Scudo Sports

Bisikletliler derneği ne iş yapar?

Bi milyon insanin var turlu turku huyun var 4ever kayseri
 
  • Beğen
Tepkiler: Serrchi
Scudo
@mehmet luzumlar Buraya bu kadar insan yaptıklarınız-yapmadıklarınız konusunda yazı yazıyor ama siz hiçbirine cevap yazmıyorsunuz??? Cevap yazmadığınız halde bir de üstüne hala şunları yaptım, bunları kovdum diye mesaj atıp kaçamak cevaplar veriyorsunuz.

Bana birileri neden bunları böyle yaptın, bak burada hatan var diye söyleyip eleştiride bulunacak. Ben de burada oturup başka konulardan bahsedip eleştirilere hiç cevap vermeden kendimi halkı göstereceğim. Çok büyük bir sıkıntı var bence burada.

Herkes hata yapabilir ancak, bu hataları kabullenmeyip veya hiç cevap vermeyip kaçarak nasıl bu hatalar düzeltilecek anlamış değilim. Kim neden uğraşıyor o zaman?
 
Türkiyede 2 türlü dernek sistemi var.
1. hiç bir iş yapmayıp dernek kuralım aylık ödeneğimizi alalım derneği.
2. dernek kuralım içeride kumar oynatalım derneği.

Dernek'te kumar nasıl olur. Dernekler aranamaz yani şöyle bir kahvehaneye polis baskın yapar yada gizli bir yerdeki kumar organizasyonuna ama dernek olunca işin rengi ve arama baskın işi biraz zorlaşıyor emniyet açısından :D

Not : Pilates topu severler derneği gördüm o derece yani adını gel içerde kumar oynayalım derneği koysalar daha iyi çünkü kapının önünde göbekli göbekli amcalar atmışlar masa oturuyorlar :D
 
@Asusmune gönül işi olduğunu belirtmişsiniz, gönülsüzce yapandan al yetkiyi gönüllü, gerçekten gönül verene ver. Sorun da bu. Bılduk bir duvar taşlayalım değil olay. Kimse bunu yapmıyor. Misyon vizyon her ne oluşturduysan bu durum suşstimal edildiğini dile getiriyor zaten insanlar.
Ve gelişi güzel ne de tatlı dile getirmişsiniz fernekler üyelerinden mesuldue diye, haklısınız benim için derneğin açıklamasını çok güzel yapmışsınız.
 
@Fatih Çetin

Fatih bey merhaba,

Derneğe üye olduktan sonra yönetim kurulu toplantısına katılamazsınız çünkü yönetim kurulu yılda bir kez genel kurul huzurunda çalışmak isteyen aday olur ve seçilirler, bir zamanlar kendisini çok istememize rağmen gel ekibini kur projeler üret destek olalım dedik, ancak kendisi zamanı olmadığını söyleyip gelmeyip daha BUP kuran, sonra derneğe karşı bir hareket başlattı, biz yine olsun dedik onu bir çok toplantıya katılmasını sağlayan da dernektir. biz her zaman söyledik alt gruplar oluşmalı bizlerin yükünü almalı ancak bizim emeğimiz de saygı gösterilmeli

4 kişilik bir grup mail yolu ile dernekten talep bulundular, yönetim toplantıya davet etti talepleri dinledik, talep ettikleri çalışma alanı dernek tarafından daha önce başlatılan çalışma alanı olduğu ve dernek için önemli bir proje olduğu için dışarıdan birinin değil yönetimden birinin takip edeceğin söyledik teşekkür ettik başka projeler üretik çalıştık,

Yönetim kurulu sizi dinler, talebinizi alır, değerlendirme yapar çalışmak isteyen kapı her daima sonuna kadar açıktır hala öyle illa yönetim kurulunda olmaya gerek yok alt kurullar var, gönüllü çalışanlar var yeter ki siz çalışmak isteyin

yapıcı eleştirileri her zaman dikkate altık almaya devam edeceğiz.

Metrobüs meselesinde yanılmadığım daha sonra ortaya çıktı kelleler alıntı İETT de, çünkü biz bugün başlamadık İETT otobüslerde bisiklet taşınması projesine 2010 yılında 10cu Ulaştırma Şurasında başlayan arkasında yapılan sayısız toplantılar neticesinde ağaç tam meyve vermeye başlayınca başkaları tarafından toplanınca o anki tepkimdi bu, bugün olsun aynı tepkiyi koyarım çünkü burada bir emek hırsızlığı var, birileri çıktı biz yaptık diye yaygara koparıyor neyi yapmışlar bizle birlik de Sabahın 05.30da Otobüsü yıkayan insanı ikna etmeye ikitelli'ye gelmiş veya daire başkanlarını ikna etmek için kapılarında saatlerce beklemişler mi? soruyorum size hangisini yapmışlar? biz İETT hala bir çok konuda toplantı ve proje yapıyoruz en son eski İkarus otobüslerinde biri kapalı park istasyonuna çevirdik dünyada bir ilktir. Unutmadan yaptığınız broşürde kullandığınız resim derneğin resmidir. izinsiz kullanılmıştır. kötü niyetli olsak yasal yollar bizden yana (telif hakkı kanunu var biliyorsunuzdur?)

Bir kaç Resim paylaşalım neyin ne olduğu daha net anlaşılacak

Toplu Ulaşımda bisiklet taşınması için UKOME alt toplantı tutanağı
top.tutanağı.jpg

Metrobüsde Bisiklet taşınması konusu ilk test çalışmaları
391856_10150413592472041_2108098976_n.jpg

Günün sonunda Metrobüs hattı sorumlu yardımcısını bisiklete bindiriyoruz
393611_10150413612697041_1265847247_n.jpg

2011 yılı Toplu ulaşım şurası İ.B.B Meclis Başkanı ve İETT Genel Müd. Bisiklet taşıma sisteminin ilk portatifi incelerken
10256808_10151977256952041_3170812543937298157_n.jpg

İETT Toplu ulaşım şurası
483440_10151117294727041_1901971856_n.jpg

Test için yapılan Bisiklet taşıma sistemli otobüs
557069_10151563901967041_1341001865_n.jpg 993697_10151563900522041_1946266405_n.jpg

İncele ekibi Genel Müd. Hayri Baraçlı ve Daire baş. ile müdürler
1185378_10151563907632041_830140742_n.jpg 1185690_10151563902162041_1050702217_n.jpg

