Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

20 Ekim Edirne Cumhuriyet Yarışı

Primoz Roglic'i bilir misiniz?
Roglic kayakla atlamadan bisiklete geçmiş birisi.Çok çok iyi bir rouleur ,yani çok iyi zamana karşısı var.Aynı zamanda çok iyi de yokuşçu.Tüm bu üstün özellikleriyle başta Vuelta olmak üzere bir çok tur kazanmış bir yıldız.Müthiş bir bisiklet hakimiyeti olmasına rağmen peloton içinde kendini konumlandırmasını bilmeyen acayip bir sakar,patlamaya hazır bir bomba .Hiç kimse Roglic'e bilmiyorsan peloton sürüşü yapmayı, gelme demiyor.Ama güzel yurdumda amatörlere açık bir yarışta bilmeyen gelmesin denebiliyor, bu da ilginç.


yok hayır bilmiyorum ama bildiğim bişey var..bu kazaya karışan bisikletçilerin fiziksel zararlarını bir kenara bırakıyorum aslında burası daha önemli ama neyse... maddi zararlarını yine kendileri karşılayacak. Ha ama kazaya sebebiyet veren arkadaş herkesin zararını karşılayacaksa orası ayrı tabi... Başlangıç bisikleti almaya kalksanız bugün kaç bin lira, carbonu ultegrasını söylemiyorum bile.. yaşadığımız ülkede hayatımız daim ettirebilmek bile başlı başlı bi macera iken insanlar ordan burdan kısıp hobilerine bütçe yaratmaya çalışıyorlar.. profesyonel yarışçılardan yarışlardan organizasyonlardan bahsetmiyorum farkındaysanız...

bu tarz organizasyonlarda bilmeyenin, kendisini hazır hissetmeyenin katılmaması taraftarıyım.. spor yarış rekabet güzel şeyler ama bu kendine ve başkasına zarar vermiceksen..
 
Scudo
@MertV
Amatörlerin katıldığı gran fondo tarzı etkinliklerde ''Muvafakat Belgesi'' imzalarsınız.Burada neye imza atarız:
-''Organizasyona katılmak için yeterli deneyime ve yeterli antremana sahip olduğumu, ''

Bu tamamen kişinin olur vermesine ,kabülüne bağlı bir şeydir.Zaten bunu ölçmenin kıstası ,ölçütü de yoktur.Kime göre neye göre.Ne yani ben 10000 km yılda yapıyorum, sen 5000 km yapıyorsun yetersizsin ya da benim antrenmanlarım performans yapan pelotonla birlikte sen solocusun mu diyebilecek bir ölçüt mü var.Yeterli deneyime ve antrenmana sahip misin kabul mü kabül;hepsi bu kadar.
Yarışmaya girecek kişilerde çok fazla vasıf da aranmıyor aransan da neyi ne kadar nasıl ispatlayacaksın.
Uyduruk Sağlık raporu alabil ,dopingten cezalı olma ,bisikletinde frenin felan tutsun,aerobarın olmasın hepi topu bu.

-''Zorluğundan ve karşılaşabileceğim sakatlık vb.den ,risklerden haberdar olduğumu'',

Bu tarz bir organizasyonda sağında Cancellara ,solunda Nibali,önünde Sagan olacağını mı sanıyoruz ,yanındakiler Can,Cumali ve Serkan olacak elbet birisi bir sakarlık veya hata yapıp da risk arz edici bir durumda bulunabilir, kaza yaptırabilir.Ki Cancellara gibi müthiş bir yeteneğin,bisiklet hakimiyetinde zirve birisinin anlamsızca düştüğünü Saganın da üstünden atlamışlığını görmüşüzdür.


-Sağlık ekipleri ve organizasyon tarafından verilecek kararlara uyacağımı
-Çevreye saygılı olacağımı ve doğal ortamı tahrip etmeyeceğimi,

kabül ediyorum ve katılım koşullarını okudum imzalıyorum dersiniz ,herşeyi kabul etmiş olursunuz ve biter.
Kimse de karşımdakine zarar vereyim, carbonunu kırayım ultegrasını parçalayım demiyordur herhalde.

