Scudo Sports

Canon 600D hakkında

@Tolga ASLANTÜRK

eyvallah bu da bir düşüncedir saygı duyarım.
hiç fikri olmadığı halde 2-3 bin tl para verip sonra da marka yada objektifle ilgili yanılgılarından dolayı pişman olan arkadaşları bilirim.
mühim değil diyorsanız EYVALLAH derim ben de :)
 
  • Beğen
Tepkiler: fatihaydın
Scudo
@Tolga ASLANTÜRK
Hiçbirşey bilmeyen biri kendi seviyesinde kursa gitmeli ve buna rağmen hala seviyeye uygun anlatılmıyorsa bu o kişinin değil hocanın kusurudur. Ben kursa gitmeden ve makineyi almadan bolca okuma yapmıştım fotoğraf ve makine üzerine. Makineyi aldım kurcaladım sonra kursa gittim. Kafamdaki problemleri hallettim. Ama kurs mevzuu bence çokta gerekli birşey değil en güzeli okumak araştırmak ve sonrasında deneyerek görmek. Birde çok soyut düşünmeye gerek yok, aynı mevzuuları bisiklet içinde düşünebilirsiniz , yeni başlyan birini doğru yada yanlış yönlendirenleri ve mağaza çalışanlarının bilgilerini düşünün. Herkes en sonunda deneyrek 'kendince' en doğru yolu bulup mutlu oluyor. Nikon mu canon mu vs tartışmasından ziyade kişi neyi ister ne kadar kullanabilir bu değerlendirilmeli. Bu hamur çok su götürür çok uzattım inşallah alacaklar kendilerince en doğrusuna karar verir:)
 
@Remzi YOL

Fikrim hala aynı ama size katılmaktan kendimi alıkoyamadığım tek nokta var ki o da şudur : Yeni başlayacak olan kişinin (bu başlama dediğim şey fotoğraf kavramını ciddi manada öğrenmek isteme manasında) makinelere o inanılmaz paraları vermelerine bende karşıyım... Hele o bahsettiğiniz rakamları verdikten sonra o makineyi sadece otomatik modunda kullanıyorlar, öğrenmeye yönelik birşeyler yapmıyorlar ya deliriyorum... Bu sebeple ben sadece makine dedim...Elinde ayarlarına müdahale edebileceğin basit birşey olsun o da yeterli olur diyorum başka bir şey demiyorum :) Bisiklet forumunda fotoğraf konuşur olduk iyice :) Ama siz yorum yapan arkadaşlarımla fotoğraf namına sohbet etmek isterim :)
 
Fotoğraf benim için tutku. Günün önemli bir kesimini fotoğraf paylaşım sitelerinde geçiriyorum. Arkadaşlarımın önemli bir kesimi fotoğrafçılardan oluşuyor. Son dönemlerde bisiklette gündemime iyice girdi. Bende mutlu olurum sizinle ve diğer dostlarla hem fotoğraf hem de bisiklet merkezli sohbet etmekten.
selametle.
 
DSLR dediğimiz makinaların albenisi, büyük aps-c sensörü, fotoğraf kalitesi, manuel ayarlarının yanında, kullananı profesyonel fotoğrafçıymış gibi hissettiren fiziki görüntüsünden kaynaklanır. Bir çok insan, hiç ihtiyacı olmadığı halde, yada normal bir kompakt makinayla işini rahatlıkla görebileceği halde, sırf bu psikolojik sebeple bu makinalara yüklü paralar ödemekte. Bir müddet sonra, gerek hevesin kaybolması, gerek taşınabilirliğin olmaması, ağırlık ..vs sebeplerle maalesef makina bir kenara terkedilmekte, en azından hakkı verilememektedir.

