@Mhmm@ muhamm@ bey, karamsar olduğumu belirtmişsiniz. evet herşeyin rızkını verendir Allah. hali hazırda 13 milyar insanı doyuracak gıda üretmi varken yaklaşık 800 milyon açlık sınırının altında yaşıyor, pekii bu rizk neden bu 800 milyon insana ulaşamıyor? rızkı veren Yaradan, en ucuz kargo şirketini mi kullanıyor ki, ulaşım maliyetinden tasarruf etsin. Allah rızkı veriyor vermesine, hem de gani gani fazlasıyla ama ne hikmetse dünya nüfusunun şimdilik yüzde onu aç, bu sayı ise azalmıyor giderek artıyor. bu gerçeği dillendirmek mi karamsarlık?
asgari ücretli evlenmesin demiyoruz dikkat ederseniz ama gelenek adı altındaki komediyi eleştiriyoruz. herkesin evinde en az bir cep telefonu varken, gelenektir diye hala ramazan davulcusuna sarılmak gibi bir sebat işi evlilik. çiçekçiler son model kayan LED tabelarında görene kadar böyle bir komediyi söyleseler inanmazdım. kız isteme çiçeği? efendim? kız isteme çiçeği. bizim geleneklere ne zaman mandallandı bu? basitleşeceğine iyice sarpa sarmıyor mu işler. bir de bu çiçeği mandallayan, al kardeşim hediyem olsun git iste kızı diye bedava satmıyor. aynı traşı, damat traşı diye 10 katına yapan berber misali, bildiğin çiçeğin fiyatı kız isteme çiçeği oldu mu fiyatını katlıyor, zaten adam megavatlarca elektrik yakmasa da, kız istemem çiçeği için pano satın alıyorsa, o yanıp sönen tabelanın maliyeti de alınan çiçeğin içinde. urla'da, ekseriyesi ordulu tanıdıklarımız var çiçekçilikle uğraşan, her ziyeret ettiğimizde, bir stadyum dolusu kız isteyecek kadar çiçek kesip hediye ediyorlar bize. bilin istedim.
dolar cinsinden maaşı azalan benim. sizin ne güzel artmış. Allah bereket versin. maaşımın azalmasının sebebi ise, patronların artan maliyetleri. her sene, mercedes apgereyti yapmak istiyorlar, çok iş almak, porşeye geçmek istiyorlar. bunun için iş almaları gerekiyor, rüşvet vermeleri gerekiyor, rüşvet bedelleri de, rüşveti alan adamın önünen tercih sunuldukça sürekli artıyor. eskiden bir honda crv almak isteyen yetkili imza sahibi, şimdi land rover almak istiyor. iş büyüdükçe rüşvet artıyor. e bu partonun evli ise karısı ve çocukları var. onların masrafı, rakiplerinin villaları var, patron da istiyor. bir yazlık, yurtdışı geziler, varsa metresi veya metreslerin masrafları; bir de paraya sıkışan rakiplerin fiyat kırması ile bizim maaşlar düştü. ha bir de fetö kapsamında yenen hakkım hukukumu çözecek mahkeme henüz bu dünyada kurulmadığından ben buna ses etmiyorum.
karamsarlık değil, trajikomik gerçekler bunlar.
arkadaşımı ziyarete gittim moskovaya. adam rus ile evli, 1 oğlu vardı o zaman. 380 bin dolara ev almışlar. 42metrekare. karısı 12bin, kendisi 3bin dolar kazanıyor. şimdi size sorayım; sizden 4 kat fazla kazanan bir made in Anadolu kadınına 42metrekare bir ev alabilir misiniz? o ağzını burnunu kıvırmadan sevinçle boynunuza atılıp teşekkür eder mi? o kadar para verdik, ala ala bunu mu aldık demez mi?
sizinle geçinmek isteyen, siz de geçinmek istediğiniz kadınla, en az para ile bile mutlu olabilirsiniz. Annemin bir tespiti var, "para mutluluk getirmez, ama parasızlık mutsuzluk getirebilir." der. karşımıza bu kadar seçenek sunulmuş bu dünyada, parasız mutlu olmak isteyen birine can verilir. burası net. ben keşke karamsar olsam; gerçekleri ifade etmek sizi karamsarlığa sürüklemesin.
ölmek için acele de etmeyin, takdir-i ilahidir. merasim sokakta bomba patlayan yere 250 metre mesafedeyim şu an. o akşam, şu an çalıştığım yerde olsaydım, evime gitmek için tam da o saatlerde oradan geçiyor olacaktım. bu satırları okuyamayacaktınız, kuvvetle muhtemel yazacak halde olmayacaktım. bu akşam da eve gideceğimin garantisi yok. karamsarlık ile gerçekleri dillendirmek arasına ince çizgi çizmeyin.
saygı duyuyorum yaşayan herşeye. siz müstesna değilsiniz.