Sadece
-Bilinçli tehlikeli sürüş, diğer yarışmacıların önünü kesme,engelleme,yoldan çıkarma gibi durumlarda ceza verilebilir.

Kazaya sebep veren arkadaş bunları bilinçli bir şekilde yapmayıp acemiliğinden milletin düşmesine neden olduysa yapacak zaten bir şey yok.Bunu ispatlamak da çok kolay değil. Muvafakat belgesinde bunların olabileceğine dair kabulünüz ve imzanız zaten var.Amatörlerin olduğu bir yarışta herşeye hazırlıklı olmak lazım.

Bu gran fondolar mı garip biz mi garibiz bilemedim gitti:Hatırlarsınız Kudret abi prolar granfondolara katılmasın der dururdu , bir grup da acemiler katılmasın diyor. :bsmagryr:

Katılalım mı katılmayalım mı?:ckskc:
 
Son düzenleme:
Tecrübeli - Amatör ayrımı malesef yapılması çok zor bir durum. Şu gelsin bu gelmesin demenin imkanı yok gibi geliyor bana. Daha 1000 km sürmüş ama pelotonda bir santim kaymadan sabit süren de var, 10 binleri devirmiş ama düz çizgide süremeyenlerde. Ehliyet sistemi olmasına rağmen trafikteki sürücülerde bile bu durum var. Yarışlarda bu sorunları önlemenin yolu yüksek ücretler getirmek te olamaz tabiki. Parası var diye amatörlüğü gitmiyor kimsenin.
Farklı yaş grupları farklı anlarda start alabilir veya yarışın zaman barajı düşürülerek zorluk seviyesi arttırılabilir. Ama bunlar hemen heryerde olan şeyler. İhtimalleri azaltmak dışında kimsenin elinden birşey gelebileceğini sanmıyorum. Yarışanların bireysel eğitim / farkındalık ve sorumluluk bilinçleri önemli esasen.
 
Tecrübeli - Amatör ayrımı malesef yapılması çok zor bir durum. Şu gelsin bu gelmesin demenin imkanı yok gibi geliyor bana. Daha 1000 km sürmüş ama pelotonda bir santim kaymadan sabit süren de var, 10 binleri devirmiş ama düz çizgide süremeyenlerde. Ehliyet sistemi olmasına rağmen trafikteki sürücülerde bile bu durum var. Yarışlarda bu sorunları önlemenin yolu yüksek ücretler getirmek te olamaz tabiki. Parası var diye amatörlüğü gitmiyor kimsenin.
Farklı yaş grupları farklı anlarda start alabilir veya yarışın zaman barajı düşürülerek zorluk seviyesi arttırılabilir. Ama bunlar hemen heryerde olan şeyler. İhtimalleri azaltmak dışında kimsenin elinden birşey gelebileceğini sanmıyorum. Yarışanların bireysel eğitim / farkındalık ve sorumluluk bilinçleri önemli esasen.
Burada düşünülen önlemler bile uygulamaya müsait değil ne yazık ki. Örnek olarak zaman sınırını daraltmak; ne yazık ki dünkü yarıştaki kaza ön grupta meydana geldi. Üzgünüm ama olacağı varsa oluyor. Pro pelotonda dahi neler izliyoruz, üzücü bir durum ama bu sporun içerisinde bu da var. Buradan ne kadar bilgilendirici içerikler yazarsak yazalım yanımızda süren kişi ben bildiğim okurum dediği anda ya da sakarlıkla grup içinde düşürülen dolu bir suluk ile her şey rafa kalkıyor.
 
Burada sıkıntı bana göre yarışın aşırı kalabalık olması, bizim yolların durumu malum bir şeyi limitlerinin üzerine çıkarırsanız risk her zaman vardır.
Yarışmacılar 60 km ile yokuş aşağıya inerken genç bir bisikletçi ani fren yapmış kayarak millete çarpmış ve ortalık savaş alanına dönmüş. Bizim Bursa'dan giden arkadaşların moralleri çok bozuk maddi hasarları var sevindirici olan birkaç burkulma ve sıyrık dışında ciddi bir şeyleri yok Allah korumuş herkesi.

