Deneyimli bisikletçilerden acemi bisikletçiye 51 öneri

Çok güzel bir konu,emeği geçenlere ve katkı sağlayanlara bir bisikletsever olarak teşekkür ederim

Özellikle yol bisikletçileri için geçerli bu dediğim: "Her zaman alacağın veya aldığından daha iyisi vardır; o yüzden çok da takılmadan, bas pedala!" (Önemli olan o pedala basacak vaktin olması, bir yerden sonra altındakinin çok önemi kalmıyor. Çünkü daha iyisini alacağım diye borçlanıp sonra onu ödeyeceğim derken bisiklete binecek zamanı bulamıyoruz. O yüzden bir yerden sonra durmasını bilmek gerek...)

Bir maddede camurluk kullanin var. Yol bisikletine uygun camurluk kullanan var mi?

@muratokan
Ben kullanıyorum çamurluk. Topeak R1/R2 modeli. Burada detayları var; 2017 Scott Speedster 20 - İlk bakış

@muratokan Ben de Zefal Croozer R & Swan ön arka setini kullanıyorum. Anahtarsız pratik bir şekilde takıp çıkarılabiliyor. Ama yağmurlu havalarda yol bisikletiyle çıkmıyorum. Kuru havalarda, devamında yağmur ihtimali varsa takıyorum.
(link)

@Önder AŞIK

Kalınla belirttiğim bölüm "küçük" olacaktır. Dikkatinize sunar, keyifli sürüşler dilerim

- Bagaj kullanın. Sırt çantası eğer min. 5 kg ise sırtınızı terletir, omuzlarınıza biner, sürüş konforunuzu düşürür. Bagaj teoride ağırlık yapsa da sürüş konforundaki artış fiziksel performansınızı da arttıracaktır.

- Bisiklet bir araçtır. Kaldırım ise araçlar için değildir. Yalnızca ACEMİ İSENİZ ve SADECE İŞLEK CADDELERDE acemiliği atana kadar kaldırım ok. Öyle ara sokaklarda, trafiğin yoğun olmadığı caddelerde yaya huzurunu ve güvenliğini bozmak yok.

- Trafiği karşı yöne almak, ters yönden gitmek daha güvenli değil, aksine daha tehlikelidir arkadaşlar. Yakın bir zamanda yine bu deli saçmasına inanan bisikletçiyle kafa kafaya girmek üzereydim. En sonunda kazayı atlatamayacam ve kafa kafaya girecem, o olacak.

- Geceleri far kullanın arkadaşlar. Özellikle hafta sonları sahillerde gezerken farı olmayan veya yanmayan bisikletlerden çok sayıda görüyorum. Daha doğrusu son anda görüyorum, tam o an ufak bir dalgınlık olsa kafa kafaya çarpışmalı kaza kaçınılmaz.

- Geceleri adabına uygun far kullanın arkadaşlar. Alt tarafı sahilde gezerken 400 lümen LED farı en güçlü ayar+flaşör modda yakan bisikletler karşıdan gelirken o bisikletin ışığından başka bir şey göremiyorum, bildiğiniz kör oluyorum. Tam o kör olduğum anda önüme kedi, çocuk, top, sarhoş kişilerin attığı içki ambalajı atlasa kaza kaçınılmaz. Sahillerde ve kalabalık caddelerde, meydanlarda en düşük güç(100 lümen) yetiyor. Aydınlatması zayıf sokaklarda orta ayar(250 lümen) gayet yeterli. En güçlü ayar (400 lümen) şehir içinde herhangi bir yer için çok fazla. O ayar zifiri karanlıktaki orman, köy vb. yerlerdeki ıssız yollar için. 400 lümen güçteki en yüksek ayarın aydınlatma mesafesi şöyle: 6 blok ötedeki binanın üzerinde o ışığı görebilirsiniz. Bizzat denedim.

- Trafik kurallarına harfiyen uyun ki insanlarda bisikletçiler hakkında olumsuz algı oluşmasın.

- Bisikletlerimizi en azından her ay detaylı olarak temizleyip zincir, dişli ve tellerini yağlayalım. Bisiklet için düzenli yağlama önemlidir, çevrenin estetiği için bisiklet de dahil her türlü araçların temiz olması iyidir ayrıca bisikletlerin genelinin temiz oluşu insanların aklında bisikletçilere dair olumlu algı oluşmasına katkıda bulunacaktır.

Bisikletlerimizi yıkarken pril, benzinlik köpüğü vb. vernik, boya ve plastik aksamı yıpratan kimyasallardan uzak durun. Hele cif boyayı bildiğiniz zımpara gibi çizer (mermer tozu içerir). Bu iş için özel olarak üretilmiş, kimyasal yapısı araç boyasına uygun oto şampuanlarını kullanalım.

