@Bora Kıraç
geçmiş olsun. ben de 45 km/h ile kadroyu vurdunuz sandım.
bunu genel bir cevap olarak kabul edin, konuyu size öğretmek haddim değil sadece okuyup fikir edinecek olanlar olabilir.
daha önce şu konuda kadro esnemesiyle ilgili mesaj atmıştım.
Kadro esnemesi normal mi? (video içerir)
buradan da bahsedeyim. bildiğimiz gibi kadroya binen yükler hep boruların birleşim noktalarındandır. pedalların yükü orta göbekten, popomuzun yükü sele borusunun girdiği yerden biner.
yola da önden maşanın bağlandığı noktadan, arkadan da arka göbek kısmından yük aktarılır. klasik bir kadro çizip üzerinde yükleri ve kadro üzerinde dağılışını gösteriyorum;
görüldüğü gibi yükler sadece eksenel olarak taşınıyor ve kadro parçalarının bazılarında basınç, bazılarında çekme gerilmeleri oluşuyor. yükler hep birleşim noktalarından olduğu için, kadro üzerinde eğilme momenti oluşturacak hiçbir kuvvet bulunmamaktadır. eğilme momentinin etkisi de fotoğrafta sağda. eğilme momentini ne taşır dersek, binalarda en iyi örnek kirişler. bu kuvvete karşı koymak için de önemli parametre, kirişin atalet momenti. atalet momenti b*h^3/12 dikdörtgen kesitte. yani kabaca genişliği 25 cm, yüksekliği 50 cm olan bir kiriş, genişliği 50 cm, yüksekliği 25 cm olan bir kirişle aynı kesit alanına sahip olsa da daha fazla atalet momentine sahiptir, daha fazla eğilme momenti taşır.
kadrolara baktığımız zaman, eğilme momentine karşı koyacak şekilde atalet kuvveti geliştirecek dizaynlar yok. bisiklet kadroları, kafes sistem mantığıyla eksenel yük taşıyacak şekilde tasarlanıyor ve aynı malzeme için bu taşıma kapasitesinde etkili parametre kesit alanı sadece.
yani ben bir kafes sistem tasarlasam, sonra bu kafes sisteme biri gelip eğilme momenti verecek şekilde yük yüklerse ve o sistem çalışamaz duruma gelirse ne yaparım diye düşünüyorum? tasarım amacı dışında yük vereni suçlarım tabi.
yani deprem zamanında dükkan katında kolonları kesilen binaların yıkıldığıyla ilgili haberleri hatırlarsınız. hah, binanın kolonunu kesmek de kafes sisteme eğilme momenti vermek gibi bir şey.
gelelim karbon-alüminyum kadro meselesiyle ilgili konusuna bunun. yine doğaldır ki kadro tasarlarken, tasarlanan yükleri taşıyacak şekilde tasarım yapılır. alüminyum da, karbon da bu eksenel yükleri taşıyacak şekilde hesap edilerek kadrolarda kullanılıyor. baktığımız zaman, malzeme özelliklerini ilk sayfada konuştuk zaten, aynı ultimate dayanımlı karbonun kuvvet taşıma kapasitesi/şekil değiştirme kapasitesi alüminyumdan çok daha fazla. yani aynı taşıma kapasitesine daha düşük şekil değiştirmede ulaşır. bu da daha rijit bir yapıda olduğunu gösterir. alüminyum muhtemelen max kuvvete ulaştıktan sonra hemen de kopmaz, yamulur bükülür ama tek parça kalmayı da başarır. bu sebepledir ki bunun için tasarlanmamış olsa da kadroya yandan gelecek bir yükü çok doğal olarak karbon taşıyamaz, çünkü eğilme momenti taşıyabilecek bir yapıda pek değil bu karbon kadrolar. hiç taşımaz demiyorum ama o bloğa yandan vuran karbon kadronun yaşayamayacak olması çok normal. diklemesine çarpılsa ne olur bilemem, dayanımını vs bilmiyorum, ama yandan veya üstten farketmez, eğilmeye neden olacak yüklere karşı karbonun zayıf olduğu teyite muhtaç olmayan bir gerçek.
tekrar edeyim, mesajı size atmaktan ziyade genele yazmayı amaçladım.