Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Bostancı-Pendik Sahilinde Bisiklet Yolunu kapatan araçlar

@Edip Dinçer
Emniyet Md. adresine yapılan şikayetlerin sonucu;
O adresten şikayetinizi yapıyorsunuz, sonra size resmi bir cevap maili geliyor, içeriği net olarak şöyle:

" Emniyet görevlisinin bizzat tespit etmediği trafik suçuna sizin ihbar ve şikayetleriniz üzerine işlem yapmıyoruz."
Yani polisin görmediği suç, fotoğrafları da olsa bir ceza görmüyor.
 
  • Beğen
Tepkiler: Edip D.
Scudo
@Mehmet_Emiroglu

Doğru söylüyorsunuz Mehmet Bey. Sanırım en uygunu o anda polise şikayet etmek..

I-GİRİŞ;

Trafik cezalarının hangi görevliler tarafından ve hangi hallerde tanzim edileceği 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinde açık ve anlaşılır şekilde düzenlenmiştir.
Anılan düzenlemelerde; trafik polisinin görmediği ve kendisinin bizzat tespit etmediği trafik suçu nedeni ile trafik cezası yazamayacağı genel kural olarak belirtilmiş, istisnai olarak da, önleyici zabıta olarak emniyet hizmetleri sınıfından her kademedeki görev başında olan personelinin, görünür biçimde cereyan eden trafik olay ve suçları nedeni ile trafik suçu işlediğini bizzat tespit ettiği aracın plakasını bildirmesi üzerine de, trafik zabıtasınca trafik cezası yazılabileceği öngörülmüştür.
Bir 155 ihbarı veya emniyet hizmetleri sınıfına dahil olmayan bir yönetici veya kamu görevlisinin ihbarı ve bildirimi veya istemi üzerine trafik cezası yazılması, mevzuat hükümlerine mümkün değildir.
Örneğin bir kaymakam, bir savcı veya bir hakim veya bir kamu kurumunun il müdürü veya diğer yöneticileri, bir aracın trafik suçunu işlediğine ilişkin bildirim ve istemleri üzerine trafik cezası yazılması, detayı aşağıda açıklanacağı üzere, 2918 sayılı yasanın 6/b. ve 114/2.maddesi ile Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 7/a.maddeleri uyarınca mümkün olmadığı sonucu ortaya çıkmaktadır.
Trafik görevlileri, ya kendilerinin bizzat gördükleri trafik suçları nedeni ile veya emniyet hizmetleri sınıfı personelinin bizzat trafik suçu işlediğini tespit ettiği hallerde, plaka bildirimi üzerine, yönetmeliğin 7/a.maddesinde ki istisnai kurallar uyarınca trafik cezası yazması mümkündür.

II-AÇIKLAMA:

1- Yasanın 6/b.maddesi ile Yönetmeliğin 7/a.maddesi uyarınca yapılacak değerlendirmede;

A- Trafik denetleme birimleri kurulmuş ve aktif olarak faaliyette bulunduğu, ancak olay veya trafik suçu işlendiğinde o için, olay yerinde trafik polisinin bulunmadığı hallerde, her polisin değil de, önleyici zabıta olarak emniyet hizmetleri sınıfından her kademedeki personelin, trafik düzeni ve güvenliği açısından GÖRÜNÜR şekilde karşılaştıkları olaylara ve suçlara müdahaleye yetkili oldukları belirtilmiştir.
Burada iki hususu gözden kaçırmamak gerekir.
a-Birincisi her polisin bu yönde bir yetkisinin bulunmadığı hususudur. İzinli, istirahatlı bir polis veya amir, gördüğü bir trafik suçu nedeni ile ekip çağırıp ceza yazdıramaz. 2559 sayılı yasanın ek 4.maddesinde yer alan branş ve görev saati ve yerinin önemli olmaksızın, resen kovuşturulacak bir suçun işlenmesi halinde, görevli bulunulan il sınırları içinde müdahale ve görevli memur sayılma hali burada geçerli değildir. Zira yönetmelikte açıkça belirtildiği üzere, önleyici zabıta olarak emniyet hizmetleri sınıfından her kademedeki personelin bildirim isteniştir. Adli kolluk veya görevlilinin değil.
b-Önemli olan ikinci husus ise, her trafik suçunun değil, yukarıda belirtilen polislerin “görünür” şekilde karşılaştıkları olay ve suçlara müdahale yetkileri vardır. Bu müdahale yetkisi içinde en aktif kullanılan ise, Yönetmeliğin 7.maddesinde açıkça belirtilen “uyarma” ve “alınan plakanın trafik zabıtasına verilmesi” ve trafik cezası yazdırılmasıdır.

