Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Bisiklet forum ve sonrası...

En çok ilginizi çeken konu nedir?

  • Bisiklet Mekaniği

    Katılım: 298 51,8%
  • Marka-Model Deneyimleri

    Katılım: 166 28,9%
  • Gezi-Tur Paylaşımları

    Katılım: 211 36,7%
  • Günün Fotoğrafı

    Katılım: 85 14,8%
  • Market-Ikinci el

    Katılım: 34 5,9%
  • Fırsat Reyonu

    Katılım: 74 12,9%
  • Sağlık-Beslenme

    Katılım: 77 13,4%
  • Bisiklet Yarışları

    Katılım: 47 8,2%
  • Forum Bilgelerinin Yazıları

    Katılım: 135 23,5%
  • Güncel Konular

    Katılım: 104 18,1%

  • Toplam katılım
    575
@cazci
Peki..Laklak ediyoruz sadece..
Dünya sağlık örgütü filan da kandırmacadan ibaret aslında.. :hhhhhh:
İnsanları sağlıklı/sağlıksız diye ayırarak,sistemin neye gereksinimi olduğunu ilan ediyorlar ki,böylelikle insanlar da hangi durumda olurlarsa,sisteme ne kadar entegre olabileceklerini hesaplıyorlar..Türkiye'de bir mafya babası mesela..Psikoloğa gidiyor,doktor ''gayet sağlıksınız'' diye rapor veriyor bu kişiye..Halbuki bu kişi hırsız,katil..vb
Ya da bir siyasetçi..Her türlü pisliği yapıyor..Hırsızlık/cinayet filan ama aynı şekilde doktorlar bu kişiye de ''normal'' damgası vuruyorlar..
Çünkü sistemin bu kişilere ihtiyacı var..Öte yandan sistemin aşırı yüklendiği bir kişi panik atak olunca,''deli'' damgası yiyor..Halbuki gayet sağlıklı..Diğer taraftan bir siyasetçi de son derece sağlıksız..

Sistemin içinde bu örgütler veya uzmanlar,tam tersi istikamette konuşuyorlar..Doktor çıkıyor diyor ki,sosyal becerileriniz olsun,sosyalleşin filan..
Mesele şu..Bazı kişiler ''gezen tavuk yiyin'' diye bas bas bağırıyorlar..Çünkü gezen tavuk,diğer tavuklara göre daha lezzetli/sağlıklı filan oluyor..Bazı insanlar da ''sosyalleşin'' diye bas bas bağırıyorlar..Çünkü sosyalleşirseniz,sizi daha çok sömürürler,yani sizi daha bir zevkle yerler:D
Yani mesele sağlık filan değil,tamamen sistemin ayakta kalması,sistemin daha çok kâr etmesi..
 
Scudo
:koptum: @Triban lak lak ediyoruz ama ömrümüz leyleğin ömrüne benzemesin...
 
  • Beğen
  • Hahaha
Tepkiler: necmeddin ve :DDD
4 yıldır hergun görüştüğüm ve arasıra da çıkıp turladigimiz, arkadaş grubu haline geldigimiz 5 muhteşem arkadaş tanıdım forum sayesinde..
Güzel bişey..
 
Akıllı geçinenler bu mektubu mutlaka okumalı..
Elazığ Tımarhanesi'nde (Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi) tedavi gören ve 1965 yılında vefat eden bir “deli”nin Allah'a yazdığı son dilekçesi şu şekilde:


(link)
 
@ippon , akıllılık ve delilik insanlık tarihi boyunca hep tartışılan konulardır.
Belki referans olarak (link) ni verebilirim...
 
  • Beğen
Tepkiler: necmeddin
@ippon
Valla muhtesem bır yazı cok tesekkurler paylasım ıcın
 
Mariokaldato Raşit Cumhur abiyi tanıdım ve onun tavsiyesiyle Giant Escape Air imi aldım ve hala kullanıyorum çok şükür ?
transpotting Çetin beyi kaç ay yol bisikleti alacam diye taciz ettim ama sonuç almadım ona rağmen sağolsun çok yardımcı oldu hiç mecburiyeti yokken alternatifler sundu :harika:
Diğer birçok arkadaşın değerleri yorumlarından faydalandım ...?
 
@cazci
Sayın hocam bu sistemde yapılacak en aklı başında hareket delirmektir. İmkanı olan bir an önce delirsin rahata ersin?
 
Aslında " herkesin içinde her nitelikten az çok vardır ve koşullara göre ortaya çıkabilir" düsturundan yola çıkacak olursak ; geriye kalan ömrümüzün sorumluluğu sadece bize bağlı değil.Örneğin iki tekere atlayıp yola çıktığım bazı günlerde içimdeki " deliye" uymuş olsaydım şimdi cezaevi yada kabristanda olabilirdim...
Pamuk ipliğine bağlı bir hayat patikamız var.
Forum özelinde yüzlerce benzerini yaşamış kişilerle, olası risk durumlarında neler yaşanabileceğini okuyup paylaşmak, daha " akılcı" ve sürdürebilir bir bisikletçi olma yolunda hepimize bir şeyler katıyor...
 
