Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

El Yapımı Kadrolar

@Dogukanaksu

Merhaba Doğukan,
Biraz açar mısın; TIG için ne gerekli derken sadece kaynak yapmak için mi, yoksa kadro yapmak için mi? TIG hakkında fazla bilgim yok; ancak bildiğim kadarıyla ark kaynağı tipleri arasında en zoru olarak geçiyor, ekipman olarak da çok ucuz olacağını sanmıyorum. Hem ark kaynağı teçhizatı var işin içinde, hem de Azot teçhizatı.. Kadro yapımında ise TIG ile alakalı araştırdığım kadarıyla gas purge’lerden, heat sink’lerden vs bahsediliyor. Kadroda kullanılan ince borularla kaynak yapma işi biraz farklı anladığım kadarıyla (tabii ki daha da zor :eek:)

Kaynak yönteminden bağımsız olarak gerekli şeyleri soruyorsan da bana göre başlangıç için vazgeçilmezler şöyle:
-Surface table (Bütün ölçümlerin yapılacağı düzlemselliği çok iyi bir tezgah. Başlangıç için yeterince büyük bir mermer veya cam parçası bu işi görebilir, ama hepsi değil! Ölçmek lazım)
-V-Bloklar (en az 3 tane)
-Mastar Cetvel (Temel olarak çok kalın çelik bir cetvel sayılır, ancak üzerinde rakamlar yok, tek özelliği çizgiselliğinin 20-30 mikron mertebelerinde olması ;))
-Diğer ölçüm aparatları işi kolaylaştırır (Sentil, yükseklik mihengiri, çelik açıölçer vsvs)
-Tabii ki genel atölye aletleri (Eğe, testere, mengene vsvsvs)
Ve de özel aletler:
-Headtube reamer/facer (kesin gerekli)
-Ön maşa furş yatağı işleme takımı (Fork race cutter: Maşa hazır alınmayacaksa kesin gerekli)
-Orta göbek paftası (opsiyonel)
-Seattube Reamer (opsiyonel)
-Arka dropout hizalama kolları (gerekli)

Ben de bir süredir kadro yapımıyla uğraşıyorum. Şu forumlarda çok kapsamlı bilgiler bulabilirsin, belki zaten görmüşsündür:
(link)
Bu da daha yeni bir oluşum ama burada da usta kadrocular güzel bilgiler veriyor:
(link)

Benim fikrimi sorarsan kadro yapımına TIG ile başlamak biraz iddialı olabilir. Önce klasik lug’lı kadrolar ile olaya aşina olmak senin için daha motive edici olur gibime geliyor. Hem sert lehim yapmak için basit bir MAPP el tüpü başlangıç için yeterli.
Daha sonra diğer kaynak yöntemlerini deneyerek (lugged, fillet brazed veya tig) sana en yakın geleninde devam edebilirsin.
Ama yine de TIG ile başlamak istiyorsan bence ekipmana para yatırmadan önce söylediğin gibi kapsamlıca bir eğitim alıp kendini bir test etmek en iyisi. Genelde tanınmış kaynak ekipmanı markalarının kursları, eğitimleri oluyor. Mesela ben Yıldız’ın oksi/propan setini aldım ve müşteri hizmetlerini aradım, çok ilgili davrandılar; fabrikalarında bir günlük kısa bir eğitim verdiler..
 
Scudo
@Burçak Erbil

Burçak Abi selam,
Öncelikle Aytaç Abi ve sana teşekkür etmem gerek, gerçekten bir çok ihtiyacım olan konuda en çok fikirlerini önemsediğim insanların başında geliyorsunuz, bu yüzden ne kadar teşekkür etsem az.
Konuya gelecek olursam da evet tam olarak açıklık getirmemişim.
TIG için gerekliden kastım, tamamen bisiklet kadrosu üretiminde ki kaynak aşaması olarak kasıt etmek isteyişimdi. TIG olarak diretmem de ki sebepte aslında bir çok videoda izlediğim üretim aşamalarında bu kaynağı kullanıyor olmalarıyla beraber luglar üzerinden çalışmanında maliyetli olması sebebiyle pek mantıklı gelmemişti.

