Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Başıboş köpeklerle mücadele ve kurumların sorumluluğu

birilerinin ciddi ciddi milyonlarca hayvanın toplanıp katledilmesini savunabilmesi çok garip. neyse ki böyle bir şeyin olmayacağına, farklı çözümler bulunacağına inanıyorum.

Ali Bey siz neyi savunmamızı önerirsiniz mesela?
 
Scudo
-
 
Son düzenleme:

"Oyun istiyor ablası sen niye kaçıyorsun köpekten. Cebinde mama taşısan bunlar olmazdı." Nerde bizim araç kullanma gizli tekniklerini anlatan trollümüz vardır bunada bir kılıfı elbet.
 
Son düzenleme:
Aklıma gelen tek çözüm, tüm kamyon şoförlerinin toplanarak 30 günlük kampa alınması, 30 günün sonunda yapılacak sınavı geçemeyenlerin de itlaf edilmesi. Böylece ülkemiz çok daha güvenli ve huzurlu hale gelecektir.
Kusura bakmayın da bu yorumu yazarken düşündüğünüzü düşünmüyorum. 🙄
 
Kusura bakmayın da bu yorumu yazarken düşündüğünüzü düşünmüyorum. 🙄

Güliver'in Gezileri adlı kitabın yazarı Jonathan Swift'in A Modest Proposal (Alçakgönüllü Bir Öneri) başlıklı bir yazısı vardır. Bu yazıda Swift İrlanda'daki fakir ailelerin ekonomik sorunlarını çocuklarını ülkenin seçkinlerine ve toprak sahiplerine yiyecek olarak satarak çözmelerini önerir. Tabii Swift bu öneriyi gerçek anlamda değil İrlandalı siyasetçilerin beceriksizliklerini, İngiliz hükümetinin zalimane politikalarını vs hicvetmek için dile getirmiştir. Hiciv etkili bir iletişim yöntemidir.
 
Nedir bu allahın belası kamyon şoförlerinden çektiğimiz? Bunlar artık milli güvenlik tehdidi haline geldi arkadaşlar, tehlikenin farkında mıyız acaba? Üstelik yerlilere çarptıkları yetmiyormuş gibi, yabancı turistlere de çarparak bizi Avrupa'ya, ele güne rezil ediyorlar; turizm gelirlerimizi sabote ediyorlar.

Aklıma gelen tek çözüm, tüm kamyon şoförlerinin toplanarak 30 günlük kampa alınması, 30 günün sonunda yapılacak sınavı geçemeyenlerin de itlaf edilmesi. Böylece ülkemiz çok daha güvenli ve huzurlu hale gelecektir.
Elma ile armut misali çok güzel bir örnek vermişsiniz.
 
Güliver'in Gezileri adlı kitabın yazarı Jonathan Swift'in A Modest Proposal (Alçakgönüllü Bir Öneri) başlıklı bir yazısı vardır. Bu yazıda Swift İrlanda'daki fakir ailelerin ekonomik sorunlarını çocuklarını ülkenin seçkinlerine ve toprak sahiplerine yiyecek olarak satarak çözmelerini önerir. Tabii Swift bu öneriyi gerçek anlamda değil İrlandalı siyasetçilerin beceriksizliklerini, İngiliz hükümetinin zalimane politikalarını vs hicvetmek için dile getirmiştir. Hiciv etkili bir iletişim yöntemidir.
Hiç böyle düşünmedim. Öfkeyle yazılan bir yorum olarak algıladım. Özür dilerim.
 
Tarım ve Orman Bakanlığı verileri paylaşıyor.:.:)
Son bir yolda kuduz vakalarının iki katına yakın artması, bir sonraki aşamada ülkemizi büyük bekleyen tehlikeyi haber veriyor.:)

alıntıdır:
438 bin kuduz riskli temas!
Yumaklı, şunları yazdı: "Sağlık Bakanlığı verilerine göre, evcil hayvanlar da dahil olmak üzere 2018-2022 yılları arasında kuduz riskli temas sayısı ortalama 267 bin iken, 2023 yılında bu sayı iki katına yakın artarak 438 bine ulaşmıştır. Bu tablonun insan hayatı ve sağlığı açısından ürkütücü boyutlarda olduğu aşikârdır. (...) İçişleri Bakanlığı verilerine göre son 5 yılda hayvana çarpma ile gerçekleşen 3 bin 534 trafik kazasında, 55 ölüm ve 5 bin 147 yaralanma vakası kayıtlara geçmiştir. Bu soruna dair son günlerde kamuoyunda yapılan sağduyulu tüm tartışmalar, görüş ve öneriler, doğru çözüme ulaşmak için son derece değerlidir. Bilim insanları başta olmak üzere, konunun uzmanlarının gerçekçi çözüm önerileri ve vatandaşımızın desteği ile ülkemizin bu sorunun da üstesinden geleceğine inanıyorum."

