Haftanın Püfleri..

Hafta sonu kaçamağı:
Yer: Sülüklü Göl (Düzce)
Aktiviteler: Bisiklet, yürüyüş, doğa fotoğrafçılığı, piknik
İpuçları: Farklı zorluklarda parkurlar mevcut. Dallardan yosunların sarktığı asırlık ağaçlar, sarı-turuncu anemonlar, fotoğrafçılara güzel kareler vaad ediyor. Sülüklü gölün kristal gibi sularından yükselen ağaç gövdeleri, zirvenin süprizi…

Tarihte bu hafta:
5 şubat 1952 de; üç renkli trafik ışıkları NewYork’ta kullanıma girdi.

Haftanın püfü:
Ekolojik ve ekonomik halı şampuanı:
Bisikletinizi balkonda saklıyorsanız ve her gezi sonrası bisikletinizi balkona koymak için benim gibi evin içindeki halıların üzerinden geçeririrken ev sahibi halıları kirletmenize razı olmuyorsa, size ekolojik ve çok ekonomik bir halı şampuanı.
Attarlarda satılan toz halindeki çamaşır sodasını halınızın üzerine serpip bir fırçayla yedirin. 15 dk. sonra elektrik süpürgesiyle tozu emdirin. Hem halınız güzelce temizlenir hemde kötü kokulardan arınmış olur..
Gereksiz deterjan kullanımıyla içme ve kullanma suyu kaynaklarımızı kirletmeyelim, kirletenleri uyaralım..

Haftanın hafif menüsü: (zencefilli patlıcan ezmesi)
Yeterince patlıcanı kamp ateşi yada ocakta 30 dk. közleyin. Dinlendirdikten sonra kabuklarını soyup ezin. Ayrı yerde yoğurt, ezilmiş sarımsak, 1 yemek kaşığı şeker, 1 çay kaşığı zencefil, yarım çay kaşığı kimyon, tuz ve karabiberi karıştırın. Malzemeyi patlıcanlarla beraber tekrar karıştırdıktan sonra 1-2 saat serin yerde dinlendirip, maydanozla süsleyerek servis yapın. Yada servis yapmanıza gerek yok, kokusu duyulunca kapışılacaktır zaten…

Haftanın ata sözü:
Kır atın yanında duran, ya huyundan ya suyundan..
(Kişi hangi “MTB” ciyle arkadaşlık ederse, ondan etkilenir… )
Kaynak: Novartis-onko.

Yeni Püflerin her hafta siteye gönderilmesini isteniyorsa, lütfen tarafıma bildirilsin... (yani istemek sizden, yeni püfler benden..)

elinize saglik. siz devam etmeye karar verirseniz ben seve seve okurum

su patlican olayini bir kac ay once beyaz peynir, sarmisak, tereyagi karistirip kozlenmis patlicanin arasina doldurulmak usuluyle servis etmistim.. once mirin kirin edenler sonra begenmislerdi

sizin tarifinizi de bir sonraki sefer farkli bir tayfaya deneteyim bakalim, tepkiler ne olacak

üstad ellerinize sağlık..bence faydalı bir köşe olabilir devamı olabilirse.ben kendi adıma bu tür şeyleri okumaktan haz alıyorum..

tekrar teşekkürler.

bence de herkes kendince kafasına ne geliyrsa o hafta için önemli olan,onu yazsın,mesela bence de bu haftanın konusu:soğuk olacak,pt den beri donuyrm,bu ne soğuk bırrrrrrr

Yeni Püflerin her hafta siteye gönderilmesini isteniyorsa, lütfen tarafıma bildirilsin... (yani istemek sizden, yeni püfler benden..)

Valla ben istiyorum devamını...
Çok faydalı bilgiler,özellikle zencefilli patılcan... Eşime tarifi vericem bakalım yapabilicekmiyiz...
Bende Semrtra'ya katılıyorum benimde tek gündemim soğuk.burda(eskisehirde) resmen donuyoruz... dün -27 yi gördük.soğuklar bizi hafif depresif yaptı,anca böyle sıcak forum ortamlarında kendimize geliyoruz...
Ymgirgic'in püf'lerin devamını bekliyoruz,tebrikler....

sabah kahvaltıda yapmamıstım karnımda felaket acıktı.
bede devamından yanayım............
Ymgirgic indıger püflerini bekliyorum.ayrıca yemek bir sanattır.

