştim o kadar da değil. Oluyormuş ama:

Başka bir bisikletli, inişte kontrolünü kaybedip, benim arka tekere yandan bindirdi bir gün. İnanması güç ama gerçek. İkimizin de hatası yoktu ama bisikleti eve elinde götüren ben oldum o gün. Jant zaten çöp.

Bir de gözlük her zamankinden daha önemli inişlerde. Süratliyken göze çarpacak bir böcek insana geçmişini ve geleceğini sorgulatıyor. Benden bu kadar.
Gözlük ve kasksiz bisikletle bakkala bile gidilmez. Inis yapmaniza gerek gözlük icin. Duzde giderken onunuzdeki bir aracin lastiginden firlayan bir tas parcasi vb seyler yaklasik 100km hizla suratiniza carpabilir. Dusuk bir ihtimal ama bu risk var.
 
  • Beğen
Tepkiler: oscak41
Bu arada şunu da atlamayalım isterim; iniş dediğiniz öyle kilometrelerce olan bişey değil genelde, bi de virajlı falansa öyle çok yüksek süratlerde uzun zaman geçirmek durumunda da kalmıyorsunuz zaten. O yüzden ben inişlerden genelde çekinmem, bunda otomobil ve motosiklet yarışlarına olan ilgimin etkisi çok büyük. Benim esas çekindiğim, düz veya hafif inişli merkezi caddeler. Saat kaç olursa olsun, şöyle 30-40 km/s ortalamalarda geçtiğim bi yerse gerçekten pedal çevirmesem bile nabzım 160'ları buluyor. Esas cesaret isteyen şey bence bu, yoksa ekipmanına güvenen, kendini bilen insanın hızlı inişlerden korkmasını gerektirecek bi durum yok.

Tırmanışlarla ilgili de şunu söyleyeyim, şimdi bizler amatör kıvamda hatta kendi adıma konuşmam gerekirse amatör bile sayılamayacak kıvamda bisiklet sever ve biner insanlarız. Haliyle kullandığımız ekipman da ekonomik güçlerimize veya niyetlerimize göre değişkenlik gösteriyor. O yüzden yokuş performanslarımız hem fiziksel farklarımızın hem de ekipman farklarımızın anormalliğinden ötürü ciddi değişkenlik gösteriyor. Şöyle ki; benim bisiklette 44 yaprak tek ayna, 12-32 ruble var. Düzde 80-85 devirle pedal çevirip 30-35 km/s civarında ortalamalar tutturabilirken yokuşlarda en büyük dişli oranıyla bile 30-40 devirlerde pedal çevirmeye çalışıyorum. Geçenlerde bacanağımın dağ bisikletiyle daha önce zig-zag çizerek çıktığım 200 metrelik bi yokuşu çıkayım dedim, hiç hazırlıksız bi şekilde %30 oranında daha kısa bir sürede tırmanabildim. Bu arada bahsettiğim dağ bisikleti 1.70 boyundaki bacanağıma bile küçük gelen bi bisiklet, ben 1.94'üm :)

Diyeceğim o ki; kendinizi başkalarıyla kıyaslayacaksanız öncelikle bakmanız gereken fiziki durumunuz, hafif adam her yerde avantajlıdır bunu bi kabul etmek lazım önce. Sonra ekipmana bakın, ben daha hafif daha güçlüyüm ama yine de aynı şekilde gidemiyorum diyorsanız ekipmandaki farklarınız olabilir bunun kaynağı. Sadece iyisi-kötüsü olarak da demiyorum, ne bisikletler var imal edildiğine edileceğine pişman, öyle kullanılıyor :) Son olarak da eğer teoride birinden daha iyi bir performans göstermeniz gerektiğine inandığınız halde sonuç öyle değilse, izleyin takip edin, saygı duyun ve feyz alın. Virajdan viraja hız taşımak, viraj çıkışında doğru viteste olmak, vs. bunlar öyle BMC'lere, Giant'lara, Trek'lere bindiğiniz zaman allah tarafından vahyedilmiyor maalesef :)
 
O yüzden ben inişlerden genelde çekinmem, bunda otomobil ve motosiklet yarışlarına olan ilgimin etkisi çok büyük.
20 yil motosiklet kullandim, motorsporlarini yillarca takip ettim. Kusura bakmayin goruslerinize kesinlikle katilmiyorum.
Kaza yapincaya kadar herkes kendini dunyanin en iyisi zanneder. Ozguven trafikte en buyuk dusmandir
 