Diğer bir üretim şeklinde aklıma yatan aslında kaynak dışında Alan kadrolardaki gibi tamamen farklı çapta borulara paftalar ile diş açmak ve sonrasında epoksi ile bunları kendi hazırladığım bir jig üzerinde bir araya getirmek. En azından bu şekilde aradan kaynak işçiliğinin yanı sıra kazanılacak zaman ile de drop ve lug elemanlarını da kendim çalışabileceğimi düşünmekteyim. Tabi şuan için bunlar düşüncede olmakla bereber bir yerden de başlanmalı.

Gerekli malzemeler kısmına gelince de, az çok araştırma fırsatım olmasıyla bir çoğuna da neredeyse sahibim diyebilirim. En azından 1"lik şaft borusu için bir pafta, tezgah matkabı, şuan için ufak çaplı da olsa bunu büyütebileceğim düzgün bir tezgah, mastar, açı-çap ölçere ek olarak paftam ve hatta mihengirim dahi mevcut. Eğe, testere, tezgah matkapı, boru kesiciler ve mengene dahil olmak üzere bu tip el aletleri de zaten bisikletle ilgilenmemin dışında olmazsa olmazlarım. İşte sadece şuan için özel aletler sayılabilecek headtube reamer/facer, fork race cutter, seat tube reamer, arka drop hizalama kolları gibi spesifik malzemeler elbette mevcut değil ama gerektiği taktirde bunları da temin edebilir ya da uyarlayabilirim gibi.
Buarada orta göbek için pafta mı klavuz mu gerekecek o kısma takıldım? Ya da yine o ebatta bir metrik yiv için pafta var mı hiç karşılaşmadım. Kısacası benim için şuan kadro yapımı için işimi görebilecek bir kaynak yöntemi gerekmekle beraber bunun üzerine teorik görsel ve uygulamalı çalışmalar yapmakla başlamam gerekiyor.

 

Elyapımı kadrolar bölümünde tartışılan konu ile aynı paralelde diye umarım bu dialogların da bir sakıncası yoktur. Çünkü, gerçekten bizim ülkemizde de neden olması diye düşündüğüm bir olgu bu.
Herkese sevgiler.
 
@Dogukanaksu

Doğukan, belli mi olur, belki ileriki yaşlarımızda bir sonraki custom'ı Irio usta yerine sana sipariş ederiz. :) Ben de meraklandım şimdi, bakalım neler göreceğiz. Bu konu ile alakalı pek çok mesaj almış ve görmüşümdür forumda daha önce ama tekini bile ciddiye almaz ve genellikle gülüp geçerim. Çünki bunların hepsi çocukça hevesler ve bir bisikletin "b" sinden dahi anlamayan kişiler oluyor. Senin bu konudaki hevesini destekliyor ve inanıyorum, çünki bunu başarabilecek kültürel doygunluğa ve merağa sahipsin. Bulduğun kasik kadrolar üzerindeki başarılı restorasyon çalışmaların bile bunu eninde sonunda başaracak yeteneğe, merağa ve ciddiyete sahip olduğunu gösteriyor zaten. Başarılar.
 
  • Beğen
Tepkiler: Upper Architect
@Dogukanaksu

Merhaba Doğukan,
Rica ederim, sana da çok teşekkürler yorumların için ;)

Bence kadroların en estetik noktaları lug’lar; kullanılabilecek her yerde kullanmalı :) O yüzden çelik bir kadroyu TIG ile birleştirmek bana hiç hitap etmiyor. Ama lug’ların en büyük dezavantajı da açı seçeneklerini çok kısıtlaması :(

Lug’lar aslında toplam kadro maliyetine o kadar da fazla birşey eklemiyor, bence onu fazla düşünme. Başlamak için en iyi seçenek lug'larla benim fikrim..