B-Bu yetkinin sınırsız olmadığı, trafik zabıtasına tanınan bütün yetkileri kapsamadığı maddenin devamında vurgulanmış ve sadece;

b1-Trafik düzensizliğini yaratanları uyarma,
b2-Trafik suçu işleyenlerin araç plakalarını trafik zabıtasına bildirme, gerekli hallerde duruma müdahale edilmesini isteme,
b3-Müdahalenin mümkün olamayacağının anlaşılması halinde durumu bir tutanakla tespit ederek trafik zabıtasına iletme, hallerine münhasır olmak kullanılacağı açıkça düzenlenmiştir. Zaten yasanın 114/2.maddesinde de suç ve trafik ceza tutanağı düzenleme yetkisinin trafik zabıtasına ait olduğu belirtilmiştir.

2-Diğer taraftan, araç plakasına trafik cezası yazma ile ilgili yasanın 116/1.maddesinde sınırlama getirilmiş, her araca ve her trafik suçuna bu şekilde trafik cezası yazılması kısıtlanmıştır. Benzer şekilde Yönetmeliğin 166.maddesinde de, açık ve detaylı düzenleme getirilmiştir.

a-Trafiği tehlikeye düşürecek, engel olacak şekilde veya yasaklanmış yerlerde park edilen araçların,
b-Trafik kural ve yasaklarına aykırı davranışları belirlenmiş bulunan, sürücüsü tespit edilemeyen araçların, tescil plakalarına trafik cezasının yazılması mümkündür.


III-İLGİLİ MEVZUAT:

2918 sayılı yasanın “Trafik Zabıtasının Görev ve Yetki Sınırı İle Genel Zabıtanın Trafik Hizmetlerini Yürütmeye İlişkin Yetkisi” başlıklı 6.maddesinin “b” bendinde “Genel Zabıta, trafik zabıtasının bulunmadığı veya yeterli olmadığı yerlerde polis…..yönetmelikte belirtilen esas ve usullere uygun olarak trafiği düzenlemeye ve trafik suçlarına el koymaya görevli ve yetkilidir.” Hükmü yer almaktadır.
Aynı Yasanın “Suç Ve Ceza Tutanakları” başlıklı 114/2.maddesinde; “(Değişik fıkra: 10/05/2006 - 5495/3 md.) Bu Kanunda yazılı trafik suçlarını işleyenler hakkında yetki sınırları içinde Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı …personelince tutanak düzenlenir.” Hükmü ile aynı maddenin 3.fıkrasında da “Birkaç trafik suçunun bir arada işlenmesi halinde her suç için ayrı ceza uygulanır.” Hükmü yer almaktadır.
Yasanın “Tescil Plakasına Göre Tutanak Düzenlenmesi” başlıklı 116/1.maddesinde de “(Değişik fıkra: 25/06/1988-KHK - 330/8 md.; Aynen Kabul: 31/10/1990 - 3672/7 md.) Trafiği tehlikeye düşürecek, engel olacak şekilde veya yasaklanmış yerlerde park etmiş araçlara veya trafik kural ve yasaklarına aykırı davranışları belirlenmiş bulunan, karayolları ağırlık kontrol mahallerinde işaret, ışık, ses veya görevlilerin ikazına rağmen tartı sistemine girmeden seyrine devam eden ve sürücüsü tespit edilemeyen araçlara tescil plakalarına göre ceza veya suç tutanağı düzenlenir.” Hükmü yer almaktadır.
Yasanın “Fahri Trafik Müfettişliği” başlıklı ek 6/2.maddesinde de “Fahri trafik müfettişleri; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun suç saydığı fiilleri işleyenler hakkında işlem yapılması amacıyla, Emniyet Genel Müdürlüğünce kendilerine verilen tutanağı düzenlemek ve bunları aracın tescilli olduğu trafik kuruluşuna gönderilmek üzere en geç bir hafta içerisinde herhangi bir trafik kuruluşuna teslim etmek zorundadırlar.” Hükmü yer almaktadır.
Karayolları Trafik Yönetmeliğinin “Trafik Zabıtası Dışındaki Polis Hizmet Birimlerinin Görev ve Yetkileri” başlıklı 7.maddesinde “Emniyet Teşkilatının trafik zabıtası dışındaki hizmet birimlerinde görevli emniyet hizmetleri sınıfı personelinin trafik hizmetlerine ilişkin görev esasları ile yetki sınırları aşağıda gösterilmiştir.
a) Trafik denetleme birimlerinin kurulmuş olduğu yerlerde; önleyici zabıta olarak emniyet hizmetleri sınıfından her kademedeki personel, trafik düzeni ve güvenliği açısından GÖRÜNÜR şekilde karşılaştıkları olaylara ve suçlara müdahaleye yetkilidir.
Bu yetki;
1) Trafik düzensizliğini yaratanları uyarma,
2) Trafik suçu işleyenlerin araç plakalarını trafik zabıtasına bildirme, gerekli hallerde duruma müdahale edilmesini isteme,
3) Müdahalenin mümkün olamayacağının anlaşılması halinde durumu bir tutanakla tespit ederek trafik zabıtasına iletme, hallerine münhasır olmak üzere kullanılır.” Hükmü yer almaktadır.

