ag249
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 8 Temmuz 2018
- Mesaj
- 817
- Tepki
- 1.700
- Şehir
- İstanbul
- Başlangıç
- 2018—19
- Bisiklet
- Diğer
- Bisiklet türü
- Dağ bisikleti
Bence de haklı.kasksıza bisikletçi gözüyle bakmıyor, e haklı o zaman...🙂
Bence de haklı.kasksıza bisikletçi gözüyle bakmıyor, e haklı o zaman...🙂
Selamlar. Kask takmak , bisiklet yarışlarında zorunlu bir kuraldır. Günlük hayatta ; tur olur , ulaşım amaçlı olur , spor amaçlı sürüş olur tüm bunlar için kask bir zorunluluk değil bir tercih meselesidir .Dün kasksız, ayakkabısız altımda kotla turladım. Daha önce bir kaç kez uzaktan elle selamlaştığım abiye, bu sefer yakın (3m) denk geldiğim için "selamlar" dedim, muhabbetle bakarak...Adam dosdoğru devam etti, oysa ben "nasılsa garanti" diyerek bakmıştım olaya, abi bana ters köşe yaptı. Yediğim golün şaşkınlığıyla "sizede" diye seslendim ardından ama adam gayet mağrur, hiç oralı olmadı..
Bir dahaki sefere önünü keseceğim, görür o..😁🤣..
İşin şakası tabi, abi muhtemelen tanımadı ve kasksıza bisikletçi gözüyle bakmıyor, e haklı o zaman...🙂
Selamlar. Kask takmak , bisiklet yarışlarında zorunlu bir kuraldır. Günlük hayatta ; tur olur , ulaşım amaçlı olur , spor amaçlı sürüş olur tüm bunlar için kask bir zorunluluk değil bir tercih meselesidir .
İlginizi çekebileceğini düşündüğüm bir yazı bırakıyorum .
(link)
O yanından geçenin senin onunla yarıştığından belki haberi yoktur,belki adam interval peşindedir yada zone2 sini tamamlıyordurBen karşıdan geçenlere selam veriyorum ama yanından geçince gaza gelip basanlara sinir olup role giriyorum ikimiz de birbirimize bakmadan yarışıyoruz çok komik oluyor LSFNSLDNSÖDSBDÖSJ
yazı gayet açık ve net olmuş. okurken keyif aldım.
““Kask takmazsan ölürsün” mesajı vermek yerine bisikletli ulaşım için güvenli yolların inşa edilmesine ve yolları kullanan herkesin eğitim almasına yoğunlaşılması bana daha mantıklı geliyor.””
yazıda geçen bu kısım her şeyi özetliyor bence. herkes bu mantığı kabul eder zaten ama türkiyede bunlarla ilgili doğru düzgün en ufak bir adım atılmazken, o mesajı vermemek saçma geliyor bana da. şuan buna benzer adımları atsak bile, sonuçlarını kimbilir kaç yıl sonra göreceğiz...
ayrıca yazıdaki araştırmaların hiçbiri türkiyede yapılmamış. kimse hollandada bisiklet kullanmadığının farkında olmalı diye düşünüyorum. kaçıncı dünya ülkesi konumundayız o bile muallakta.
yarın öbür gün bir kazaya karışsak, karşı taraf bariz bir şekilde suçlu olsa bile ceza alacağının garantisi olmadığı bir ülkede yaşıyoruz maalesef. taktığımız kask %1 ihtimal bile hayatımızı olumlu etkileyecekse, takılması ve takılması konusunda baskı yapılması taraftarıyım.
Aslında konunun özünü kaçırmışım biraz. Sebebi yazıda "kaskın çokta gerekli olmadığı" vurgusunun yapılması ki bence değil, yani benim için gerekli...Lakin "kask takmazsan ölürsün" önermesi saçma, kask takıp ölenlerde var, takmayıp hasar almayanlarda (ama yinede kaskın bir noktada, belli bir oranda koruduğunu biliyor ve kabul ediyoruz). Üstelik yasayı bir yana bırakırsak "herkesin hayatına hiç kimse karışamaz"..Sonuçta kafa senin kafa...Ama kimseye tak veya takma diye bir dayatmada da bulunamam , haddime değil çünkü.