Yivli geçme yöntemine de iyi bir kafa yormak lazım; birleştirme sırası önemli olacaktır. Bir nevi yapboz gibi :) Bildiğim kadarıyla boruların iki tarafındaki dişler ters yönde; böylece boruyu iki lug arasına yerleştirip döndürünce lug’ları birbirine doğru çekiyor. Bunda bence jig’e ihtiyaç yok; zaten geometri bu şekilde adım adım ayarlanıyor: sadece kadroyu ölçüp hizaya sokmak için bir tezhag gerekecek (ki bu her durumda gerekli)
Teoride yapılabilir ama bence oradaki en büyük sorun gerekli ölçülerde kılavuz+pafta bulmak. Her boru çapında “ince diş”, hem düz, hem de ters pafta+kılavuz bulmak imkansıza yakın ve/veya çok maliyetli olur. Biliyorsundur, bu çaplarda standart kılavuz veya paftaların bile tanesi 100tl’ye yakın oluyor. Bu durumda sadece 3 farklı boru çapı için bile 12 farklı kılavuz+pafta gerekiyor. Bunun daha chainstayi, dropout’u var.
Sabitlemek için ise epoksiden ziyade ben olsam bir Loctite’ları araştırırdım ;) 80’lerden günümüzde bu alanda baya bir gelişme oldu.

Evet, tabii orta göbek için kılavuz olacaktı ;) Yanlış yazmışım. Ancak o oldukça özel bir takım; metrik standartta değil ve iki taraftaki dişlerin aynı eksende olmasını sağlamak için diğer taraftaki dişlerden referans alarak diş açıyor.
Ama yazdığım gibi ilk etapta kesin lazım denemez. Orta göbek yuvaları zaten diş çekilmiş olarak geliyor; fazla kirletmeden halledebilirsen iyi bir temizlemeyle belki kullanılabilir.

Zaten hali haırda baya bir teçhizatın varmış, güzel ;) El becerin de var, bu işi yapamaman için sebep yok!
Bence bu konuda bir başbaşa verip fikir alış verişinde bulunmak çok iyi olur, ama arada mesafe var işte..

Ben de bir süredir hazırlık ve pratik yapıyorum. Bütün alet edevatı yavaş yavaş toparladım, kendim yaptım/yaptırdım. Çook yakında ilk çalışmalarımı paylaşacağım ;)
 
Konu almış başını gitmiş.. Paylaşımları büyük bir keyifle okudum. Kadro işine girecek arkadaşlara başarılar diliyorum.
Hazır İtalyan'lardan konu açılmışken peki Aytaç şu Fondriest TF Zero için ne diyorsun ?
Bazı review sitelerinde çok iddalı yorumlar var. Mesela Colnago C59 dan çok daha rijit, şu ana kadar üretilmiş pedal verimliliği en yüksek karbon kadro diyorlar.
 
  • Beğen
Tepkiler: Aytaç Biber
@Halil Uygun

Halil sen sıradasın merak etme ;) Kafada tasarlamaya başla sen kadroyu!
 
@Güney Tuncer

Fondriest markasını severim, sonuçta ciddi bir geçmişi olan şöhretli bir marka. Ancak bu konu hakkında benim genel fikirlerim açık. Reklamlara inanmam. İmperiale için de çok şeyler yazılıp çizilmişti, ödüller almıştı falan filan, ve ben "ulan acaba?" diyerek gerçekten böyle bişey mi diyerek gittim aldım. Sonuç tam bir hayal kırıklığı oldu benim için. Çünki forumlarda, ünlü sitelerde ve sağda solda pohpohlandığı gibi birşey çıkmadı karşıma. Aynı şey denediğim veya kullanma fırsatı bulduğum pek çok başka kadro içinde geçerli. Kısaca, bana bunlar istisnasız hikaye geliyor artık. Kadroyu beğenirsin, çok seversin alırsın, o işin ayrı boyutu ama alırken seni başka dünyalara götürecek bir mucize bekleme. Öyle birşey yok çünki. Tamamen safsata, pazarlama hikayeleri. :)