2010 Ulaştırma şurasından sonra İETT Genel Müd. Hayri beyle yapılan toplantı
10015651_10151977256942041_6580211650195968831_n.jpg


Sağlık Bakanlığı Sağlık için Hareket et konferansına katılarak bisiklet savunduk bugün dağıtılan bisiklet bu toplantı nedeniyle dağıtılıyor. 10 - 11 Mayıs 2012
156254_10150777781137041_449661190_n.jpg 156412_10150777788182041_1038344535_n.jpg 385581_10150777793507041_1441674761_n.jpg

Oylama yapıldı Bisiklet evet mi? hayır mı? tabi sonuç evet çıktı
529927_10150777781762041_1831300129_n.jpg

Karayolları Güvenlik Sempozyumu
535853_10150793569542041_440932244_n.jpg 551231_10150793569787041_839724105_n.jpg

Karayolları genel müdürü
579703_10150793570847041_806517710_n.jpg

Emniyet Genel müdürü
582441_10150796260882041_487333777_n.jpg 156419_10150796274662041_657870623_n.jpg


Kurumlara yazılan yazıların bazı örnekleri

1014056_10151977248322041_196540316036990008_n.jpg

UKOME kararı alınması için tekrar başvuruyoruz
1502478_10151977248227041_2047525424550966006_n.jpg

1947530_10151977248182041_626430297194238749_n.jpg
1975131_10151977248177041_1815547677898760072_n.jpg
10151973_10151977248297041_3470469646307202853_n.jpg
10155708_10151977248247041_6463626984868790583_n.jpg

1779165_10151977248252041_8481477454981392172_n.jpg
10251929_10151977248192041_464492436121865494_n.jpg
10325413_10152052271057041_4133384379850004256_n.jpg

@Edip Dinçer

dincer bey sizden öncekilere bir talebim vardı

dernekler içinde forumda bir başlık açılsın oraya dernekler sayfalarını açsınlar insanlar STK görsün onlar irtibat kursun demiştim ancak talebimiz uygun görülmedi gibi sadece gruplar için başlık açıldı
 

Dosyalar

  • 1011645_10151563900427041_441495164_n.jpg
    1011645_10151563900427041_441495164_n.jpg
    53,1 KB · Okunma: 18
  • 10001335_10151977256947041_3001872476231096285_n.jpg
    10001335_10151977256947041_3001872476231096285_n.jpg
    53,7 KB · Okunma: 21
@Halil Atalay

Demek ki pat diye yönetim kurulu toplantılarına katılmak mümkün değilmiş değil mi Halil Bey? Yazdığım cümlede bir hata yok yani.

Bisiklet adına yaşanan olumlu bir gelişmeyi ''işgüzarlık'' olarak nitelendirip ''kelleler alınacak'' diyerek sonrasında ''dediğim çıktı'' diyerek peşine belge paylaşımı yapmak çok zıt bir yaklaşım olmuş. Ha sizin gözünüzde bisikletle ilgili olumlu bir durumun adı ''işgüzarlık'' ise lafım yoktur. Havanın güzel olduğu dönemde Anadolu Yakasındaki bisiklet yollarının halini görün. Mesele ''biz istedik ve yaptırdık'' değil. Yapılan işten ne kadar verimlilik alınıyor? Her daim kullanılabilir durumda mı?

Bireysel olarak -ki tam bir eleştiri bile olmamasına rağmen- yazdığım bir konuyu direkmen BUP'a çevirmenizin amacı nedir? BUP sizi niye bu kadar rahatsız ediyor?
BUP tarafından yapılan harita uygulamasını daha çok kullanıcıya duyurmak için paylaşımlar yapıldığında anında ve defalarca sayfanızdan sildiğinizi hatırlatmama gerek yok sanırım.

Sizinle aramda geçen özel yazışmalar hakkında tek kelime bile yazmamışken sizin bir başkasıyla yaptığınız özel görüşme içeriğinden bahsetmek ne kadar doğru? Buradaki insanlar sadece sizin anlatımınızı görüyor. Acaba sizin karşı tarafa neler dediğinizi, neler yazdığınızı biliyor mu? Bu sebepten dolayı tek taraflı olarak anlatmaktan vazgeçin derim.

Facebook sayfanızda tamamiyle kendi özgür irademle yazdığım yazılara bile ''kişisel eleştiri değil, kesin başkasının gazıyla yazıyorsun'' mantalitesiyle bir şeyler karalayıp tarafıma cevap hakkı bırakılmadan sayfadan engelleyen siz sayfa yöneticileri değil misiniz? Sizin gözünüzde insanlar bireysel eleştiri yapamaz mı?

Siz şimdi bu yazımın da özgür irademe ait olmadığını söylersiniz ama neyse.

Son olarak;
Burası size ait bir hayran sayfası olmadığından dolayı canınız sıkıldığında beni engelleyemezsiniz.
 
Üniversiteyi kayseride okumuş ve bu dönem boyunca aktif bisiklet kullanmış biri olarak bisiklet kültürünü Mehmet Luzumlar ile tanımış olduğumu belirtmek isterim. Kendisi beni çift amortisörlü çelik bisikletten şehir bisikletine geçiren kişidir. Teşekkür ederim. Ancak iş bir araya gelmeyi gerektirdiğinde, insanları bir araya getirmede başarılı olamadığını kendisi de kabul etmelidir.

Kayserideki hemen her grupta pedalladığım halde ''hapçı, otçu, alan, satan, içen, bisiklete siyaset bulaştıran insanlar'' topluluğunu göremedim. Bir zamanlar yöneticisi olduğum, 6 Eylül 2012 de Kayseri'de faaliyete geçen PAB Kayseri, bugun 139.ncu etkinliğini yapabiliyor ise bu ''bir'' olmanın sonucudur. Gerektiğinde önde, gerektiğinde arkada olabilmenin sonucudur. Bugüne kadar yönetimde birçok arkadaşımız görev almış ve görevini devretmiştir. PAB sosyal bir topluluktur. Benim grubum değildir, bir başkasınında olamaz. Kim bu kültüre gönül vermişse, kim bisiklet kültürü için çaba harcıyorsa onun grubudur. Bana göre başarının anahtarı budur.
Gerektiğinde kendi içinde para toplayıp 70 yaşındaki eski püskü bisikletiyle kola kutusu toplayarak hayatını kazanan dedeye yeni bisiklet almayı da bilmeli, çay bahçesinde saatlerce lak lak yapıp muhabbetin dibine vurmayı da. Ama insanları dışlamayı bilmemeli, bilemez! Neden mi PAB'dan bu kadar bahsettim? Hiçbir resmi dayanağı olmayan, facebook üzerinden bir araya gelen bir grup bunu yapabliyorsa; Bisikletliler Derneği Kayseri Temsilciliği çok daha fazlasını yapabilmeli, her etkinliği yerel gazetelere haber olabilmeliydi.