- Fırça kullanmayın, kılcal çizik oluşum süreci fazlasıyla hızlanacaktır. (0 km. bisiklet fırçayla yıkanırsa 3. ayda çizikler görülecektir). Araç süngeri veya tüylü microfiber bez kullanın. Atlet, eski tsört vb. aksiyonlara girmeyin.

- Sünger veya bez de kirliyse çizer. "Çift kova yöntemi" ile yıkayın ve yıkama sırasında süngerin temiz olmasına özen gösterin.

- Bisikletin boyasının toz vb. dış etkilerden korunması için 2-3 yıkamada bir cilalayın. Şampuanınız cilalı ise bu periyot 4-5 yıkama olabilir. Cila aynı zamanda bisikleti parlatacaktır ve bisiklet gözünüze daha hoş görünecektir.

- Tüm bu hususlara uysanız bile kılcal çizik oluşum sürecini durduramayacağınızı, sadece yavaşlatacağınızı bilin. Adamakıllı yıkanıp cilalanmış araçlarda ortalama 1.5-2 yılda kılcal çizikler oluşur. Fırça ve prille yıkanan araçlarda bu süre 3 aydır. 1.5-2 yılda bir düzenli olarak pasta & cila uygulayın.

- Acemiyseniz pastayı elle uygulayın. Polish makinesi ile sonuçlar hüsran olabilir:

Bisikletinizde sürrealist sanatsal çalışmalar yapmak isterseniz ne âlâ.

- Pasta öncesi kil hamuru uygulayın. Araç için üretilmiş kil olacak. Oyun hamuru olur ama elişi yapılan kili uygulamayın. Bisiklete kil maskesi yapmış olursunuz, sonra onu temizlemekle uğraşırsınız(başıma geldi).

- Bu konulara daha fazla merak saracaksanız detailturkey.net forumundan faydalı bilgiler edinebilirsiniz. (virüs sizi de saracak).

Özellikle yol bisikletleri başta olmak üzere tüm bisikletler için;

- Yola çıkmadan önce ve her durduğunuzda frenlerinize göz atın. Frenlerde bir problem varsa anında müdahale edip sorunu çözün. Mümkünse yanınızda sorunu çözebilecek ekipman ve parça bulunsun. Engel çıkmasa bile ilk rampa inişinde frenleriniz çalışmazsa ilk virajda yolun dışına doğru güzel bir uçuş yaparsınız. Zinciriniz kopsa, rubleniz parçalansa, aynakolunuz bir anda yere düşse bile sağa çekip bisikleti ite ite yola devam edebilirsiniz ancak sürüş esnasında frenleriniz giderse kaza yapmadan duramazsınız. (Heleki Türkiye gibi bir arazi koşullarında bisiklet sürüyorsanız )

- Tura çıkarken özellikle yol bisikletine heybe takarak çıkıyorsanız mutlaka ön heybe ve bagaj alıp ön tekere de yeteri kadar ağırlık verin. Benim gibi sadece arkaya yükleme yapıp yola çıkarsanız gördüğünüz ilk tünelin kaldırımına çıkmaya çalışırken bisikletiniz kendini Ferrari sanabilir (Bisikletiniz birde kırmızıysa )

- Lastik basıncınızı mutlaka kontrol edin. Düşük basınç lastiğinizin patlamasına sebep olabilir.

- Yola çıkmadan önce lastik değiştirmeyi, jantı söküp takmayı mutlaka öğrenin. Uzun yolda yüklü bir bisikletle bunu öğrenmek istemezsiniz.

- Bisikletinizi alırken herşeyden önce içinize sinmesi ve "ben bu bisikletle yola çıkmalıyım" demelisiniz. Bunu demiyorsanız o bisikletten uzak durun. ilk sorunda nefret edersiniz. Sadece donanımı aktarıcısı önemli değil, önemli olan o bisikleti tasarımıyla, rengiyle sevmeniz. Her bisiklete Dura Ace grupset takılır ama rengi yarım saatte değişmez. iç sesinizi dinleyin.

- Tur bisikletçiliğine bisiklet festivalleri ile başlayabilirsiniz. Yemek, su, soda, muz gibi destekleri yol boyuna size sağlayacaklarından gıda düşünmeden sadece sürüşe odaklanıp kendinizi yola hazırlayabilirsiniz. 70 km yol yapıp yarısında %15 eğim tırmandıktan sonra yemeğin kampta hazır olması ilk etapta çok işinize yarayacaktır. Bir yerden başlamak lazım.

- Ekipmanlara birden dünyanın parasını verip bütün paranızı harcamayın. Önce decathlondan en ucuzlarını alıp kullandıkça size en uygun ekipmanları edinirsiniz. Bir miktar kullandıktan sonra ekipmanlara bakışınız ve ihtiyaçlarınız değişecek. Bisikletle birlikte aldığınız birçok şeye ihtiyaç duymadığınızı fark edebilirsiniz.