Foruma girip farklı beklentileri olanları farklı sürprizler karşılar..
Güncel bir konu açan kişi, konuya eleştiri sınırlarını aşıp; saldırgan ve kışkırtıcı söylemlerle yorumlar yapan kişiler tarafından itinayla pişman edilir...
Hepimizin ortak konularda kendi bakış açımızı toplum yararına dönüştürmeden, fanatizmi matah bir şey sanıp didişmeye devam ettiğimiz sürece demokratik bir ortamı yakalamamız imkansız...
Her üyenin, forum yöneticilerinin müdahalesine gerek bırakmayan bir öz- denetim/ disiplin içinde yorum yapmasını bekliyorum...
 
@cazci

Demokratik ortam derken tam olarak neyi kastettiğinizi açabilir misiniz? Ben çünkü demokrasi denilince sandığa gidilip oy verilmesi haricinde bir şey algılayamıyorum. Demokrasinin bundan başka bir anlamı var da biz mi bilmiyoruz? Ya da aslında söylemeye çalıştığınız şeyin ismi demokrasi olmayabilir mi? Eğer iletişimde karşılıklı saygıdan ve formaliteden bahsediyorsanız, bu söylediğiniz tamamen insana bağlı olan seçenekler. Türkiyede bir sürü farklı kültür var. Hepsinin iletişim şekli hatta dilleri bile farklı. Kültürler, diller bambaşka. Bazı kültürlerde bağırarak konuşmak norm. Hatta bağırmazsanız sesinizi kimseye duyuramıyorsunuz mesela. Bazı kültürlerde saldırgan kabul edilen söylemler, diğer kültürler için normal kabul ediliyor olabilir. Bazılarında en hafif sitem bile hakaret sayılıyor. İnsanın olduğu yerde tek tip bir iletişim şeklinden bahsetmek zor. Türkiye İrlanda gibi tek bir genotipe sahip insanların yaşadığı kısır kültürlü bir ülke de değil. Öyle olsaydı hepimiz barlarda birbirimizin kafasına bira bardaklarını geçirip sorunlarımızı o şekilde çözerdik mesela. Bu da gayet normal karşılanırdı.

Ülke olarak önce şu dil ve kültür meselesini çözmemiz lazım. Hepimiz aynı dili konuşuyor olsak bile, anladığımız şeyler bambaşka çünkü. Anlamıyoruz birbirimizi. Konu demokrasi değil. Herkes sandığa gidip oyunu veriyor, orada bi sıkıntı yok.
 
Demokrasi, komşumuz Grek kültürünün dünyaya kazandırdığı, filozofların çok eski çağlardan bu yana, toplum için en uygun "bir arada yaşayabilme" kültürüdür...
Bizim ne yazık ki yakın tarihimiz içinde türlü çeşitli "toplum mühendisliği" örnekleri bu kültürü bizlere benimsetemedi.
Siz, sizin gibi düşünüp hissetmeyen, farklı aidiyet ve kimliklerle birlikte, kavga etmeden yaşamayı becerebilirseniz demokrasi kültürü yerleşmeye başlar...
Sandık başına gidip oy vermek size sadece demokrasiye siyasi tercih düzeyinde katkı yapmak için hak kullanımı sağlar...
Toplum oy vermeye indirgenmiş üç maymun halinde olmaya devam ederse bedeviler gibi olmamız kaçınılmazdır...
Tepkisiz, örgütsüz, aidiyetsiz, kimliksiz, depolitize bireylerden oluşan toplumlarda demokrasiden söz etmek, göz boyayan sığ siyasetçilerin en sevdiği şeylerdendir...
 
@cazci

Sevgili dostum. İyi niyetli olduğundan şüphem yok. Bir zamanlar ben de senin gibi idealisttim. Türkiye'yi neden AB'ye almadıklarını anlamazdım mesela. Ya da bizim Amerika'dan, Hollanda'dan ne farkımız var diye düşünürdüm. Fakat bu soruları sormakla yetinmedim, cevap da aradım. Buldum da. Açık açık söylüyorum, senin şu yukarıda yazdığın paragrafı okuyup anlayacak eğitim seviyesindeki insan profili bu ülkede azınlıktır. Hatta bazı okumuşlar bile anlamayacaktır. Sen daha "komşumuz grek" derken bile bu ülkenin büyük bir kısmını baştan kaybediyorsun. Çünkü grek ona göre kafir ve düşman. Ayrıca "bedevi" kelimesini duyduğu anda sana olan nefreti daha da artacak bu insanın. Bu bahsettiğim insanlar bu ülkenin "çoğunluğudur". Hani demokrasi diyorsun ya sen, işte o demokrasi bu beğenmediğin insanların senin hayatın üzerinde söz sahibi olmasının yegane sebebi. Özellikle şehirlerde doğup büyümüş ya da hayatında hiç köye gitmemiş, ülkenin doğusunu görmemiş insanlar/gençler malesef içinde yaşadıkları ülkeyi hala tanımıyorlar. Bunu daha önce de söyledim. Hep de söyleyeceğim. Yaşadığımız ülkenin insan profilini tanımıyoruz ya da tanımak istemiyoruz. Tanısak bile beğenmiyoruz. Bu küçümseme/hor görüş, bize karşı nefret olarak geri dönüyor ve en sonunda demokrasi de tuz biber ekiyor. Ülkenin yakın tarihini incelemenizi tavsiye ediyorum. Özellikle çoklu parti sistemine geçiş, askeri cuntalar ve derin devlet faaliyetleri. Terör olgusunun başlangıcı, faili meçhul düşünür/gazeteci/yazar cinayetlerini lütfen araştırın. Bunları bilmeden ülkenin şu anki kültürel/sosyal yapısı ve geleceği ile ilgili yaptığınız çıkarımlar sadece sizin idealleriniz olarak kalacaktır. Hiç bir zaman gerçeğe dönüşmeyecektir.