Argos, Özkayalar, PAB, ERÜ bisiklet klubü bu kadar kalabalık etkinlikler yapabilirken, Bisikletliler Derneği neden 18 kişide kalmıştır? Araştırılması gereken budur.

Umarım Türkiye'de ve Kayseri'de, bisiklet ve bisiklet grupları hak ettiği yeri ve değeri bulur. Volkan Ceyhan
 
Herkese merhaba,

Özellikle internet ortamındaki tartışmalara girmeyi tercih etmesem de bisikletli arkadaşlarımızın uyarılarıyla yeni fark ettiğim bu konu başlığı altında mesajlar yazan Bisikletliler Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sayın Halil Atalay'ın yukarıda ve önceki mesajlarında Bisikletli Ulaşım Platformu-BUP ile ilgili yazdığı "çalıntı resim kullanma" ithamına istinaden yapmış olduğu "hırsız" yakıştırmasına, BUP'u hırsızlıkla suçladığı projede yer alan ekibin üyelerinden biri olarak kendisine cevap vermek ve tüm bisikletseverleri konu ile ilgili bilgilendirme gereği duyuyorum.


Konuya girmeden önce kendisinin bu konu içinde (50.ve 87.mesajlar) yazdığı üç ayrı mesajı buraya aynen kopyalıyorum :

... Ülkemizde il defa Bisikletli taşıma sistemli otobüs projesini İETT hayata geçirmiştir. (birileri çıkıp biz yaptık diye ortalık da dolaşıyor ancak kullandıkları resmi bile çalıntıdır.)...

...Allah Allah hazırladıkları broşürdeki fotoğraf bile derneğimiz tarafımızdan çekilmiştir. bu ilk montaj edilen otokar otobüsünde bisiklet koyularak çekilmiştir. fotoğrafın çekildiği yeri yazmıyorum eğer onlar bizim diye savunan var ise yazsın görelim....

...Unutmadan yaptığınız broşürde kullandığınız resim derneğin resmidir. izinsiz kullanılmıştır. kötü niyetli olsak yasal yollar bizden yana (telif hakkı kanunu var biliyorsunuzdur?)...


(Halil Atalay'ın bahsettiği söz konusu İETT-BUP broşürü projesini ve Eylül 2015'te basılan broşürde kullanılan fotoğrafı merak edenler şu konuya göz gezdirebilir : [BUP] Bisikletli Ulaşım Platforumdan bir güzel hareket daha!)

Bu yazıları herhangi kötü niyetli birisi yazmış olsaydı umursanacak hiçbir yanı olmazdı ancak söz konusu mesajları yazan ve son derece ciddi ithamlarda ve suçlamalarda bulunan kişi yıllardır Bisikletliler Derneği Başkan Yardımcılığı görevini yürüten bir şahıs olunca iş ister istemez boyut değiştiriyor.

Öncelikle Bisikletliler Derneği üst düzey yetkilisinin hiçbir şeyi sorup soruşturmadan böylesi basit bir söylem içinde bulunmasını ve insanları itham altında bırakmasını şiddetle kınıyorum ve Halil Atalay'ı yapmış olduğu bu mesnetsiz itham, suçlama ve iftiralarından dolayı önce bu projede emeği geçen herkesten, daha sonra İETT Kurumsal İletişim Müdürülüğündeki tüm yetkililerden ve tüm bisikletseverlerden tam da burada, Türkiye'nin dört bir yanından binlerce bisikletseverin takip ettiği herkese açık bu forumda özür dilemeye davet ediyorum.

Saçma sapan suçlamalarda bulunmadan önce Derneğin söz konusu fotoğrafla ilgili neyin ne olduğunu BUP'a sormamasını bir nebze anlayabiliyoruz zira Bisikletliler Derneği uzun süredir tuhaf bir şekilde BUP'u saplantı ve takıntı haline getirmiş durumdadır. Ancak sürekli irtibatta oldukları İETT yetkililerine dahi fotoğrafla ilgili soru sorma zahmetine katlanmayıp neyin ne olduğunu öğrenmeden burada suçlamalarda bulunmak, bir dernek yetkilisi tarafından basitçe iftiralarda bulunmak akıl alır gibi değildir.

İETT-BUP broşürünün kapak sayfasındaki fotoğrafı izinsiz kullanarak çaldığımızı iddia ederek projedeki herkesi suçlayan ve hatta "iyi niyetli olmaları sebebiyle yasal yollara gitmediklerini" belirterek tehditkar bir söylem içinde bulunmaktan da geri kalmayan Bisikletliler Derneği Başkan Yardımcısı Halil Atalay ve Bisikletliler Derneğindeki başta Dernek Başkanı Murat Suyabatmaz olmak üzere diğer tüm yetkililer her ne kadar konunun aslını sorma ihtiyacı hissetmese de ben durumu herkesin bilgi sahibi olması için izah edeyim :

BUP ekibi olarak broşürün hazırlık aşamasında kullandığımız kapak fotoğrafı, Hacıosman Metro İstasyonu önünde BUP ekibinin çektiği hareket halindeki bisiklet taşıma aparatlı İETT otobüsünün fotoğrafı idi. Ancak Eylül ayında broşürün son rötuş aşamasında İETT yetkilileri kapak fotoğrafını değiştirmiş ve kendileri tarafından mevcut fotoğraf konmuştur. Bu fotoğrafın da kime ait olduğu doğal olarak tarafımızdan sorgulanmamıştır zira bizler için esas önemli olan kapak fotoğrafı değil, broşürün içeriğidir. Tüm yazışmalar ve taslak görseller hem bizde hem İETT'de mevcuttur. Bu durumu sürecin her aşamasını bizzat takip eden İETT Kurumsal İletişim Müdürü Sayın Uğur Mıntış ve Kurumsal İletişim yetkilisi Sayın Esra Polat ile görüşerek herkes teyit edebilir. (İETT Kurumsal İletişim Dairesi Başkanlığı Telefonu : 0212 372 32 10)

Bisikletliler Derneği Ynt.Krl.Başkan Yardımcısı Halil Bey'İn bu suçlamalarına ve iftiralarına göre İETT de kimseye sormadan bu fotoğrafı kullanmış ve kendi tabirinizle fotoğrafı "çalmıştır". Bisikletliler Derneği'nin yarından tezi yok hem BUP'a, hem de İETT'ye gerekli ve ilgili davaları açmasını rica ediyorum!

