Söylemeden edemeyeceğim arkadaşlar. 2 gün önce metrodaydım. Bir turist gördüm. Sırtında heybe çanta, çantaya bağlı bir bisiklet kaskı vardı. Dayanamadım yanına gidip konuşmaya başladım. Adam sempatik ve sıcak kanlıydı, ingilizcem azdı fakat sohbet edebildik;
Bisiklet kullandığını kaskından farkettiğimi söyleyince güldü. Amerikadan kalkmış, kimi trenle, kimi vapurla olsa da pedallayarak; bisikletiyle Ülkemize gelmiş ve Türkiyeyi sevmiş ama;
İstanbul içindeki trafiği hemen fark etmiş, '' Bulgaristandan Türkiyeye giriş yapıp, İstanbula gelmek, İstanbul içinde Fatihten Taksime gitmekten kolay '' dedi. '' Trafik berbat'' dedi. Bir '' bad '' değişi vardı ki gülsem mi, ağlasam mı.. Ülkemizde bisikletle yolda giderken ona da hep tuhaf bakmışlar, ya gülmüş ya da seslenmişler.Çanakkale, İzmir, Bursa gibi illeri de gezmiş. Biz trafikten bahsederken metroda gelip geçen bazı vatandaşlarımız sa turiste bakıp bakıp '' Amerikana van minüt Americana '' diyerek gülüşüyorlardı. Bana fotoğraf makinesinden bisikletini, malzemelerini ve arkadaşlarının fotoğraflarını, ülkemizden manzaralar gösterdi ki benim bilmediğim, gidemediğim yerlerdi.
'' Ülkeniz cennet '' dedi. Yakındığı tek şey bizim yollarımız, trafiğimiz ve insanımızın bisikletliye bakışıydı. Ve yok yere kaza trafik kazası geçirmiş ve çok ucuz atlatmış bir insan olarak evet bahsettiğiniz gibi sıkıntılarımız var. Vesileyle bir yabancının görüşlerini de aktarmış oldum
Maalesef Türkiye bisiklet olarak geri kalmış bir yer. Özellikle insanların bakış açıları. Ama hiç biri umrumda değil ve hiç biri beni o zevkten mahrum bırakamaz.
