Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

2021 yılı için bisikletlerde zam beklentiniz

@TheLastMohican doğru söylüyorsun katılıyorum ama bizim ülke her zaman doların en üstüne göre gelecek seninde getireceği ortalama artışa göre fiyatlama yapar senelik. Bu sene yıl içi zamlar ne kadar oynak piyasa olduğunun göstergesi. 2 yol var sene içinde 2 defa daha zam yaparız derse bisiklet firmaları küçük artışlar yaparak giderler ya da %30-35 bandında 1 zam kesin yapılır ve devam ederler.
 
  • Beğen
Tepkiler: hakan şahan
Scudo
Enflasyon açıklanan TÜİK verilerine göre Ekimde yüzde 2,13 artarken, yıllık bazda yüzde 11,89 oldu .
Kasım ve aralıkta'da yüzde 2;13 artsa 11,89 +4,16 =16,05 olur diye tahmin ediyorum.
Sadede gelirsek %16,05 'ten daha fazla zam beklemiyorum.
Yerli ve milli bisiklet üreticilerimiz asla bu zam oranını geçmez .
Dış mihrakların sahibi olduğu ithal bisiklet üreticileri ise ülkemize operasyon yapmak ve Türkiyede yüksek enflasyon var algısı yaratmak için büyük miktarda zam yapabilir.
 
dünyada topu topu 2 tane üretici var. piyasa 3 milyar dolar. apple senede 110 milyar dolar ciro yapıyor. ona göre düşün. tüm bisiklet sektörü hepi topu 3 milyar dolar.

Bildiğim kadarıyla sadece ABD’de bisiklet piyasası 6.2 milyar dolardı hocam 2019 yılında. Dünyada ise 55 milyar dolar civarında, covid-19 salgınının da etkisiyle daha da artacaktır önümüzdeki birkaç yıl içinde.
 
Türkiye'de Türk Lirası'nın değerini koruyabilmesi ve fiyat istikrarının sağlanabilmesi için, bazı şartların yerine getirilmesi gerekiyor:

1. Bankacılık sektöründe, BDDK'nın mevzuatta ve kağıt üzerinde yaptığı bazı hileler sayesinde banka bilançolarında batık olarak gösterilmeyen, yeniden yapılandırma, KGF vs. yöntemlerle bir şekilde ötelenmiş ancak hiçbir şekilde tahsiline imkan kalmamış, yaklaşık 65-70 milyar dolar kadarlık batık kredi sorunu var. Bu sorunun çözülebilmesi ve finans sektörünün yeniden sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi için, bu gibi sorunlu kredilerin bankaların bilançolarından temizlenmesi gerekiyor. Bu denli büyük bir finansmanı sağlayabilecek tek kurum/kuruluş ise IMF.

Türkiye, IMF'den finansman desteği alabilmek için hem bu kurumun kontrolünü büyük ölçüde elinde tutan ABD ve AB ile iyi geçinmek, hem de IMF'nin ortaya koyacağı kriterleri yerine getirmek zorunda. Bu ise Erdoğan iktidarı için en kötü senaryo demek. Zira iktidar özellikle son 5 yıldır tüm politik söylemini Batı karşıtlığı ve anti-IMF propagandası (faiz lobisi, Londra merkezli dış mihrakların ekonomik operasyonları) üzerine kurdu. Böyle bir U dönüşü yapılacaksa bu belki ülke içindeki yandaşlara kabul ettirilebilir, ancak düne kadar tehdit ve şantajla hedef tahtasına koyduğunuz muhataplarınız sizinle tekrar masaya oturmak konusunda isteksiz davranabilirler.

İşin bir de "denetim-şeffaflık" boyutu var. Diyelim ki siyasi pürüzler aşıldı ve kredi finansmanı için anlaşma sağlandı. IMF, bu kredi dilimlerinin kullanılabilmesi için birçok şart ileri sürecek ve verilecek paranın nerede, nasıl kullanılacağını denetlemek isteyecektir. Bu da demek oluyor ki, iktidar bazı kötü alışkanlıklarını değiştirmek zorunda kalacak. Kimseye hesap vermeden, ballı ihalelerle devlet hazinesini yağmalayan yandaş müteahhitlerin, milyarlarca dolar kamu zararına sebep olan çılgın projelerin, örtülü ödeneklerin, devleti babasının çiftliği gibi yönetme arzusunun sonu demektir bu. Devlet harcamalarının şeffaflaşması ve hesap verme zorunluluğunun gelmesi, yağma ve talan üzerine kurulmuş bu iktidarın asla kabul etmeyeceği bir durum.

İşte bu yüzden, IMF destekli bir kurtarma paketi ihtimaller dahilinde değil.

2. Türkiye, yerelde yeterli sermaye birikimi olmayan bir ülke. Ne yazık ki yerli finansal sistemimiz, yatırıma dönüşebilecek yeterli sermayeyi biriktiremiyor. Bu yüzden Türkiye, ekonomisini büyütebilmek için dışarıdan gelecek sermayeye muhtaç.

