ben yol bisikletimi ilk aldığımda bizim mahallelerden çıkıncaya kadar elimde götüresim geliyordu sebep Arnavut kaldırımı mıdır nedir o taşlardan olmasıydı. Gözün gördüğüyle yaşadığın şeyler aynı değil aklın sana, bu ince tekerler hemen akort kaçırır, yamulur, maşası incecik birde karbon ya plastik gibi bir şey der hemen kırılır, gibi düşünceler gelir aklına ama şimdi aklım bana artık bunları demiyor nedenmi ben triban yol bisikletimle kaldırımdan iniyorum, yolda bozuk bir yer görsem mazgal görsem buny hop yapıyorum, arabalarla yarışmaya çalışıyorum deliler gibi pedal çeviriyorum kalbimi hissetmesem pedal çevirmeye devam edip yerinden çıkıcak nerdeyse bukadar hareketden sonrada mahalleye bir giriyorum, oda bu işin masajı oluyor hatta şarkı söylemeye kalksam sesim titriyor, sonra bisikleti eve alıyorum ve temizliğini yapıyorum, lastikleri kontrol ediyorum, akortuna bakıyorum inanmıcaksın ama akordu sapasağlam duruyor hiç bozulmamış bile yani demem o ki, korkma yol bisikleti korkulacak birşey değil, gönül rahatlığıyla kullan o ince lastiklerle ön kaldırıp kaldırıma çıkıyorum arka tekeride kaldırmadan kaldırıma dayanıp çıkmışlığım bile var lastik kesilmiyor jant yamulmuyor. ha bu demek değilki asla olmaz bir gün ayarı fazla kaçırırsam oda olur. ama sana şunu söylim şimdi yol bisikleti almasan bile, birgün muhakkak alıcaksın içinde büyücek ve o gün gelicek o günde neden daha önce almadım diyeceksin bunuda hatırlatayım sana.