Merhaba,
Bugün öğleden sonra bir kez de eşimle beraber çıktık bisiklete.
Eşimle birlikte çıkmamın özel bir yanı var, daha önce de yazmıştım, yol bisikletiyle çıkarken de yaşadığım problemdi sürekli olarak eşime göz kulak olmak için tempoyu bozmak ve yol bisikletinin hakkını verememek. Dolayısıyla bisikleti değiştirme sebeplerinden birisini yaşayarak test ettim.
Rotamız gene Erenköy'den Caddebostan sahile araç trafiğinde iniş, sonrasında Bostancı, ordan Feneryolu'na kadar dönüş, ve tekrar Caddebostan sahile gelip Bağdat Caddesi-Ömerpaşa istikametinden Erenköy eve.
Eşimle gitmenin normalden ne farkı var peki?
- Normalde daha tempolu giderken bu sefer daha yavaş gitmek zorundayım, bu da trafikte zorluk yaratıyor.
- Eşime sık sık bakmak için kafamı çevirmem gerekiyor, yol bisikletindeyken bu zordu.
- Trafiğin az olduğu ara sokakları kullanmak gerekiyor, satıh diğer ana caddelere göre kötü olabiliyor.
- Sahilde arada sırada oldukça yavaş giderken bazen tempo yapmak istiyorum, bu tip kesintili durumlarda bisikletimin seriliği ve ivmelenmesi önemli (ağır bir bisikletle bunu sıklıkla yapmak zorlayıcı bir etken)
Bazılarınıza oldukça basit gelebilecek bu ayrıntılar benim bisikleti seçerken/değiştirirken göz önüne aldığım faktörlerdi.
Aynı zamanda bisikletimin teknik özelliklerini de gene detaylıca inceleme fırsatı buldum tekrar.
İzlenimlere gelince;
Bugünkü sürüşle birlikte bir şehir bisikleti olarak doğru bir seçim yaptığıma daha da inandım. Şu ana kadar çok memnun olduğum iki konu var: birincisi oturuş pozisyonu, ikincisi sele rahatlığı. Oturuş pozisyonu çok dik değil, ancak yol bisikleti kadar da performans odaklı değil. Bunun iki avantajı var bana, daha fazla konfor ve eşimle çıktığımda onu daha iyi gözleyebilmek. Gerçekten de yol bisikletinde eğikmsürüş pozisyonu sebebiyle arkaya bakayım derken zorlanıyordum, bu bisiklet ile etrafa hakimiyetim çok daha fazla.
Trafikte yavaş hızlarda dahi oldukça rahat ediyorum, bunda standart bisikletlerdekinden kısa gidon enine sahip olmasının etkisi büyük. Bisiklet gidon reflekslerine hızlı tepki veriyor ve dengesinden şaşmıyor.
Sahilde bir kaç kez eşimi geride bırakıp hızlı sprintler atmayı denedim. Bisikletin rijitliği oldukça iyi, esneme yapmıyor ve pedala her basışımın yola aktarıldığını hissettiriyor. Hafifliği yüzünden sanırım çok kolay ivmeleniyor, çok çaba harcamadan hızlanabiliyorum. Bir de beklediğimden çok daha iyi çıkan birşeyi belirtmem lazım; jantlar ve göbekler. Akıcılığı neredeyse eski yol bisikletim Defy3 kadar iyi, 28mm lastiklerine rağmen uzun süre pedal çevirmeme rağmen bisikletin yoluna devam etmesini sağlıyor. Bu konuda hakikaten hakkını vermek lazım RX3'e.
Yokuşlardaki keyfimse devam ediyor, bu konuda yol bisikletimden daha zor bir sürüşle karşılaşmadım.
Bisikletin sele konforu ise bu bisikletin en üst noktası. Yol bisikletinde denediğim farklı selelere rağmen, pedli tayta rağmen akşamları çekmek zorunda kaldığım kıç ağrılarından eser yok şu anda. Özellikle bozuk satıhlı yollara girilmesine, aralarda kaldırıma çıkılıp inilmek zorunda kalmamıza, barlar sokağının parke taşlı yolunda yavaş gitmemize rağmen hiç bir olumsuzluk hissetmedim konfor açısından. D-Fuse sele borusunun ve kırık yapıdaki arka maşanın bundaki etkisini gerçekten yadsımamak lazım.
Şu ana kadar ve hala gördüğüm tek olumsuzluk bence elcikler. Görünüm olarak şık ve ergonomik olmalarına rağmen, nedense alışabilmiş değilim. Sanırım Ergon planını biraz öne almak gerekebilir.
Bir diğer konu da; geçen sefer unuttulum suluğumu bugün bisikletime koyduğumda gördüö ki, M/L kadro olan yol bisikletimden sonra M ladro şehir bisikletinin üst borusu ile alt borusu sanırım yakınlaşmış birbirine, daha önce çok rahat takıp çıkarttığım 750mm Elite suluğum, bu sefer biraz uzun kaldı gibi. Çıkarıp takmakta bir sorun olmasa da henüz alışabilmiş değilim görsel olarak en azından.
Sonuç olarak bugünkü sürüşümden de memnun kaldım. Eşim de kendi bisikletine benzer bir şekilde yanında pedallamamdan memnun göründü, sanırım bu zaten doğru bir karar vermemi gösteriyor başkı başına.
iPhone 'den Tapatalk aracılığı ile gönderildi