Sermaye ise iki şekilde giriyor ülkeye. Doğrudan yatırımlar ve sıcak para. Bu ikisi arasında en makbulü olan doğrudan yatırım, yabancı bir şirketin ülkeye gelip fabrika kurması, şirket satın alması, ticari faaliyet yürütmesi, istihdam yaratması, vergi ödemesi ve katma değer yaratması demek. Doğrudan yatırımcı ise bir ülkeye yatırım yaparken bazı kriterlere dikkat ediyor. İşgücünün fiyatı, işgücünün kalitesi, lojistik avantajları, yatırımcıya sağlanan kolaylıklar (vergi indirimleri, teşvikler) gibi ekonomik kriterlerin yanında, ülkede kurulu ve işler bir hukuk sisteminin olması, mahkeme kararlarının uygulanması, keyfi yönetimden uzak durulması ve siyasi sistemin öngörülebilirliği gibi başka bazı kriterler de dikkate alınıyor.

Türkiye'de, hukuk sisteminin en tepesinde bulunan Anayasa Mahkemesi'nin kararlarını bile hiçe sayarak uygulamayan, hemen her fırsatta keyfi kararlarla temel hak ve özgürlükleri gasp edebilen bir yönetim işbaşında olduğu için, yabancı yatırımcı doğal olarak ülkeye yatırım getirmekte çekinceli davranıyor. Düşünün, Türkiye'ye yatırım yapmak, fabrika kurup üretimini yaptığınız ürünleri ABD ve AB pazarlarına ihraç etmek istiyorsunuz. Ancak aklınızdaki şu kuşkular giderilmezse, yatırıma girişebilir misiniz?

Ülkede mahkemeler adil karar veriyor mu? Mahkeme kararları uygulanıyor mu? Gelecekte ülkenin mahkemesine işim düştüğünde, ihtilaflı olduğum kişi veya kurumun kim olduğuna bakılmaksızın mahkemeden hakkaniyetli bir karar çıkabilecek mi? Söz konusu kişi veya kurum iktidar yandaşı olursa, mahkeme benim de haklarımı gözeterek adil bir karar verebilecek mi? Böyle bir karar çıksa bile, iktidar sahipleri mahkemenin bu kararını uygulayacaklar mı?

Ülkenin öngrülebilir bir yönetimi var mı? Hemen hergün benim ihracat pazarım olan ABD ve AB ülkeleriyle kavga eden, bu ülkelerden gelecek ambargo ve yaptırım riskleriyle karşı karşıya olduğu için her an diken üzerinde olan bir ülkede, üreteceğim ürünleri sorunsuz bir şekilde bu pazarlara satabilecek miyim? Yarın bir ambargo/yaptırım halinde, ülkeye yaptığım onca yatırım heba mı olacak?


İşte bu yüzden, mevcut iktidar ve yönetim zihniyeti değişmeden ülkeye dış yatırım gelmesi ve ülkeyi zenginleştirecek büyüme rakamları ihtimaller dahilinde değil.

Uzun lafın kısası, olası bir iktidar değişimine kadar bu hengame içinde debelenmeye ve her geçen gün yoksullaşmaya devam edeceğiz. Ne zaman ki insanlar kendilerini sürekli yoksulluğa mahkum eden, babadan-oğula geçen bir sistematik yoksulluk yaratan ve bu yoksulluğu yöneterek iktidarını muhafaza etmeye çalışanlara karşı sesini yükseltecek, ayağa kalkacak ve "artık yeter" diyecek, işte o zaman doların 2-3 liralara indiğini de görebiliriz :)
 
@Mehmet Altuğ

Dolar kurunun 2-3 liraya inebileceği öngörünüz haricinde tümüyle sizinle hemfikirim.

Lakin içinde yaşadığımız enteresan memlekette gelir dağılımının en aşağısında olup fakirleşmenin etkisini en çok hisseden buna rağmen fanatik bir şekilde mevcut düzeni müdafaa eden muazzam bir kitle söz konusu. Bu kitlenin eğitim düzeyi düşük ve akılları ile değil iktidar tarafından gayet organize bir şekilde köpürtülen milli ve dini duygularıyla hareket etme eğiliminde. Görünüşe göre durum sadece bizim memlekete has da değil. Dünyanın en büyük ekonomisi ve askeri gücü olan ABD'de yapılan seçim sonuçlarına bakıldığında ülkenin hemen yarısı kadar büyük bir seçmen kitlesi dört yıldır çanlarına ot tıkayan Trump'a oy vermiş durumda.

Varlığını yağma, talan, kutuplaştırma ve baskı ile sindirme üzerine kurmuş olan bir iktidarın ve her şartta onu takip etmeye güdülenmiş kitlenin varlığı ülkenin normalleşmesi konusunda bana hiç umut vermiyor maalesef.
 