@sadi imren fotomontaj değilse( çok düşük bir olasılık olsa da) çok korkunç bir kare... bu resmi görünce yarışmalara katılma fobisi oluştu an itibari ile
Dostum araç plakası 22 ayrıca üstündeki aletlerin hepsi yol bisikleti bizim çocuklar çekti bu fotoğrafı haber ajanslarına gönderdiler.
 
İlk saatteki sis ve ıslaklık olmasaydı rüzgarsız oluşuyla hava çok müsaitti.
Kaza geçirenlere geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum ben de. Sporcuların yerlerdeki görüntüsü çok üzücüydü. Burada acemilikten bahsedilmiş ama ikinci grupta gerçekleşti kaza. Yani performansı iyi olan arkadaşlar bunlar hep. O düzeyde acemi çok rastgelmez sanırım.

Bana gelince;
Hedefim 30,3 kmh ortalama ile bitirmekti ama bu hedef baki olduğunu düşündüğüm rüzgarlı duruma göreydi. Dolayısıyla pek de memnun değilim sonucumdan.
Bunun temel nedeni son ay hasta oluşum ve düzgün antreman yapamayışım ile birlikte antreman yapmadığım bir bisikletle yarışa katılmış olmam oldu. Yarışın son 20 km sinde ciddi ağrılarım oldu. Farklı bir bisikletle yarışılacaksa en az 500 km antreman yapmış olmalı. Hep söylenir ama ben de direkt tecrübe etmiş oldum.
 
valla ben bu kaza riskine karşın yarışmayacağımı söylemiştim (3 kasım ironmani riske atmamak için). içimdeki enerjiyi edirneye sürerek attım :) tahmin ettiğim ortalamayı da tutturdum :) finish alanında beklemek beni biraz üzdü çünkü bende arkadaşlarımla beraber pedallamak istiyordum ama kaza haberleri gelemeye başladıktan sonra mantıklı bir karar verdiğimi düşünüyorum. yüksek tempolu bir yarış oldu emek veren ve katılan herkesi tekrar tebrik ediyor kaza geçirenlere de geçmiş olsun diyorum.
 
Son düzenleme:
bundan aylar önce 2 arkadaş vardı, yarış esnasında nasıl davranılmayacağını bilmeyenlerin yarışa katılmamasını savunduğumda sitem etmişlerdi.. ne demek istediğimi inşallah bu konuda kavrayabilmişlerdir..
Grup sürüşünde nasıl davranılacağını bilmeyenler için grup sürüşleri düzenlenip bu kişileri grup sürüşlerine adapte etme sağlanabilir. Şahsen bu sene hayatimda ilk defa yarışa katıldım. Daha önce grup sürüş tecrübemde yoktu. Yarışı düzenleyen klüp yarış tarihinin 2 ay öncesinden grup sürüşleri tertip ederek grup içinde nasıl sürüleceğini ve yolların neresinde nasıl haraket edilmesi gerektiğini gösteren sürüşler yaparak benim gibi tecrübesizleri bilgilendirdi. Ayrıca yarış esnasında onlarca tecrübeli kişiler grupların ön ve arkasında en az 1 kişi olmak kaydıyla yarış esnasında grupları takip edip , yönlendirilerek oluşacak olumsuzlukları önlemeye çalıştılar. Bu tarz birşey yapılabilir, tecrübesizler gelmesin demek yerine. ?
 
Granfondoların geneli için konuşmak gerekirse, nötral startı doğru düzgün verdiklerinde kazaların önemli bir bölümü engellenmiş oluyor.
Mesela Gran fondo Çeşme'de hafif bir punchy yokuşa karşı giderken bayrak indiğinden performansı yüksekler,vasatlardan daha rahat kopabiliyor.Peloton baştan kopunca da risk biraz daha azalıyor.
 
Antrenman sürüşlerinde bile, peleton yapan arkadaşları 20 metre uzaktan takip etmeyi tercih ediyorum. Çukurların, mazgalların, trafik ışıklarının, yayaların ve araçların olduğu yerlerde peleton çok riskli geliyor bana. Ayrıca sürekli öndekini takip etmek bir süre sonra yoruyor ve sıkıcı hale geliyor. Daha fazla güç harcamayı ve yorulmayı göze alarak, peletonu uzaktan takip ediyorum, hem önümü rahat görüyorum, hem arkadaşlarla birlikte sürmüş oluyorum, en önemlisi etrafıma bakarak, manzaranın vs. tadını çıkartıyorum. Rüzgar avantajı olmasa, zaten kimse gidip başkasının arkasına yapışıp kendi görüş açısını ve manzarasını kapatmaz.