20 yil motosiklet kullandim, motorsporlarini yillarca takip ettim. Kusura bakmayin goruslerinize kesinlikle katilmiyorum.
Kaza yapincaya kadar herkes kendini dunyanin en iyisi zanneder. Ozguven trafikte en buyuk dusmandir

Yanlış hatırlamıyorsam eğer İnci Turizm idi. Hayatı boyunca hiç kaza yapmamış, hiç ceza yememiş şoförle bir röportaj gerçekleşiyor. Ben o dönem çocuktum, adamın dedikleri hâlen kulağımda. "Ben trafikte herkesi kör, sağır ve dilsiz olarak görürüm" bu şekilde ilerlemek her zaman en mantıklısı. Ben de araba veya bisiklet kullanırken bu şekilde davranmaya özen gösteriyorum.
 
20 yil motosiklet kullandim, motorsporlarini yillarca takip ettim. Kusura bakmayin goruslerinize kesinlikle katilmiyorum.
Kaza yapincaya kadar herkes kendini dunyanin en iyisi zanneder. Ozguven trafikte en buyuk dusmandir
Kesinlikle katılıyorum özgüvenle ilgili yorumunuza, ancak beni yanlış anladınız sanırım. Ben kendimi iyi olarak bile görmüyorum, en iyi hele asla. Demek istediğim; yokuş ve iniş performanslarımı kıyasladığımda yokuşları daha çok sevmeme rağmen inişlerimin daha iyi olmasıydı. Bunu da tecrübeye bağladım, bu nedenle inişlerden çekinmem. Ama yine de kesinlikle diyemem ki bana bi şey olmaz. Bi bakmışsın bigün yerlerden inerken sığırın teki traktör falan sollamaya diye benim şeridime girmiş olur, virajı döndüğümüz gibi kucaklaşıveririz..

Yanlış hatırlamıyorsam eğer İnci Turizm idi. Hayatı boyunca hiç kaza yapmamış, hiç ceza yememiş şoförle bir röportaj gerçekleşiyor. Ben o dönem çocuktum, adamın dedikleri hâlen kulağımda. "Ben trafikte herkesi kör, sağır ve dilsiz olarak görürüm" bu şekilde ilerlemek her zaman en mantıklısı. Ben de araba veya bisiklet kullanırken bu şekilde davranmaya özen gösteriyorum.
Motosikletçiler var böyle yeni başlamış tipler, 2-3 sene olmuş hiç düşmemiş ve motoru çok iyi kullandığı için düşmediğini zanneden. Onlara da hep "düşmeyen motorcu yoktur, henüz düşmemiş motorcu vardır" derler :)
 
Kesinlikle katılıyorum özgüvenle ilgili yorumunuza, ancak beni yanlış anladınız sanırım. Ben kendimi iyi olarak bile görmüyorum, en iyi hele asla. Demek istediğim; yokuş ve iniş performanslarımı kıyasladığımda yokuşları daha çok sevmeme rağmen inişlerimin daha iyi olmasıydı. Bunu da tecrübeye bağladım, bu nedenle inişlerden çekinmem. Ama yine de kesinlikle diyemem ki bana bi şey olmaz. Bi bakmışsın bigün yerlerden inerken sığırın teki traktör falan sollamaya diye benim şeridime girmiş olur, virajı döndüğümüz gibi kucaklaşıveririz..


Motosikletçiler var böyle yeni başlamış tipler, 2-3 sene olmuş hiç düşmemiş ve motoru çok iyi kullandığı için düşmediğini zanneden. Onlara da hep "düşmeyen motorcu yoktur, henüz düşmemiş motorcu vardır" derler :)

Madem motosikletle örnekliyoruz, ben de motosikletle çıkarken daha rahatım, inerken tedirgin ediyor. Bisiklette de durum benzer, inerken hep fren yapa yapa iniyorum.

Sanırım bunun sebebi küçükken yokuş aşağı yardırırken bir sefer asfaltta güzel güzel sürünmüştüm yuvarlana yuvarlana. Oradankorku kaldı :)

Cesaret mi marifet mi diye düşünüyorum, cesaret etmek sanırım önce geliyor
 
Geri