Şehir dışına yaptığım en uzun tur 29-30 Ekim 2011 tarihleri arasında 4 kişiyle birlikte yaptığımız İznik turuydu. Kartal'dan Gebze'ye banliyöyle geçip oradan Eskihisar-Topçular feribot iskelesine basmış, oradan da Tavşanlı-Ahmediye-Örencik-Sermayecik-Mahmudiye-Çakırlı-Boyalıca-Çakırca üzerinden İznik'e gitmiş ve orada 1 gece kaldıktan sonra Orhangazi üzerinden Yalova'ya geçmiş, deniz otobüsü iskelesinde 2 arkadaşa veda ettikten sonra Yalova'dan feribot iskelesine kadar kalan 2 arkadaşla birlikte karşımıza dönen rüzgara karşı pedallamıştık. Oradan Gebze'ye geçerek banliyöyle eve dönmüştük. Bana 160 km yazan bu tura nekahet döneminde çıktığım için gidişte -özellikle Örencik-Mahmudiye etabında- bayağı zorlanmıştım. Dönüşte Süpürgelik Geçidi'ne geldiğimde sıcaklık 3 dereceydi ve kar yağıyordu. Ama Yalova'ya indiğimizde sıcaklık 13 dereceye çıkmıştı, hava açık ve rüzgarlıydı. Havanın bu kadar değişken olması beni şaşırtmıştı.
Şehir içindeki en uzun turum 20 Kasım 2011'de başta Kudret Abi başta olmak üzere bazı arkadaşlarla birlikte yaptığımız Garipçe turuydu. Bana 114 km yazan o turda, o dönem oturduğum Kartal'dan Kadıköy'e pedallayıp vapurla Beşiktaş'a geçmiş, orada arkadaşlarla buluştuktan sonra Sarıyer-Rumelikavağı üzerinden Garipçe'ye gitmiş ve kalede mangal yapmıştık. Dönüşte Kilyos yolu üzerinden Bahçeköy'e vardığımda hava kararmıştı. Orada biraz soluklanıp su tedariği yaptıktan sonra Hacıosman-Maslak üzerinden Beşiktaş'a varmış ve orada atıştırmalık bir şey yedikten sonra motorla Üsküdar'a geçmiştim. Oradan Koşuyolu sapağına kadar D-100'den, sapaktan sonra da Hasanpaşa üzerinden minibüs yolundan pedallayarak eve varmıştım.