Scudo Sports

Bisiklet Forum Tüketim Karşıtı Çevreciler Platformu

Paranızı gereksiz yerlere ve gereksiz şeylere harcamayın koyun cüzdanınıza insanların ne düşündüğü nasıl yaşadığı sizi yanıltmasın yardımsever olun veya dünyayı yaşanılıcak biyer yapalım
 
Scudo
Çok eski bir arkadaşım var. Yurt dışı görevi sebebiyle birkaç yıldır fazla görüşemiyorduk. Ülkeye dönüş yaptı. Sıklıkla görüşmeye başladık.
Bisiklet konusunda aklına girdim. Geçen benim iki bisikletle çıkıp turladık. Çok sevdi bisiklet işini. 1600 lira bu hafta spor salonuna vermek yerine gidip daha az bir bedelle şehir bisikleti aldık.
İki günde 50km yol yaptı. Bugün ben de biraz eşlik ettim ona. Araba kullanımını kısıtlama konusunda bana söz verdi.
Sanırım birini daha kazandık.
 
@Ahmetgitar ya uzun tura cikma isi de cok pahali bi iş be abi. Bi bakindimda o bagaja atilan ekipmanlar korkunc pahali malzemeler :D bi el at su ise :D
 
  • Beğen
Tepkiler: necmeddin
Dün bisikletle bir petrol pfisine meyve suyu içmek için gitmiştim. Ama ne yazıkki sadece vişne suyu koymuşlardı ben de çay aldım. O sırada pombacı abi yaklaştı. Bİraz sohbet ettik. Kendisi de 3300'e motor almış. Ama bir buçuk ay köyde kaldığı için daha binememeiş. Diyorduki"O kadar parayi motora vereceğime bisiklete verirdim, hem bütçeye katkı sağlardı hem de sağlıklı olurdu"
---------------------------
Acaba aramızda güneş enerjisiyle alakalı bilgisi olan var mı? YAni internette nerden baktıysam hep genel olarak güneş panelleri kendisini 5-6 yılda amorti ediyor. FAkat ben kendim hesaplayınca bu rakam 3 oluyor acaba nerde hata yapıyorum ?
 
yazıyı şimdi okudum paylaştığınız için teşekkürler. Çok güzel bir yazıymış, güzel açıklamışlar.

yazıda geçen "NO LOGO" kitabına baktım internetten idefix de fiyatı 40 liradan 30.40 a düşmüş şimdi gel de korsan kitap alma ,pdf indirme. :acpsnr:
 
  • Beğen
Tepkiler: Nigga ve Olgunn
4K televizyon satılıyor. Sanırım henüz 4K yayın yok. Net konuşamıyorum çünkü tv izlemem. Ve insanlar 4K tv alıyor. Geleceğe yatırım :) 4K yayın geldiğinde muhtemelen 16k tv ler çıkacak.
İşin ilginci tasarruflu ürünlerin çok çok pahalı olması. Bunun bile rant kapısı yapılması.
Normal eski bir 100 vat ampul 50krş ya da 1 lira iken tasarruflu ampulun en uyduruğu 8 lira.
Vergi koyanların bunu farkedip dünya yararına olan ürünler için zararlılara ek vergi koyup zararsızların fiyatını düşürmesi yönünde olmalı.
 
Naçizane bir şekilde kendi evimde aldığım önlemleri buraya yazmak istiyorum. Bu önemlerle ciddi anlamda elektrik ve su tasarrufu sağlamış durumdayız.