Hafta sonu kaçamağı:
Yer: Sülüklü Göl (Düzce)
Aktiviteler: Bisiklet, yürüyüş, doğa fotoğrafçılığı, piknik
İpuçları: Farklı zorluklarda parkurlar mevcut. Dallardan yosunların sarktığı asırlık ağaçlar, sarı-turuncu anemonlar, fotoğrafçılara güzel kareler vaad ediyor. Sülüklü gölün kristal gibi sularından yükselen ağaç gövdeleri, zirvenin süprizi…

Tarihte bu hafta:
5 şubat 1952 de; üç renkli trafik ışıkları NewYork’ta kullanıma girdi.

Haftanın püfü:
Ekolojik ve ekonomik halı şampuanı:
Bisikletinizi balkonda saklıyorsanız ve her gezi sonrası bisikletinizi balkona koymak için benim gibi evin içindeki halıların üzerinden geçeririrken ev sahibi halıları kirletmenize razı olmuyorsa, size ekolojik ve çok ekonomik bir halı şampuanı.
Attarlarda satılan toz halindeki çamaşır sodasını halınızın üzerine serpip bir fırçayla yedirin. 15 dk. sonra elektrik süpürgesiyle tozu emdirin. Hem halınız güzelce temizlenir hemde kötü kokulardan arınmış olur..
Gereksiz deterjan kullanımıyla içme ve kullanma suyu kaynaklarımızı kirletmeyelim, kirletenleri uyaralım..

Haftanın hafif menüsü: (zencefilli patlıcan ezmesi)
Yeterince patlıcanı kamp ateşi yada ocakta 30 dk. közleyin. Dinlendirdikten sonra kabuklarını soyup ezin. Ayrı yerde yoğurt, ezilmiş sarımsak, 1 yemek kaşığı şeker, 1 çay kaşığı zencefil, yarım çay kaşığı kimyon, tuz ve karabiberi karıştırın. Malzemeyi patlıcanlarla beraber tekrar karıştırdıktan sonra 1-2 saat serin yerde dinlendirip, maydanozla süsleyerek servis yapın. Yada servis yapmanıza gerek yok, kokusu duyulunca kapışılacaktır zaten…

Haftanın ata sözü:
Kır atın yanında duran, ya huyundan ya suyundan..
(Kişi hangi “MTB” ciyle arkadaşlık ederse, ondan etkilenir… )

Not: Arkadaşlar bu notları her hafta yenileyerek göndermek istiyorum. Aslında dün sabah bu mesajı güncel- haber bölümüne gönderdim. Öğlen olmadan msj. ekrandan kayboldu. Bu msj. hiç olmazsa 3-5 gün kadar kalamazmı. ?(yani sakıncası yoksa…)
Yetkililerden rica ediyorum … (bugün bir de bu konu başlığına göndermemin sebebi budur… )

sanırım yanıldınız..

mesajınız orda duruyor.

https://www.bisikletforum.com/showthread.php?t=2485

evet kısmen yanıldım.. biliyorum..
ama benim kastettiğim şey biraz başka idi:
msj ilk gönderildiğinde "güncel haberler" başlığının hemen altında yani ilk sayfada görünürken, yeni msj'lar gelince arka sayfaya kayıyor ya(aslında kaybolmuyor, bunu biliyorum)... işte kaymayıp ta herhangi bir yerde bir "POST-IT" gibi "haftanın püfleri" v.b. bir vurguyla durabilir mi? idi... (benim ve/veya herkesin püfleri bir arada toplanabilir tabii)
Bu forum kimsenin şahsi malı değil, malum... hepimizin... onun için sonradan vazgeçtim de zaten..
Cevabınız için teşekkürler yine de
Her hafta yeni püflerle yeşilbisikletforuma ben de katkıda bulunmaya devam edeceğim..
yesilbisikletforum kullanıcılarına bol pedallı, bol püflü, kolay, sağlıklı günler dilerim...

asıl biz sizlere bu önemli bilgiler ve paylaşımızı için çok teşekkür ederiz.

dilerseniz konuyu orada bizim "sabit-önemli konudur" etiketiyle enüste alalım.bu konuyu da diğeriyle birleştirelim.ve orada devam edelim.ne dersiniz?

kaldı ki açtığınız konu oraya daha uygun

Teklifiniz olabilir..
Ben şahsen “konular önemlidir” iddiasında bulunmayayım… ama okuyucular öyle görürlerse bu da beni mutlu eder tabii.
Tamam, sizin dediğiniz gibi yapalım.