Bahsi geçen veya benzeri bir maliyeti karbon kadroya gömeceğime gider XCR boruseti ile takım elbise misali bir custom yaptırırım kendime. Hiçbir şekilde eline su dökebileceğine de inanmam. Yok verimliliği yüksekmiş falan. Geçsinler bunları, ben bu argümanları yemiyorum artık, o hatayı yaptım bir kaç kere, hepsinde de aynı noktaya döndüm. Steel is Real. Ötesi yok bu işin. Aklında böyle bir niyet var ve böyle bir bütçe ayırdın ise kendine bir XCR ya da Reynolds 953 kadro yaptır Güney. Başka sağa sola bakma, benim tavsiyem budur.:)
 
Çok ilginç bir custom tepe iniş bisikletini paylaşmak istedim. Yasujiro SpeedBike.

Bu bisiklek sadece tepe inişi için tasarlanmış ancak farkı arazi değil asfalt inişler için tasarlanmış olması. Tamamen sürat delileri için üretilmiş bu bisikletin karakteristik özellikleri, pedallara ve bir aktarma organına sahip olmayışı, 203mm disklere sahip oldukça kuvvetli hidrolik frenlere sahip olması, ağırlık merkezini düşürmek için 24'' jantlara sahip olması, tamamen aerodinamik bir oturuşa uygun tasarlanması ve tabi ki Tange Prestige borular kullanılması.

Kısa bir video ile bu çılgın el yapımı bisikleti paylaşmak istiyorum. :)


[video=youtube_share;PQuCTZQ4jL8]http://youtu.be/PQuCTZQ4jL8[/video]

Tabi Yasujiro deyince akla direk bu çılgın bisiklet gelmesin, alttaki gibi muhteşem customlar da sipariş vermek mümkün. :)

http://www.jaycees.fr/media/yasujiro1.jpg
 
Merhabalar. Forumu uzun zamandır takip etmekteydim fakat çıkmaza girdiğim için ve sorularıma cevap alabilmemin tek yolu buraya danışmak olduğu için üye olup ilk mesajımı yazıyorum.Tanışma bölümüne yazmam gereken şeyi buraya yazıyorum bunun farkındayım ama benim arayıp da kendimde dahi bulamadığım cevher bu konudaymış. Adana dan 20 yaşında öğrenci kardeşinizim. 6 ay önce Merida Speeder T2 aldım. Öncelikle yurt içi turlara çıkma planlarım içindi aynı zamanda bisikleti yavaş sürememe basıp gitmekten zevk alan biri olarak surly trek gibi konfor öncelikli modelleri seçmedim. Ruhumun konforu için bisiklete biniyorum zaten belim bileğim boynum yorulmuş pek de önemli değil. Neyse asıl konuya geleyim :)
Bisikletimin atikliğinden, kıvraklığından, kullanım tepkilerinden çok memnunum, gel gelelim vintaj giyim kuşamı oduncu gömlekleri retro stil seven biri olarak bisikletin kalın alüminyum boruları modern görüntüsünden sıkılmaya başladım. Bal rengi Brooks sele alacağım ama benim bisiklette sırıtacak vs derken klasik yol bisikletleri merakımdan tekrar bi araştırmalara başladım önce satılık bir koga miyata road serisi bisiklet buldum sonra boyanmış bir colnago. Acaba T2 me masraf yapıp yol donanımlarıyla hızlı bir tur bisikletine mi çevirsem diye düşünürken bu başlığı buldum ve alüminyuma göre nispeten ince borulu sade ama duru eşşiz güzellikleti cro molly bisikletlerin aradığım tür olduğunu anladım. Öğrencilikten kurtulduğum zaman ben de kişisel bir bisiklet yaptırmayı en öncelikli planlarıma dahil edeceğim. Ama o zamana kadar maksimum 1500 tl bütçeyle benim bu sevdamı bastırmam lazım. O yüzden bisiklet dünyasının bu coğrafyasına daha bir meraklı abi/kardeşlerimden fikir ve öneri bekliyorum. 900 tlye Koga miyata mı alsam 1500 tlye colnago mu veya daha az bütçeyle klasik bir yol bisikleti alıp para mı biriktirmeye başlasam ? İyi kötü tüm fikir ve önerileriniz benim için oldukça önemli. Baya bir uzattım başlık altında gereksiz kalabalık yaptıysam özür dilerim :)
 
@Masterkutt

Bu başlık bu amaçla açılmadı. Konunun amacı "onu mu alsam bunu mu almsam?" sorularına cevap vermek değil. Özetle konuyu yanlış yere açtınız.
 