Diğer bir konu da makineyi almakla işin sona ermemesi. Dslr makinaların görüntü kalitesi çok iyidir, doğru. ama uygun lens ile. Çoğu dslr makinalar kit lens denilen
18-55 mm objektifle gelir. Ama bu lensin mm aralığı, diyafram açıklığı, keskinlik..vs özellikleri bir müddet sonra kullanıcıya yetmeyecektir ve artık lens alma zamanıdır.
Geniş açı, tele, makro, sabit odaklı derken sürekli yapılacak masraflar bütçenizi epey sarsacak, ya da makinenizi hiçbir zaman optimum performansta kullanamayacaksınız. Bunların yanında, harici flaş, filtreler, grip..vs aksesuarları saymıyorum bile. Yukarıda saydığım bazı lenslerin fiyatının makinenizden daha pahalı olduğunu da belirteyim. Ve bunlar için size büyükçe bir çanta ve bu çantayı gün boyu taşıyacak bir omuz gerek. Bir müddet sonra o lensi çıkar-diğer lensi tak döngüsü de sizi yıldırabilir.

Olay şu, profesyonel olan makine değil kullanıcıdır. İşiniz fotoğrafçılık ise (düğün fotoğrafçısı, muhabir, ajans fot...vs) yani bu işten para kazanıyorsanız tamam. Ama tatilde fotoğraf çekmek, aile arasında fotoğraf çekmek için bu makineyi almak, tabiri caiz ise "pompalı tüfekle sinek avlamaya" benzer. harcadığınız paralar da cabası.
Zira, dslr ile çekilmiş 5 mp standart boyutlardaki bir fotoğraf ile, kompakt makineyle çekilmiş aynı fotoğrafı yan yana koyup ayırt etmek mümkün değildir. Ben anlarım diyene hodri meydan.

Peki ne yapalım? Ben, bana soranlara gelişmiş özellikli kompakt makinaları öneriyorum. (Örn: Canon G12, Nikon P7100 çok iyi seçimler)
BU makinalar üzerinde bulunan manuel ayarlar, görüntü kalitesi, sağlamlığı ve aynı zamanda fiyatı ile birçok Dslr'ye meydan okuyan cinsten.
Aynı zamanda yukarıda saydığım lenslerin özelliklerini üzerinde barındırması ve nispeten taşınabilir olması ile bence en iyi seçim. Muhabirlerin ve özellikle savaş muhabirlerinin yanında yedek olarak bu cihazları taşıması tesadüf değildir. (amerikalı bir muhabir ırak savaşda 5 yıl boyunca Canon G12 kullanmıştır.)

Okuduğunuz için teşekkür ederim.
 
Ender'e katılıyorum. 2009 yılında aldığım Samsung i8 komakt kamerayı hala kullanıyorum. Beyaz dengesi olsun, netlik olsun müthiş. Reklam ajansı işleten arkadaşım bir kaç ay makinemi iş için kullandı. Varın siz düşünün :)
Bence akıllıca düşünmek lazım. Çok özel bir amacı yoksa belli noktadan sonra büyük makineler başa bela oluyor. :)
 
  • Beğen
Tepkiler: fatihaydın
Bisiklet kadar hatta çok daha fazla tartışmaya açık bir konu. Sevgili Ender Bey'in de dediği gibi bu tamamen ihtiyaçlara göre olması gereken bir durum. Binlerce lira giriş seviyesi dslr'i alıp, kit lenslerle kullanmaya, iki gün sonra kenarda köşede yatırmaya benzemiyor.


Kompakt kısmına gelince de, bir yere kadar evet yeterliler. Özellikle g10, g11 ve şuan g1x'i de şuan ek kompakt olarak kullanan birisi olarak bu sınırdaki makinaları dslr makinalara alternatif olarak görmek mümkün. Hatta ebatları gereği kullanım alanları kimi zaman bir avantaj bile olabilmekte.