Ben de size teşekkür niyetine okuyuculara gelecek haftaların püflerinden birkaç tiyo vermeyim…
- Kampta, karıncaların yiyecekleri istilasını önlemenin püf noktası.. (karıncaları öldürmeden tabii)
- Hafif balık yahnisi tarifi
- Kirlenmiş (neredeyse gri renge dönmüş) beyaz spor çoraplarınızı ucuz ve ekolojik olarak nasıl tekrar beyazlatırsınız?
- Kokan ayakkabılara ucuz ve ekolojik kesin çözüm..
- Hafta sonu kaçamağı olarak bisikletcilere önerebileceğimiz“yeryüzünde 100 sıcak noktadan biri olarak resmen tescillenmiş milli parkımız” (?)…

Tüm yesilbisikletforum sevenlere mutluluğun püf noktasını dilerim.. (bu püf noktayı bulan herkes lütfen hemen yanındakiyle paylaşsın )
ymgirgic

Olumlu düşünmenin gücü, sosyal ve manevi hayatınızın zenginliği doğal olarak mutluluğu getirir Gülümseyin

Not: illaki öneri isteyen varsa da Norman Vincent Peale'ın "Olumlu Düşünmenin Gücü" adlı kitabını şiddetle öneririm

1. Performans için ergonomik ayarlardan ne kadar fedakarlık edilebilir?
2. Antrenman programını aksatmama uğruna, soğuk havalarda dışarı çıkılmalı mı? Salon antrenmanları, açık hava çalışmasının yerini tutuyor mu? Soğuk havada dışarı çıkmak mı yoksa eksik antrenman mı yarış performansına daha az zararlı?
3. Bisiklet değiştirmeye organizmanın tepkisi? (Yani, kırıcı parkurlardaki antrenmanlarda yedek bisikletle(varsa) antrenman yapıp, yarışa asıl bisikletle katılmanın fayda/zarları, kas-iskelet sisteminin buna tepkisi ve dolayısıyla yarışların sonucuna etkisi?
4. Uzun yol da ve yalnız bisiklet sürmenin ruh sağlığına etkileri? Antrenmanları grup olarak mı yapmalı, yalnız mı yapmalı?
5. Bisiklet sürmenin hemoroid(basur) ve kifoz(kamburluk) oluşumuna etkileri?

Bu konularda herkes bildiğini ortaya koysun …
Ondan sonra, eksikleri tamamlamak bana kalsın..
Cevaplar ise;
yeşilbisiklet forumda..
diğer püflerin yanında,
“haftanın püfleri” başlığı altında,
çıkacak karşınıza yakında,

1-) ergonomik ayarlar performansı birincil seviyede etkiler doğru ayarlanmamış bi bisikletle sürekli beliniz diziniz bacağınız ağrıyarak performans yapamassınız.Yani daha hafif olsun diye ergonomiyi bozan bir boğaz sele yada kadro kullanmak doğuracağı sonuçlarla uzun vadede getirirsinden daha çok şey götürür..
2-) eksik antremanın da belli bir limiti var o limitten sonra peformans düşmeye başlar zaten düzenli antremanında amacı budur performansı arttırıp sabit tutmak içindir..Kışın çok kötü havalarda dışarı çıkıp yeterli korunmayaı sağlayamayıp üşütmektense onun yerine evde bisiklete binebilecein bir rollar yada trainer alıp evde antremanlarını aksatmadan sürdürebilirsin...
3-) yedek bisikletinde yarışlarda kulladığın bisikletinle aynı ergonomik ayarlara sahipse yani senin vucut yapına göre ayarlanmışsa sorun olmaz.. Yani aynı kadro ebatları, sele yüksekliği, boğaz, gidon ölçüleri kullanılırsa sorun olmaz zaten biçok bisikletçide böle yapıyo.Bide tabi bisikletlerin vites sistemleride birbirine aynı olmalı yani mesela ikiside xtr diğil ama yarış dual kontrolse antremanda öle olmalı, yarış 9 lu sistemse antremanda öle olmalı, ruble 11,32 ise ikisindede öle olalı gibi gibi olduğu sürece problem olmaz...
4-) Uzun süre yalnız bisiklet sürmenin en büyük ters yönü bir süre sonra antremanın hadi bitiyim artık denicek kadar sıkkınlık verebilmesi grup halindeyken daha ısınmada yaptığınız antremanda bazen canınızın sıkılıp bırakabileceğiniz gibi durumlar olabilir.Tabi uzun yol antremanında mp3 player felan taşıyıp zamanın akışını hızlandırmak gibi çözümler faydalı olabilir. Grup halinde yapılan antreman ise biraz daha faydalı çünkü kişiler birbirini tetikleyip daha aktif bir antreman sağlanmış olabilir...
5-) Tam bilgim olmasada sıkıntıya bağlı ortaya çıkan basurum var ve şimdiye kadar en sıkıntılı sitresli anlarımda bile bisiklete binsem bir sorun yaşamadım. Ama bu konuda daha detaylı bilgiyi vericek başka biri olsa daha iyi olur...