Yönetmeliğin “Tescil Plakalarına Göre Tutanak Düzenlenmesi” başlıklı 166.maddesinde de “2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun YETKİ VERDİĞİ TRAFİK ZABITASI, trafik zabıtasının bulunmadığı veya yeterli olmadığı yerlerde polis, … tarafından;
a) Trafiği tehlikeye düşürecek, engel olacak şekilde veya yasaklanmış yerlerde park edilen araçlara,
b) Trafik kural ve yasaklarına aykırı davranışları belirlenmiş bulunan, sürücüsü tespit edilemeyen araçlara,
c) ( Değişik bend : 18/05/2007 - 26526 S.R.G Yön/34.mad ) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 26/1-2, 31/1-b, 36 ve 49 uncu maddeleri hükümlerine uymayan araçları kullanan sürücüler, aynı zamanda araç sahibi değilse, araç sahiplerine aynı miktar kadar ” tescil plakalarına trafik cezasının düzenleneceği belirtilmiştir.

IV-SONUÇ:

1-Trafik polisi bizzat gördüğü ve kendisinin tespit ettiği, el koyduğu trafik suçu nedeni ile trafik cezası yazabilir.

2-İstisnai olarak ve sadece önleyici zabıta olarak emniyet hizmetleri sınıfından her kademedeki görev başında olan personelinin, özel takip ve araştırma sonucunda değil de, görünür tarzda gerçekleşen ve bizzat kendilerinin karşılaştıkları olay ve suçları nedeni ile trafik suçu işlediğini tespit ettiği araçların plakaların trafik zabıtasına bildirimi üzerine, Yönetmeliğin 7/a.maddesinde sayılan koşullar gerçekleşmesi şartı ile trafik cezası, trafik zabıtası kendi görmediği trafik suçu nedeni ile de trafik cezası yazabilir. Ancak, genel zabıta bizzat kendisi değil de, olay yerinde ki tanık veya tarafların iddiaları üzerine, araç plakasını ceza yazması için trafik zabıtasına bildirilmesi yönetmelik hükmüne aykırıdır.

3-Mülki Amir, Savcı, Hakim ve emniyet hizmetleri sınıfından olmayan diğer kurum amir ve memurlarının bildirimleri ve istemleri üzerine, trafik cezası hukuken yönetmelik hükümleri kapsamında yazılamaz. Zira trafik cezası yazılması ile ilgili hususlar, mülki amir ve adli amir adına yapılan görevler değil, vergi denetimi gibi özel ve müstakil bir görev ve yetki alanıdır.

4-Emniyet hizmetleri sınıfından her polisin değil, önleyici zabıta olan emniyet hizmetleri sınıfı personelinin bildirimi yeterli ve vasıflı olarak öngörülmüştür. 2559 sayılı yasanın ek 4.maddesinde yer alan ve adli göreve ve olaya bağlı olarak görevli bulunulan il sınırları içinde ki olaya, görev saati veya branş ayrımı gözetilmeden müdahale yetkisi ve görevli memur sayılma durumu, burada işletilemez. Zira adli görev ve adli zabıta değil, önleyici mahiyette görev yapan ve görevli bulunan polisin bildirimi öngörülmüştür.