(link)
 
Aklıma gelen tek çözüm, tüm kamyon şoförlerinin toplanarak 30 günlük kampa alınması, 30 günün sonunda yapılacak sınavı geçemeyenlerin de itlaf edilmesi. Böylece ülkemiz çok daha güvenli ve huzurlu hale gelecektir.

Bak bir kısmına kadar doğru. Kamyon şoförleri toplanmalı kampa alınmalı ve önce psikolojilerinin büyük vasıta kullanmaya daha doğrusu trafiğe çıkmaya uygun olup olmadığı ciddi bir şekilde ölçülmeli. Gerekli eğitimler verilmeli ve geçemeyenlerin lisansları iptal edilmeli. Köpeğin köpekliği alınamaz ama kamyon şoförünün şoförlüğü alınabilir.
 
Bence Altuğ artık ciddi yazmayı kesti, trolleme amaçlı yazıyor. Söz konusu Altuğ olduğunda zaten genellikle ciddi mi yazıyor, trollüyor mu emin olamazsınız. :)

Kamp konusununa gelince tüm trafiğe çıkan araç kullanıcıları için daha ehliyet verilmeden denetlenmesi gereken ve sonrasında da belli aralıklarla ve her trafik suçlarının ardından, kimse kayırılmaksızın uygulanmak üzere, bu psikolojik test/değerleme yapılabilir ve başarısız olanların ehliyeti alınabilir. Trafikte kimse kanundan korkmuyor ki bu kadar saçma sapan keyfi suçlar işlenip yakalanılsa dahi eline cetvelle bile vurulmadan arka kapıdan çıkıyorlar.

Bisikletiliyi sıkıştırmak, yakınına hızla sokulup korna çalarak korkutarak yoldan çıkarmaya çalışmak, camı aralayıp g..ünü yırtarcasına bağırmak, küfretmek bazı insan evveli ilkel canlılar için şaka, eğlence mevzusu/aktivitesi haline gelmiş ve şikayet edildiğinde herhangi takibi, yakalaması cezası olmuyor. Birilerine ceza vermek için illa ki masum birini öldürmeleri gerekiyor.

Sahipsiz köpekler neredeyse her gün insan ölümüne sebep oldukları gibi, bisikletlileri her daim terörize etmeleri yetmezmiş gibi, sahipli olanlarının sahiplerinin tavrı ise çoğu zaman köpeklerden de beter olabiliyor.

"Beyefendi köpeğinizi niye tasmasız salıyorsunu?"
"Bir şey yapmaz ki, eki eki eki" veya "Sana mı sorucaz, bas git üzerine salmıyim" ama hiçbir zaman cebinden tasmayı çıkarıp köpeğine takmaya davranılmaz.

Bu üstteki sahneyi sayısız defa yaşadım. Bizim insanımızın büyük çoğunluğunun psikolojisi sıkıntılı; köpek sahibi olunca köpeğiyle, araba sahibi olunca arabasıyla, mal mülk sahibi olunca malı mülküyle karşıdakini dövmek istiyor, yeter ki eline bir şey geçirsin. Nasıl çözülür bilmiyorum; tuza iyot ekler gibi tüm içme sularına antidepresan ve sakinleştirici mi eklemek lazım bilemiyorum.

Buradan tüm insanlığa akıl sağlığı diliyorum, saygılar.
 
Ben neden birdenbire bu sorunu çözmeye karar verdiklerini bakanın açıklamasından anladım, Turizm
(link)
 
İnsan sağlığı ve güvenliği için bu meselede tedbir almanın yolu toplu katliam değil kısırlaştırmadır.

Hayvanları tedbir amaçlı itlaf etmenin katliam olmadığını açıklamıştım. Kaldı ki katliam zaten insanların toplu şekilde öldürülmesinde kullanılan terimdir.

Kısırlaştırmanın çözüm olması konusuna gelince. Durumun böyle olmasını en az sizin kadar ben de isterdim ama maalesef gerçeklerin söylediğinizle alakası yok.