Decathlon'da yakın bir dostum çalışıyor. Sık sık onunla konuşuyoruz bu konuları. Normal şartlarda her 6 ayda bir sabit kur üzerinden fiyatlarını güncelliyorlar. Geçtiğimiz Haziran kuruyla gelecek Ocak ayı kurunun arasında büyük bir uçurum olacağı düşüncesindeyim. Daha bu olaylara sistematik olarak vergi zamları gibi şeyler de eklenecek. Var olan donanıma sarılmaktan başka bir çare kalmıyor şu an elde. Epey can sıkıcı, epey üzücü.
 
Yüzde yüz ile yüzde ikiyüz elli arasında artıs bekliyorum. At fava bekle.
 
4 LİTRE PIRIL 21 LİRA 90 KURUŞ !
 
  • Beğen
Tepkiler: osmancan71
Olay artık sadece dövize bağlı değil maalesef. Dün yol bisikleti sormaya gittim. Geçen sene carraro 042ye %15 iskonto yapan firma dün etiket fiyatından 1 kuruş inmedi. Yan mağaza sora mossoyu etiket fiyatının üzerinde satıyor. Yan yana 7 - 8 mağaza gezdim ve 2 - 3 yol bisikleti vardı. Yani ürün yok. Bu yüzden de fiyatlar olması gerektiğinin üzerinde. Arz talep dengesizliği. Satıcılar da 20 gün sonra %40 zam gelecek diyerek piyasayı yükseltiyor. Otomobil gibi bisiklet sektöründe de arz yetersizliğinden dolayı büyük sıkıntı oluyor, olacak. Mağazaları gezdikten sonra Ankamall decathlon mağazasına gittim ve gördüğüm kadarıyla satılan ürünün yeri dolmuyor. Şimdi avrupada yasaklar başladı. Asyada durum ne bilmiyorum. Shimano ürün üretmediği sürece bizim yerli firmalar istediği kadar kadro üretsin bi önemi yok. Yani yasaklar küresel boyuta ulaştığında asıl sıkıntıyı o zaman yaşıycaz. Her alanda tabii.
 
Yav niye bu kadar yazıyonuz bi anlayamadım gitti sizi. Adamlar dolarla uğraşmıyor ki isteseler doları düşürürler.
 
2021 modellerin tanıtılmasıyla birlikte kanaatimce en az %30 zam yapılacaktır.
 
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak istifa etti. %30 zam sanırım %25 e düşer :)
 
Düşen dolar fiyatları yeni sezonda çıkacak bisikletlere ne oranda yansıyacak acaba.Gerek bu başlıkta gerek diğer başlıklarda yol bisikletleri için 300-400 TL bir zam geleceğini düşündüğümü yazmıştım.Sizce değişen pek bir şey olur mu zam oranları ile ilgili,veya beklentiniz nedir?Zira dolar aşağı doğru gidiyor
(Bisikletimi pazartesi günü itibariyle aldım,bunu sorarak amacım asla ama asla "aldık ama bak dolar da düştü,kazıklandık iyi mi?:krktm:demek değil.İnşallah makul seviyelere gelir de Allah herkesin gönlüne göre nasip eder.Amacım muhabbet dönsün,fikirler paylaşılsın:))
 
  • Beğen
Tepkiler: necmeddin
Düşen dolar fiyatları yeni sezonda çıkacak bisikletlere ne oranda yansıyacak acaba.Gerek bu başlıkta gerek diğer başlıklarda yol bisikletleri için 300-400 TL bir zam geleceğini düşündüğümü yazmıştım.Sizce değişen pek bir şey olur mu zam oranları ile ilgili,veya beklentiniz nedir?Zira dolar aşağı doğru gidiyor
(Bisikletimi pazartesi günü itibariyle aldım,bunu sorarak amacım asla ama asla "aldık ama bak dolar da düştü,kazıklandık iyi mi?:krktm:demek değil.İnşallah makul seviyelere gelir de Allah herkesin gönlüne göre nasip eder.Amacım muhabbet dönsün,fikirler paylaşılsın:))
Nereye çıkan nereye düşen buradan bakmak lazım :)
 
@ahmet1914

Bu kadar yüksek volatilite ve belirsizliklerin, üstelik büyük jeopolitik risklerin olduğu bir ortamda üretici ve satıcılar kendilerini güvenceye almak isteyeceklerdir. Sattıkları malı yerine koyamazlarsa dükkanı kapatıp giderler sonra. Ben temizinden %25 zam bekliyorum en az.

Yabancı üreticiler de pandemi yüzünden maliyetlerimiz arttı diye %12 zam yapacaklarını açıkladılar zaten. Bu nedenle ithal bisikletlerin (sanki bizimkilerin yarısı ithal değil) uçuşa geçeceğini "yerlilere" nur yağacağını düşünüyorum.
 
2021 modeller ne zaman satışa sunulur bilgisi olan varmı ? İyi akşamlar 😊
 
@BeratDd Söylenen Şubat-Mart,benim tahminim en az Nisan(Kesinlikle kesin bilgi değildir) :)
 
Geri