5-Bu şekilde geçerli bildirim üzerine yazılan trafik cezalarında, kimin bildirimi üzerine ceza yazıldığının kayıt altına alınması gereklidir. Aksi halde, kendi görgü ve tespiti olmadan yazılan trafik cezası, sanki trafik zabıtasının kendisinin bizzat tespit ettiği bir trafik suçu gibi anlaşır. Bu durumda hem tanzim edilen tutanağın geçerliliği, hem de gerçek ve somut durum ile uyumsuz tutanak tanzim eden memurun sorumluluğu gündeme gelebilir.

6-Vatandaş ve diğer kamu görevlilerinin ihbar ve şikâyetlerinin, meydana gelebilecek kaza ve benzeri diğer trafik olayların önüne geçilmesine hizmet adına yararlı olmak ile birlikte, trafik cezası yazılmasına imkan ve yetki vermez. Aksi davranışların sorumluluk doğurması da mümkündür. Ancak Fahri trafik müfettişleri ile ilgili yasa ve yönetmelik hükümlerine göre, fahri trafik müfettişinin tanzim ettiği tespit tutanağının, trafik suç tutanağına çevrilmesi yasal ve hukuki olarak mümkün ve zorundur.

7-Mobese ve radar gibi resmi kurum kayıtlarının trafik görevlisinin bizzat görgü ve tespitine imkan veren teknik cihazlar ile yapılan tespit sonrasında trafik cezasının kesilmesi mümkün olduğu, özel kişilerce çekilen video kayıtlarının her seferinde güvenilirlik adına bilirkişi incelemesinden geçirilme gibi bir takım uygulamaları zorunlu kıldığı da gözetilerek, ayrıca yasa ve yönetmelikte bu yönde bir açık düzenleme yer almadığından kabul edilmemesinin faydalı ve gerekli olduğu değerlendirilmektedir.

8-Tescil plakasına her trafik suçu nedeni ile değil sadece yasa ve yönetmelikte belirtilen suçlar nedeni ile ceza yazılabileceği, sürücüsünün tespit edilememe halinin sorgulanması ve zabıtanın bu amaçla yaptığı araştırma ve faaliyetlerin neler olduğu konusunun ileriki aşamalarda sorgulanabileceği göz önüne alınarak, bu durumun belgelenmesinin faydalı olacağı değerlendirilmektedir. Zira, kırmızı ışıkta geçtiği ve sürücüsünün tespit edilemediği gerekçesi ile bir traktörün plakasına yazılan ceza, her zaman tartışmalı olabilecek ve sorumluluk doğurabilecektir. Sürücünün tespit edilememesinin haklı ve belgelenebilir bir gerekçesinin bulunması her zaman faydalı olacaktır.
Kaynak: (link)

Bu durumda o zaman şunu sormak istiyorum, İBB Beyaz Masa'ya şikayet yapıp, şikayet sonucunu almış birileri var mıdır?
Onun sonuçları nasıl oluyor? Gerçekten cezai bir işlem uygulanıyor mu?
 
@Edip Dinçer

Eğer imkanınız varsa ilk siz deneyebilirsiniz. Merak ediyorum ben de, garip mevzuatlardan ötürü polisin takmadığı şikayetler için başka hiçbir çözüm yok mu acaba. :) Eğer yoksa, medeniyet buralara uzun süre daha uğramayacak demektir. Bugün Eurosport 2 Belçika'daki yarışı (De Panne) izledim de, izlemez olaydım. Farklı dünyalar. Hele otomobiller için tek gidiş tek geliş yolda, hem sağda hem solda gidiş-geliş (toplam 4 şerit) bisiklet yolu görünce, zoruma gitti. :)
 
Geçen Pazar günü oğlumla beraber Bostancı-Pendik yolunda giderken farklı yerlerde 3 tane bisiklet yolunu tıkayan araç gördüm. Yola devam edebilmem için her seferinde bisikletten inmem gerekti. Bisiklet arkasındaki koltukta da oğlum olduğu için tahmin edersiniz ki in-bin, bisikleti çevir gibi hareketler zor oluyor. Bununla birlikte de bu hareketleri yaparken bisiklete tam olarak hakim olamıyorsunuz. Dolayısıyla bu dar yerlerden geçmeye çalışırken de ister istemez (!) bisikletin gidonu yanlış park eden aracın kaportasında ağır yaralar oluşturuyor. Bu aldıkları hasarlardan sonra bu araç sahiplerinin aynı hataya bir daha düşeceklerini sanmıyorum.
 
