Bisikletten düşmeyle ilgili anılarınız

@boing
Sanki bisiklet yolu olmadığı durumlarda otoyoldan seyretme hakkımız oluyordu?

Bisiklet yüklüyken çok düştüm ama hepsi ya yola yeni çıkarken yada tam durmak üzereyken oluyor düşmekten çok yan yatmak şeklinde, ama 3 hafta önce bisikletin arkasında deli yük var tura filan çıktığımda yok evden eve malzeme taşıyorum tam Moda’dan Yoğurtçu Parkına inen yokuştayım yokuş bitti parka paralel araç yolundan ilerlerken önüme hergün üzerinden geçtiğim tümsek çıktı çok umursamadım yokuşun verdiği hızla tümseği geçerken ön teker tümseğe temas eder etmez bisikletin önü havalandı yaklaşık 7/8 metre bisiklet şaha kalkmış atına hakim olmaya çalışan acemi kovboy edasıyla gittim ve tam bisikletin arkasına toto üzeri düştüm bisiklet devam etti beni bırakıp ? kıssadan hisse turcu arkadaşlara benim başıma gelenin sebebi bisikleti dengesiz yüklemem ve droplardan tutmadığım için tüm ağırlığın arkaya binmesi artık az bişey yüküm olsa bile ön heybe ağırlıklı yerleştiriyorum bisiklete, arka yüklüyken özellikle yokuş kaldırım filan çıkarken şahlanmaya dikkat etmek lazım

SPD'ye yeni geçtiğim zamanlardı, kahvehanenin önünde düşmüştüm.Yüksek bir kaldırımdan atlamayı gözüm kesmemişti ani fren yapınca unuttum haliyle.Bir abi yeni mi öğrendin sürmeyi demişti.Çok kibar düşülüyor ama bu SPD ile.

Yol SPD'si ile giderken çıkarmayı unutmuştum yeni başladığımda ve kulak yamulmuştu.

Bizim buralarda kırkikindi yağışı meşhurdur bahar aylarında. İkindi vakti 15-20 dk yağar ve biter . Yine böyle bir yağmur bitmişti . Bende rubena rapid lastik var . İki dar sokak arasında bisikleti fazlaca yatırıp dönüyordum ki ıslak zemin ve pedala yüklenmemden dolsyı kendimi yerde bulmuştum

Rubena rapid gibi lanet yağmur perfonmansı olan lastik görmedim . Akşam yola çıktım .Sokağın dönülecek yerini ıslatmışlar pedala yüklenmemle arka salladı başka tabiri de var siz anladınız onu . Yanladım bildiğiniz .

Haha anılar ne hoşmuş. Ben de iki hafta önce bisiklete bindim. Olduģum yerde çember çizeceğim. Pedala asıldım, gidonu kırdım ama yok ! Bisiklet gitmiyor desem yeridir. Haliyle duran bisiklette denge sağlanamadığından patates çuvalı gibi yere kapaklandık. Hala merak ediyorum nasıl oldu da düştüm diye.

8 mart 2019 çok taze bi anı Olay olduğu gün foruma yazmıştım direk o yaxıdan alıntı yapıyorum

Vallahi ben bisiklet sürmesini bilmiyorum galiba sele rahatsız etmeye başladı, içimden 56 km oldu sele böyle rahatsız ederse 100+ km leri göremem bu konuyu çözmem gerek diye düşünüyordum şöyle bi doğrulayım istedim aniden denge gitti uçtum sol tarafıma doğru yere yapıştım bisiklet takla attı gitti bariyerlere ters döndü saplandı ben yüzü koyun yerdeyim Allah'tan yola savrulmadım çevre yolu arabalar çok hızlı geçiyor arkamdan gelen bir amca bir de kamyonet düştüğümü görünce durdular amca geldi yanıma "bismillah de kalk oğlum" dedi. Besmele çektim kalktım bişeyim yok amca sağol dedim. Sol Sdi kol yamulmuş ona bakarken amca iyice kendini kontrol et kırık çıkık varsa yardımcı olalım dedi. yokladım tekrar kendimi yok amca soğol dedim. Amca şu ne yerdeki dedi eğildi aldı yerden uzattı bana gps cihazı amca dedim aldım. Baktım tırnakları kırılmış cebime koydum. Bindim bisiklete zincir atmış amca çok sağol dedim amca gitti ben de zinciri takıp devam ettim.