Tamamen gönüllülük esasına göre hareket eden ve hiçbir "maddi çıkar" gözetmeksizin vakti ve enerjisi yettiğince çok çeşitli etkinlik, eylem ve çalışmalarla tüm bisikletliler için faydalı işler yapmaya çalışan ve bağımsız bir oluşum olan BUP'un İETT ile yapmış olduğu bu önemli çalışmayı Bisikletliler Derneği’nin tebrik ve takdir etmesini beklemiyoruz zira BUP Haritası başta olmak üzere BUP'un gerçekleştirdiği diğer konularda da Bisikletliler Derneği'nin takındığı tuhaf tavırlar artık bizlerin ve BUP'u takip edenlerin aşina olduğu bir durumdur.

Ancak broşürde kullanılan kapak fotoğrafı ile ilgili işin aslını astarını merak etmeyen, sorup soruşturma zahmetine bile katlanmayan Bisikletliler Derneği'nin hem BUP'u, hem de İETT'yi adeta hırsızlıkla suçlaması ve pis bir iftira atması kesinlikle kabul edilemez.

Sonuç olarak herkesin net şekilde görebileceği üzere gerçek sorun broşürlere basılan bir fotoğraf veya telif hakkı sorunu değildir. Bisikletliler Derneği'nin ve yetkilisinin bir fotoğraf bahanesiyle tamamen gönüllülerin gerçekleştirdiği bu önemli çalışmayı (aynı BUP Haritasında ve diğer pek çok konuda olduğu gibi) itibarsızlaştırma ve lekeleme çabasını sevgili bisikletseverlerin takdirine bırakıyorum.

Sayın Halil Atalay'ı burada herkesin huzurunda özür dilemeye davet ettiğimi hatırlatır, herkese iyi akşamlar dilerim. Ayrıca Türkiye'nin dört bir yanında bisikletlilerin hakları için samimi şekilde çalışan/uğraşan tüm bireylere, derneklere ve oluşumlara da başarılar dilerim.

Tüm bisikletlilere sevgi ve saygılarımla...

Engin Ertekin
Bisikletli Ulaşım Platformu-BUP Temsilcisi
 
@Engin Ertekin engin bey bup un çalışmalarını herkes çok iyi biliyor ve ne kadar faydalı işler yapıyor herkes görüyor. izmire bile el atıp belediye metro ile temas kurdunuz. BUP un neler yaptığını dernek in neler yapmadığını herkes biliyor. bizler her zaman bisklet için mücadele veren sizlerin her zaman arkadanızdayız
 
Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler.
Anlamlar
[1] "Ortamda tecrübeli veya ehil insanlar bulunmadığında, tecrübesiz veya toy insanlara hakettiğinin üstünde önem gösterilir" anlamında bir söz.
 
Yazan kişinin izni ile paylaşılmaktadır:

Bazı şeylerin bilinmesi adına dün Bisikletliler Derneği genel kurulunda yaptığım konuşma metnidir.....

BİSİKLETLİLER DERNEĞİ GENEL KURULUNA

3 yıldır koşulsuz ve çıkarsız destek verdiğimiz, Kalbin İçin Pedalla grubumuz ile Bisikletliler Derneğine üye olup, dernek çatısı altında bisiklet için katkı sağlamaya çalıştık.
Bu zamana kadar yönetim kurulundaki arkadaşlarımızla aldığımız görevlerimizi de en iyi şekilde yaptığımız kanaatindeyiz.

Grupları bir araya getirmek için İBOP çatısı altında, bisiklet adına bisiklete gönül vermiş arkadaşları ortak etkinliklerde buluşturmak için yaptığımız çalışmada derneğin gruplar ile yaklaşımını sağlamak yapılacak etkinliklerde destek verdirerek derneğin imajını düzeltmek istedik.

Bunca gayretlerimize rağmen Murat Suyabatmaz’ın kendini ve derneğini, her etkinliği gruplara mı bırakacağız söylemi (Buradaki Amaç; etkinlikleri gruplara bırakırsa kendisi rant elde edememe) düşüncesi, beticesinde "Kalbin İçin Pedalla grubu olarak yaptığımız Dünya Kalp Günü etkinliklerinden Bisikletliler Derneğini çıkarma" Kararı aldık.

Murat Suyabatmaz’ ın eski bisikletçi olması neticesinde profesyonelim diyerek herkesi rakip görmesi, bir yarış içindeymiş gibi davranması, grupları küçümseyen üslubu ile gruplara ihtiyaç duymayan söylemleri, çıkarı söz konusu olunca ( Diyabet Köyü etkinliğinde olduğu gibi) gruplara ihtiyacı olduğunu anlaması ile grup yöneticilerini araması ve yardım istemesi de manidardır.

Murat Suyabatmaz’ ın derneği kendi amaçları doğrultusunda şahsına çıkar sağlamak ve dernek çatısı altında kendi işlerine hizmet eder hale getirmesi, yönetim kurulu üyelerinin karşı çıkmasını hiçe sayan yaklaşımları, yönetim kurulu üyelerini küçümseme, "amatörlerle mi yapacağım etkinlikleri" yaklaşımı ile yönetim kurulunu arkadaşlarım gibi bende de çalışma keyfi bırakmaması planlıdır.

Ne yazıktır ki bize de anlatılan, bugüne kadar görev almış yönetim kurulu üyeleri hakkında söylenilen sözlerin doğru olmadığını ve bu sözlerin bizler için de söyleneceğini biliyoruz.

