Scudo Sports

Bisikletçiler hakkında genelleme yapmak yanlıştır..!

Anonim

Silinmiş hesap
Kayıt
27 Nisan 2005
Mesaj
7
Tepki
4
''-Bisikletçiler çevrecidir..''
-Profesyonel yarışçıların çevreyi özellikle kirlettiklerine,yarışları seyreden herkes tanık olabilir..Suluklarını özellikle kimsenin ulaşamayacağı ormanların içine,uçurumlardan aşağıya attıklarını mutlaka görürsünüz..Yollara tükürdüklerini veya sümkürdüklerini de görürsünüz..

Ben de çevreyi kirletiyorum..''En ufak bir şeyi sokağa atmıyorum'' diye yalan mı söyleyeyim yani..
Sokağa da tükürüyorum..
Hem kendime,hem de profesyonellere bakıp,bu ''bisikletçiler çevrecidir'' söyleminin abuk bir söylem olduğunu düşünüyorum..Ayrıca çevreyi mahveden bazı şirketlerin,profesyonel bisikletçilere sponsor olduğunu da ekleyeyim..!
''-Bisikletçiler iyi insanlardır..''
-Yine yarışlardan devam edeceğim..Profesyonel bisikletçilerin,yarışlarda ne kadar ''pislik'' yapabileceğini öğrenmek için bir tane büyük turu(3 haftalık yarış) seyretmeniz kafidir..Birbirlerine dirsek atmalardan tutun,yumruk yumruğa dövüşenlere kadar,neler neler görürsünüz..En son Miguel Angel Lopez,yarış sırasında seyirci dövmüştü..!

Bisikletçilerin iyi insan olduklarını nereden çıkarıyorsunuz?Bu tıpkı şuna benziyor;''Yozgat'lıdan kimseye zarar gelmez..''Yozgat'lıların hepsinin iyi insanlar olduklarını nasıl söyleyebiliriz?!Bisikletçiler iyi,motorcular az iyi,arabacılar kötü,kamyoncular çok kötü filan..Böyle bir şey olabilir mi?!

Zaman zaman forumda böyle cümleler kuruluyor,bu yüzden bu konuya değinmek istedim..Mesele forumda şeriatı savunanları gördüm..Kişi alenen kafa kesilmesinden yana ve bisikletçi..Şimdi bu kişi,iyi ve çevreci bir insan mı oluyor?!
Bisiklet dediğiniz şey,bir araçtan fazlası değil..Bir telefon veya bir araba gibi..Bazı kişiler bu konuyu çok abartıyorlar..
Bunu belki şöyle yorumlamak lazım..İnsanlar kendisi gibi olanları yüceltmeyi seviyorlar..Türk Türk'ü,sadece Türk olduğu için yüceltebilir..''Bu bizden'' mantığı işte..Bisiklet süren insanlar da,bisiklet süren insanları ''bu bizden'' mantığı ile kucaklamak istiyor ama bu yanlış..Esasında ''biz'' diye bir şey yok..Biz bir kabileye filan mensup değiliz..Afrika'daki X kabilesine mensup olanların birbirlerini arkalaması gibi,Türkiye'deki bisikletçilerin sırf bisiklete bindikleri için birbirlerini kabile mantığıyla arkalamasına gerek yok..Burada biraz bireyselliğin yok sayılması meselesi de var ama uzatmayayım artık..
 
Scudo
Kendi hinterlandım için konuşursam; %70-80 duyarlı, erdemli, yardımsever, alternatif yaşamı seven insanlar bisiklet kullanıyor...
Anket ya da istatistik verilerle bunu ortaya koymak güç...Çünkü yaşa, çevreye, kullanma alışkanlığı, sürekliliğe falan bağlı olan çok değişken var...
Kanımca " Dünyayı güzellik kurtaracak, bisikleti sevmekle başlayacak her şey "...:)
 
Ben BF 'u bir okul ya da atölye gibi görüyorum. Öğrenmeye açık zihinler buradan bir çok şey öğrenebilir. Bisiklet kültürü paylaşımcıdır, yardımlaşmacıdır,çevrecidir.Hepsinden ötesi emek sömürüsüz bir ulaşım aracıdır. ne kadar emek verirsen sana o kadarını verir.

Öğrenmeye kapalı insan , atölyeye tomruk olarak girip odun olarak çıkan insandır. Bisikletçiler iyi insan olmayabilirler bu da bir olasılık fakat iyi insan olmaya çaba sarf etmelidirler.