  • Evinizde led ampuller kullanın. İşe yarayan ve kaliteli modelleri 25 liradan başlıyor ve 25 liralık modeller gayet cazip. Bence led ampul kullanımının zorunlu olması gerekiyor.
  • Standby konumunda hiç bir cihazınızı bırakmayın. Bunun için 3'lü prizlerinizi şalterli modelinden alabilirsiniz.
  • Evinizde ısı yalıtımı için kauçuk pencere bandı kullanın.
  • Musluklar için %45 civarında su tasarrufu sağlayan parçalardan temin edin. Devletin fotoselli ev bataryalarını zorunlu kullanıma tabi tutmasını ve vergisiz satışını kanunlaştırmasını bekliyorum açıkçası.
  • Klima yerine, tavan vantilatörü kullanın. Sağlığınız ve elektrik sarfiyatı açısından önemlidir.
  • Bilgisayarınızın başından kalktığınızda ekranın 1 dk içinde kapanmasını ve HDD 'nin 3 dakika içinde aktif bekleme durumuna geçmesi için güç ayarları yapın.
  • Evinizdeki led televizyonların ecosave butonunu kullanarak ekran ışığını azaltın, bunun gözlerinize de faydası olacaktır.
  • Araba kullanırken, özellikle şehir içinde lütfen fazla gaza yüklenmeyin. Şehir içinde iki trafik ışığı arası mesafeler ve araç trafiği oldukça fazla. Boşuna cebinizi boşaltıp Dünya'yı kirletmekten başka bir şey yapmıyoruz o zamanlarda.
  • Atık yağları lütfen lavabolara dökmeyin, bakın bu çok önemli. Çağırın, gelip koşarak evinizden alıyorlar.
  • Evinizde temizlik için çok fazla kimyasal ( deterjan, yer silme sıvısı ) falan kullanmayın. Hatta mümkünse kaliteli buharlı temizleyiciler ile işinizi görün. Karcher tavsiye ederim :) Bununla arabanızı bile temizliyorsunuz. 600 liradan başlıyorlar.
  • Elektrik saatiniz elektronik ise ev içindeki çamaşır ve bulaşık makinelerini saat 22.00'dan sonra çalıştırmaya özen gösterin.
 
1800'lü yıllara kadar binlerce yıl dünya nüfusu 900Milyon civarında seyretmiştir. Son 200 yılda dünya nüfusu normal seyrinin üzerinde artış göstermiş ve 7,4Milyar nüfusa ulaşmıştır. Bu ihtiyaçların hepsini bana kalırsa nüfus artışı doğurmuştur. 900Milyona hizmet veren atmosfer, toprak ve su kaynakları artık 7,4Milyar insana hizmet veriyor. Bu 7,4 milyarın bilinçsiz kesimi bile eski nüfusun 5 katı yapıyor. Düşünsenize 17. Yüzyıldaki 1 milyar insanın tamamı bilinçsiz olsa bile bugün ki zararı dünyaya veremiyor. Yani netice itibariyle hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.
 
  • Beğen
Tepkiler: necmeddin
Klima konusu önemli gerçekten. 68 yaşındaki anneme, doktoru klima kullanmasını yasaklamış. Klima içindeki nemli ortamda çeşit çeşit sağlığa zararlı küçük canlılar ürüyormuş. Doğal gaz öncesi izmir şartlarında ısıtma için planlamışlardı ve almışlardı. Şimdi tavan vantilatörü önermiş doktor.
 
@hauy

Hocam korsan kitap yerine sahafları tercih etmelisiniz. Fikir işçiliği en değerli işçiliklerin başında gelir. Bulunduğunuz çevrede sahaf yok ise nadirkitap'ta istediğinizi bulabilirsiniz. (umarım reklam olarak algılanmaz.) Türkiye genelinde sahafların %90'ı oradadır. Korsan alarak emek hırsızlığına bal süreceğimize, orijinal ikinci eli tercih etmeliyiz.
Bu konu çok hoşuma gitti, tüm yorumları okuyamadım. Sizinkini görünce hemen yazayım dedim.

Bu konuda fiili atılacak her adımda var olduğumu şimdiden belirtirim.
 