Konuyu hortlatmak gibi olacak fakat çelik kadro ve el kadro yapımı üzerine interneti tararken her seferinde yine dönüp dolaşıp buraya geliyor insan. Uğraşanların eline sağlık. Küçük atölyelerde el emeği butik üretimle herkesin ulaşabileceği sanat eserleri yaratmanın, kendi adıma, mass production uzay teknolojisinden kat kat daha değerli olduğunu düşünüyorum. Zira bu küçük atölyelerde çeliğin yanında bir de bisiklet kültürünün hafızası yeniden üretiliyor. Teknoloji uzay mekiği biçimli bisikletler sunabiliyor bize ama bisiklet kültürü satın alınamıyor galiba. Buraya kadar yazanları okuyunca şöyle bir şey oluştu kafamda; kimseyi eleştirmek istemem, kimse üstüne alınmasın herkes bisikleti sever burada ama "Karbon kadro sürüşü çok güzel ben rahat ediyorum çelik de neymiş arkadaş" deyince bütünüyle zaten kültürüne hiçbir zaman bulaşamadığımız bisikleti sadece kişisel bir binek aracı olmanın dışında bir yere koymuyoruz.

Neyse Amerika'daki custom çelik kadro üreticilerini araştırırken şöyle bir linke denk geldim;
Birçok üreticiyi ziyaret edip ustaların tekniklerini ve atölyelerini sorunlarını vs. ve Amerikan el yapımı bisiklet sanayini işleyen kitap şeklinde bir makale yayınlamış
bu abi:
(link)


Umarım çalışır link.

Bu denli fazla sayıda, gerçekten her eyalete 5-10 tane master frame builder düşüyordur heralde, çelikle çalışan usta ve eğitim veren okul bulunan bir memlekette bisiklet kültürü almış yürümüş. Forumlarda ve bloglarda el yapımı bisiklet endüstrisinin geliştiği, custom yani kişiye özel üretime müthiş bir talep olduğu yer alıyor çokca. Sevindirici. Konuyu biraz dağıtacak fakat merak ettiğim bir mevzu var. Bisiklet endüstrisiyle ilgili pek fikrim yok ama Türkiye'de butik üreticilerin desteklenmesiyle, yeterli miktarda pazarlama ve reklam ile el yapımı bisiklet endüstrisi oluşamaz mı? Çok mu maliyetli olur? (Çok mu saf bir soru sordum?) En azından butik olmasa bile yerli çelik-cromoly bisiklet seri üretim yapılarak pazara kazandırılamaz mı? Çelik derken günümüzde Türkiye'deki fabrikalarda üretilen karne bisikletlerinden bahsetmiyorum kesinlikle. Bir istisna Zonguldak'da şehir bisikletleri üreten bir fabrika var sanırım. Hollanda'da ün yapan bir üretici açmış bu fabrikayı. Türkçesi "Bisiklet Fabrikası". Müthiş bisikletler. Eminim birçoğunuz zaten biliyorsunuzdur.


Yabancı bloglardan birinde, linki bulamıyorum şu anda, "UBI" United Bicycle Instıtute'da (Bisiklet üniversitesi diyebiliriz) TIG Welding kursuna katılan Mustafa isimli bir Türk'den de bahsediliyor. Sizlerden ricam; buraya yazan ve el yapımı kadro kurslarına katılan varsa(çoğu Amerika'da yer alıyor bu kursların) tecrübelerinizi bizlerle paylaşırsanız çok müteşekkir olurum.