Herkes bir kilo pamuk üretmek için 10800 litre suya gereksinim olduğunu bilmeyebilir , bir kilo bifteğin soframıza gelene kadar 15500 litre suya gereksinim olduğunu da bilmeyebilir.Karbon ayak izinden ,su ayak izinden bihaber olabilir..Kyoto Protokoli nedir? Stockholm Konferansı'nın önemi nedir? Rio Konferansı nedir? bilmeyebilirler. Forumda bu tarz konular çoğalırsa hepimiz birbirimizden çok şey öğrenebiliriz

@bisikletgundemi 'nin çevre ve bisikletli ulaşım , bisiklet yollarının nasıl olması gerektiği konularına daha çok katkı sunacağı kanısındayım.
 
Pro pelotonu çok da gözünüzde büyütmeyin ve de referans almayın.
 
Son düzenleme:
Farklı düşünen insanların ortak noktaları vasıtası ile diyalog kurabildiklerini görmek kimilerini rahatsız ediyor enteresan, anlamak güç gerçekten. Amaç?!!!
 
Çevreciler o yarışlardan sonra neden ayaklanmıyor ? Bisikletçiler plastikleri atıyorsa gelip toplasınlar neden demiyor ? diğer bir cevabım Yarışlardan sonra oranın belediyesi temizlik yapmıyor mu ?

Kişilik olarak genelleme yapılmaz tabi . Seyirciyi kucaklayanda olur , dövende . Sövende olur arkadaşına , uyaran da . Yarış dediğin zaman zaten çevre bilinci , spor ahlakı göremeyeceksin pek fazla . Çekişme rekabet doğa çevre kim , arkadaş kim ?
 
  • Beğen
Tepkiler: mariokaldato
Lopez'in yerinde kim olsa aynısını yapardı. Amatörlerle proları birbirine karıştırmamak lazım.
 
Taraflı bi eleştiri olmuş bence. Persfektifini geniş almamışsın. Sonuçlar söylemişsin ama sebeplerini açıklamamış yahut anlamamaya çalışmışsın.

Söylediklerin tamamen yanlış demiyorum lakin tamamen doğru da denemez. Biraz daha realist olmak ve bu tepkilere sebep olan etkileri incelemek gerek..
 
  • Beğen
Tepkiler: efaruk
İlk mesajda yazılanların tümüne katılıyorum. Valla billa :)

"Bisikletçiler" ibaresi bir genellemedir. Bir adım daha ilerlersek, bir "grup kimliği"dir. Bütün genellemeler ve kimlikler nasıl işliyor ve ne işlev görüyorsa "bisikletçiler" ibaresi de onu yapıyor. Bu ibarenin bu hâliyle algılanıp kullanılması gerekirken, evet haklısınız, tek tek bisikletçilerin bu kimlik içerisinde birbirine özdeş kılındığı ve ona dair olumlu ve olumsuz özelliklerin hepsini kendiliğinden üstlenip taşıdığını görüyoruz. Yaygın ve çok tehlikeli bir yanlış bu. Uç bir örnekle bu yanlışlığın ve tehlikenin şiddetini hissettirmiş olayım: Hitlerci Gençlik de propaganda faaliyetlerinde ve eylemlerde bisiklet kullanıyorlardı. Nasıl yani? Bisikletçiler faşist midir? Bisiklete dair çok yönlü okumalarımız, analizlerimiz ve yorumlarımız bize bisikletin ulaşımdaki yeri ve işlevselliği bakımından otorite, tahakküm, baskı, şiddet, kıyım, katliam, soykırım gibi kavram ve olgularla yan yana durmayacağını anlatıyor ve biz de bundan hareketle bu aleti ya da aracı kullanan insanların, kullandıkları bu nesnenin özelliklerine ve niteliklerine vakıf olduğu ya da olması gerektiği varsayımıyla "bisikletçiler"in faşist olamayacağını söylüyoruz. Ama evet, faşist bisikletçiler var, yobaz bisikletçiler var, farklı dillerden, dinlerden ya da etnisitelerden insanlar, topluluklar, uluslar ya da ülkelerden nefret eden bisikletçiler var, kadın düşmanı bisikletçiler var, çocuklara şiddeti ya da çocuk emeği sömürüsünü meşru gören bisikletçiler var, hayvanlardan nefret eden bisikletçiler var, sosyal demokratlardan solculardan sosyalistlerden komünistlerden nefret eden bisikletçiler var... var da var.