- Grupset aktarıcı fites cart curt olayına takılmayın, yeni başlıyorsanız ilk %18'lik rampada "Bisikletçilik" ile tanışacaksınız zaten. orada altınızda Dura Ace veya Microshift olmasının hiçbir önemi kalmadan muhtemelen 1. Viteste rampayı bitireceksiniz.

- 1. Viteste bitirdiğiniz rampaları artık daha üst viteslerde bitiriyorsanız daha iyi bir grupset mantıklı olur. Artık grupseti besleyecek kuvvetiniz var

- En önemlisi yola çıkın. Yolda olun, Yolda kalın. 3Y kuralı. Yola çık, Yolda ol, Yolda kal.

- Arada düz ve uzun yollarda km yapın. Moral olur :islik:

@dodurgalı_06
Çapraz olsun yani

- lastik hava basıncınız çok olmamasına dikkat edin
- lastik hava basıncınız az olmamasına dikkat edin
- bisikleti biryere koyacaksanız vitesi en yüksekte bırakın

burayıda hafızaya alalım. eskiden 2 teker bisiklet diyorduk meğerse bilinmesi ve yapılması gereken ne çok şey varmış. Öğrendikçe aslında ne kadar bilmediğimizin farkına varıyoruz.

Güzel bir paylaşım teşekkürler

Emeğinize sağlık. Çok iyi paylaşım.

Matt (link) – Cycling Photos at (link)
8- Alabileceğiniz en iyi bisikleti ve alabileceğiniz en iyi taytı/şortu alın.
9- Her zaman ön ve arka ışıklarınızı açık tutun.

bu ışık olayına pek dikkat etmiyorum açıkçası .... umarım bundan sonra daha dikkatli olurum bu konuda

sonuçta bu metinler çeviri ve ağırlıklı yurtdışı kullanıcı pro ların tavsiyeleri üzerine derlenmiş bir yazıdan ibaret yurdumuz koşullarında bende yeni kullanıcı arkadaşlara şöyle bir hatırlatmada bulunayım özellikle sağ şerit kaldırım bileşke düzeylerinde yoğun olarak soda ,bira ,kola ve bilumum cam kırıkları ile dolu olabiliyor bu noktalarda sürüşlerde tekerinize mukayyet olun manevra kabiliyetinizi arttırın refleksler zayıflamışsa B12 vitamin takviyesi yapın.....

a. muhakkak eldiven kullanın. özellikle bisiklete yeni başlayanlara denk geldiğimde, ilk etapta ışığa düdüğe saldırıyorlar, evvela eldiven diyorum ben.
b. yaya trafiğinde zil kullanmayın. yayaların özellikle arkasından yaklaşıyorsanız, çalacağınız zil yayayı ürktüyor ve çoğunlukla da çarpışma gerçekleşiyor.
c. sinsi gibi yılan gibi yayaların dibinden geçmeyin, bir tane var ankarada zopayı yiyecek benden az kaldı. azıcık mesafe bırakın.
d. özellikle taksi süsrücülerinden çekinmeyin. ben kadın sürücülerden korktuğum kadar misal köpeklerden ya da başka sürücülerden korkmam. sağa sinyal verip sola dönmeler mi dersiniz, dikiz aynasına bakmamak mı dersiniz ani fren mi dersiniz hepsini deneyimledim. bayan sürücü görünce iner usulca kaldırımdan bisikleti itekler ondan belli bir mesafe uzaklaşınca binerim.
e. sıcak havalarda sıvı tüketin. bilhassa su kaybı, sizin daha çok yorulmanıza sebep olur. yanınızda, içi aluminyum veya plastik olmayan tercihen çelik bir matara olsun. plastikler koku yapıyor, alüminyum ise ilerde parkinson. çelik iyidir.
f. yorulunca bisikletten inmeye yüksünmeyin.

Mehmet Metin Levent demiş ki:

d. özellikle taksi süsrücülerinden çekinmeyin.

Hepsini görüntüle...

Bende taksi / dolmuş varsa iki kat dikkatli olun diyorum. Özellikle taksiler sinyalsiz dönüş, bakmadan yola çıkma, aniden önüne kırma ve bilerek sıkıştırma konusunda başı çekiyor.
Hemen her gün trafikteyim. Sürücülerin kadın - erkek olması değil sabahları ayılmadan sürmeleri, ellerinde telefonla yola bakmamaları gibi daha gerçekçi trafik problemleri var kesinlikle.