Ben de uzun zaman sonra -yaklaşık 1 yıl- bu gece düştüm. Mazgaldan geçerken titreşimi hissetmemek için gidondan ellerimi hafifçe çektim belki daha önce 100 kez yaptığım şey. Tekrar tutmada problem olunca gidona göğüs üstü yapıştım. Sanırım hızım azaldı ya da denk getiremedim neden tutamadığımı anlamadım. Daha sonrasında kendimi yukarı alamadım ve dengesiz bir şekilde biraz daha böyle bisiklet üzerinde gittim. Nasıl olduysa bisiklet takla attı ve ben de dönmüş oldum. Sonunda düştüm dedim çok uzun geldi o şekilde gitmek. Allah tan bir şey olmadı sadece polarımın dirseği yırtıldı.

Yaklaşık 3 sene önce mtb kullanıyordum, bir gün benden daha acemi bir arkadaşımla tura çıkmıştık, köy yollarından ana yola çıkıyorduk, ben önde giderken yanımdan baya hızlı şekilde bir kamyon geçti, ben rahat kurtardım ama aklım arkamdaki arkadaşımda idi, sürekli arkama bakıp onu kontrol etme gereği duyuyordum. Bir baktım, iki baktım, üçüncüde arkama bakarken yolun ortasındaki çukuru görmedim ve ön lastiğin çukura girmesiyle kendimi havada buldum. Hızım da baya bi yüksek olduğundan taklalar atarak yere düştüm. Birkaç dakika yerde kaldıktan sonra arkadaş geldi ve ambulans çağıralım dedi, tabi erkekliğe bok sürdürmemek adına yok bişeyim gidelim dedim. Birkaç saat ağrılar geçsin diye beklememe rağmen baktım ki kolumdaki ağrı giderek artıyor, gece 1de aynı arkadaşı arayarak beni hastaneye götürmesini istedim. Sonuç kolumda iki yerde kırıkla bisiklete bir aydan fazla ara vermek zorunda kaldım. O gün bu gündür her bisiklete bindiğimde tek bir felsefem var: önüne bak ??

Ciddi anlamda 2 kez düştüm birinde yağmurlu günde viraja biraz sert girdim o yüzden önden kayıp savruldum,diğeri de sağ elimle kaskı düzeltirken sol elimle yanlışlıkla ön freni biraz fazla sıktım öne doğru attı bisiklet üzerimden takla attı çok hızlı değildim eldiven de vardı ama ona rağmen birkaç ay avuç içlerim acımıştı ...

Kordonda arkadaşla bisiklet yolunda sürüyoruz 200m önümde 3 ergen genç bize doğru geliyorlardı, ben zili çalmaya başladım. İkisi duydu çekildi biri telefonuna bakıyordu yaklaştım daha da yaklaştım hala görmüyor, birazda sinirle şunun tam dibinde frene asılayım dedim korkutma amaçlı ama arkamdaki arkadaşı hesaba katmadım. Benim durmamla bana çarpması ve yere kapaklanması bir oldu. traji komik bir durumdu. 1.90 lık devasa cüsseli arkadaşım fena düştü. Benim bisiklette arka aktarıcı pert, arkadaşın bisiklette ufak hasarlar oluştu. Kızlar tabi volta. Bisiket yolu bencede diğer yollara göre daha riskli. 20-30 km hızı geçmemek lazım. Hele Çocuklara çok dikkat etmeliyiz.

En son ki düşüşümde, yoluma iri bir köpek atlamıştı. Panikle ön freni sıkmıştım. Bisikletle beraber yerden bir 30 cm havalandığımı baya izledim, yuıkarıda iken kilit pedal açıldı ve bisikletten kurtuldum, havada bir takla atıp dizimin üstüne düşüp sırttan bir iki defa yuvarlandım. Tabi dizde, ellerde ezikler morarmalar oldu ama Allaha şükür ciddi bir şey olmadı. Haa köpeği soracaksanız, benim düşüşümden korkmuş olacak ki ortada gözükmüyordu.