Ne olacak peki? Tek tek bisikletçilere bakarak, ya da oturup hangisinden kaç kişi var diye sayarak, "bisikletçiler" kimliğini "bisiklet" kavramsallaştırmasından koparabilir, aralarındaki bağı hiçe sayabilir miyiz? Hayır. Tekrar yazayım, "bisikletçi" kimliği ile "bisiklet" kavramı arasında bir bağ var ve bu bağ bize "bisiklet kültürü"nün ne olduğu üzerine düşünme ve o kültürün inşasına ve gelişmesine katkıda bulunma imkânı sağlıyor. Bu kültüre dair bilincimizi yükseltmeden ne bisikletçiler arasında bir dayanışma sağlanabilir ne de bisikletçiler arasında eleştiri ve özeleştiri mekanizması işleyebilir. Yani ne kendimize hayrımız olur, ne de birbirimize. Bu kimlik ve kavramı zihnimizde daima bir arada tutmalı ve aralarındaki bağı güçlendirmek için sürekli çaba göstermeliyiz. Bunun için de insan olarak kendimizdeki "kusur" ve "eksiklik"ler ile yüzleşerek, selesine oturduğumuz bu ulaşım aracının bizi başka insanlara, topluluklara, canlılara, hayata, doğaya, şehirlere daha duyarlı ve adil insanlar hâline getirmesine izin vermeliyiz, buna gönül düşürmeliyiz. Elbette "daha iyi" bir insan olmanın tek aracı bisiklet değil, ama hayatın içinde bizi daha iyi insanlar olmaya yönelten diğer her şey gibi bisikletin de bize aynı etkiyi ve katkıyı yapmasına zemin açmalıyız.

Dolayısıyla, bisikleti bir ulaşım aracı olarak kullandığımızda, aynı zamanda ulaşımın bizatihi kendisi, şehirdeki hareketlilik, kentsel mekânlara erişim, kentin kaynaklarının ve varlıklarının adil kullanımı ve dağıtımı, kentin yönetimine katılım, kentsel hayatın eşitlikçi ve çoğulcu örgütlenmesi gibi bir dizi mesele üzerine de düşünmüş oluruz, olmalıyız. Düşünmüyorsak, henüz bisiklet kavramını, bisikletçi kimliğini, bisiklet kültürünü, bisikletli ulaşımı, şehri ve "şehir hakkı"nı yeterince anlamamışız, bisikletle ilişkimizi sadece bir tüketim ilişkisine, sıradan bir eşyayla kurulan pragmatist ve çoğunlukla da geçici bir ilişkiye, bisikletçiler arasında yaygın bir durum olarak da bisikleti fetişleştirmeye varan hedonist bir ilişkiye indirgemiş oluruz. Bu yüzden diyoruz ki, yaşadığımız ülke ve toplum yeterince demokratik değilse, insan haklarına dair evrensel ilkelere dayanarak adil ve insani bir şekilde yönetilmiyorsa, şiddet, sömürü, nefret ve linç hayatımızın her alanına sirayet etmişse, ülkemizi baştan başa bisiklet yollarıyla donatsalar da, her sokaktan, her caddeden, her anayoldan güvenli ve konforlu bisiklet yolları geçirseler de bisiklet kültürünün yerleşmesini sağlayamayacağız, bisikletli ulaşım hayalimizi gerçekleştiremeyeceğiz. Çünkü "bisiklet" kavramı ile bütün bu meseleler arasındaki tarihsel, sosyal, politik, iktisadi, teknik, teknolojik, hukuki, psikolojik, fizyolojik, tıbbi... bütün ilişkiler bu minval üzere şekillenip değişiyor. İşte "bisikletçi" bu ilişkilerin farkında olan ve bisiklet kültürüne ve bisikletli ulaşıma dair bilincini bu ilişkilere daha iyi bir dünyanın inşası için müdahale ederek dünyanın değişmesini sağlayan "kişi"dir, bu kimliğin bize tasvir ettiği suret budur.

Sözümü kesmiş olayım.
 
Son düzenleme yönetici tarafından yapıldı:
@BerkEvren
Gördüm,arttırıyorum..
Her şey hayvan gibi çok kötü olacak..Charles Darwin
:D
@MAERKEK
Her yarıştan sonra,yarışılan yerleri kontrol eden bir ekip olduğunu biliyorum..Yani atılan sulukları veya yelekleri birileri topluyor ama benim demek istediğim biraz farklı..Bazı sporcular,temizlik yapan insanların ulaşamayacağı noktalara bile bile suluk fırlatıyorlar..Hatta bu durumdan,yarışları sunan sevgili Berkem Ceylan'ın çok rahatsız olduğunu biliyorum..
Son birkaç yıldır,bazı yarışlarda sporcuların sulukları veya jellerin ambalajlarını fırlatacakları noktalar belirleniyor ve yarışçıların buralara çöplerini atmaları isteniyor ama buna rağmen,uçurumlara atılan sulukları görebilirsiniz..
@alicangul29
Lopez'e ceza verilmesinin doğru olmadığını söylemiştim..Öyle de oldu..Bunu sadece bir örnek olarak verdim..Viviani'de mesela kasıtlı olarak vatandaşının önüne gidonu kırmıştı..Böyle şeyler hep oluyor..
Amatör konusunda da çok örnek verilebilir..Mesela,ters yoldan üstüme üstüme gelen çok bisikletli gördüm..Hem ters yolda,hem süratli,hem dikkatsiz,hem de bu durum umurunda bile değil..
@lealtad
Sevgili lealtad;uzun uzun bir sosyolojik analiz yapamam..Birkaç cümle kurabilirim sadece..