Bugüne kadar görev alan ve bırakan arkadaşlar hatalı veya başarısız gösterilip bunları yönetimden ve dernekten kaçıran nedenler ile bugüne kadar başkanın değişmeyen tavrı ve egosu ile insanları dernekten kaçırmasının, kişiler ile iletişiminin sorgulanması, hep kendini haklı gösterip bırakanları suçlu göstermesinin artık sorgulanması gerektiğinin kanaatindeyim.

Benden önceki görevini bırakan ve dernek üyeliğinden ayrılan arkadaşlarım gibi ,1 Yıldır görev aldığım yönetim kurulu üyeliğinden ve dernek üyeliğinden bugün itibarı ile istifa ediyorum.

SAYGILARIMLA
ŞAHİDİN AYDEMİR
 
Aslında yazmayacaktım ama yukarıdaki mesaj ve @Asusmune 'nin yazdıklarını okuyunca bu Murat Suyabatmaz denen kişinin kaba tavrıyla karşılaşan tek kişi olmadığımı, yaşadığımın fevri bir davranıştan ötesi olduğunu gördüm.
Ben de kendisi ile 10 Kasım'daki Kent Park etkinliğinde tanıştım ne yazık ki. Yanına gittiğimizde bir merhaba bile demeden yanımdaki arkadaşımı, ''üzerinde, bisikletinde dernek logosu yok, sen böyle derneği değil kendini büyütürsün'' gibi sözlerle azarlamaya başladı ki çileden çıktım.
-Kardeşim bu ne biçim tavır, bu şekilde bir tanışma, iletişim olmaz, böyle bir yaklaşım olmaz. Merhaba demeyi bile bilmiyorsun, kim var karşında, sözlerine dikkat et diye çıkışmak zorunda kaldım.
-Nerelisin sen dedim, önce bir tanışalım.
-''Türkiyeliyim, ben 40 yıldır bisiklet sporunun gelişmesini misyon edindim'' vs diye cevaplamaya kalktı. (Ben zaten 250km pedal çevirmişim, kendim gibi Atatürk'ü, bisikleti seven insanlarla biraradayım diye keyiflenirken şu yaşadığıma bak!)
-Dedim o senin misyonun, ben sadece bisiklet kullanmayı seviyorum, hadi şimdi bu laflarını kime anlatırsan anlat. Zaten sonrasında gruba katılmamak kararı aldık ama araya giren bazı bisikletçi arkadaşları kıramayarak etkinliği tamamladık.

Bu arada gerçekten benim bisikletle ilgili öyle büyük misyonlarım, dertlerim yok. Zaten 40 yaşından sonra binmeye başlamışım, derdim spor yapmak, hareketli yaşamak. Dernek işleri ya da kendisinin ne yaptığı zerre kadar ilgi alanımda değil. Benim yazdığım minumum nezaket kuralları ve insanca tutumla ilgilidir.
 