İyi Forumlar
 
@samed akman

Şimdiye kadar Burçak Erbil dışında butik bu iş ile uğraşana denk gelmedim, bir ara kendim de kalkıştım önce kendime bir jig yapayim kendi kendime pratikler doğrultusunda geliştireyim dedim ama buna zaman olmadı. Bir çok malzemem olsa da ekstra gerekli özel paftalardan, removerlardan, reaminglerden alayim diyerek liste bile oluşturdum ama malesef bu yaşam koşullarında kendimize zor vakit ayırabildiğimiz için haliyle askıda kaldı. Kaldığı gibi klasik bisiklet konusunda iki elin parmağı kadar bir kitleyken de bunu iş edinebilmek bir hayli risk unsuru konumda. Yoksa çok düşündüm, hala düşünüyorum. Sanırım sadece de düşüneceğim. Belki ileride kendim için küçük prototipler yapabilir kendimi tatmin edebilirim. Şimdilikse sadece koleksiyonu ve elimdekileri daha da yükseltmekle yetiniyorum.

 
Sağol Doğukan cevabın için. Burçak Erbil'in yaptığı kadroyu gördüm. Umarım istediğiniz malzemeyi elde eder ve istediğiniz seviyeye gelirsiniz. Bir şekilde finansal ve atölye yardımı olmadan üretim yapma işi güç gibi görünüyor. Burada (link)ilgili bir yazı paylaştım. Chris King'in fabrikası UBI gibi Oregon'da yer alıyor. Şaşırtıcı değil. Adamlar endüstriyi çeviriyorlar bu şekilde. Fabrika bütün ham malzemeleri Amerika'dan temin ediyor ve lubricant olarak petrol yerine Oregon'da üretilen ve geri dönüşümü olan soya yağı kullanıyor. Fabrikada az sayıda el yapımı bisiklet de üretiliyor. Fabrikanın yıllık satışı 10 milyon $ imiş. Bütün bunları düşününce bütün dünyada saygı gören bisiklet ürünleri ve markaları yaratmak burada zor görünüyor tabi.

Ben de gerekli ve maliyetli olmayan malzemelerle ilgili araştırma yaparken eski ustalardan birinin kitabını buldum nette. El yapımı bisiklet üretmeye niyetlenen biri için başlangıç kitabı sayılabilir. Zira 70lerde basılmış ilk baskısı. İkinci baskı daha zengin fakat satın almak gerekiyor. İlk baskıyı kendisi nette pdf olarak yayınlamış. "The Paterek Manual". Googledan bulamazsan linki atarım sana.

Başka bir link de (link) bisiklet ustasını konu alan ilginç bir yazı:

Kolombiya'da bir dönem bisikletin ve el yapımı üretimin nasıl revaçta olduğundan bahsediyor. Ayrıca Amerika'daki butik üreticilerin bisikleti nasıl yüksek mühendislik haline getirdiklerini sorguluyor.
 
Sağol Doğukan cevabın için. Burçak Erbil'in yaptığı kadroyu gördüm. Umarım istediğiniz malzemeyi elde eder ve istediğiniz seviyeye gelirsiniz. Bir şekilde finansal ve atölye yardımı olmadan üretim yapma işi güç gibi görünüyor. Burada (link)ilgili bir yazı paylaştım. Chris King'in fabrikası UBI gibi Oregon'da yer alıyor. Şaşırtıcı değil. Adamlar endüstriyi çeviriyorlar bu şekilde. Fabrika bütün ham malzemeleri Amerika'dan temin ediyor ve lubricant olarak petrol yerine Oregon'da üretilen ve geri dönüşümü olan soya yağı kullanıyor. Fabrikada az sayıda el yapımı bisiklet de üretiliyor. Fabrikanın yıllık satışı 10 milyon $ imiş. Bütün bunları düşününce bütün dünyada saygı gören bisiklet ürünleri ve markaları yaratmak burada zor görünüyor tabi.
Ben de gerekli ve maliyetli olmayan malzemelerle ilgili araştırma yaparken eski ustalardan birinin kitabını buldum nette. El yapımı bisiklet üretmeye niyetlenen biri için başlangıç kitabı sayılabilir. Zira 70lerde basılmış ilk baskısı. İkinci baskı daha zengin fakat satın almak gerekiyor. İlk baskıyı kendisi nette pdf olarak yayınlamış. "The Paterek Manual". Googledan bulamazsan linki atarım sana.
Başka bir link de (link) bisiklet ustasını konu alan ilginç bir yazı:
Kolombiya'da bir dönem bisikletin ve el yapımı üretimin nasıl revaçta olduğundan bahsediyor. Ayrıca Amerika'daki butik üreticilerin bisikleti nasıl yüksek mühendislik haline getirdiklerini sorguluyor.
 
