Yunus Emre POLAT
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 19 Nisan 2009
- Mesaj
- 679
- Tepki
- 1.215
- Şehir
- Aydın
15 Temmuz Çarşamba akşamı saat 19.30 da Nazilli'den Atça'ya gitmek üzere İrfan arkadaşımla yola çıktık. (resimler aşağıda)
Daha Nazilli'den çıkmamıştık ki Devlet kara yolu üzeri Migros karşısında yolun sağına park etmiş olan beyaz bir Renault Kangoo aracın şoför kapısı açıldı ve hemen önümde giden İrfan arkadaşım, fren yapmaya vakit bile bulamadan kapıya yaklaşık 35 km hızla çarptı. Ben de yaklaşık olarak 50cm arkasında İrfan'ı takip ettiğim için frene asılsamda kurtaramadım ve aynı hızla hem İrfan'a hem de kapıya çarptım.
Yere nasıl düştüğümüzü hatırlamıyorum. İlk şoku atlatır atlatmaz, İrfan'ında ayağa kalkması ile arkadaki araçların üzerimize geleceğini düşünerek ana yola dağılan parçaları ve bisikletleri kenara çektim. Ve o zaman olayın ne kadar büyük olduğunu anladım.
İlk gördüğümde inanamadım, İrfan'ın yüz kısmında birçok yara vardı, düşerken başı önce kapıya sonrada doğrudan yola çarpmış ve kask bütün darbeyi engellemiş. Sağ elinde kırıklar oluşmuş ve bir çok yeri asvaltta kaydığından kan içinde kalmış. Bisikletinde hasar ise daha büyüktü. Kask ve eldivenin ne kadar önemli olduğunu İrfan'ı görünce gözlerimle görmüş oldum.
Bana gelince; açıkçası İrfan önümde olduğu için önce ona çarptım sonra da kapıya çarptım ve birnevi İrfan hava yastığı görevi gördü ve darbenin çoğunu yumuşattı benim için. Ben yola sırt üstü düştüm ve başımın arka kısmının yere sert bir şekilde çarptığını hatırlıyorum. Bu arada ellerimin ve avuç içlerimin çok acıdığını söylemem gerek. Kask olmasa başımdaki, eldiven olmasa avuç içlerimdeki hasarı tahmin edemiyorum.
Bisikletimde görünen bir hasar yok. Böylece bisiklette hafifliğin değil sağlamlığın daha önemli olduğunu da anlamış oldum.
Araca gelince; sol ön kapı sizlere ömür.
Olay sonrası hemen trafik polisini arayarak yardım istedik. Saolsunlar hemen geldiler, belgeleri hazırladılar. Hatayı yapan sürücü arkadaşımız da gerçekten üzgündü, İrfan'ı hastaneye götürdü hemen ve elinden gelen herşeyi yapmaya çalıştı bize. Daha sonra polis karakoluna giderek ifadelerimizi verdik ve ayrıldık. Aracın sigorta şirketi tüm hasarı karşılayacakmış ama bunu yarın öğrenebileceğiz.
Arkadaşıma buradan tekrar geçmiş olsun diyorum.
Daha Nazilli'den çıkmamıştık ki Devlet kara yolu üzeri Migros karşısında yolun sağına park etmiş olan beyaz bir Renault Kangoo aracın şoför kapısı açıldı ve hemen önümde giden İrfan arkadaşım, fren yapmaya vakit bile bulamadan kapıya yaklaşık 35 km hızla çarptı. Ben de yaklaşık olarak 50cm arkasında İrfan'ı takip ettiğim için frene asılsamda kurtaramadım ve aynı hızla hem İrfan'a hem de kapıya çarptım.
Yere nasıl düştüğümüzü hatırlamıyorum. İlk şoku atlatır atlatmaz, İrfan'ında ayağa kalkması ile arkadaki araçların üzerimize geleceğini düşünerek ana yola dağılan parçaları ve bisikletleri kenara çektim. Ve o zaman olayın ne kadar büyük olduğunu anladım.
İlk gördüğümde inanamadım, İrfan'ın yüz kısmında birçok yara vardı, düşerken başı önce kapıya sonrada doğrudan yola çarpmış ve kask bütün darbeyi engellemiş. Sağ elinde kırıklar oluşmuş ve bir çok yeri asvaltta kaydığından kan içinde kalmış. Bisikletinde hasar ise daha büyüktü. Kask ve eldivenin ne kadar önemli olduğunu İrfan'ı görünce gözlerimle görmüş oldum.
Bana gelince; açıkçası İrfan önümde olduğu için önce ona çarptım sonra da kapıya çarptım ve birnevi İrfan hava yastığı görevi gördü ve darbenin çoğunu yumuşattı benim için. Ben yola sırt üstü düştüm ve başımın arka kısmının yere sert bir şekilde çarptığını hatırlıyorum. Bu arada ellerimin ve avuç içlerimin çok acıdığını söylemem gerek. Kask olmasa başımdaki, eldiven olmasa avuç içlerimdeki hasarı tahmin edemiyorum.
Bisikletimde görünen bir hasar yok. Böylece bisiklette hafifliğin değil sağlamlığın daha önemli olduğunu da anlamış oldum.
Araca gelince; sol ön kapı sizlere ömür.
Olay sonrası hemen trafik polisini arayarak yardım istedik. Saolsunlar hemen geldiler, belgeleri hazırladılar. Hatayı yapan sürücü arkadaşımız da gerçekten üzgündü, İrfan'ı hastaneye götürdü hemen ve elinden gelen herşeyi yapmaya çalıştı bize. Daha sonra polis karakoluna giderek ifadelerimizi verdik ve ayrıldık. Aracın sigorta şirketi tüm hasarı karşılayacakmış ama bunu yarın öğrenebileceğiz.
Arkadaşıma buradan tekrar geçmiş olsun diyorum.