Buarada bunlarda benim bebeklerin bir kısmı, fotografçı arkadaşlar varsa, ki elbet vardır her zaman ayrı bir konu altında olmak üzere fikir alışverişine açık olduğumu da belirtmeliyim.


http://i62.photobucket.com/albums/h99/graf_i/aad3_zpsc0dc2a13.jpg
 
Uzun seneler amatör olarak fotoğrafçılık yaptım. Kendi halimde hayata objektiften bakmaya çalıştım. O kadar heves sarmıştı ki, pazar günü sabahın 7'sinde yollara düşüp, bir köşeye tripodu kurup fotoğraf yakalamaya çalıştım. Havanın güneşli, karlı, yağmurlu olması beni hiç engellemedi. Bazen üsküdar vapurunun üstünde bir martının, bazen midye satan bir çocuğun, bazen köprünün üstünde oltalarını atıp bekleyenlerin, bazen gün batımının, bazen güneşin doğuşunun peşinden koştum. Bazen bir sokak, bazen akan bir dere, bazen bir kapı tokmağı, bazen bir cami, bazen el ele gezen çiftler...
Deklanşöre basıp istediğim bir anı ölümsüzleştirmek hayatın ta kendisiydi benim için... Sırtımda küçük bir bavulla fotoğraf peşinden gitmek..

Ve 2 yıl önce evlendim.. Hayat şartları değişti... ve çok sevdiğim, fotoğraf sevdamdan uzaklaşmak durumunda kaldım.
Nihayetinde yıllarca bana emek veren Canon 40D ve Nikon D90 makinamı ve ekipmanlarını elden çıkardım...
Kendime bana fotoğraf sevdamı en azından unutturmayacak küçük bir sevgili buldum..Sony Nex5

Şimdilik mesuduz:)
 
  • Beğen
Tepkiler: fatihaydın
@ender77

Hazır yakalamışken bu konu altından devam edelim madem. Sony Nex5 açısından görüşleriniz nedir? Açıkcası Nex3'ün duyurulmasından bu yana Nex7'ye kadar uzaktan takip ettim bir iki test etme şansı yakaladım fakat elektronik marketleri bilirsiniz yapay ışık, kartsız makineler bir şey anlamıyorsunuz kıyaslamalardan.
 
arkadaşlar zaman ayırıp yorum yapan herkese teşekkür ediyorum.
Evet hemen her konuda haklısınız.Bahsettiğiniz her yoruma katılıyorum.sıkılıp bir köşeye atan var,çok fazla masraf yapanlar var(gereksiz yere) vs gider konu zaten yazmışsınız uzatmıyorum o kısmı o yüzden :)

ben bisiklete başlarken de giriş seviyesi bir yol bisikleti alıp sürekli onunla devam edebilirdim ki buydu düşüncem.fakat yapımdan dolayı bir şeyi ya yapıyorum ya da yapmıyorum yani orta seviyede bir yerde bırakayım düşüncesinde değilim.bisikleti alıp hobi olarak sadece gezip formda kalmak yerine direk bir takım buldum kendime ve bisikleti biraz daha geliştirip triatlona geçeceğim inşallah.Buradan fotoğrafa gelince,bir yere kadar da olsa çok iyi bir fotoğraf çeken kişi 5 mp telefon kamerasıyla da iyi şeyler ortaya koyabilir(çoğu telefon artık manuel olarak bir çok ayarı bize sunabiliyor) fakat gece yarısı büyükderenin üstünden(istanbul sarıyer taraflarında) FSM nin güzelce yanıp sönen ışıklarını çekmeye kalktığımızda bunlar dslr makinelerin yanında tamamen yetersiz kalıyor.arkadaşım kompakt makine kullanıyor ve akşamları karanlıkta bahsettiğim mesafelerde dslr makineden alınabilecek verimi alamadığını bana kendisi söyledi.ek olarak yukarıda yazan kompakt makinelerden bir tanesinin fiyatına baktım 1200 tl civarlarında.ben 1300 tl ye 2 yıl garantili,çanta ve hafıza kartı hediyeli canon 600d buldum.yani pek masum fiyatı yok gibi bu seviye kompakt makinelerin :)

