Scudo Sports

Bisiklet ve motosiklet ikilemi

Scudo
Benim için de motosikletin de bisikletin de yeri apayrı. Hatta arabam da var o hepten ayrı. Bunlar arasında bir tercih yapma zorunluluğu görmüyorum kendimde. Tam aksine seçenek zenginliği olarak hissediyorum. Genelde bisikleti tercih ediyorum, sağlıklı, masrafsız. Uzak mesafe olsun olmasın canım isterse, pedal çeviremeyecek şekilde hasta felansam Yamaha x-city'me atlıyorum. Bagajda taşınması gereken bir yüküm varsa veya ailece bir yere gidilecekse arabayla takılıyorum. Bir şeye saplanmak yerine elimi geniş tutarak opsiyonel yaşamak bana özgürlük hissi veriyor. Ama şu kesin 4 teker her zaman şehir içinde stres yapıyor. Çok önemli bir zaruret olmadıkça 2 tekerden inmemeye çalışıyoruz. Özetle tercih sıralamam: Bisiklet > Motosiklet > Araba.
 
33 yaşındayım. Uzun yıllardır bisiklet sürerim (hobi, spor amaçlı). Aynı zamanda içimde bir motosiklet hevesi de vardı. Bu yıl ilk kez motosiklet sahibi oldum. Ancak nasip oldu. İlk kez kursta ders alırken sürmüştüm. Şunu diyebilirim ki ikisinin de tadı ayrıymış, birinin verdiği zevki diğerinden alamıyorsun. En azından benim için öyle. Tarz ve zevk olarak bambaşka araçlar. Nihayetinde biri motorlu diğeri motorsuz taşıt.
 
33 yaşındayım. Uzun yıllardır bisiklet sürerim (hobi, spor amaçlı). Aynı zamanda içimde bir motosiklet hevesi de vardı. Bu yıl ilk kez motosiklet sahibi oldum. Ancak nasip oldu. İlk kez kursta ders alırken sürmüştüm. Şunu diyebilirim ki ikisinin de tadı ayrıymış, birinin verdiği zevki diğerinden alamıyorsun. En azından benim için öyle. Tarz ve zevk olarak bambaşka araçlar. Nihayetinde biri motorlu diğeri motorsuz taşıt.
Ikisinide uzun yillardir kullaniyorum. Motor ile bisiklet çok farkli klasmanlarda. Karsilastirilmasi yanlis olur. Ama sunu net olarak söyleyebilirim. Bisiklet daha güvenli.
 
Hiç motorsikletim olmadı. Sadece arkadaş arkasında binmişliğim var. Ama bir arabam var ve tamamen farklı araçlar olmasına rağmen şunları kişisel olarak söyleyebilirim.
Araba ile çıktığım 100 km/h hızın benzer hissini bisiklet 30 km/h'dan itibaren veriyor. Arabadaki 120 km/h hızın hissettirdiği, bisiklette 40 km/h'dan itibaren benzer oluyor. Arabadaki 140 ve üzeri hızların birebir hissini bisiklette 50 km/h'den itibaren alıyorum.
Benim bu güne kadar bisikletimle ulaştığım en yüksek hız 65 km. Kısa da olsa bana hissettirdiğini arabamda sanıyorum ki otobanda yasal hız sınırlarını abartı şekilde geçersem alabilirim. :)
 
33 yaşındayım. Uzun yıllardır bisiklet sürerim (hobi, spor amaçlı). Aynı zamanda içimde bir motosiklet hevesi de vardı. Bu yıl ilk kez motosiklet sahibi oldum. Ancak nasip oldu. İlk kez kursta ders alırken sürmüştüm. Şunu diyebilirim ki ikisinin de tadı ayrıymış, birinin verdiği zevki diğerinden alamıyorsun. En azından benim için öyle. Tarz ve zevk olarak bambaşka araçlar. Nihayetinde biri motorlu diğeri motorsuz taşıt.
45 yaşındayım 20 yıl motosiklet kullandım, şimdi keşke motosiklet yerine bisiklet kullansaydım diyorum.
Motosikletin vücuda kötü etkileri var. Motosikletin yanında spor da yapmayı kesinlikle ihmal etmeyin
 