Uzun süredir bisiklet foruma girmiyordum. “Bisikletliler derneği ne iş yapar” diye açılan forum başlığının altındaki yazılarda kayseri ili bisikletçiliği ile ilgili yazıları okuduktan sonra bu yazıyı yazmaya karar verdim. 2009 senesinde istanbuldan kayseriye döndüğümde bisikletle tur yapan, gezen kimseyi bulamadım. Tanıdığım kimse yoktu burada. Bisiklet kullanan varsa onlarla tanışayım diye, bisiklet federasyonu il temsilcisi ile tanışıp onun çevresindeki arkadaşlarla bisiklet kullanayım diye düşündüm. eski il temsilcisini kimse tanımadığı için iki yıl sonra ancak bulabildim. Kış sezonunda ali dağına ve erciyese mtb ile tek başıma tırmanıp fotoğrafları bisiklet forumda paylaştıktan sonra kayseride bisiklet sürüşleri yapan bir gurup olduğunu öğrendim ve Mehmet lüzümlar ile o suretle tanıştım. Yukarıdaki yazılarda Mehmet beyin aleyhinde karalama amaçlı yalan ve iftiralarda bulunanların hepsi daha sonraları Mehmet beyin gurubuna dahil oldular ve maalesef Mehmet beyin belirttiği gibi, çoğunlukla ahlaki nedenlerden dolayı guruptan uzaklaştırıldılar. Gurup sürüşlerinde trafik ve emniyet kurallarına uymayanları, çevredeki insanlara sürekli sataşanları, uyarıları hiç bir surette dikkate almayanları, yalan söyleyenleri, dedikodu yapıp sürekli huzursuzluk çıkartanları, guruptaki arkadaşının kız arkadaşına uygunsuz davranışta bulunanları eğitmenin ve topluma kazandırmanın bildiğiniz bir yolu var ise, Mehmet beyi kolaycılığa kaçıp bu insanları kovduğu için eleştirebilirsiniz. Bağ evine akşam bisiklet turu düzenlenmesini talep edip, eve ulaştığımızda çalgılı çengili rakı sofrasının ortasında kendimizi bulduğumuz, içinde babasının izniyle tura katılan çocukların da olduğu bisiklet gurubunu evine davet eden kişiye, bağ evinde rakı sofrası kurulduğu konusunda neden daha önce bilgi verilmediği sorulduğunda, “ her zaman içiyoruz biz ne varki bunda” diye çıkışan ve bu türlü olaylar sebebiyle guruptan çıkartılan kişiler oldu.. guruptan çıkartılanların tek tek ne halt yediklerini söylemek uygun olmaz.. koro halinde çamur atan dört beş kişinin ortak yönleri kovulmayı bir türlü hazmedememeleri.. bir kaç kişi, “hakkında bu kadar eleştiri var da neden hiçbirisine cevap yazmayıp atatürkün vecizesini politikacılar gibi kullanıp duruyor” eleştirisini getirmiş. Bir eleştiride, benim de adım geçtiği için cevap hakkımı biraz geniş şekilde kullanıp, hem kafalarda soru işaretlerinin kalmamasını temin etmek, hem de bu vesile ile türkiyede bisikletin sportif, rekreatif ve ticari anlamda bazı hukuki bilgilerini paylaşacağım.. bu paylaşacağım bilgiler birilerinin uykularını kaçıracak ama o da kendi sorunları.. sırasıyla eleştiriler ve cevapların yazıyorum:
1-İstanbul arnavutköy mtb yarışına beni neden götürmediniz sorusu: gençlik spor il müdürlüğü, bünyesinde bulunan bir kulübü aktif hale getirip yıl içinde bir yarışa takım göndermeye karar vermiş. Üç gün içinde kulübün aktif hale gelmesi, sporcuların bulunması, sporcuların lisanslarının çıkartılması, uci lisansları için federasyona başvurunun yapılması ve yarışa katılabilecek duruma gelenlerin listesi oluştuktan sonra dördüncü gün valiliğe yazı yazılması yazının onaylatılması ve beşinci gün araç tahsis edilmesi ve yola çıkılması gerekiyor.. normalde mevzuat olarak bunların yetişmesi mümkün değil. Sporcu olarak gitmek isteyenler lisans çıkartmak için sağlık belgesi, eski kulüpten transfer yazısı vs hepsini üç gün içinde bitiriyor ve valiliğe gidecek listeye isimlerini yazdırıyorlar. Kulübün aktif hale gelmesi için 2. Kademe antrenörle sözleşme yapılmış olması gerektiği bilinmiyordu. Bir yıllığına hiçbir ücret almadan fahri olarak sözleşme yaptım ve böylece kulüp aktif hale geldi. Bir kişi zamanında evraklarını yetiştiremedi. valilikten liste onaylandıktan sonra “bir gün geç kaldım diye beni niye götürmüyorsunuz diye söylenmeye başladı. Listenin bir gün önceden valiliğe gidip onaylandığını görünce. “ Evrakları herkes yetiştirdi ben yetiştiremedim, ben beceriksiz birisiyim” diyemedi, “ kendi adamlarını götürdüler beni götürmediler” diye iftira atmaya başladı. Hala utanmadan yalan söylemeye devam ediyor.. fatih neden gitmedi de erkan hoca gitti diye soruyor. Bu da yanlış bilgi, fatih sporcu olarak, erkan hoca da antrenör olarak gitti. Yani ikisi de gitti. Evraklarını yetiştirsen sen de gidecektin.
2- 2015 yılında pek çok yarış olmasına rağmen neden takım olarak bu yarışlara gidilmedi sorusu:
gençlik spor il müdürlüğü bünyesinde olan kulübün bütçesinin “ sıfır lira” olduğu söylendiği için hiç bir yere gidilmedi. Detaya girmiyorum.
3-Bisikletliler derneği kayseri temsilciliğinden neden rahatsızlık duyuluyor: çünkü bu şahıslar, guruptan kovulduktan sonra, bisikletliler derneği kayseri temsilciliğini ele geçirip, hem Mehmet beyden intikam almak hem de itibar sağlamak için Murat suyabatmaza Mehmet bey aleyhinde akıllarına gelen her türlü yalan ve iftiraları söyleyip temsilciliği ondan alıp kendilerine verilmesi istediler.. Murat suyabatmaz olayı araştırıp işin aslını öğrenince bu teklifi kabul etmedi ve o günden sonra bu şahıslar bisikletliler derneği genel merkezinin de aleyhinde atıp tutmaya başladılar..
4-Etkinlikte bir partinin reklamının yapıldığı iddası:
O tura, ben de katılmıştım. Sağlık bakanlığının ikramı olan gıda maddesi ve meyve suyu tüm bisikletli katılımcılara dağıtıldı. Kura ile bir kişiye bisiklet çekilişi yapıldı. O bisiklet te bu forumda bol bol iftira atan birisine çıktı. Ayrıca , o gün seçim öncesi beş tepelerde stant kurmuş olan ve halka ücretsiz ekmek arası köfte ve meyve suyu ikram eden bir partinin milletvekili adayı bisikletlileri görünce isteyene ikramda bulunabileceklerini söyledi ve arkadaşlar sıraya girmesinler diye paket yapıp elli metre uzaklıktan bizim oturduğumuz yere kadar getirip sonra gittiler. Bu olayı parti propagandası yaptılar şeklinde çamur atmak için epeyce zorlama yapılmış..
5-Bisiklet ticareti yaptığınızı neden resmi yerlerde saklıyorsunuz sorusu:
resmi kurumlar ile yapılan görüşmelerin büyük çoğunluğuna ben de katılırım. Mehmet beyin bisiklet ticareti ile uğraştığını gizlediğini hiç görmedim. Zaten ben babadan beri bu işle uğraşıyorum diye her gittiği yerde söylüyor. Bisiklet ticareti ile uğraşmak ayıp da değil. Maliyeye kayıtlı vergisini veren bir mükellef. bu konuyla bağlantılı en sonra bir açıklamam olacak. Sadece bu karalama kampanyasını yapan kişileri değil herkesi ilgilendirecek bu konu.
6-Bisikletli polisler ne iş yapar, onları hiç görmüyoruz, etkinliklerde yolu niye onlar açmıyor da biz açıyoruz eleştirisi :
Bisikletli polislerin görevi polislik yapmak. Günlük olarak mesaiye geliyorlar ve asayiş polisi olarak çalışıyorlar. Benim gördüğüm, İnönü parkında ve seyyid burhanettin parkında yaz sezonunda suç önleyici hizmet yapıyorlar.. cumhur başkanının hiç bir iş yapmadığını, bunun sorumlusunun da Mehmet bey olduğunu yazmayı unutmuşsunuz..
7-Bisiklet kullananları küstürdü iddiası:
Kayseride hiç kimse bisiklet satın almadan önce, Mehmet beyden izin alıp ondan sonra bisiklet satın almaya gitmiyor. Bisiklet kullanmak istediklerinde de “bisikletimi kullanabilir miyim Mehmet bey” diye gelip Mehmet beyden izin alıp o izin verdikten sonra kullanmıyorlar.. izinsiz bisiklet kullanan kişileri de Mehmet bey yolda yakalayıp benden izinsiz nasıl bisiklet kullanırsın diye ceza makbuzu kesmiyor.. sadece rahatsız olan kişiler rahatsız.. bu rahatsızlık d a o kişilerin rahatsız olmalarından kaynaklanıyor.. cümlede düşüklük yok, rahat olun..
8-Son yıllarda bisikletin gelişimine katkısı olmadı bisiklet kültürü geriledi eleştirisi:
Acaba elinizde, “bisiklet kültürü ölçüm cihazı” nız mı var.. ya da, rastgele seçilmiş denekler üzerinde anlamlı sayıda kişiler üzerinde yaptığınız bağımsız bir anket sonucu mu var.. Mehmet bey sebebiyle benim bisiklet kültür seviyem çok düştü, bisiklet kültürü seviyem çok düştüğü için bisiklete binemiyorum, onun yüzünden obez oldum diyen mi var.. Mehmet bey bisiklet il temsilciliğine bu sene başladı. Yani ilk yılı. Neler yaptı, 2015 senesinde kayseride ilk kez MTB CUP dağ bisikleti yarışması yapıldı. Türkiyenin en büyük bisiklet buluşması olan velotürk gran fondo yarışmasının bir ayağı kayseride yapıldı.. sizin haberiniz yok ama 2016 yılında üç gün sürecek çeşitli yarışmaların olduğu uluslar arası bir bisiklet festivali yapılacak.. türkiyede daha önce hiç yapılmamış olan bir kategoride down hill kategorisinde ilk kez bir yarışma yapılacak.. iki ayrı belediye ile de halka yönelik bisiklet aktiviteleri düzenlenecek. Rutin olarak düzenlenen etkinlikler haricinde. Bu yarışmalara isterseniz siz de katılabilirsiniz..