Evimizde eğer sağlıksız deterjanlar çamaşır suları kullanmak istemiyorsanız ben de sirkeyi öneririm. Cidden temizliyor. Yağ vb zor çıkan ürünlerde de karbonat döküyorsunuz yiyosa çıkmasın :D
 
@yokon
Öncelikle hiç korsan kitap almamış olduğumu belirteyim. Zaten korsan kitaplar genelde best seller kitaplar basılarak oluşturuluyor ki ben çok satan popüler kitaplardan pek hoşlanmıyorum.
Yalnız korsan kitap alana itirazım yok. Mağazaların yüzde elli kâr ile kitap sattığını biliyoruz. Kalan yüzde elli ise dağıtım, vergi, matbaa gideri oluyor. Yazar ise yüzde beş civarı bir telif alıyor ki çoğu zaman bu bile yazara verilmiyor. Şahsen birkaç basılı kitabım var. Hiçbirinden sözleşmede belirtilen telif ücretini alabilmiş değilim.
Yani korsan kitap sanatçının gelirini düşürür gibi bir sava katılmıyorum.
Diğer yandan maliyeti iki lira olmayan bir kitabın otuz lira olması da kültüre halkın ulaşımı konusunda bir engel. Yani durumu olan, telefona arabaya acımadan para harcayan insan elbette kitap alsın, orijinal alsın. Ama parası olmayan insan da gidip korsanını alsın. Yeter ki o insan okusun.
Ama elbette öncelikle sahaf. Yine aynı şekilde değiş tokuş da bir seçenek.
Yeter ki insanlar kültüre ulaşabilsin.
 
@Kuzey Ege

Biraz geç cevap vermiş olacağım ama şöyle diyeyim. Devir artık "ben hayatı yaşayıp günü kurtarayım afedersiniz popoyu kurtarayım da, başkasına ne olursa olsun" devri haline de geldi. Bu yüzden gece gündüz post-apokaliptik filmler izliyorum ve bu yaşananları iyice çözüyorum. Herkese de öneririm bu arada. Bir de en çok dikkatimi çeken "Annemin evindeki arcelik buzdolabi tam 40 yillik" demeciniz oldu. Yani keşke bütün insanlar böyle olabilseler. Çünkü evde kullandığımız dolap tam 25 senelikti ama geçenlerde değiştirmek zorunda kaldık çünkü altından çok kötü su damlatıyordu yani artık miadı doldu herhalde dedik değiştirdik ve yeni bir dolap aldık fakat yeri gelmişken yaşadığım bölgedeki Arçelik bayiisine buradan bir teşekkür edeyim. Ben dolap almaya görüşmek için gittiğimde yetkili bir kadın vardı. Çok samimi, müşterileri çok özümsemiş ve değer veren biriydi. Beyefendi evimdeki dolap tam 30 senelik. Geçenlerde kapağı kırıldı, servis çağırdım yaptırdım çünkü dolabım çalışıyordu. Yani kapağı kırıldı diye yenisini alacak halim yoktu. Kapağı yaptırdım ve dolabım şimdi mis gibi çalışıyor. Eğer sizin de benzer durum varsa, yeni dolap almanızı önermem gereksiz harcama olur dedi. Ben sonra anlattım su kaçırma sorunu vs. vs. bir de 25 senelik dolap dedim yani aldık ama o kadının böyle davranması böyle konuşup öneride bulunmasını taktir ettim. Kendisine buradan teşekkürlerimi iletiyorum.