Taraflı değilim..Bisikletçilerin tarafında olmadığımı,zaten alenen belirttim..Bir bisikletçi olarak,kamyoncuların tarafında da olamam herhalde..
Bu bisikletçi konusunu,adeta bir komünizm konusu gibi ele alan insanların yanlış yaptıklarını belirtiyorum..Bir yanda artı değer,kahrolsun kapitalizm,yumruğumuzu vuracağız devrim yapacağız filan;diğer tarafta da kahrolsun çevreyi kirletenler,bisiklet farkındalığı yaratacağız,doblolara/kamyonlara dikkat edin,bisikletçiler iyi insanlardır gibi söylemler..
Bisiklete biniyoruz,iyiyiz,süperiz filan da,az önce grup sürüşüne çıktığın kişinin bir pedofili olmadığını nereden biliyorsun?Bilemezsin işte..!
İmparatorluk geleneğinden gelmiş,topluca hareket etmeyi seven,bireyi öteleyen,kendisi gibi olanları yücelten bir kültür var karşımızda..Haliyle bisikletçilerin bisikletçilere bu kadar aşkla bakmalarını da anlıyorum ama aşk diye bir şey yok işte..:hhhhhh:
 
@Triban

Yine her şeyi birbirine karıştırdın. Akıl yürütmeye doğru bir noktadan başlayıp bir adım ötede çuvallamak böyle bir şey işte. Olmayınca olmuyormuş demek ki.
 
Bütün iyi insanların bisikletçi olamayacağı gibi bütün bisikletçiler de iyi insan olmayabilir.
 
Kafam karıştı bisikletçiler şimdi iyimi kötümü
 
  • Beğen
Tepkiler: efaruk
Buna benzer bir konu da ben açacaktım ama linç yerim diye korktum. Bisikletin bir ulaşım aracından fazla görülmemesi gerektiğini düşünüyorum. Ama forumda bisikletçiler kardeştir, çevrecidir, saygılıdır vb. genellemeler çok yaygın. Araba için de aynı şeyi diyelim o zaman? Birbirini gören herkes korna çalsın
 
@OnurÖzdağ

alakası bile yok.
bence bisikletçiler naif insanlardır. fazlası değil.
sen hiç kaba bisikletçi gördün mü? böyle sürekli insanlara sataşan. ağzından küfür eksik etmeyip sürekli etrafa tüküren. gittiği her 100 metrede kavga çıkarıp, silah taşıyan. maganda ruhlu falan..
bi kere bisiklet insanın içindeki çocuğu ortaya çıkarır. bir çocuk kötü bile davransa ne kadar kötü olabilir. cürmü kadar yer yakar değil mi? Bir mahalle kavgasından fazlasına karışmaz.
şahsi düşüncem bisikletçiler en azından iyi insanlardır. tabi fazlası değil. o kadar.
yoksa bisikletçiler kardeştir, saygılıdır, süperdir, enteldir, çevrecidir genellemelerinin çoğu, çoğu genelleme gibi yanlış..
 
  • Beğen
Tepkiler: Kızılçam
Bisikletçiler çevrecidir? Çevreye değer veren insan çevrecidir. Bisiklet, diğer cansız ulaşım araçlarına göre çevrecisidir.:harika:
Bisikletçi iyi insandır? İçinde iyilik ağır basan insan, iyi insandır. :harika:
 
1982lı yıllardı asker emeklısı abıyle tanıstım leventte oturuyor konu bısıklet acıldı.Bız 4 arkadasız yol bısıkletı kullanıyoruz dedı uzun mesafe gıdıyorlarmıs.koyu sohbettı anıları bırıktırmıstı bızde bır keyıf heyacanla dınledık bızde katılmayı planlıyorduk o yıllar ama olmadı bır turlu aksılıkler vs sonra bodrumayerlesınce dusundum o yıllar yapadık sımdı yaparım derken cıddı hastalık ınme gecırdım gene ertelemek zorunda kaldım.sıkı tedavı ayaga kalktık basıt sporla duzeltıp bısıklete bınerım . hepınızın yolu acık pedalı kuvvetlı olsun kazasız belasız seyırler.
 
Geri