Ben de yağmurlu bir havada viraja hızlı girmiştim. Çok artislik bir düşüş yaşadım. Yerde bile bisiklet üzerindeydim ve yan yan kaydık bisikletle beraber Tabi şimdi gülüyorum ama bacağımın kenarındaki deri kötü soyulmuştu.

Çocukken bir keresinde taş köprüleri olan bir süs havuzuna düşmüştüm. İnişli çıkışlı virajı oval köprülerdi ve üstünde sürmesi çok zevk veriyordu. Sabah kimse yokken sürüyordum. Bir gün köprü nasıl olduysa ıslanmış, o son freni sıkmayacaktım, oradan kaya kaya indim. Dengemi toparlayamadım ve köprü iniminde virajı alamayıp havuzun içine daldım. Islak taşta iniş yaparken fren sıkılmış bisiklet ne güzel kayıyormuş. Tabi çocuk bisikleti. Yaş 7 falan. Kendim rahat çıktım da bisiklet çok uğraşırtırdı. Sopayla bisikleti çekemeyince tekrar suya girdim. Cebelleştiğimi gören birisi sağ olsun yaklaşık bisikletimin boyunda olan yüksekliğe kaldıramadığım bicimi bir çırpıda çıkarıverdi. Sırılsıklam eve de gidemedim azar yememek için. Üstümde kurudu kıyafet. Ama güzel düştüm. İyi düştüm.

Bende zamanında eski bir tane Salcano mtb vardı her yere onunla giderdim bir gün yağmur yağalı yarım saat olmuş yerler ıslak bende eve bir kaç şey lağzım pazara gidiyorum tekrar yamur başlamadan işimi halledeyim diye baya bir hızlı gidiyorum neyse tam böyle çok işlek olmayan bir 4 yol ağzına geldim sol tarafa dönücem hızlıyım neyse viraja girmemle arka lastiğin kayıp yerde sürüklenmem bir oldu ama nasıl sürükleniyorum sanki buzda kayıyorum neyse sürüklenmem durdu bisiklete bir baktım benden 3-4 metre uzakta bana birşey olmıştı ama orada bir kaç insan düşüşümü görünce biraz rezil oldum

Eylul ayinda haftasonu ogleden sonra tek basima suruse ciktim cok kullanilan bir cember seklinde 70 km'lik rotada. Rotanin cesitli yerlerinden katilim var. Yolda 2-3 kisi beraber surmeye basladik, daha sonra gruba katilanlar ayrilanlar oldu. 40 km kadar 7-8 kisi 35-36 km civari guzel bir tempoda goturduk. Eve dogru ayrildim rotadan ama surus temposu yuksekti diye salmayayim dedim tek basima, 30'dan asagi dusmeden gitmeye calisiyorum. Nefes nefese kaliyorum arada kafam one dusuyor. Yol da iki tarafi bisikletler icin ayrilmis, sonrasinda araba park yerleri var ama evler cok seyrek. Nasil olsa bisiklet yolundayim diye eller dropbar'da ama parmaklarim da frende.
Parketmis bir minibus vardi, 18-19 yaslarinda bir eleman elinde buyuk bir canta ile yola bakmadan hizlica minibusun arkasindan yola firladi sag tarafimdan, aramizda 10-15 metre var herhalde. Frenleri siktim ama kaymaya basladi bisikletin arkasi acemilik yaptim, cocuk son anda farketti durmaya/geri gitmeye calisti, sanirim cocuga degil cantaya takilip dengemi kaybettim.
Havada uctugumu hatirliyorum, dedim simdi kafayi vurucam yere ona hazirlanmaya calistim derken sag omzumun uzerine dustum. Bir iki kez yuvarlanirken kafami vurdum herhalde yere, kask epey aldi darbeyi pek bir sey hissetmedim . Bir kac saniye hareketsiz kaldim. Cocuk geldi hemen "iyi misin" dedi "hic bir fikrim yok" diye cevapladim. Arkadan gelen arabalar durdu, yasli bir adam basladi cocugu fircalamaya cok iyi dutch da konusamiyorum adama iyi oldugumu anlatmaya calisiyorum.
Ayaga kalktim, kolumu bacagimi sagimi solumu yokluyorum. Agri sizi yok, dedim verilmis sadakamiz varmis. Bisikleti kaldirdim, sag fren kolu biraz ice dogru donmus. Bisiklet de ben de iyiyim devam edeyim dedim. O adrenalin ile tempoyu da dusurmeden eve dondum. Dusa girdim omuzda agri hissetmeye basladim yavas yavas. Ciktim agri artti iyice, dedim kesin bi pislik var. Buz koydum hemen, sabahi zor ettim. Doktor hastaneye sevk etti, rontgen sonucu koprucuk kemiginde kirik/catlak olmadigi ortaya cikti. Doktor da yapacak bir sey yok, agri kesici al agrin cok artarsa organik yollara basvurmaktan cekinme dedi sakayla karisik gonderdi.
3 hafta cektim o agriyi, dogru duzgun uyutmadi ama kirilmadigina da cok sukrettim. Tekrar bisiklete binmeye baslayinca zaten kis geldi, yollar islak, ruzgar pis diye tiris tiris gittim bir kac ay. Kazandan bisiklet yolundan sonra parketmis arabalar varsa gidonu yukaridan kavrayarak surmeye basladim. Hanima da "kaza yaptim, disk fren yok ya o yuzden" diyerek bisikleti yeniledim. Bu sefer kizmadi evin rizkini bisiklete yatiriyorum diye.