@Kuzey Ege

Teşekkür ederim ben de sizin dediklerinize katılıyorum fakat aslında yazımda bahsettim ama yine de tekrar belirteyim. Yani insanların ölmesini istemiyorlar bu doğru fakat şu anki nüfus oranı fazla geliyor. Çünkü öyle bir tüketim çılgınlığı var ki, kaynaklar hızla tükeniyor. Yani 8 milyarın 7 milyarını buhar edip, kalan 1 milyar insanın kendilerine hizmet için yeterli olduklarını düşünüyorlardır diye geliyor aklıma. Çünkü bugün dünyaya şöyle bir baktığımızda öyle gereksiz olaylar, öyle abuk subuk olaylar oluyor ki, yani insanların çoğu bu gereksiz şeyler yüzünden ölüp gidiyorlar. Belki de milyonlarca insanın ölümü böyle devam edecek. Çin'den büyük 240 küsür kişilik bir uçak kalkıyor ve bilmem ne adalarına düşüyor (bu olayı hatırlarsınız sanırım aklıma geleni direkt yazdım ama) düşünün yani uçak kalkıyor, esrarengiz bir şekilde kayboluyor, haber ve irtibat kesiliyor, iki gün sonra bulunuyor. Sonuç? "Uçağın enkazı bulundu ve 240 küsür insanın hayatını kaybettiği ortaya çıktı." Sizce de ilginç değil mi? Ki bu olaylar her gün oluyor. Belki de her gün onlarcası oluyor ama medyaya hepsi yansıtılmıyor. Kim bilir kaç tane insan böyle ölüp gitti ve hiçbirimizin bundan haberi yok. Ayrıca dediklerinizde haklısınız. Aklıma o film geldi. Sanırım (link) diyorsunuz. Bu film aşırı tepki aldı mutlaka bilirsiniz yani saçma gören falan çok oldu ama ben son derece beğenmiştim. Hatta favorim olan filmdir diyebilirim. Biraz spoiler olacak ama yine de paylaşayım dedim.

Dünya buz tutunca her yere kara bürünmüş, insanlık yok olup gitmiş ve içinde bir grup insanların olduğu devamlı giden bir tren...
Fakirlerin en arkaya konulması, biraz daha önlere doğru orta gelirliler, biraz daha ortaya doğru zenginler, önlere doğru en zenginlerin olduğu devamlı durmadan giden bir tren...

Gerçekten bu filmde o kadar açık anlatmışlar ki; "İşte böyle bize hizmet edeceksiniz. Eğer etmezseniz böyle olursunuz." mesajını mükemmel veriyorlar. Bu tür filmleri saçma bulanlar trenin sürekli gidişinden öyle diyorlar sanırım ama bu film okullarda bile ders niyetine izletilmeli bence ki, bu kokuşmuş sistemi genç nesiller iyi anlasınlar. Ama nerede işte Kuzey bey yani insanlar artık tüketince mutlu oluyorlar. Bir Kafe vb. yerlere baktığımızda bunu anlayabiliyoruz. İnsanlar gülüyor mutlu oluyor ama hep sahte gülüşler sahte mutluluklar bunlar. Bir de Kuzey Bey bir ara imzanızda "Yazın otellere gidip paranızı boş yere harcayıp tatil yapacağım diye yazık etmeyin. Alın çadırınızı gidin bir ormana vb. bir yere çadırınızı kurun gökyüzündeki yıldızları izleyin en iyi tatili yapmış olursunuz ve o otellerdeki tatillerden bin kat iyidir" yazıyordu süperdi o imza... :)

@Ahmetgitar

Katılıyorum. Gerçi ben henüz yeşil sabun kullanıyorum ama olsun ve şu şampuan denen şeyden nefret ediyorum. 4 kalıp zeytin yağlı yeşil sabun aldım fiyatı da çok ucuza geliyor ve aylardır kullanıyorum. Ama yakında bıttım sabununa geçiş yapacağım çünkü o daha güzel ve herkese tavsiye ederim. Bu şampuanların içinde kimyasal maddeler var, doğa düşmanı ve gereksiz para masraf. Ama yeşil sabun veya bıttım sabun alırsak, hem doğal olur hem kafamıza kimyasal maddeler bulaştırmamış oluruz ve paramız da cebimizde kalır.
 
@yokon İstanbul Fatih ilçesinde benim gittiğim kitap mezatı var arkadaşlar. İlgilenenler için söylüyorum. Sanırım pazartesi ve perşembe günleri saat 6-7 aralığında başlıyor. Bir sürü kitap getirilip orada açık arttırma usulü ile satılıyor. Bilginiz olsun istedim.
 