BerkEvren demiş ki:

Bende taksi / dolmuş varsa iki kat dikkatli olun diyorum. Özellikle taksiler sinyalsiz dönüş, bakmadan yola çıkma, aniden önüne kırma ve bilerek sıkıştırma konusunda başı çekiyor.
Hemen her gün trafikteyim. Sürücülerin kadın - erkek olması değil sabahları ayılmadan sürmeleri, ellerinde telefonla yola bakmamaları gibi daha gerçekçi trafik problemleri var kesinlikle.

Hepsini görüntüle...

belki kendimi güncellemem gerekir, 1992 den beri trafikteyim. taksi ve dolmuş sürücüleri, araçları bir kaza sebebiyle beklemek zorunda kaldıklarında, kazançları sekteye uğradığı için daha dikkatliler. evet hadsizce bazen de korkutarak araç sürerler bundan şüpheniz olmasın. yıllardır trafikte bir çok kaza gördüm, bir çok sürücüyü kaza raporunu nasıl dolduruyoduk gardaş derken birbirinden kopya çekerken izledim, aralarında ne bir taksici ne de bir dolmuş sürücüsü vardı. evet hadsiz ve korkutarak sürerler ancak, sizden daha dikkatlilerdir. naçizane bir deneyim benimkisi, 27 yıllık.

Mehmet Metin Levent demiş ki:

belki kendimi güncellemem gerekir, 1992 den beri trafikteyim. taksi ve dolmuş sürücüleri, araçları bir kaza sebebiyle beklemek zorunda kaldıklarında, kazançları sekteye uğradığı için daha dikkatliler. evet hadsizce bazen de korkutarak araç sürerler bundan şüpheniz olmasın. yıllardır trafikte bir çok kaza gördüm, bir çok sürücüyü kaza raporunu nasıl dolduruyoduk gardaş derken birbirinden kopya çekerken izledim, aralarında ne bir taksici ne de bir dolmuş sürücüsü vardı. evet hadsiz ve korkutarak sürerler ancak, sizden daha dikkatlilerdir. naçizane bir deneyim benimkisi, 27 yıllık.

Hepsini görüntüle...

Benim İstanbul içindeki trafik tecrübem canını seviyorsan taksi / dolmuş'tan uzak durmayı öğretti bana. Yolcu olarak bile çok tartıştım, yolun yarısında indim taksilerden. Trafikte hadsizlik, korkutma vs gibi durumları taksinin yolcusu bile olsam "ekmek parası" diyerek tolere edemem kimse kusura bakmasın. (Tutanak dolduran taksici bende görmedim bu arada... 2 kez aracıma çarpıp kaçan taksi oldu ama)
Konuyu dağıttık sanki biraz. Ama trafik deneyimi açısından;
Yolda müşteri kapmak için birbiriyle yarışan, bitaksi - itaksi - durak telsizi üçgeninde yoldan çok telefonla ilgilenen, kiralık plaka ile saatlerce uykusuz süren, uygun psikolojik değerlendirmesi yapılmadan trafiğe salınan araçlar özellikle biz bisikletliler için dikkat edilmesi gereken bir risk grubu oluşturuyor.

Ağaçların ve evlerin vb olduğu yani rüzgardan korunaklı bölgelerde giderken hızınızı, tuuturmak istediğiniz ortalamanın üzerine çıkarın.
Ağaçların ve evlerin vb olmadığı yani rüzgardan ve aero kuvvetlerin daha çok etkidiği açık bölgelerde giderken hızınızı,tutturmak istediğiniz ortalamanın altına düşürün.Bu şekilde totalde istediğiniz ortalamayı daha düşük enerji harcayarak yani kendinizi daha az yorarak yakalayabilirsiniz.

Örneğin ortalama hızınızı 25 km /sa yapmak istiyorsunuz.Rüzgardan korunabildiğiniz bölgelerde 30 ile giderken rüzgarın daha çok etkidiği açık bölgede 20 km/sa hız ile sürünüz.Yine bu şekilde ortalamanız 25 olacaktır.(İki yol şartında mesafeyi aynı saydık)Her yol şartında sabit olarak 25 km/sa ile gitmeye nazaran enerjinizi daha verimli kullanabilirsiniz.

Trafiğe karşı asla bisiklet sürmeyin. Akan trafiğin oluşturduğu rüzgar sizi yavaşlatır.
Emniyet şeridinin de sağından sürün, böylelikle şeride dalan hız tutkunlarından bir ölçüde korunursunuz.
Sol kulağınız çok iyi duysun, sürekli arkayı dinleyin, hatta omzunuzun üstünden arkanızı ve özellikle sağa dönüşlere yaklaştığınızda kontrol edin.
Ani durmanız gerekirse, ön fren ağırlıklı durmaya özen gösterin.
Yan rüzgarların kuvvetli olduğu günlerde, ana yola bağlanan ara yollara çok dikkat edin, sizi savurmasın...