Screenshot_20240527_220330_X.jpg

Tarım ve Orman bakanının açıklamasının ilk iki maddesini okursanız şunları öğreneceksiniz:

▶️ Kısırlaştırma ile köpek popülasyonunun kontrol altına alınabilmesi için bir yılda toplam popülasyonun %70'inin kısırlaştırılması gerekiyor.
▶️ Türkiye'de yaklaşık 4 milyon sahipsiz köpek mevcut.
▶️ 1 sene içinde 2 milyon 800 bin köpeği kısırlaştırırsak, popülasyonu kontrol altına alabileceğiz.
▶️ Son 5 yılda yıllık ortalama 260 bin köpek kısırlaştırılabilmiş. Yani gerekli oranın yaklaşık on birde biri kadar.

Bu veriler ışığında, mevcut kısırlaştırma kapasitemizle popülasyonu kontrol altına alabilmemiz imkansız. Her yıl sayı katlanarak artacak.

Şimdiye kadar itlafı savunanların arasından "Bir dakika yahu. Bu makul bir çözüm olabilir. Hem köpek popülasyonu 3 senede yarıya inecekse neden olmasın" anlamında bir cümle sarfedeni duymadım. Varsa yoksa öldürelim.

Burada biraz iftiraya uğramışız. 😊
Birkaç ay öncesine kadar sahipsiz köpeklerin barınaklara alınıp kısırlaştırılmasıyla sorunun çözülebileceğini düşünüyordum. Ama göz önündeki her türlü verileri, çeşitli lobilerin soruna yaklaşım biçimini izleyerek böyle bir yöntemin çözüm olmayacağına kanaat getirdim.
Son olarak Tarım ve Orman Bakanının açıkladığı veriler de kanaatimi destekleyerek netleştirdi.

Bir canlı düşünme yeteneğine sahip değilse onun bedeni, hayatı vs hakkında tasarrufta bulunabiliriz manasındaki sözlerden bahsediyorum. Avrupa'dan Amerika'ya giden "kurucu babalar" kıtanın yerlilerini soykırıma tabi tutarken "vahşilerle" savaştıklarını söylüyorlardı.

Evet siz de, insanların siyasi amaçlarla başka insanları öldürmesiyle, insanların insan sağlığı için hayvanları öldürmesini aynı kefeye koymak suretiyle, insanı hayvana eşitleme hatasına düşmüşsünüz ki önceki sayfalarda bu hatayı yapan başka bir arkadaşa da aynı açıklamayı yapmak zorunda kalmıştım.

Yukarıdaki mesajlardan birinde "Bu konu vicdanla çözülmez" denilmiş. Yani meseleye yaklaşırken vicdanı evde bırakalım temennisinde bulunuluyor. Vicdan sahip olduğumuz en vazgeçilmez değerlerden biridir. Vicdan olmadan doğruyla yanlışı nasıl birbirinden ayıracağız?

Ben tam olarak böyle düşünmüyorum. Vicdanın tanımını yeniden yapmak gerekebilir bu noktada.

Vicdanın tapusu hiçbirimize ait değil. Bir kısmımız hayvanların haklı bir gerekçe ile itlafını vicdansızlık olarak görürken, başka bir kısmımız da insanların zarara uğramasına sebep olan, zararı faydasından çok olan hayvanların inatla yaşatılmasını vicdansızlık ve insana zulüm olarak görüyoruz.

Bu durumda madem bir tarafın canını, sağlığını korumak diğer tarafa vicdansızlık oluyor, öyleyse biz tarafımızı seçmek durumundayız demektir. İnsanlara karşı mı vicdansız olacaksınız, köpeklere karşı mı?

Bu kararı verirken, dünyanın geleceğini şekillendirecek olan çocuklarımızın, bir gün bir köpeğin doğrudan ya da dolaylı etkisiyle hayattan kopabileceği şartlarda yaşıyor olduğumuzu aklımızdan çıkarmayalım.
 
Köpek saldırıları münferit değil, günlük hayatın parçası.: Yeni terim:

Köpek terörü.:):)


Yaşlı kadına saldıran pitbull'un sahiplerine 22 ay 15'er gün hapis
İstanbul'un Üsküdar ilçesinde 83 yaşındaki Yücel Ata'ya saldırarak bacağının kesilmesine sebep olan pitbull'un üç sahibine 22 ay 15'er gün hapis cezası verildi.

(link)
 
  • Beğen
Tepkiler: Atasoy
Geri