Bu konuda eğitimim yok, hayvan besleyen birisi olarak yazıyorum. Öncelikle sokak köpekleri yakın zamanda dendiği gibi zıvanadan çıkmamıştır. Özellikle İstanbul da Osmanlı dönemi fotoğraflarına bakarsanız onlarsa sokak köpeği görürsünüz, yani bu sorunsa en az yüz yıllık bir sorun eğer normalse de şehrin yüz yıllık rutinlerindendir. Benim naçizane önerim şudur;
1) herkesin ittifak ettiği üzere yasa ve altındaki mevzuatlar kapsayıcı şekilde baştan yazılmalıdır, burada halktan, yerelden, sivil toplumdan, üni lerden destek ve fikir alınlamalı. Masa başında olmuyor, kedi köpek beslememiş yahut köpek saldırmamış memurun masa başında hazırlayacağı plan işe yaramaz.
2) uzun orta ve kısa vadeli planlarla tüm yurtta sahpsiz hayvan seferberliği ilan edilmeli. Herkes konu hakkında bilgi sahibi olmalı.
3) bu bağlamda yerel yönetimlere hayvan sayısına göre merkezi yönetimce belirli bütçe ayırmaları ve yerinde harcamaları belirtilerek uzun vadeli planın ilk adımı olarak büyük bütçeler verilmeli, uzmanlar, işçiler sağlanmalı, hazine arazilerinden uygulanacak takvime göre yerel yönetimlere barınak için alan tahsis etmeli.
4)Akabinde başı boş görünen tüm köpekler bu barınaklara toplanmalı. Kameralar altında ve sivil topluma açık, denetlenebilir şekilde hayvanlar burada çiplenip, kısırlaştırılmış bakılmalı. Tabi bakım konya barınağında olduğu gibi olmamalı.
5) aynı anda sokağa hayvan bırakmak ağır cezalarla cezalandırılmalı. Örneğin baktığı ineği keçisi varsa el konulmalı, ağır ve ertelenmez para ve hapis cezası uygulanmalı.
6) tabi hayvanlara sahipli sahipsiz en ufak kötü muamele de aynı cezalara çarptırılması.
7) bir süre bu şekilde sokaktaki hayvanların sayısı epey azaltılıp, barınaklarda ki hayvanların doğal ömürleri tükenince bu geniş çember daraltılarak bütçeler vs düşürülmeli.
8) sokak hayvanları ve onları sokağa atanların denetimi için tarım hayvancılık bakanlığında her il ve ilçede tıpkı karakollar gibi teşkilatlanarak denetim ve ceza için 7/24 görev yapan birimler oluşturulmalı. Yani kanunda yazanlar kanunda kalmasın uygulansın.
9) online sistem ile nerede ne kadar sokak hayvanı var anlık takip edilebilsin.
10) bu yazılanlar halka ve sivil toplum kuruluşlarına açık, şeffaf ve denetlenebilir olmalı.
11) yetkisiz hayvan satışı yapan yerler ve şahıslar hakkında yukarıda söylenen kurumlarca çok sıkı denetim yapılarak fırsat verilmemeli, ağır cezalar verilmeli,
12) sahiplendirme işlemi teşvik edilmeli, gerekirse ilk beş senede sahiplenme yapanlara 1-2 yıllık aşı tedavi bakım ücretleri alınmamalı,
13) okullarda müfredeta bu konular konularak gelecek nesiller eğitilmeli,
14) köylere mezralara mahallelere defaatle gidilerek konuşmalar toplantılar yapılarak yeni süreç anlatılmalı, zihinlere işlenmeli.
15) irtibat ihbar mekanizması kurularak süreç pratikleştirilmeli
16) saldırgan ya da birilerini yaralayan hayvanlar uyutulmalı.
bu şekilde yıllar içerisinde sayıları oldukça azalabilir, elde edilecek tecrübe ile de çok daha seri ve pratik şekilde mücadele edilebilir.
bu hayvanların da bir can olduğunu, düşünmediklerini, bilinçleri in olmadığını ancak üzüldüklerini, sevindiklerini, canlarının yandığını bilerek hareket etmek gerekiyor.
unuttuğum eklenmesi gerekenler varsa eklenirse iyi olur.