@Anonim elinize sağlık güzel yazmışsınız. Benim değinmek istediğim bir konu daha var moda ve güzele olan ilgi diyim ve anlatayım. Bana göre teknoloji şu anki görünene göre çok ileride nasıl yani bunu elinde tutan ülkelerde şirketlerde çok sonraki yılların teknolojileri projeleri vardır ve hazırdır haksız mıyım. Şimdi eski arabalara bakalım eski fiatlar,toroslar falan hep şekilsiz kaba arabalar ( kötülemiyorum sistemi açıklamak için) . arabaların çok olmadığı zamanda onlar piyasaya sürülünce en iyisi o gözüküyor ama dikkatinizi çekmiyor mu çoğu zevkten uzak biçimsiz şekilli arabalar yani insan bu kadar mı estetikten uzak olur cevap tabi ki hayır eğer öyle olsaydı picassolar,da vinciler, rafaeller ve nicesi çıkmazdı bi kere ki bu adamlar daha da eski dönemde yaşamış.Yani insan hep estetik sahibiydi ama gelgelelim bu eski arabalara bakıyoruz şekilsiz ağzı yüzü yamulmuş gibi.Bence bu planlanmış bir şey çünkü insanlarda genel olarak hep iyiye güzele yönelmek vardır adamlar ilk bunları çıkarıyor sonra sanki mucize olmuş gibi yavaş yavaş güzel görünümlü şekil şukul arabalar çıkmaya başlıyor bu sefer insanlar ellerindeki arabaları sevmemeye başlıyor ve hemen yeni çıkanlarla değiştiriyor sonra daha iyileri çıkıyor falan.Aynı şey telefonlar içinde geçerli ve daha da etkin çünkü nerdeyse her yıl daha üst modeller çıkarmaya başlıyorlar ve insanlar çıldırmış gibi daha elindekinin taksiti bitmeden diğerine yöneliyor yani bana göre bu bir politika ilk kötüyü gösteriyorlar sonra daha güzelini gösterip sizi almaya teşvik ediyorlar buna benzer örneği şöyle verelim nerde okuduğumu hatırlamıyorum şu an bu bir satış politikasıydı şöyle ki şimdi emlakçının elinde evler var bir aile geliyor istediği özellikleri söylüyor emlakçıda iki ev gösteriyor onlara ilk gösterdiği ev emlakçının satmak istediği ev elden çıkarmak istiyor ama aile sevmiyor ikinci eve geçiyorlar o da çok pahalı aileyi aşıyor eee emlakçı kazanmak zorunda tak politika ilk evle aynı fiyatta 3. bir eve gidiyorlar ama leşş gibi ev dökülüyor falan çok kötü emlakçı ilk evle aynı fiyatta olduğunu vurguluyor ilk evi bir daha gösteriyor bu sefer aileye mantıklı geliyor neden zaten işin olayı bu kötü evi gösterip nefret ettiriyor sonra asıl satmak istediği evi iyi gösterip akıl çeliyor ve böylece emlakçı satmak istediği evi satmış oluyor. Piyasadaki olaylar buna benzer şekilde ilerliyor.
 
@hauy

Gerçekten öyle. Şimdi soruyorum 1 sene önceki aldığımız telefonun şimdi neden değiştirelim? "Kamera bilmem kaç mg piksel, İşlemci bilmem kaç ghz." Gereksiz şeyler iin gereksiz paralar ödüyoruz. Bizim Ispartanın ucuz diye gitiğimiz Rus pazarında iki tane tişört vardı. Birinin üstünde adidas yazıyor ve biraz daha kapalıydı, diğerindeyse bir şey yazmıyordu. Sırf o Adidas yazısı için ÇAKMA da olsa para ödüyoruz-Adidas 15, diğeri 10tl-
 
@TuTKuN

hızı 1.5 yapıp izledim videoyu güzelmiş paylaşım için teşekkürler :) o radyo örneğinde farklı bir bakış açısı uygulamış hani bir ürünün pahalı olup bozulmasına değilde bazı ürünlerin çok ucuz tutulup insanların haklarından yenmesi gibi bir bakış açısı koymuş o da farklı ve haklı bir bakış açısı gerçekten.
 
Geri