Demokrasi'nin ne olduğunu ve tarihini biliyorum. Sizin bahsettiğiniz şey bana göre demokrasi değil. Demokrasiye içeriğinde olmayan anlamlar yüklendiğini düşünüyorum. Ek olarak size tavsiyem, Sokrat'ın ve diğer düşünürlerin demokrasi eleştirilerini de okumanız.
 
kavga etmeden konuşun, kapatırım başlığınızı ha.

yeni türkiye'nin alametifarikası nedir diye sorsalar bana, cahilin akıllıya cahil muamelesi yapma cüreti derim.
 
Kimse ile polemiğe girmek gibi isteğim ve cevap yetiştirme telaşım olmadan yazayım:
-Klavye başına oturduğunuzda muhatap aldığınız kişilere karşı saygı üslubunuzu koruyunuz...
-Karşınızdaki kişinin eğitimi - kültürü - yaşı - zekası - duyarlılığı - v.b. bilmediğiniz nitelikleri olduğu için işkembe - i kübra dan varsayımlarla temelsiz - desteksiz ahkamlar kesmeyiniz..
- Sizin daha yokuşun başına gelip : - bu rampa da çıkılır mı yahu ?- dediğimiz yolları arşınlayıp dönenlerin çok olduğunu da unutmayınız...
-Karamsarlık kötü ve bulaşıcıdır, çevrenize iyimser ve olumlu mesajlar veriniz...
Herkese sağlıklı bir akıl ve ruh diliyorum...
 
Öyle yazının başında "polemiğe girmeyeceğim" dedikten sonra polemik yapmak tezat 1.

Kendinizden başka herkesi küçümsemeye, hor görmeye devam ettiğiniz sürece bir yere varabileceğiniz düşünüyorsanız, buyrun devam edin. İstediğiniz kadar kendinizi öven yazılar yazın, sadece komik oluyorsunuz. Siz giderken ben dönüyordum, siz rampaya bakarken ben çıkıyordum filan, bunlar boş laflar. Gerçekten bilen insan, yapan insan zaten bildiklerini ve yaptıklarını her ortamda tekrar etme ihtiyacı duymaz. Madem bu kadar "üstün" bir insansınız, bu alelade forumda benim gibi alelade insanlarla neden muhatab oluyorsunuz? Burada kimse kimsenin eğitim seviyesini, IQ'sunu filan bilmiyor, bilmek zorunda da değil. Foruma girerken IQ testi yapılmıyor ya da bir eğitim seviyesi şartı da yok. Herkese açık bir yer burası. Saygı üslubundan bahsedip bu şekilde saygısızlık yapmak da tezat 2.
 
Havalar soğuduğu için pedallayamamak tan mıdır, hayat şartlarının biriktirdiği stres ten midir, genel yurdum insanı mutsuzluğu mudur yoksa sadece burada kendine muhatap bulacağını uman "sıkınntılı" kişilikler nedeniyle midir tam çözemediğim bir şey var..
Sanki açılmış konuların ilgili olduğu konu sınırları hiç önemli değil, konu açan ve katkı yapanlar nezaket ve saygıyı haketmiyor da ancak kendi doğruları ile hayatı yorumlayıp "kargadan başka kuş tanımayanlar" bir kördöğüşü merakı ve heyacanı/hezeyanı ile her iletiye fütursuzca yanıt verme derdinde..
Forumumuz belli açılardan bir çeşit okul gibi ve ne yazık ki kimi üyeler ısrarla disiplin kuruluna sevk edilmeyi alışkanlık haline getirmiş gibiler..
 
Forumumuz belli açılardan bir çeşit okul gibi ve ne yazık ki kimi üyeler ısrarla disiplin kuruluna sevk edilmeyi alışkanlık haline getirmiş gibiler..

Moderasyonun uzun süredir böyle hissettiğini ve sınıf başkanı ve disiplin kurulu gibi davrandığını da söylemiş olalım.

Ben bu benzetmeye katılmıyorum, benzetmenin de esasen moderasyonun tarzını ve hissiyatını ifşa ettiğini düşünüyorum. Moderatörler değişiyor ama forum moderasyonunun en azından yakın tarihi bu hissiyatla işliyor.

Neyse, daha fazlasına girmeyeyim, sonra hocalar bana takmasın, son senem bu :)
 
Geri