Scudo Sports

Bisiklet parçalarının türkçe karşılıkları

"Parça" veya "bileşen" gibi kelimelerimiz tr bisiklet camiasında kimin neyine yetmedi de, "component"ten devşirme "komponent" diye bişey peydah oldu son yıllarda çok merak ediyorum.
Bileşen ve parça günlük kullanımda komponent ise öncelikle tıp terminolojisi içinde bulunan ve genelde teknik terim olarak kullanılıyor. Terimlerin genelde geçtikleri dile kaynak dildekine benzer şekilde geçerler. Biz parça olarak kullanabiliriz ancak marka broşür ve dokümanlarında komponent olarak kullanılması daha doğru.
 
  • Beğen
Tepkiler: Noldor
Scudo
"Parça" veya "bileşen" gibi kelimelerimiz tr bisiklet camiasında kimin neyine yetmedi de, "component"ten devşirme "komponent" diye bişey peydah oldu son yıllarda çok merak ediyorum.
Bu kelimeler çoğunlukla alışkanlıkla ağızdan çıkıyor. Günlük tüketilen medya başka dildeyse istemeden dile yerleşiyor, hatta daha doğal gelmeye başlıyor. Bence dilin "yaşayan bir şey" olmasının bir sonucu da egemen kültürün zamanla diğerlerini yozlaştırması maalesef.
 
  • Beğen
Tepkiler: Can Çelik
Biz yurt dışı sitelerden ürün araştıra araştıra "bileşen" kelimesine "komponent" demeye başladık. Bunlar hep israilin oyunu :)
 
Bilimtey, Bilgen, çok ama çok hatta aşırı zorlama.
 
  • Beğen
Tepkiler: rüzgarıhisset
Üniversite'nin Türkçe karşılığı "evrenkent" değil miydi?

Birileri dilimize iyice yerleşmiş üniversite sözcüğüne bile Türkçe karşılık önerir; başka birileri ise " lov bambing, gosting, gaslayt" diye diye Türkçe'nin ırzına geçer. Yok mu birader bunun ortası?
 
  • Beğen
Tepkiler: Can Çelik
@emir yakup bulut Benim için ideali şu. "Bilimtey" gibi şeyler uydurmayalım bi yerimizden. Ama "bileşen" gibi birebir karşılığı varken, "komponent" gibi şeyler de uydurmayalım başka dillerden. Herkesin idealine kimse karışamaz tabii.
 
Bilye mi yoksa bilya mı ? Makine - makina , meyve-meyva mı ?Biraz da dilbilgisi tartışalım 🫡
Tartışalım ama uygun başlıkta :harika: Mümkün oldukça başka dilden kelime kullanmamamız gerektiğini, kullanılacaksa da türkçe'ye uygun hale getirmek için tahrif edilebileceğini düşünenlerdenim. Bu sebeple, sesli uyumu bakımından türkçe'ye uygun halleri; bilye, makine, meyve.
 
Diller sürekli değişim geçiren, birbirleri ile etkileşen, evrimleşen şeyler. Özellikle ortadoğudan balkanlara şöyle bi baktığınızda bölgedeki dillerin birçok ortak kelimelere ve kelimeler tamamen farklı da olsa birçok ortak ifade şekillerine sahip olduğunu görürüz. Neden? Çünkü birlikte yaşayan insanlar kültür ile birlikte dil alışverişi de yapıyor, kaynaşıyor, ortak noktalara doğru yaklaşıyor. Bu bölgelerde bunu sağlayan yüzyıllarca süren Osmanlı egemenliğiydi. Bugün ise bütün dünyayı internet birleştiriyor. Dünyada en başından beri bu kadar farklı dilleri oluşturan etken toplulukların kendi aralarında diğerlerinden bağımsız ve habersiz olarak iletişim kurmasıyken durum bugünlerde tam tersine döndü, bütün dünya artık tam olarak iletişim çağının başında (evet maalesef henüz emekliyoruz) ve bu durum uzak gelecekte dillerin evrimini tersine döndürecek ve insanlık ortak bir dile doğru yol alacak. Bu, şu anda ben dahil herkese bir ütopya gibi gelebilir, kimilerini rahatsız da edebilir. Ancak böyle bir değişimin önünde durabilecek hiç bir güç yok maalesef. Bilinçüstünde dilimizi bir değer gibi görüp korumaya çalışırken bilinçaltımız ve toplumsal çabamız her zaman kendimizi en kısa yoldan en iyi şekilde ifade etmeye yönelik işliyor, doğa bu. O yüzden kimse otobüs veya minibüsün ne kadar yabancı olduğunu düşünüp alternatif aramıyor, herkes bu kelimeleri bizimmiş gibi yadırgamadan kabulleniyor, bulunan alternatifleri de gülünç buluyor ve dilimize "henüz" giren daha yeni kelimelere odaklanıyor. Bugün size de yabancı gelen yeni kelimeler gelecek nesillerin kulağında ve dilinde iyice yer edip kimsenin umursamadığı hale gelecek ve biz de torunlarımızın konuştuğu dili pek anlayamayacağız. Yani relax.
 
  • Hahaha
Tepkiler: suat akman
Bu sebeple, sesli uyumu bakımından türkçe'ye uygun halleri; bilye, makine, meyve.

Meyva ile meyve aynı şeyleri temsil etmiyor yalnız...

Meyva = Elma, armut, portakal gibi avam tarafından tüketilenler.
Meyve = Ananas, avokado gibi elitler tarafından tüketilenler.