@ahmetcan44

Tüh, çok kötü olmuş (!). Eh tabi, elinizde değil bu, belki de kaporta çökecek bir dahaki sefere dengenizi kaybettiğiniz için. Kim bilebilir...
 
Arkadaşlar bu konuda ortak hareket etmemiz gerektiğini düşünüyorum. O yolu kullanan her bisikletli her defasında durup polisi arayamaz bu işlem uzun sürer, uğraşamayız açıkçası polisin de ilgileneceğini sanmıyorum zaten. Araç sahibiyle de birebir diyaloğa girmek mantıklı değil, İstanbulda binbir tip adam var. Silecek kaldırmaktan daha etkili bir protesto olmak zorunda. Mesela arabaların kapı açma yerlerinde yumurta kırıp camına post-itlerle bisiklet yoluna her parkettiğinde bununla karşılaşacaksın diye not bırakmak çok güzel olabilir ama biz daha giderken yumurtalar kırılır zaten. Bize karşı tarafı bezdirecek bir şeyler lazım.
 
Önüme atlayan çocuk sayısını hatırlamıyorum. Çocukları geçtim sağına soluna bakmadan hareket eden insanlardan da bıkkınlık geldi.
http://i1109.photobucket.com/albums/h428/BeyazBuyu1/392838_10151564555562094_1619777933_n_zpsb9a3e942.jpg
http://i1109.photobucket.com/albums/h428/BeyazBuyu1/559022_10151564555887094_1302279170_n_zps7083c875.jpg
 
bayadır tıkayan insanları görüyorum ama bu abim aşmış vaziyette sanırım durumu. plakası 06 bilmemneydi.

http://a1303.hizliresim.com/17/z/lnq6t.jpg
 
Gerçekten bravo! Adam aşmış olayı. Yakında bunlardan çok sayıda görürsek hiç şaşırmam.
Bu kadar vurdumduymaz bir millet olamaz. Başta polis vurdumduymaz olunca, bunun gibi durumlara hiçbir şey yapmayınca bu insanlar böyle hayvan gibi yaşamaya devam eder.

Bu arada ben de dün bir aracın fotoğrafını çekip internetten ihbar ettim ama hiçbir şey olacağını sanmıyorum.
 
Aşağıdaki haberi, internetten aldım. İnşaallah yasa kabul edilir.


Her yıl yaklaşık 10 bin kişinin yaşamını yitirdiği trafik kazalarını azaltabilmek amacıyla 2013'ü ''seferberlik yılı'' ilan eden Emniyet Genel Müdürlüğü, kural ihlali yapan sürücülere verilen cezaları caydırıcı hale getirmek için bazı yeni uygulamaları hayata geçirmeye hazırlanıyor.

Düzenlemenin hedefinde, trafik kurallarını ihlal etmesine rağmen, polise ya da MOBESE kameralarına yakalanmayan sürücüler bulunuyor.

Trafik ihlalini fotoğraf ya da görüntüyle belgeleyen vatandaşlar, kusurlu sürücüye ceza yazılmasını sağlayabilecek.

Yeni ehliyetler ve trafik cezalarının artırılması dahil pek çok düzenlemeyi içeren 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, İçişleri Bakanı Muammer Güler'in görüşüne sunuldu.

Tasarı yasalaşınca trafik ihlalini fotoğraf ya da görüntüyle belgeleyen vatandaşlar, kusurlu sürücüye ceza yazılmasını sağlayabilecek.
 