Ufak cocukken pazardan alışveriş yapmış elinde bir sürü poşet olan bir teyzeye baya süratli bayır aşağı çarptım yere düştügümde 4 5 metre sürülenirken bisiklet yanımdan yere sürterek fışş diye bianda sollayıp beni geçti bisikleyin gidonunda da tryzenin poşeylerinden biri vardı o şekil bayır asagı kayıyordu bisiklet nayağı uzakta buldum teyzeyle biz yerde tryze baya agırdı saglıgı nasıldı hatırlayamadım kalkıo ayagı baktıgımda bütün cadde pazar tezgahına dönmüştü teyzenin bütün alışveriş yerlerdr her yer domates biberdi

2018-2019 eğitim yılını 2.döneminde okuldan çıkmış,bir an önce eve gidip dinlenme isteğim hat safdayken,yokuştan aşağıya Carraro Elite 806 bisikletimi bırakmışken şağ taraftan şiddetli bir rüzgarın gelmesi ve biraz hızlı olduğundan dolayı düşmem.O günden sonra o yokuştan hep dikkatli iner oldum.

Anıları okuyunca ne kadar düştüğüm gözümün önünden geçti Benim ilk düşmem bisiklet sürmeyi öğrenmeye çalıştığım zamanlardan. 10 yaşında filanım düz gidebiliyordum ama dönmem gerektiğinde inip bisikleti çevirip devam ediyordum Ufak ufak yarım dönmeye başladığımda sokağın sonuna doğru geldim u çekip geri döneceğim, geniş bir manevra ile dönmeye başladım, dedim aha dönüyorum oluyor yuhhii filan derken bahçe duvarına çarpıp asfalt ile ilk öpüşmemi yaptım Sonraki düşmelerim asfaltın tadı damağımda kaldığından değil işte ufak tefek dikkatsizlikler, kazalar

8 yaşındaydım. Messi’nin giydiği kırmızı beyaz bir ayakkabı vardı Adidas. Bu ayakkabı ile sokağa çıktım. O zamanlar bisikletim bodrumda lastikleri patlak olduğundan sokaktaki çocukların bisikletine binmek istemiştim ama izin vermemişlerdi biz de 2 kişi binelim demiştik. Düz yolda normal hızda seyrederken benim ayakkabım ön teker ile maşa arasına sıkıştı. Sağlam bir düşüş yaşadık. Ayakkabı çöp oldu ayağım burkulmuştu. Dizde ve kollarda da ciddi morluklar vardı. Benimle düşen çocuğa gelecek olursak, çenesine 3 dikiş atılmıştı. Bu da böyle bir anı