Peleton ve kaza olayına gelirsek; Birbirini hiç tanımayan, daha önce birlikte sürmemiş, yaşı, kilosu, gücü, bisikleti, tecrübesi ve fren sistemleri farklı olan insanlar peleton oluştururlarsa, kaza ihtimali elbette çok yüksek olur. Trafikte güvenli takip mesafesi diye birşey var. Benim gözümde bir kamyonun arka rüzgarına girmekle, grupla peleton yapmak arasında hiçbir fark yok. Dün bisiklete binmeye başlayan arkadaşlara bakıyorum, hemen peleton oluşturma derdine giriyorlar. Videolarda her izlediğinizi uygulayamazsınız, bazı işlerin şakası yoktur. Hızlı gidicem diye, az güç harcayım diye, uzaktan güzel görünsün diye peleton yapmayın. Videolarda izlediğiniz profesyonel bisikletçiler belki binlerce saat birlikte sürüyorlar, güvenli sürüş için kendilerine göre, elle yada sesle uyarı sistemleri geliştiriyorlar. Sizler onlar gibi olamazsınız, bakıyorum herkesin kulağında bir kulaklık, kimi müzik dinliyor, kimi telefonla biriyle konuşuyor, kimi fotoğraf çekiyor, kimi yol bilgisayarı ile ilgileniyor, kimi de protein alma derdinde, ellerini bırakmış jelini açmaya çalışıyor, hıza bakıyorsun 50 km civarı, "DİKKAT" diye bağırıyorsun yarısı duymuyor, böyle peleton mu olur ? Malesef oluyor. Her işi süper yaptığımız için, bu konu da eleştri ve yorumlara kapalı, kendimize göre yapıyoruz oluyor. Uyarmaya kalksan kötü oluyorsun. "Biz hep böyleyiz, bize bir şey olmaz" diyorlar.

Ben "peletona girmiyorum, siz önden gidin, uzaktan takip ederim" dediğimde kimse beni anlamıyor, belki beceriksiz olduğumu düşünüyorlar, olsun. Önce emniyet. Sadece kendimi de düşünmüyorum, arkadaşları da korumak için bilerek yakın takip yapmıyorum. 110 kg cıvarındayım, peletonda 50, 60 kg civarında arkadaşlar var, onlar panik fren yaptıklarında, bende anında fren yapsam "fiziksel olarak mümkün değil, milisaniye de olsa gecikme mutlaka olur." fren mesafem onlardan uzun olur, bowling oyununda strike yapar gibi hepsini deviririm. Ayrıca teknik aksaklıkları da unutmamak lazım, peletonun önünde gidenin, vites değiştirirken zinciri çıkabilir, daha kötüsü zincir kadro yada jant arasına düşüp arka tekeri kitleyebilir, kişinin lastiği patlayabilir, tansiyonu düşebilir, dengesini kaybedebilir, ağzına yada gözüne arı girebilir, kısacası her şey olabilir. Peletona girerken bunların hepsini hesaba katmakta fayda var.

Kaza geçiren tüm arkadaşlara geçmiş olsun diyorum. Bazı yaraların izleri ve eklem sorunları ömür boyu sizinle kalabiliyor, bunlara da dikkat edin. İki yıl önce geçirdiğim kazada parmaklarım zedelenmişti, iyileşti sanmıştım fakat bazı günler durup dururken sızlıyor, kaburgalarım kaynadı ama, dağılan omzum ve dizim ne yaptıysak eski haline dönmedi. Bisiklete ilk başladığımda inişlerde 90 km üzeri hızlara çıkıyordum, şimdi 50 km yi görünce frene basıyorum. Hız felakettir, ortalama yükselticem diye sürekli hız yapmanıza gerek yok, güçlenmek istiyorsanız, uzun rampalara tırmanın, daha emniyetli ve daha faydalı.

Saygılarımla
 
Kazaya karisanlara gecmis olsun. Ciddi bir sakatlik olmamasi sevindirici.