  • Beğen
Tepkiler: tt2000
Son 2 resim Kartal Minibüs Yolu Üzeri Fatih Dersanesi'nin direk karşısı yani bizim evimize 2-3 dakika arası var-yok. Her pazar boş günümde ailemle bisiklet sürmeye gitsek bunlar yüzünden gezemiyoruz.
 
benim bir fikrim var. hangi bisikletli arkadaş olursa olsun, nerdeki bisiklet yoluolursa olsun. park edilmiş aracı anında polise telefonla bildirelim (isteyen ekstradan çizikde atabilir) ve bu şekilde bu ilgilenmeyen memur arkadaşlar telefon yoğunluğundan dolayı bıksınlarki, ya yolu kaldırsınlar, yada arabaları kaldırırlar. sizce bu düşüncem olurmu dersiniz? telefon yoğunluğundan bıkarlarmı dersiniz.?
 
Daha önce yine bu forumda okumuştum.

Hani sahibinden.com ilanlarında arabalar için sürekli bir güneş yanığından bahsedilir ya.Aslında onların büyük çoğunluğu güneş yanığı falan değil.

Hidrolik döküyorlar yanlış yere park eden arabaların üzerine.Boya bir süre sonra bozulduğu için sahibi geldiğinde anlayamıyor.Biniyor gidiyor.Küçük bir pet şişede taşınabilir.Bilmem anlatabildim mi? :cool:
 
http://i1109.photobucket.com/albums/h428/BeyazBuyu1/58859_10151575721262094_1029436618_n_zpsa4a6a59f.jpg
 
igrençlik , öküzlük resmen adamların yaptığı , bi hafta sonu kalabalık bi grupla gidip hepsini şikayet etmek lazım
 
Arabaya zarar vermek size daha büyük zararı getirebilir.
Sinir olup arabayı çizdiniz diyelim, her yerde kameralar var sizi yakaladıklarında ise daha sıkıntılı süreç başlar.

En iyisi aracın sileceklerini kaldırmak veya polisi aramak veya arabaya not bırakmak olabilir.
 
Bu bisiklet yolunda bu durumla ilgili başımdan iki tane olay geçti. Biraz uzun olucak ama anlatmam lazım.

Birincisi Pazar günü akşam üzeri bisiklet yolunu tamamen kapatan bir aracın sileceklerini kaldırırken aracın sahibi geldi. 50' li yaşlarda beyaz saçlı zayıf bir adam. "heouhg naapıyozun elleme elleme" gibi bir cümle kurdu hatırladığım kadarıyla. Kibarca bisiklet yoluna parkettiğini o yüzden kaldırdığımı, aracı yoldan kaldırmasını söyledim hemen. Bisiklet yolu ne diye bir soru yöneltti. 5 saniye falan adamın suratına ağzım açık baktım. Yolu elimle göstererek "Aha burası bak. Şurda da işareti var. Bak oradada levhası var" dedim. 10 saniye falan baktı. Mangal yapmaya gelmişler ailesiyle. "Aloo Şükran, Şükraan, ben arabayı park edip gelecem haa" dedi. Sonra bana döndü ve "Afferim saa hep böle hakkını ara, bilmiyordum bak utandım şimdi. Kaldırıyorum hemen hade" dedi ve arabaya bindi ve yoldan tam çıkarken başka bir araba boşalan yere girmeye çalıştı. Girmeye çalıştığı yere bisikletimi çektim hemen. Yola girmeye çalışan asıldı kornaya hemen. Bisiklet yolu burası park edemessiniz dedim. Elini kolunu çıkardı söylenmeye başladı. Suratına doğru hırlayarak bakmaya başladım. İlk konuştuğum adam geldi o sırada arabasını yolda bırakıp inmiş. Yasak orası görmüonmu diye 85 desibellik bir sesle arabaya sahibiyle "konuştu"...Yeni gelen ana avrat küfretti ve pati çeke çeke gitti. İlk konuştuğum adamsa "ya ne biçim insanlar var yaauu, hade iyi akşamlar"!!!! dedi ve gitti....Bende yükselen adrenalinimle abana abana yoluma devam ettim.

