Haluk Eke
Daimi Üye
- Kayıt
- 19 Şubat 2014
- Mesaj
- 347
- Tepki
- 1.289
- Yaş
- 75
- Şehir
- Muğla/Datça
- İsim
- Haluk Eke
- Başlangıç
- 1956—57
- Bisiklet
- Specialized
@emrahozkan, Datça'da yaşıyor ve yaklaşık 4 yıldır düzenli olarak bisiklet kullanıyorum. Asfalta çıkacağım zamanlar yol bisikletimi, araziye gireceğim zaman da dağ bisikletimi alıyorum doğal olarak.
Dediğiniz gibi yollarımız soğuk asfalt, pütürlü ve yer yer üst katmanı dökülmüş durumda. Özellikle de Balıkaşıran'a tırmanışın son 4-5 km'si korkunç. İnişte dar lastikle zemin temasınızı kaybetmemek için çok çaba sarfetminiz gerekiyor. Aynı şey Mesudiye, Knidos yolunda da söz konusu.
Yolun yarattığı vibrasyon da en çok bileklerinizi, sele ile temas eden bacakarası ve kalça bölgenizi ve zaman zaman ayak tabanlarınızı etkiliyor ve uyuşmalara yol açıyor.
Yol bisikletimde (Vitus 979 - Sora Tiagra donanımlı) bu nedenle daha yeni yaptığım değişiklikler şöyle oldu:
1. 23 mm'lik lastikten 25 mm'liğe geçtim. Schwalbe Lugano Endurance kullanıyorum şimdi. Basıncı 55-60 psi'a düşürdüm (kendim 78 kiloyum). Sürüş konforum azalan vibrasyon nedeniyle çok arttı. Daha şimdiye kadar patlak yaşamadım. Mutlaka biraz performanstan kaybediyorum ama buna razıyım.
2. Gidona sadece arka fren için cyclocross fren kolu ekledim. Şimdi sert ve uzun inişlerde daha rahatım.
3. Sele tipimi, yüksekliğini ve eğimini yeniden ayarladım.
4. Beden ağırlığımı kollarım ve ellerime fazla yüklememek için gidonu 2-3 cm kadar yükselttim. Ucuz çin malı ama ortası kalın olan gidon bantlarından kullanıyorum.
5. Rüzgarı artık normal bir durum, rüzgarsızlığı anormal bir ortam olarak kabul etmeye alıştırdım kendimi. Örneğin, diğer Muğla ilçelerinde 8-10 km/h esen rüzgar burada en az 20-15 km/h'tir. Bilinçaltımızda düz yol olunca hep belli bir hızda sürmemiz gerekirmiş gibi bir eğilim vardır. Oysa hızınızı korumak için çabalamanızın anlamsız olduğunu kabul ettiğinizde rüzgarla da çok kolay uzlaşabiliyorsunuz.
Sorularınız olursa seve seve cevaplarım.
Keyifli sürüşler dilerim
Dediğiniz gibi yollarımız soğuk asfalt, pütürlü ve yer yer üst katmanı dökülmüş durumda. Özellikle de Balıkaşıran'a tırmanışın son 4-5 km'si korkunç. İnişte dar lastikle zemin temasınızı kaybetmemek için çok çaba sarfetminiz gerekiyor. Aynı şey Mesudiye, Knidos yolunda da söz konusu.
Yolun yarattığı vibrasyon da en çok bileklerinizi, sele ile temas eden bacakarası ve kalça bölgenizi ve zaman zaman ayak tabanlarınızı etkiliyor ve uyuşmalara yol açıyor.
Yol bisikletimde (Vitus 979 - Sora Tiagra donanımlı) bu nedenle daha yeni yaptığım değişiklikler şöyle oldu:
1. 23 mm'lik lastikten 25 mm'liğe geçtim. Schwalbe Lugano Endurance kullanıyorum şimdi. Basıncı 55-60 psi'a düşürdüm (kendim 78 kiloyum). Sürüş konforum azalan vibrasyon nedeniyle çok arttı. Daha şimdiye kadar patlak yaşamadım. Mutlaka biraz performanstan kaybediyorum ama buna razıyım.
2. Gidona sadece arka fren için cyclocross fren kolu ekledim. Şimdi sert ve uzun inişlerde daha rahatım.
3. Sele tipimi, yüksekliğini ve eğimini yeniden ayarladım.
4. Beden ağırlığımı kollarım ve ellerime fazla yüklememek için gidonu 2-3 cm kadar yükselttim. Ucuz çin malı ama ortası kalın olan gidon bantlarından kullanıyorum.
5. Rüzgarı artık normal bir durum, rüzgarsızlığı anormal bir ortam olarak kabul etmeye alıştırdım kendimi. Örneğin, diğer Muğla ilçelerinde 8-10 km/h esen rüzgar burada en az 20-15 km/h'tir. Bilinçaltımızda düz yol olunca hep belli bir hızda sürmemiz gerekirmiş gibi bir eğilim vardır. Oysa hızınızı korumak için çabalamanızın anlamsız olduğunu kabul ettiğinizde rüzgarla da çok kolay uzlaşabiliyorsunuz.
Sorularınız olursa seve seve cevaplarım.
Keyifli sürüşler dilerim