Malesef kazalar bu sporun bir gercegi. Dunyanin her yerinde, amator ve profesyonel yarislarin her seviyesinde, her yas kategorisinde kazalar oluyor. Hatta benim gozlemlerime gore bizim Granfondolarda ortalamanin daha altinda kaza oluyor.
Kazalarin tecrubeyle ters orantili oldugunu dusunenler Youtube’dan bir Amerikan master yarislarina baksin. 50lerinde evli barkli; doktorlar, muhendisler nasil yarisiyorlar oyle. Ben acemileri bu ruh hastalarina tercih ederim. :D
Saka bir yana, acemilerin sevkleri kirilmasin. Bu acemiler gelmesin diyen huysuzlarin kesinlikle azinlikta oldugunu dusunuyorum. Cogu bisikletsever yeni katilimcilari mutlulukla karsilar.


Maddiyata gelince, uluslararasi forumlarda hep tekrarlanan bir sozdur. “Yerine yenisini koyabileceginiz ekipmanla yarisin.” Bizde yok bu. Ya kaza gercegini kabullenememizden, ya da finansal sorumluluk bilincimizin olmamasindan. Muhtemelen ikisinden de kaynakli.

Son olarak, kaza her yerde var ama o supurge araci bir tek bizde olur. Yazik o bisikletlere.
 
Kazaya karisanlara gecmis olsun. Ciddi bir sakatlik olmamasi sevindirici.

Malesef kazalar bu sporun bir gercegi. Dunyanin her yerinde, amator ve profesyonel yarislarin her seviyesinde, her yas kategorisinde kazalar oluyor. Hatta benim gozlemlerime gore bizim Granfondolarda ortalamanin daha altinda kaza oluyor.
Kazalarin tecrubeyle ters orantili oldugunu dusunenler Youtube’dan bir Amerikan master yarislarina baksin. 50lerinde evli barkli; doktorlar, muhendisler nasil yarisiyorlar oyle. Ben acemileri bu ruh hastalarina tercih ederim. :D
Saka bir yana, acemilerin sevkleri kirilmasin. Bu acemiler gelmesin diyen huysuzlarin kesinlikle azinlikta oldugunu dusunuyorum. Cogu bisikletsever yeni katilimcilari mutlulukla karsilar.


Maddiyata gelince, uluslararasi forumlarda hep tekrarlanan bir sozdur. “Yerine yenisini koyabileceginiz ekipmanla yarisin.” Bizde yok bu. Ya kaza gercegini kabullenememizden, ya da finansal sorumluluk bilincimizin olmamasindan. Muhtemelen ikisinden de kaynakli.

Son olarak, kaza her yerde var ama o supurge araci bir tek bizde olur. Yazik o bisikletlere.

o süpürge aracı değil , süpürge araçı otobüstü gördüğüm kadarı ile. o görsel kazaya karışan bisikletlerin fotoğrafıydı. (bende o şekilde taşınmasını tasvip etmiyorum)
 
o süpürge aracı değil , süpürge araçı otobüstü gördüğüm kadarı ile. o görsel kazaya karışan bisikletlerin fotoğrafıydı. (bende o şekilde taşınmasını tasvip etmiyorum)
Dogrudur. Ben arkadan gelen ve bisikletleri tasiyan araclara da supurge araci deniyor diye biliyordum. Ogrenmis olduk.
 
Önemli olan süpürge aracının formu otobüs veya kamyonet olması değil..Empati kurabilen bir düzen olsun, bizde de en iyisinden süpürge aracı olsa bile davranış şekilleri değişir mi ki?Önemli olan o

Yeni nesil süpürge aracı :p

InkedInkedIMG_20180516_071117_LI.jpg
 
Merhaba,
Benim ilk yarış deneyimimdi. Organizasyon bence başarılıydı. Kazalar vardı. Büyük kaza anladığım kadarıyla yaklaşık 25. km de ikinci gurupta oldu. Ben olay yerinden geçerken henüz bir ambulans gelmişti. Herkes yerdeydi. Kanları görünce biraz tuhaf oldum. Ben acemi olduğumdan guruplara pek takılmadım. Zaten yarışın büyük bölümünü tek sürdüm. Hava sisli ve yerler ıslaktı. Bizim takımdan da iki kişi kazaya karıştı. Durumları iyi.
2 saat 43 dakikada 28 ortalama ile yarışı bitirdim. Bu yıl bisiklete başlayan biri olarak kendimi başarılı buldum.
IMG_20191020_091939.jpg

Not: Kaza ön gurupta oldu, yani bana göre çok daha deneyimli ve antrenmanlı yarışmacılardı. Benim yorumum kazanın asıl sebebi hırs.
 