İkinci olay ise: Aynı yol aynı yer. Bu sefer hiç uğraşmıyorum ve yan tarafındaki boşluktan arabanın yanından geçmeye çalışıyorum. Boşluk dediğim maksimum 40 cm falan. Dikiz aynasına çarpıyorum dengem biraz bozuluyor ama kurtarıyorum ve arabanın alarmı ötmeye başlıyor. Duruyorum, arabaya dikiz aynasına falan bakıyorum ve işler bundan sonra kopuyor zaten. Malesef bu olayda ciddi küfürleşme, kavga ve polis var. Normalde şiddete sonuna kadar karşı bir insanım ve bunu laf olsun diye de söylemiyorum. Şiddet sevmeyenlar okumasın sonrasını.....Dikiz aynasını kırmışım arabanın, sallanıyor ve iki tane tip bana doğru hızlı hızlı geliyorlar "lan sen varya sen öldün" diye bağırıyor birisi elini kaldırmış işaret parmağını sallayarak. Çok sarhoş oldukları belli...O an çok garip. İnsanın, durumu tartma ve ona göre psikolojisini istemsizce değiştirme gibi bir özelliği var. Hemen durumu anlatıyorum. Eski sayılabilecek bir bisiklete bindiğim için sele borumu sıkan sistem mandallı. Hemen mandalı açıp sele borumu çıkartıyorum (sele eski brooks çakması) ve adamlara doğru bağıra bağıra "ne var ulann ne var xxxxkoyiyim vs küfürlerle koşuyorum" zaten gelmişler karşı karşıyayız, birisi arka tarafta duraksıyor bağıran tip tekme sallıyor bana tekmesini yakalayarak yere düşürüyorum ve kaburgalarına sert bir tekme geçirdikten sonra duraksayan adama tüm gücümle bağırarak sele borusunu kaldırarak koşmaya başlıyorum ki o da hemen kaçmaya başlıyor. "Abiii dur abiiii,abiiii" diye bağırarak....(şimdi düşünüyorumda çok komik, elde sele borusu üstünde sele olan birisinin koştuğunu düşünün) Arkamdan birisi tutuyor kurtulmaya çalışıyorum birden poliss poliss sakin olll sesleri geliyor.....Polis arabası şans eseri! durumu görüp durmuş ve inmişler beni kovalamışlar. Dizlerimin bağı çözülüyor ve yere kapaklanıyorum. Hııı, hıııı, hııı diye yüksek sesler çıkartarak nefes alıyorum hızlıca...Polis arabasına götürüyorlar beni. Tekme attığım tip yerden kalkamamış. Biraz daha kendime geliyorum o sırada ve olayı tamamen idrak etmeye başlıyorum. Lan öldü mü acaba adam nooldu falan gibi düşünmeye başlarken polisler yerden tutup kaldırıyorlar adamı. Bir polis minibüsü geliyor. Beni polis arabasına bindirip karakola gitmeye başlıyoruz hızlıca. Nüfuz cüzdanımı alıyorlar. Artık tamamen kendimdeyim ve tırsmaya başlıyorum. Onlar sormadan olayı anlatmaya başlıyorum ki arabayı kullanan polis "lan sus şimdi değil" diyor...Karakola giriyoruz. Girişte uzunlamasına bank gibi beyaz renk bir oturma alanı var. Otur diyorlar bana. Arabayı kullanan polis bir odaya giriyor. Başımda da arabadaki başka bir polis var. Bana dönüyor ve "merak etme izliyorduk orayı meraklanma" diyor. Biraz sonra diğer iki tip geliyor. Bana bakmadan polis eşliğinde yanımdan geçiyorlar ve ilk polisin girdiği odaya giriyorlar. 1-2 dakika sonra bende peşlerinden aynı odaya. Komiserin odasındayız. Bundan sonra türk filmlerindeki gibi bir sahne düşünün. Komiser bana kibarca (!) saldırmışsın, niye saldırdın diyor. Ben o an burada anlattığım gibi tüm detayları hatırlayamadan anlatıyorum olayı. Korktuğumu, iki kişi olduklarını ve kendimi savunmak için, vs vs anlatıyorum. Komiser bir 10 saniye falan bana bakıyor ellerini kavuşturmuş şekilde. Tamam gidebilirsin diyor. Şaşırıyorum teşekkür ediyorum ve çıkıyorum odadan. Kapıda başımda bekleyen polis gel benle diyor ve karakolun önündeki minibüse gidiyoruz. Bisikletimi ve selemi almışlar, minibüsten onları veriyor ve seleye bakarak "lan iyi ki bunla vurmamışsın valla bu adamı öldürür" diyor ve ekliyor. Kavga ettiğim kişiler zaten iki haftada bir karakola uğruyorlarmış. Korkmama gerek yokmuş. Dayılanan ama bir bok yapamayan tiplermiş vs vs anlatıyor bana. GBT ne baktık ve seni kendini savunduğun için bırakıyoruz yoksa uğraş rapor et avukat mavukat sende uğraşırsın. İstersen içeri girelim ama saldıran sen olduğun için sen suçlu bulunabilirsin. Böyle köpek tipleri haklı çıkartma. Bu gidişle hapse girecekler umarım akıllanmışlardır diyor. Bisikletime suç aletimi takıyor ve garip duygularla eve doğru gidiyorum. Evde tekrar yaptıklarımı düşünüyor ve kendime kızıyorum. "Lan sen neyine güvenip böyle bir olaya karıştın, ah salak Murat ah salak Murat" diye söyleniyorum. Bir ay falan sahile gidemiyorum korkudan.

