Mevsim yaza dönmüştü...
Kışın bodrumdaki tozlu - paslı bisikletleri temizleme ve uyanma zamanıydı...
Yeni sezon , yeni modeller, döviz kuru, mazbata sorunsalı, beka geyiği derken yolları özleyenlerin bir kısmı tekrar özüne dönmüştü...
Yeni yetme, apranti ve heveskâr şüreka, soluğu Forum da alıp Froom a özenmişti..
Eskisi gibi ayar çeken, banlayan,konu kilitleyen muhteris yönetici bozuntuları yerini;
hümanist bir bakış açısıyla İstanbul beyefendiliğini harmanlayan yöneticilere bırakmıştı...
Kişisel didişmeler, ego savaşları, obsesif nakaratlar epey azalmış; mizaha tahammül,
evrensel doğrular, empati ve arkadaşlık duyguları palazlanmıştı....
Elbette " Her dost, dosdoğru dost " olmayacaktı ama zerde iki teker tutkusu vardı...
Petli tayt yada kılsız bacak fobisi olan da buradaydı, "Kertenkele Derisi" gidon bandı ve Dİ2 olmadan yola çıkmayanı da...
Zaten içtimai gerçeklerde buna benzerdi..
Yola çıktığında bisikletçiye selam veren, lastiği patlayınca yardım eden, yedek barını paylaşan..Ya da gergedan gibi hep tek başına turlayan, asosyal liğini konulara yorum yaparak gidermeye çalışan, kendi mükemmelken araç sürücüleri ya da yayaları yadırgayan...
Hepsi şimdi ve burada, tekmili birden...