45 yaşındayım 20 yıl motosiklet kullandım, şimdi keşke motosiklet yerine bisiklet kullansaydım diyorum.
Motosikletin vücuda kötü etkileri var. Motosikletin yanında spor da yapmayı kesinlikle ihmal etmeyin
Geçen Ducati Scrambler gördüm çok hoşuma gitti ama Istanbul trafiğinde almak çok akıl karı değil sanırım belki Antalya için alabilirim tatillerde gittiğimde kullanırım ama tereddütteyim
Hiç motorsikletim olmadı. Sadece arkadaş arkasında binmişliğim var. Ama bir arabam var ve tamamen farklı araçlar olmasına rağmen şunları kişisel olarak söyleyebilirim.
Araba ile çıktığım 100 km/h hızın benzer hissini bisiklet 30 km/h'dan itibaren veriyor. Arabadaki 120 km/h hızın hissettirdiği, bisiklette 40 km/h'dan itibaren benzer oluyor. Arabadaki 140 ve üzeri hızların birebir hissini bisiklette 50 km/h'den itibaren alıyorum.
Benim bu güne kadar bisikletimle ulaştığım en yüksek hız 65 km. Kısa da olsa bana hissettirdiğini arabamda sanıyorum ki otobanda yasal hız sınırlarını abartı şekilde geçersem alabilirim. :)
Ben otobanda 240a çıkıyorum ama 200ün üzerinde tedirginlik başlıyor bence
 
Ful A sınıfı ehliyet almıştım ve hayalimdeki motor BMW F650GS idi, onu alabilecek param da vardı ama çeşitli sebeplerden dolayı olmadı. Şu an alsam maxi-scooter alırım ama fiyatlar çok uçuk. Enduro olarak da tenere yada ktm düşünürdüm.

Başlıktaki ikilem konusunda ise, bence de yerleri farklı.

Çocuk büyütmek hayallerimi çok törpüledi :)
 
Son 1yıldır motosikleti tamamen trafiğin stresinden kurtulmak için aldım. İnanır mısınız ne -afedersiniz- öküz gibi 1 dakika boyunca korna çalanları duyuyorum ne şeridi ortalayıp gitmeyeni ne elindeki telefon yüzünden araba süremeyi unutanları görüyorum. Açıyorum gazı geçip gidiyorum yanından, hepsi arkada kalıyor. Park derdim yok, gecikme derdim yok vs vs. Vallahi trafik stresim bitti.

Amma ki bisiklet, ellerinizden öper 3 tane var. Ulaşımı motosiklet, keyfi bisikletle sağlıyorum. Çarşıya markete katlanır, dağa bayıra mtb, grupça uzak yerlere yol.

Tabi zevkleri tartışmaya açacak değilim ama Türkiye şartlarında en leş ulaşım aracı şahsi otomobil olabilir. Yüzüne bakmıyorum artık meretin :)
 
Geçen Ducati Scrambler gördüm çok hoşuma gitti ama Istanbul trafiğinde almak çok akıl karı değil sanırım belki Antalya için alabilirim tatillerde gittiğimde kullanırım ama tereddütteyim

Ben otobanda 240a çıkıyorum ama 200ün üzerinde tedirginlik başlıyor bence

Bence boş otobanda bile 140 üzerine çıktığınızda tedirgin olmanız gerekir.
Sizin hayatınız ve sizden başkalarının da hayatı ve canı; yaklaşık 1.2 ile 1.6 ton arasındaki teneke kutuyu taşıyan içi hava dolu 4 tane incecik kauçuk tekerlere emanet. Yüksek hızlardaki en ufak problem mikrosaniyeler içinde kontrolünüzden çıkar.
Canınızla kumar oynamayın bence. Kendinizin ya da başkalarının canı için "oyunu kaydettim, ölürsem yeniden başlatırım" diye bir şey de yok.
 
Son 1yıldır motosikleti tamamen trafiğin stresinden kurtulmak için aldım. İnanır mısınız ne -afedersiniz- öküz gibi 1 dakika boyunca korna çalanları duyuyorum ne şeridi ortalayıp gitmeyeni ne elindeki telefon yüzünden araba süremeyi unutanları görüyorum. Açıyorum gazı geçip gidiyorum yanından, hepsi arkada kalıyor. Park derdim yok, gecikme derdim yok vs vs. Vallahi trafik stresim bitti.

Amma ki bisiklet, ellerinizden öper 3 tane var. Ulaşımı motosiklet, keyfi bisikletle sağlıyorum. Çarşıya markete katlanır, dağa bayıra mtb, grupça uzak yerlere yol.