Son olarak bir şey yazayım.aslında bunu başta belirtmem gerekirdi orada hata yaptım.kullanım amacım;arada gezmelerde,tatillerde vs gibi 2 fotoğraf çekip sonra aylarca bir şey yapmadan durmak değil,tıpkı ender beyin yazdığı gibi güzel olan her şeyi çekmek.bisiklet triatlon ve okuldan kalan ek zamanlarımı fotoğraf makinemle geçiricem diyebilirim.bir arkadaşım aynı makineyi aldı ve kendisi makinenin üstünde gelen 18-55 mm haricince ek olarak makineyle birlikte aldığı,fakat şuan fazla tercih etmediği için aldığı 18-135 lensi kullanmam için bana verecek.
 
  • Beğen
Tepkiler: Remzi YOL
@Dogukanaksu
Sistem fotoğraf makinaları diye bilinen bu makinaların en büyük artısı, apsc sensöre sahip olmaları ve taşınabilirlik. Yani dslr fotoğraf kalitesini, küçük ve taşinabilir boyutlarda sunması. Ancak 16mm dışında takılan bir objektifle cebe sığan bir cihaz olmaktan çıkıyor tabii ki. Ben Nex ile çektiğim fotoğraflardan şikayetim yok.
Ancak, D90 gibi bir gövdenin ardından elime aldığım Nex'e, ergonomi olarak alışmam kolay olmadı. Cihazı kompakt hale getirmek için ortadan kaldırılan özel tuşları ve özellikle vizörü çok aradım. Refleks olarak makinayı kaldırdığımda yüzümü LCD ekrana dayadığımı çok hatırlarım .
Sonuç olarak, fotoğraf kalitesi açısından Nex, her cihaza meydan okuyabilecek bir makina. Ama geleneksel gövdelerin kullanımına alışan birisi için ergonomik sıkıntılar doğurabilir. Son olarak duyurulan Nex-7 sistem makinaların ulaştığı son nokta. Elime alıp kısa bir inceleme fırsatım oldu. Gerek gövde malzeme kalitesi, Oled ekranlı full frame vizörü, tok tutuş hissi ile gerçekten çok özel bir fotoğraf makinası. Ancak 4000 tl ye yaklaşan fiyatıyla hiç de mütevazi değil.
 
Eğer DSLR bir sistem düşünüyorsanız 600D oldukça iyi bir makinedir. Açıkçası DSLR gövdelerin temel işlevleri her modelde aynıdır. En büyük teknik fark seçtiğiniz modelin APSC sensor mü yoksa Full Frame sensör mü kullandığı. 600D APSC bir makinedir. Zaten Full Frame gövdeler oldukça pahalı olurlar. Bunun dışındaki özellikler çekeceğiniz fotoğrafların niteliğini doğrudan etkilemez. Zaten çoğu kullanıcı için APSC sensör daha kullanışlı bir tercihtir. (Daha ucuza daha geniş aralıkta lens seçenekleri bulabilirsiniz. FF uyumlu lensler çok kaliteli olmakla birlikte oldukça pahalıdırlar)

Bu temel farklılık dışında seçeceğiniz gövdeler arasında (Canon için konuşuyorum) profesyonel ve amatör amaçlara yönelik farklar vardır. Bunlar su ve toz geçirmezlik, daha geniş parlak LCD seçenekleri, daha detaylı Custom Function ayarları, flaş Ayarları vs. gibi şeylerdir. Ancak tüm şartlar aynı olmak koşuluyla iki farklı model DSLR ile hemen hemen aynı kareyi yakalarsınız.

Genellikle giriş seviyesinde yapılabilecek en akıllıca şey daha ucuz ve yeterli nitelikli bir gövde tercih edip artan para ile kaliteli ve amaca uygun "Lenslere" yatırım yapmaktır. Zira lenslerin teknik ve kompozisyon açılarından yarattığı fark gövdelerdeki nitelikler ile telafi edilemez.
 
  • Beğen
Tepkiler: fatihaydın
Geri