Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Bisiklet kültürünü nasıl yaygınlaştırabiliriz

İnsanların bisikletin 200 liralık dandik dağ bisikletlerinden farklı bisikletlerinde olduğunu öğreterek (ben öğrettim :D)
 
Scudo
Ben bisiklete başlayacak birçok insanın toplum baskısından korktuğu için başlayamadığını görüyorum.Bisiklet kültürünü aşılasakta trafik kurallarına uymayan insanlar olacaktır onları gördüğümde ise üzülüyorum bizim buralar küçük belki bir kısmı benden heves ederek almıştı.
 
  • Beğen
Tepkiler: Rocketman
Bisikletimizle olduğumuz her an bu mükemmel spor ve yaşam felsefesi insanlık üzerine saçılacaktır.. Canlı örneklerini her gün görüyoruz.
 
özgürlüğüne düşkün olanların değil de.. özgürlüğü pedal ve tekerlek üzerinde bulanların aracı bisiklet sanırım.. bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan çevremizdeki insanların yargısı azımsanmayacak kadar çok.. bi bisiklete o kadar paramı verilir.. onun yerine git bi motor al.. falan filan..(( yaww he he)) onun için bilmeyenin yanında konusu bile açılmaz. arkadaşın bodrumunda yıllardır yatan ve jantları çalınmış bisikletini toplamaya karar vermesini sağladım:) bisikleti olmayan belki de tek forum üyesiyim.((ama bugün beğendim geldim :) kross hexagon r6 )) özetle,, at gözlükleri nasıl iptal edilir sorusuna cevap bulduğumuz gün diğer insanların da aydınlanmasını sağlarız sanırım.. her konuda..
 
öncelikle hayatta kalarak demek istiyorum malesef ki coğu bisiklet sürüşümüzde ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalabiliyoruz
 
Ben Hollanda'da iş için herbiri birkaç ay olmak üzere 3-5 defa bulundum ve bolca bisiklete bindim. Oradaki imkanları, bisiklet yollarını, kültürünü vs. anlatmaya gerek yok, tahmin edeceğiniz şeyler.

Esas olay ben orada otomobil de kullandım. Türkiye'den farklı şu birkaç konuya dikkat ederek :

1. Kavşaklarda yerdeki testere desenlerinin dişleri seni gösteriyorsa yol veriyorsun. (aynısı Almanya'da kesikli çizgi ile gösteriliyor) Gayet kolay anlaşılır bir mesele.

2. Yukarıda bahsi geçen testere işaretleri veya trafik ışıkları yoksa eğer bizdeki gibi anayol-taliyol ayrımı yok, sağdan gelen hiç düşünmeden önüne çıkıyor. İşte burada insan biraz zorlanıyor, ama yine de alışılıyor.

3. Karşıdaki araç selektör yakıyorsa bu "yol veriyorum" anlamında. Ben zaten alışkanlık olarak selektör ve kornayı pek kullanmadığım için benim için sorun olmadı. Fakat geçmişte Türkiye'de araba kullanan bir Hollandalı meslektaşlarının tali yoldan anayola çıkarken kendisine selektör yakan bir kamyonun altında kalarak hayatını kaybetiğini anlatırdı Hollandalı iş arkadaşlarım.

4. İşte zurnanın cııırtt dediği yere geldik : HOLLANDA'DA BİSİKLETLER DAİMA ÖNCELİKLİDİR, KAVŞAKLARDA ARABALAR DURUR BİSİKLETLER DURMAZ. Yukarıda bahsini ettiğim testere deseninin ve trafik ışığının olmadığı sokak aralarında, özellikle sağa dönüşlerde bisiklet yolunu kolaçan etmeden ASLA hareket etme.

Hollanda'daki en büyük paranoyam, gecelerimin kabusu buydu, ya birgün boş bulunup bir bisikletçiyi alırsam altıma, kendimi yabancı memlekette hakim karşısında bulursam diye durduk yere irkilirdim.

Şimdi hep Türkiye'deyim, daha rahat araba kullanıyorum, fakat bisiklet sürerken full paranoya modundayım, biliyorumki burada popomu bizzat ben kollamak zorundayım.
 
Bence şu çeşit turlar samimi ve ilgi çekici bir ortam oluşurabilir:

1-En kötü ihtimalle 3-4,en fazla 10-15 kişilik bir bisikletli grubu kurun.

2-Bu grupla doğa içinde bir yere her hafta bir gün basit bir piknik yapın.İş bölmü olsun,her kes biraz yemek getirsin.O şunu getirecek bu bunu tarzı...

3-Grubu kurup,toplanıp örgütlendikten sonra şehirden hep beraber yola çıkarak hedef yere gidin.

4-Pikniği kurun,yemek yeyin,konuşun.Maksat alabildiğine sosyal bir ortam yaratmak,oyunun eğlencenin dibine vurmak.

5-İyice eğlendikten sonra dağılın.

Kilit soru:Bu ne işe yarayacak?

Basit.İnsanlar şehirden yola çıkan,bu grubu gördükçe göz aşinalığı oluşacak.Merak edecek,sorular soracaklar.Ayrıca oluşan eğlenceli ve sosyal ortam,diğer insanları da çekecek ama unutmayın herkes bisikletli olmalı.Ben böyle bir grup kurmayı düşünüyorum şahsen bisiklet alınca,zaten bir kere bisikletlilerden oluşan bir ortam kurulunca bu konuda muhabbet edebileceğiniz bir çevreniz olacak ve daha önemli aımlara geçmek için ikna edebileceksiniz(okul-işe gitmek için bisiklet kullanma,eylemlere ve diğer etkinliklere katılma vs).
 
Bu gelişmişlik seviyesinde oldu da bir bisiklet sürme kültürü oluşmaya başladı. Bunun sonucunda kesinlikle olacakları yazıyorum.

- Bisiklet almak için kredi verdiler bisiklet fiyatları, yedek parça, aksesuar fiyatları arşa çıktı. Zaten normalde de fiyatlar uçultu. Böyle bir kültür olursa arşı deler de geçer.
- Plaka zorunluluğu, ötv gelir. (vergisiz olmaz)
- 2-3 tane bisiklet kazası olur. Hemen bisikletler bakımsız bu kazalar ondan oluyor demeye başlarlar. Sonra al başına devletten tecilli olmak şartı ile yıllık muayene belasını.
- belediyeler ağaca, direğe bisikleti kitlemeyi yasaklar. İspark gibi bisiklet otoparkları filan açarlar.
Vs.

Bunların dışında bisiklet yolu da istemiyorum. İstanbul Anadolu yakasında Kaynarca Kadıköy arası bisiklet yolu var. 25 km filan. Bisiklet kullanmak zulüm. Sürekli battı-çıktılar. Bir tanesi bile birbirine doğru düzgün bağlanmamış. Mangal yapan, yürüyen, koşan insanlar. Anayolda daha hızlı, daha güvenli gidiyorum.

Kısaca gelmesin. Aman uzak dursun. Kimseyi de özendirmeyin bisiklet sürmeye. 😀 Biz küçük bir komün olarak kalalım.😀
 
Geri