konu bu bölümde birleştirilmiş ve sabitlenmiştir.

yasasin, konunun sabitlendigine sevindim gecenlerde bir irlanda atasozu geldi onume, ben de benim "püf"um olarak tutuyorum onu yanimda kac gundur, e bari sizle de paylasayim

iyi bir kahkaha ve saglam bir uyku en iyi iki tedavi yontemidir demis keltler ben de ona soyle bir ekleme yaptim, bisiklet, iyi bir kahkaha, sicak bir dus ve saglam bir uyku en iyi 4 tedavi yontemidir

daha ergonomik ayarlar kismini okumadim sira orda simdi

1. Performans için ergonomik ayarlardan ne kadar fedakarlık edilebilir?
bence edilmemelidir, kisa sprintden ziyade uzun yol yarislarinda ozellikle vucudun dogru acilarda fonksiyon gostermesi performansinda maxsimumda realize edilmesini saglar.

2. Antrenman programını aksatmama uğruna, soğuk havalarda dışarı çıkılmalı mı? Salon antrenmanları, açık hava çalışmasının yerini tutuyor mu? Soğuk havada dışarı çıkmak mı yoksa eksik antrenman mı yarış performansına daha az zararlı?
ben dis mekanciyim o yuzden surekli nezle olup 1.80 yatiyorum kislari.. ama chaari'nin soyledigi alternatif ic mekan pretikleri mantikli tabii. ben ic mekanda cok sıkılıyorum. o yuzden nezle olup 1 haftada onu atip, sonra deli gibi pedal cevirmeye bayiliyorum.. o yuzden ne olursa olsun dis mekan benim secenegim

3. Bisiklet değiştirmeye organizmanın tepkisi? (Yani, kırıcı parkurlardaki antrenmanlarda yedek bisikletle(varsa) antrenman yapıp, yarışa asıl bisikletle katılmanın fayda/zarları, kas-iskelet sisteminin buna tepkisi ve dolayısıyla yarışların sonucuna etkisi?
kas iskelet sistemini bilmiyorum, yani o kadar detayli aciklayamam.. ama tabii ki var, sadece bisiklet degil bu araba, at, yelken, dalarken kullandiginiz ekipman, fotograf makinesi hersey icin gecerlidir. antremanlarda en fazla vakti geciriyoruz, dolayisiyla kullandigimiz ekipmani bir eldiven gibi benimsiyoruz.. malzeme degisince bir alisma sureci oluyor, vaz gecilmez, bu da sasirmalara, daha once otopilota bagladigimiz refleksvari hareketlerimizde sasirmalara yol acabiliyor. dolayisiyla antreman ve yaris bisikletlerinin birebir (finansmana bagli ) ya da birebire cok yakin olmasi onemli.

4. Uzun yol da ve yalnız bisiklet sürmenin ruh sağlığına etkileri? Antrenmanları grup olarak mı yapmalı, yalnız mı yapmalı?
antremanlarimi ben yalniz yapmaktan cok zevk aliyorum. kimsenin hizina ayak uydurmak zorunda kalmak istemiyorum. ayriyeten, bisiklete binmek benim kafami bosalttigim ender anlardan, sohmet muhabbetle gitmek her sefer her sefer bana kabak tadi verir.. ha, arada eglenceli olabiliyor, bir gezi/kesif turudur vs. ama antremanda kendimi, bisikleti, ruzgari dinlemeyi yeglerim. arada bir, bir tavsan kestirip (bknz. hizli giden bisikletci ) onu gecmek icin kendimi zorluyorum, onlar eglenceli oluyor, ama antremansa soz konusu olan benim icin en zevkli antreman yalniz yapilandir

5. Bisiklet sürmenin hemoroid(basur) ve kifoz(kamburluk) oluşumuna etkileri?

hemoroidle ilgili bir sorunum yok, ama kamburluk ya da diger tum omurga ilintili rahatsizliklar benim bas derdim sirtim bir sure sonra agridan beni olduruyor. zaten antremani kesme sebebim genelde bu oluyor. gerci su siralar sele gidon yukseklikleriyle bir oynama yapmam lazim ama ne kadar mukemmele yakin seviyelere tasisam da onlari, olmuyor, bir sure sonra omzum, ya da omurgam (ozellikle ust yarim) ciddi bir sekilde agrimaya basliyor. mecburen yavaslayip esneme egzersizleri yapiyorum

ymgirgic bey, nooldu bizim püfler???

valla ben de merak ettim.

+1........................