Selam vermek mutlu ve kendiyle barisik toplumlarda daha yaygin gibi. Türkiye de 40-50 yil belki 30 yil önce daha üst düzey degerlere sahipti. Belki daha fakirdi ama daha ahlakli ve medeni idi. Son 30-35 yilin uzun iktidarlari öncülügünde medeni degerlerin yerini "Hanzo" luk aldi. Cocuklarin gözü önünde olumsuz rol modeller varken, hengi insani degeri kazandiracaksin. Zenginlesenler hirsizlar olursa, is bulanlar torpilliler olursa, hayati bir eli yagda bir eli balda yasayanlar bunu alinteri ile mi hak ediyorlar? Daha da yazayim desen cok uzar bu örnekler. Toplumda yasama sevinci kaldi mi ki, selam-sabah olsun. Ahlaksizligin ve hak gözetmezligin hakim oldugu memelekette her sey yagmaliniyor. Degerler bile. Böyle bir yerde hangi duygu ayakta kalir ki? Bence yine iyi idare ediyoruz. Cildirmaya az kaldi!türk milletinin diğer millletlerden benim gözlemlediğim en büyük farkı, iletişimin en yoğun halinin yaşanıyor olması ([idi]ne yazıkki)
köylerde düğünlerin bir festival havasında yaşanıyor olması
her yerde komşuluğun en üst düzeyde yaşanıyor olması
yolda kalmış veya bir şekilde sıkıntıya düşmüş insanlara hemen herkesin el uzatıyor olması
aleni açık bir ortamda bir iş yapıyor iseniz herkesin bi el atıp yardım etmek isteyişi
köylerde imece usülleri
dernekleşmeler ve bunların kuruluş nedenleri
hep iletişimin kuvvetli olması ve insanların iyi niyetli olmasından ileri gelirdi ve yaşanırdı
şimdi ise nerdeyse hiç birisi kalmadı
azcık kalan iletişim bağlarımızıda tüketiyoruz
çevreyolunda arabamız şarampole uçsa biz yol kenarına çıksak kimse durmaz
oturdugumuz kentlerde bırakın selamunaleyküm demeyi, kucuk bır merhaba yı zorla agzımızdan cıkarıyoruz
yardım ısteyenlere bır bahane uydurup yardım etmek ıstemıyoruz
bananecilik almış başını gidiyor
ağırmıdır hafifmidir bilmem ama hayvandan farkımız kalmadı bana göre
günlük vazifelerimizi yerine getirip yiyip içip yatıyoruz
bağlarımızı iyice koparıyoruz
bırakın komsulukları, halamız dayımız amcamızla anne babalarımızla kardeslerımızle bıle,
iletişim sıklıklarımızı azaltıyoruz
bu yazdıklarımı 30 yasın uzerındekı ınsanlar daha ıyı anlayabıleceklerdır dıye dusunuyorum
cunku 90lı yıllarla bırlıkte komsuluklar bıttı
hatırlarım 90 oncesınde haftada 2 bazen 3 gun ancak bos gecerdı
ya ayse teyzeler bıze gelırdı yada fatma teyzeler
ya dayımlara gıderdık ya amcamlar bıze gelırdı
ya ogretmenım bıze gelırdı
yada babamın asker arkadasına giderdik
velhasıl haftada 4 gun bos gecmezdı
mahallemde kosede durdugum zaman gecenlerın yuzde doksanını tanır selam verırdım
artık kımseyı tanımıyorum
ve kımsede benı tanımıyor, desem acaba abartıyormu olurum ?
yoksa bu laf sadece bugun ıcın mı abartı olur bır kac sene sonra abartısız halemı gelır....
uzun lafın kısası;
medeniyet denen yaşam değişikliğinin iyi taraflarını değilde yan etkilerini büyütmüşüz kendi ellerimizle ;
medineliler becerdimi medeni olmayı bilmiyorum ama...
biz köyden indik şehire, ve medeni bir insan değilde madeni bir insan olduk...
selam vermekten bile aciz hale düşmüşüz
ne diyelim para pul girdi insanların arasına ve hersey degıstı
umarım iletişim bağlarımızı birgün eskisi gibi sımısıkı tutarız
isterdimki hiç param olmasın, tarlada calısayım
hıcbır radyoaktif ışına maruz kalmayayım
tertemız hava alayım, klorsuz su içeyim
bacak kasları calısan tavuklar yıyeyım
hatta tavugu kasaptan almayayım
yemeden once bıraz kovalayayım yorulayım su ıceyım sonra bı daha kovalayıp yakalayayım
kopegımle oyun oynayayım ,hormonsuz meyve sebze yıyeyım
arada bır elmanın ıcındekı delıge bakayım kurt ıcınde mı yoksa cıkmıs gıtmısmı diye ,
kotu bir demir bisikletim olsun koy yollarında erzak tasıyayım,
sabah benı saatım degılde kuslar uyandırsın
cok mu hayal kurduk yoksa ruya mı goruyoruz bılmıyorum ama
(cep telefonu: zırrrrr zır zır zırrrrrrrrrrr yeter artık uyan diyor)
uyandırmayın benİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİ
vel hasıl medenıyız vesselam
selam da neymıs, medeni yiz biz, medeni......
bırakın bu işleri...
BİR SELAM NELERE KADİRMİŞ BE HEYYY HEY...