9-Etkinlikler başka guruplarda neden paylaşılmıyor eleştirisi :
Dükkanda konuşulan bir şeyi, nasıl oluyorsa, ertesi gün, sağır sultan bile duyuyor.. böyle bir memleket burası.. yapılacak aktivitelerde, çekilişle bisiklet verileceği zaman herkes duyup geliyor, tişört şapka verileceği zaman, “bize haber vermiyorsunuz kendi kendinize etkinlik yapıyorsunuz” oluyor.. bu sene yapılacak turlarda “ yiyinti” olacak haberiniz olsun.. duyabilirsiniz yani ..
10-Ben kask takıyorum, o niye takmıyor, kötü örnek oluyor eleştirisi:
Sizler de yalan söyleyerek, iftira atarak, çamur at izi kalsın politikası yaparak kötü örnek oluyorsunuz. eleştiri yaparken önce kendinize bakmayı öğrenin bu bir.. ikinci olarak kaskın teknik olarak başı, yüzü, çeneyi, burnu ne kadar koruyabildiği de ayrı bir tartışma konusu.. yarışmalarda kullanımının zorunlu olması ve gurup sürüşlerinde teknik olarak tartışılsa bile az da olsa koruma sağlayabilme ihtimali sebebiyle kullanılmasının daha uygun olduğu da ayrı bir konu.. benim özellikle kayseri için kask konusunda söylemem gereken başka özel bir durum var.. bu şehirde başka şehirlere göre çok daha fazla oranda, bisiklet kaskı ve gözlüğü kullanan bisikletçilere karşı antipati var.. hem yayalar hem de araç sürücüleri kask ve gözlük takan bir bisikletçiyi görünce küfretmeye, sövmeye ve bisikletlinin üzerine bilerek ve isteyerek araçlarını sürmeye başlıyorlar.. kayseride kask kullandığım zamanlarda iki kez belediye otobüsü bir kez taksi üzerime araçlarını sürdüler ve ölümden kıl payı kurtuldum. bir kez de panelvan üç şeritli bir yolda, hiç bir araç yokken aniden önüme kırıp frene bastı.. önüme kırdığı anda refleks olarak frene basmasaydım geç kalacaktım.. kask kullandığım zamanda yediğim küfürlerin haddi hesabı yok, küfredenleri gömmeye kalksam, mezarlık almaz.. bu sebeple hiç bir şey yapmadım.. kaskı çıkardıktan sonra, siyah gözlük yerine de beyaz gözlük taktıktan sonra küfürler bitti .. araçların tacizi de bitti.. şimdi ben size soruyorum, kask takmadığınızda kaza yapmanız düşük bir olasılıkta olsa, ama kaskı taktığınızda kaza yapmanız kesin olsa ne yaparsınız.. trafikte bir de kask taşımadığınız zaman ceza alma olasılığınız var.. olay tam bir muamma.. kaskınız çantanızda olsun.. uygun yerde kaskınızı takın uygun olmayan yerde de takmayın.. başkasını da niye takıyor, niye takmıyor diye eleştirmeyin.. her yerin ve herkesin özel bir açıklaması olabilir..
11-Yapılacak şeylerin önünü kapatıyor, gitsin biz yapalım eleştirisi:
Bisiklet genelde üç farklı amaç için kullanılır. Ulaşım için, sportif yarışmalar için ve rekreatif amaçlar için. Spor yapmak isteyen 7 kişi bir araya gelir, kulübünü kurar bir de antrenör bulur. Federasyonun açtığı tüm yarışmalara istediği kadar sporcu ile katılır.. kimlerin harcırah alacağı da yarışma yönetmeliğinde belirtildiği için il temsilcisinin hiç bir kulübün çalışmasını veya yarışmalara katılmasını engellemesi diye bir mazeret olamaz.. kulübü olmayanlar da bireysel olarak lisansını çıkartır.. yine yarışma yönetmeliğinde bireysel lisansı olan yarışmacıların hangi şartlarda harcırah alabilecekleri yazılıdır.. il temsilcisi ona da karışamaz.. bu spor kısmını geçtik.
Bisikletliler derneği kayseri temsilciliğinden çıksın biz yapalım konusu.. sen de bir dernek kur türkiyenin başka illerinde temsilcilik aç.. itibarını arttır.. resmi kurumlarla sen de görüş.. elinden alan mı var.. asıl sorun üzüm yemek değil gibi görünüyor.. bağcıyı dövmek..
Şimdi dananın kuyruğunun kopacağı bir meseleye geliyoruz.. rekreatif amaçlı bisiklet kullanımı konusuna.. eğlence ve turizm amaçlı bisiklet turları ticari bir faaliyet olup, tıpkı dağlarda trekking yürüyüşü yapmak gibi hukuki bir mevzuatı vardır.. bu aktiviteyi yaptırmak isteyen kişiler aktiviteye katılacakların, üçüncü şahıs mali mesuliyet sigortalarını yaptırmak zorundadır. Bunun için de ya bir seyahat acentesi olmak, ya bir şirket olup bir seyahat acentesi ile sözleşmesi olmak, yada bireysel olarak seyahat acentesi ile sözleşmeli olmak zorunluluğu vardır.. turlardan önce de acente üzerinden katılımcı listesi ile katılımcıların üçüncü şahıs mali mesuliyet sigortaları yatırılmış olması gerekir. Şu anda internetten bir gurup kurup tur organize etmek yasal olarak suçtur.. şikayet edilmesi durumunda türsab elemanları veya onlar adına gelecek olan resmi görevliler tutanağını tutarlar ve size cezayı keserler. Bu birinci durum.. ikinci durum ise.. böyle bir şikayet olmasa bile tura katılanlardan birisinin başına bir kaza gelse ve bu şahıs turu organize eden kişilerin aleyhinde tazminat davaları açsalar türk ceza kanununa göre organizasyonu yapan kişi yasal yükümlülükleri yerine getirmediği için tazminat cezasını ödemek zorunda kalır.. bu şekilde açılmış ve devam eden davalar bulunmaktadır.. bu şekilde mevzuata uygun bisiklet turu yapan hiç kimse oldu mu.. evet oldu.. bu sene istanbulda eyüp sultan bisiklet turu adı altında ilk kez internette duyuru gördüm ve duyurunun altında hangi acente ile aktiviteyi organize ettikleri de yazılı idi.. yani onlar salak değil.. siz de kendinizi uyanık zannetmeyin.. trekking gezileri organize edenlerden, biz geziyoruz kime ne diyenler de çıktı ama yakaladıklarına çatır çatır cezayı kestiklerini görünce kazın ayağının göründüğü gibi olmadığını o işle uğraşanlar gördü.. aynı şekilde bisiklet turu yapanlardan da cezayı yiyenleri duyduktan sonra sizler de hanyayı konyayı öğrenirsiniz.. dernekler sadece üyelerine yönelik aktivite yapabilirler.. onlar bile herkese açık tur organize edemezler.. bu yasaktır.. bunu yapabilmek için mutlaka bir şahıs veya şirketin acente ile anlaşma yapmış olması veya acentenin bizzat kendisi veya şubesi olmak zorunludur.. dernekler de kar amaçlı aktivite yapamazlar.. festival düzenleme yetkileri de yoktur.. farkındaysanız bisiket festivalleri bir belediye veya valilik himayesinde yapılabilmektedir.. aslında bu türlü festivallerin de acenteler veya şirketler tarafından yapılması hukuken en uygun yöntemdir. Yalnız şu anda bu konuda hukuki bir boşluk olduğu için dernekler bağış adı altında aslında ticari bir gelir elde etmektedirler.. son olarak bir de birilerinin yaptığı internet üzerinden bisiklet malzemesi satışı konusuna değinelim.. ikinci el adı altında sıfır bisiklet malzemelerinin satışı vergi kaçakçılığı yapmaları sebebiyle kanunen suçtur.. vergi kaçakçılığı kamu suçu olduğu için zaman aşımına uğramaz.. yani kendini uyanık zanneden ve dükkan açmadan internet üzerinden ikinci el malzeme satışı diye ürün satan kişiler şikayet olması durumunda tahmin edemeyecekleri kadar ağır cezalara çarptırılacaklarını bilsinler.. yasal olarak çalışan, bisiklet dükkanı sahibi birisine bu işten para kazanıyor diye sanki suç işliyormuş muamelesi yapan kişiler, aslında kendileri yukarıda bahsettiğim vergi kaçakçılığı suçunu işlediklerini ve şikayet durumunda yüz kızartıcı suç olan vergi kaçakçılığından yargılanacaklarını bilsinler..
12-Neden 15-20 kişiden fazla sayıda bisikletçinin katıldığı büyük turlar organize edemiyorlar eleştirisi:
Bir dernek sadece kendi üyelerine yönelik gezi veya tur düzenleyebilir.. herkese açık olarak düzenlenecek aktiviteler yukarıda açıkladığım hukuki sebeplerden dolayı iki yıldır yapılmamaktadır.. peki hep böyle mi devam edecek .. hayır.. önümüzdeki yıl valilik ve belediyelerin tüzel kişilikleri altında, trafik emniyeti ve ambulans desteği ile halka yönelik aktiviteler yapılacaktır.. sizler de halk olarak bu aktivitelere katılabilirsiniz..
13-Son bir uyarı da benden: internet suçlarını düzenleyen kanunlar gereğince yukarıdaki forum yazılarında Mehmet beyin aleyhinde yazmış olduğunuz yalan ve iftira cümleleri sebebiyle, onurunu ve itibarını zedelemek gayesiyle yazdığınızı açıkça beyan ettiğiniz yazılar sebebiyle Mehmet beyin sizin aleyhinizde açacağı manevi tazminat davasında canınızı yakacak miktarda tazminat ödemek zorunda kalabilirsiniz.. Mehmet beyin böyle bir hakkı olmasına rağmen, henüz böyle bir dava açmamış iken, tüm Türkiye huzurunda özür dilemeniz ve bir daha boyunuzu aşacak işlerin altına girmemenizi öneririm..
 