Şimdi ilk anlattığım olayda daha bisiklet yolunu bilmeyen tiplerin olduğu gibi bir gerçekle karşı karşıyayız. Malesef böyle tipler var. Bisiklet bir ulaşım aracı olarak gözükmüyor hala ülkemizde ve ben park ederim yanımdan geçer gider düşüncesi var. İkinci olay ise 35 yaşındayım hayatımda bu dozda iki kere kavga ettim. Malesef daha olayı anlamadan direk dayılanan tipler yaşıyor ülkede. Ben arabanın dikiz aynasını kırdığım için durmayıp kaçan biriside olabilirdim. İyi insan olmaya çalıştım ama beni bile insanlıktan çıkarttılar. Ülkemizde polisler normal standartlara çoğu zaman uymuyorlar. Yanlış anlaşılmasın işini çok iyi yapan çok iyi polislerlede karşılaştım. Ama anlattığım olayda standartlara tam uymamaları durumu iyi kontrol ettiklerini gösteriyor. Kimbilir kimlerle nasıl katillerle, tecavüzcülerle uğraşıyorlar ve işleri zor. Benim yaşadığım olay onlar için çerezlikti zaten. Bana saldıran tipler karakolda hiç ses etmediler, farkındalardı ne "bok" yediklerinin......Umarım böyle bir olay daha başıma, kimsenin başına gelmez....

İstanbul' da Yaya Derneği diye bir dernek var. Başındaki adam ben üniversitede çalışırken okula gelmişti. Araçlardan artık nefret ettiğini, ulaşımını elinden geldiğince bisikletle ve toplu taşıma taşıtlarıyla yaptığını falan anlatmıştı. Yabancı ülkelerde şehiriçinde yayaların girmemesi için çevresi kapatılmış yollar dışında tüm önceliklerin yayalara ait olduğunu anlatıp örnek vermişti. Eğer yolun ortasında durursan araba seni her türlü beklemek zorundaymış. Korna bile çalmaman gerekiyormuş. Sınıftan oha diye bir ses yükseldi hatırlıyorum.....Bunu niye anlattım, "Birde bizim ülkemize bakın" klasiğini söylemek için.....
 
Sporumu hiç ederek bostancıdan sonra küfür ede ede cevizliye kadar geldim. ne doğru düzgün bisiklet yolundan gidebildim insanlar yüzünden ne yoldan gidebildim çift şerit park eden araçlar yüzünden. hadi insanları geçtim bisiklet yolu giriş çıkışlarına park eden beyinsizlerin araçlarını tek tek fotoğrafladım.

20ye yakın araç fotoğrafladım ve emniyete attım. umarım bir sonuç çıkar.
 
İstanbul tükenmiş bir şehirdir. Bisiklet konusunda kısa vadede bir çözüm beklentim artık yok
 
sticker toplumsal bilinci artırmak için kesinlikle işe yarar birinde yaramazsa birinde yarar. Her ihlali görenin de polisi araması polisin duyarlılığını artıracaktır zamanla telefonlardaki ihbarlar üst kişilerin kulağına kadar gidecek emniyet içerisinde konuşulur bi konu olacaktır. Mesela bi öğle yemeğinde memurun birisinin bu bisikletçiler çok oldu her zaman da aranmazki demeleri bizim işimize yarayacak.
 
Geri