Tabi zevkleri tartışmaya açacak değilim ama Türkiye şartlarında en leş ulaşım aracı şahsi otomobil olabilir. Yüzüne bakmıyorum artık meretin :)
Geçen bir YouTube videosunda Ducati Scrambler ı gördüm bayağı hoşuma gitti, siz ne kullanıyorsunuz motor olarak?
 
Bence bu ikilemde kalan herkes doğrudan motosiklet almalı. Bana göre bisiklet, bilinçaltına dayanan psikolojik bir tercihtir :)
 
  • Beğen
Tepkiler: CNC
Hem motor hemde bisikleti aktif olarak kullanan biri olarak ikisininde hazzının apayrı olduğunu düşünüyorum. Motor ile seyahat etmenin keyfi gerçekten muazzam ama bisiklet ile kendime karşı verdiğim mücadele ile kıyaslanamaz bence. Birinden vazgeçmek zorunda kalsa idim hiç tereddüt etmeden sessizce motorun anahtarını yere bırakırdım ki bakmaktan bile çok keyif aldığım bir motorum var. Bisiklet bir hesaplaşma bir sonraki adıma ulaşma aracı benim gönlümde. Sağlığım yettiğince kendime meydan okumak istiyorum.
 
Geçen bir YouTube videosunda Ducati Scrambler ı gördüm bayağı hoşuma gitti, siz ne kullanıyorsunuz motor olarak?

Bende nc750x var hocam.
Scrambler da çok tarz motordur. İkinci bi motoru alacak olsam tercih ederim :)
 
  • Beğen
Tepkiler: mcanerg
Bence boş otobanda bile 140 üzerine çıktığınızda tedirgin olmanız gerekir.
Sizin hayatınız ve sizden başkalarının da hayatı ve canı; yaklaşık 1.2 ile 1.6 ton arasındaki teneke kutuyu taşıyan içi hava dolu 4 tane incecik kauçuk tekerlere emanet. Yüksek hızlardaki en ufak problem mikrosaniyeler içinde kontrolünüzden çıkar.
Canınızla kumar oynamayın bence. Kendinizin ya da başkalarının canı için "oyunu kaydettim, ölürsem yeniden başlatırım" diye bir şey de yok.
Bunlar çok farklı zevkler. Yol müsait olduğu sürece ben de gidebileceğim üst hızlarda gitmekten acayip bir keyif duyarım. Otomobillere karşı çok ilgiliyim ve severim. Üst limitte kullanmak çok ayrı bir keyif verir. Tabii üst limit dediysem kimsenin canını malını riske atmadan makul hızlardan bahsediyorum. Ayrıca incecik kauçuk lastik, bir çuval civata, bilmem kaç tonluk teneke kavramlarını da garipsiyorum açıkçası. En nihayetinde içinde oturduğumuz evlerimiz de kamyonlar dolusu kumdan yapılıyor değil mi? :)
 
  • Beğen
Tepkiler: TafLan ve mcanerg
Bunlar çok farklı zevkler. Yol müsait olduğu sürece ben de gidebileceğim üst hızlarda gitmekten acayip bir keyif duyarım. Otomobillere karşı çok ilgiliyim ve severim. Üst limitte kullanmak çok ayrı bir keyif verir. Tabii üst limit dediysem kimsenin canını malını riske atmadan makul hızlardan bahsediyorum. Ayrıca incecik kauçuk lastik, bir çuval civata, bilmem kaç tonluk teneke kavramlarını da garipsiyorum açıkçası. En nihayetinde içinde oturduğumuz evlerimiz de kamyonlar dolusu kumdan yapılıyor değil mi? :)
Alman otobanlarında çok araç kullandım orada hız sınırı da yok yanından 250-300le porscheler audiler vızır vızır geçiyor, bizdekinden çok daha az kaza olduğu malum. Ben aracımda mesela runflat lastik kullanıyorum lastik patlasa da güvenle durulabiliyor, daha önce lastik basıncı 0ken eve kadar gittiğim oldu. fren balatalarını araç ölçüyor bitmeden ayrı veriyor ki ben daha bitmeden değiştiririm. Motor yağında kirlenme olunca km dolmasa da değişim için uyarı veriyor ki onu da ben uyarı vermese de 10bin kmde değişirim.
 
Geri