Adı üstünde amatör yarış ama yarışa maşallah emekli bisikletçi de, takım bisikletçisi de yeni başlayan da herkes katılıyor. Ondan sonra dümdüz yolda 500 kişiyi birden salıyorsun yola, daha fazla kaza olmaması mucize. Kapadokya da yokuş aşağı vefat eden oldu, marmaris te yokuş aşağı feci düşen, kalpten vefat eden. Dün de ön gruba çok yakın gittim iki büyük kazayı da arkadan gördüm. Bu kalabalık ve hızla kaza zaten geliyorum diyordu.
Bu yarışta zaten kim peloton görmüş gerçek anlamda veya bir hocası var da öğretmiş, kulaktan dolma bilgiler ve hiç gerçek tecrübe yok. Bende de yok normalde bu yarışa katılması gereken kimse de de yok. Dolayısıyla sorun bu formatta bu parkurda. Çeşme de marmariste yokuş yukarı evet güzel bırakılıp bölünüyor ekipler ama kapadokyada mesela yokuş aşağı bırakılıyordu ve olan oldu. Acilen bu formatlar değişmeli kim amatör kim değil onun ayrımı olmalı sonra yaş grupları vb bölünmeli. Amatore yönelik yarış yapıp sonra adam pelotonda gitmeyi bilmiyordu demek ne garip bilse zaten pro yarışa katılırdı. herkes buradan bir kürsü bir derece alma peşinde ülkede ne yazık ki her seviyeye göre bir sürü yarış olsa zaten böyle farklı deneyimdeki insanlar bir yarışta bir araya gelmez. Sonuçta Edirne yarışı benim de sevdiğim bir yarıştı ama bir daha gider miyim hiç sanmam. Herkese geçmiş olsun
 
Yarışlar çok hırslı ve kendini bilmeyen sürüclerle dolu. Herkes ölümüne dan-dun parçalarcasına sürüyor. Geçen evimin önündeki yarışta 2 tane 25-30 yaşlarında adam öndekinin arkasına geçmek için omuz omuza itiştiler. Neler neler oluyor. Bu organizasyondan değil, kendini bilmeyen olgun olmayan bisikletçilerden kaynaklanıyor.
 
Yarış keyifli başladı ancak kaza noktasından geçerken keyfim kalmadi. Ben genel olarak defansif sürmeyi tercih ediyorum .

Umarim ciddi sorunlar yoktur kazaya karışan arkadaşlarda.

Bu sene kondisyonum olmadigi icin supurgenin hemen önünde bitirdim yarisi ;) 2 :59:00 gibi bir sürem oldu . Seneye aksilik olmazsa kondisyonlu bir şekilde tekrardan katılırız .

Kaza konusunda malesef kimse suçlanamaz(kasıt olmadigi sürece ) . Bu riski bilerek katılıyoruz. Ben 2 dir geliyorum ve 2 seferde en arkadan başlıyorum .
 
Bende kaza noktasını gördükten sonra dönüşe kadar grupta kaldım sonra solo sürdüm,zaten dağınık süren çoktu3.grupta geçen sene Çeşme de kuyruk sokumu kemiğimi kırdım 70.km de hala acısı oluyor selede.Hiç gerek yok dengesiz gördüğünüz an ya tanış olduğununuz8-10 kişiyle kaçıp gidin o gruptan ya da bırakın onlar gitsin.Dün 6-7 tane irili ufaklı kaza oldu benim gördüğüm.3 kişi bile giderken kaza yaptılar.Bu tamamen gücü tükenen bisikletçinin konsantrasyonunu kaybetmesinden oluyor.Ama var gücüyle de gruba tutunmaya çalışıyor,nefes nefese zigzaglarla.sonuç kaza oluyor
 
Geri