Meyva kaba, meyve kibar. "Ejder meyvalı smoothie" demiyoruz misal, "Ejder meyveli" diyoruz. :)
 
Son düzenleme:
türkçe'ye uygun hale getirmek için tahrif edilebileceğini düşünenlerdenim
Aynı fikirdeyim. Fakat günümüzde ithal ettiğimiz sözcükleri Türkçe'nin dilbilgisi ve fonetik yapısına uyarlamadan orjinal haliyle telaffuz ve yazımında ısrar eden bir kitle mevcut. Mesela bu insanlar, bir önceki cümlede geçen orjinal kelimesini "original" şeklinde yazmakta inat ederler. Cumhuriyetin ilk dönem yazarları, ithal kelimeleri özel ad olsalar bile Türkçe'nin yapısına uygun olarak yazıldığı gibi okur, okunduğu gibi yazarlardı. Şayet atalarımız Türkçe'nin bünyesine dahil ettikleri sözcükleri bu şekilde yerlileştirmeselerdi Farsça'dan dilimize giren merdiven kelimesini "nerdiban", çamaşırı ise "cameşuy" biçiminde telaffuz etmemiz gerekirdi.
 
Cumhuriyetin ilk dönem yazarları, ithal kelimeleri özel ad olsalar bile Türkçe'nin yapısına uygun olarak yazıldığı gibi okur, okunduğu gibi yazarlardı.

Hala öyle yapanlar var:

389757.jpg
 
Bugün size de yabancı gelen yeni kelimeler gelecek nesillerin kulağında ve dilinde iyice yer edip kimsenin umursamadığı hale gelecek ve biz de torunlarımızın konuştuğu dili pek anlayamayacağız. Yani relax.
Bu "relax" mantığı, çoğunluk ne ise onu meşru gören, zayıf karakterli diyebileceğim bir duruş. "Tecavüz kaçınılmazsa zevk almaya bak" demek, bi nevi tecavüzü aklamak. Gerçek hayatta da doğruyu yanlışı sayıca çoğunluğa göre seçip, ona göre mi davranırsın?
 
Son düzenleme:
  • Beğen
Tepkiler: suyunsesi
Almanlar dilleriyle yakın akraba olan ingilizceden sözcük almak yerine kendi dillerinde kelime türetiyor. Bicycle gibi yaygın bir sözcüğü bile kullanmıyor fahrrad diyor. Ben de yukarıdaki görüşe katılıyorum, yabancı bir sözcüğe Türkçenin dil zevkine fonetiğine uygun bir karşılık bulunamıyorsa, kelimeyi Türkçe söyleyişe uyarlamak en doğrusu. Önceden Deutschebank Doyçebank diye yazılırmış. Eski meb kitaplarında parantez içinde yabancı isimlerin yerlerin okunuşu da yazardı mesela. Bunun resmî hale getirilmesi lazım.
 
Ben "haa" ve "ka" ya da gıcık oluyorum.. ha, ka diye bir ses mi var ? Bir de çocuğum ana okuluna gidiyor, ilkokula hazırlık olsun diye "E" harfiyle başlıyorlarmış alfabeye . Hayırdır ?
 
Bu "relax" mantığı, çoğunluk ne ise onu meşru gören, zayıf karakterli diyebileceğim bir duruş. "Tecavüz kaçınılmazsa zevk almaya bak" demek, bi nevi tecavüzü aklamak. Gerçek hayatta da doğruyu yanlışı sayıca çoğunluğa göre seçip, ona göre mi davranırsın?

Hayır. Peki sen birçok farklı konuda farklı düşüncelere sahip olabilecek kadar fikir yürütebilen biri değil misin? Bütün fikirlerin her konuda aynı doğrultuda mı?
 
Ben "haa" ve "ka" ya da gıcık oluyorum.. ha, ka diye bir ses mi var ?

H ve K harflerinin o şekilde okunuşu da turnusol kağıdı işlevi görüyor; şöyle ki:

CHP'yi CeHaPe şeklinde okuyanlar Reisçi, CeHePe diye okuyanlar laikçi.

PKK'yı PeKaKa diye okuyanlar milliyetçi/ülkücü; PeKeKe diye okuyanlar sosyalist/Kürtçü.
 
Pedalları kranka bağlayan kısmın karşılığı olarak belirli bir terim yok sanırım. Siz ne diyorsunuz? En uygunu yiv sanırsam.
Pedalları kranka bağlayan o bölge İngilizce thread'in Türkçe'si vida yolu, yiv, diş olup o bölgeye özel bir terim yok.
<...> kadro yabancı olabilir emin değilim:)
Kadro, İtalyanca quadro = çerçeve. İngilizce frame.

Irfan'ın yorumu sayesinde gördüm ruble, Fransızca roue libre 'den gelme, İngilizcesi freewheel. Türkçesi için serbest döngeç denilebilir mi?

Ben "sokma mil" ifadesi kulağıma hoş gelmediği için "thru axle" demeyi tercih ediyorum. Acaba orucum bozulur mu?

"geçme mil" desek ?

Almanlar dilleriyle yakın akraba olan ingilizceden sözcük almak yerine kendi dillerinde kelime türetiyor. Bicycle gibi yaygın bir sözcüğü bile kullanmıyor fahrrad diyor.
Evet Almanlar birçok sözcüğü kendi dillerinde türetiyor fakat İngilizcede pratik olan sözcükleri değiştirmeden kullanıyorlar. Örneğin elektrikli bisiklet için elektrisches Fahrrad yerine e-bike diyorlar.
 
Son düzenleme:
Geri