Nasıl diyeyim bilmiyorum ama ben bu derneğe oldum olası ısınamadım. Hiç ilgimi çekmediler. Kimseye bir antiliğim yok ama durum bundan ibaret.
 
Ben bu derneğin önayak olduğu 30 Ağustos Bayrak turuna katıldım ve dernek başkanını yakından tanıdım:) VE BİR DAHA BÖYLELERİNE BASAMAK OLMAM dedim ve hiçbir org. katılmama kararı aldım. Gecenin bir vakti abuk sabuk çümleler kuran kafası bulanıklarla işim asla olmadıi olmazda.
 
Kendi şehrim adına konuşayım Manisa bisiklet klübü olarak bizim derneğimiz bazı konularda bize destek olurlar. Belediye, valilik le ilgili iletişimi kuran insanlardır(vakit kalmadığı durumlarda belediye araç tahsis edebiliyor)Ve manisa izmir civarında benim arabayla bile gitmediğim rotaları onlar daha önce keşfedip ona göre bir tur düzenlerler. Onlar sayesinde çok güzel rotalar ve doğa güzellikleri gördüm ve turlarda eğlendim. ödenek konusunda ise;
Ayda sembolik olarak 1 lira veriyoruz. Bisikleti ve doğayı sevdikleri için emek veriyorlar. Minnet borçluyum özellikle Yüksel ve İlker abilere.. her klüp aynı değil yani. İnsanların kaliteside önemli tabiki.bazı basit turlarda çoluk çocuk oluyor onlarda zorluk derecesi vs. Grupta paylaşılıyor ona göre katılırsın veya katılmazsın.
 
Geri