Bu nostaljik kadrolu yarış bisikletlerinin hastası olmaya başladım diyebilirim, şuan alü kadro var, karbondan önce umarım elime kaliteli custom, en kötü cromoly bir bianchi bisiklet geçer. Ama fiyatları yinede yüksek, ağırlık takıntım olmadığı için karbon çok düşünmüyorum. Ama gel gör ki, gideceksin italyadan kendine özel bisiklet yaptıracaksın ve döneceksin, diyeceğim o ki ulaşım imkanı kısıtlı. Bisiklette sayılır bir ülkede yaşamayı çok isterdim...
 
Sevgili Mustafa abi kendi açtığı bu güzel konuyu unuttu gitti sanırım, onun paylaşımlarını açıkça özlediğimi belirtip konuyu Formigli ile tekrar canlandırmak istedim.

Renzo Formigli 1969 Floransa doğumlu, bisikletçi bir aile geleneğinden gelen tipik bir İtalyan kadro ustası. Büyükbabasından babasına ve kardeşine kadar aile geçmişinde pek çok profesyonel bisiklet yarışçısı var. Kısaca bu işin kökünden ve geleneğinden gelen bir aileden geliyor. Çocukluğundan beri en eşsiz bisiklet kadrolarını üretmek hayali ile yaşayan Formigli 21 yaşında Cino Cinelli ile tanışmış ve Cinelli bu gençte ışığı görmüş. Onu evine davet etmiş ve Cinelli, Formigli' nin kariyerinin başlangıcı için muhteşem bir adres olmuştu, onun yanında en ileri yapım tekniklerini öğrendi ve Cinelli' nin dehası ve tecrübesi kendisini eğitmek için sonu olmayan bir deniz ve rol model oldu.

Bugün Formigli çerçeveleri karbon ya da çelik farketmeksizin %100 İtalya' da el yapımı olarak sipariş üzerine "custom" üretiliyorlar. Özellikle çelik çerçevelerinin lugları 24K altın kaplama ile sipariş verilebiliyor ki açıkçası benim gibi bisikletseverleri ilgilendirende bu eşsiz çelik çerçeveler.

Kan donduran bu eşsiz Formigli' lerden birini sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu kadarcık resim yetmez ama gözümüz gönlümüz tatlansın. :)

http://3.bp.blogspot.com/_atrK-jBKJKY/TQ1Tjjm5w7I/AAAAAAAAOPU/3uuCAS-91e8/s1600/formigli%2Bgold.jpg
http://4.bp.blogspot.com/_atrK-jBKJKY/TQ1TjlaWKSI/AAAAAAAAOPc/k-PxH8OtBh4/s1600/formigi%2Bgold%2B3.jpg
http://s23.postimg.org/60v35p7rv/for4.jpg
http://s29.postimg.org/6o2kyvrlz/for1.jpg
http://s22.postimg.org/5kac2fiw1/forr6.jpg
http://s18.postimg.org/xmfpgug8p/for2.jpg
http://s18.postimg.org/k1oxhq0ft/for3.jpg
http://s18.postimg.org/cmzlpcek9/for5.jpg
http://s18.postimg.org/d10xoxynt/for7.jpg
 
Geri