Scudo Sports

Erdoğanlar Bisiklet'ten alınan sıfır(!) fren

Ben acil bir iş olmadıkça Türkiye'den alışveriş yapmıyorum. Yapmak isterim ama yurtdışı fiyatlarını görüp bu kadar para kazandıklarını bilmek, az çeşit, üstüne üstlük bu tip şeyleri duymak iyice uzaklaştırıyor. Erdoğanlar için, hiç alışveriş yapmadım ama hd sti sete 2500 tl fiyat çekmişler aynı ürünü 300 auro (1200 tl) + gümrük vergisiyle (225 tl) aldım. Fiyatı yüksek ürünler alsak da kimsenin sokağa atılacak 1000 tl si yok. Mesala ben genelde bike-discount.de den alış veriş yapıyorum. Avrupa birliği ülkeleri arasında en fiyat garantisi sunuyor. Alacaklarınızı biriktirip alırsanız veye arkadaşlarla ortak sipariş oluşturursanız 20 euroluk kargo ücreti etkilemiyor. Satış sonrası destekleri de oldukça başarılı. Başımdan geçen olayı anlatayım. 105 aynakol almıştım ve dış dişli kolinin köşesini delip deforme olmuştu. Durumu bildirdim ve kargolamaya verdikleri destekle cebimden para çıkmadan yeni ürünün elime geçmesi 9 gün sürdü.
 
Scudo
Erdoğanlardan disk fren uyumlu (6 vida) yol jant seti aldım Mavic marka. Yurtdışı sitelerine baktığımda fark en fazla 100 ile 50 tl arasında oynuyordu. Gelen koliyi hevesle açtığımda içindeki jantların centerlock olduğunu gördüm. Firmaya mail attığımda hatanın hemen düzeltileceğini belirttiler. Benim elimdeki yanlış jantları kargoya vermemi beklemeden yeni jantları kargoya verdiler. Bir sonraki gün elimde 4 adet jant mevcuttu. Hemen centerlock jantları kargoya verip telefonla arayarak bilgilendirdim. Almayı düşündüğüm başka bir ürünle ilgili telefon ettiğimde ürünü haftaiçi almamamı haftasonu indirime gireceğini söylediler.
 
Bu konuya bakılırsa geri dönüş konusunda başarılı bir firma, keşke tüm firmalar böyle olsa.
Konuyu takipteyim.

Acaba ürünü iade alıp değiştirecekler mi?
Hocam hazır frenleri geri gönderirken shimano siparişi ver avid"leri iptal edip :)
 
@BisikletKolikK İdareten bu freni alıyorum. Avid her halükarda shimanodan üstün. 1 haftaya kalmaz asıl fren setim gelecek.

Bisikletim bu





Asıl alacağım fren setide bu. (Magurayla anlaşamadım pek :) ...)


 
Abi daha önce çokça alışverişim olan bi firma. Fazla ve hediye ürün bile geldiği oldu. Hiçbir şey almasam bile arayıp telefonda ‘hani bi şarkı vardı çok güzeldi adı neydi siz bilirsiniz yardımcı olun’ kafasında adamları meşgul ettiğim bile oldu ki yardımcı olmak için ellerinden geleni yaptılar. Yanlış ürün gelmiş. Kaza olamaz mı, yanlışlık yahut ufak bi iletişim aksaması. Sonuç olarak ürünün arkasında ve ‘banane’ deyip hiç ilgilenmeyebilirdi de..Sanki sürekli bi karalama kampanyası olsa da bişeyler yazsak diye tetikte bekliyor herkes..

Asıl anlamadığım olgu da sürekli bi ‘yurtdışı daha ucuz, yurtiçide ucuzlasın öyle alacam’ mantalitesi. Bu sektörde isek elimizi ya taşın altına koyup yurtiçine yönelip arzı yükseltip düşük fiyatlı sitelerden/dükkanlardan alışveriş yapıp hizmet ve ürün satan işletmeleri buna yönlendireceğiz. Yahut hiçbişey yapmadan sadece polemik doğurucu ve sürekli sitemkârlık dolu söylemleri yapmayacağız..
 
  • Beğen
Tepkiler: 9magiko
@lealtad Kimsenin, bir sorun olduğunda kendi dili konuşan firmayla muhatap olmak istemeyeceğini, ülkesinin tüketici haklarını kullanmaktan vazgeçeceğini, sadece internette yer alan görsellerden alacağı ürününü seçmek isteyeceğini sanmıyorum. Türkiye fiyatı 9000 tl olan siparişi 5000 tl'ye mal ederken keşke bunu ülkemden yapabilseydim de ülkeme katma değer kazandırabilseydim. Siz diyorsunuz ki firmalar kar oranlarını düşürmesinler biz alışveriş oranımızı artıralım, bunu gören firmalar da ben bu ürünleri çok satıyorum fiyatlarını düşüreyim desin. Mantığınız alıyor mu? Firmalar karlarını düşürse zaten benim gibi yurtdışına yönelen insanları çekecek. 5000 değilde Türkiye'de 6000 olsa ülkemi tercih ederdim. Arada yarıya kadar fark varken bu taşın altı el koymak değil kazık yemektir. Bahsettiğiniz firma bir çok ürünün distribütörü ve ülke piyasasını belirliyor.
 
@ziyadeniz yurtiçi alışveriş sayısı artarsa, sürüm ve satış oranı yükselir. Burada da yüksek(yada şuan ki kâr oranları diyelim) kâr oranı yerine düşük kâr oranı ile daha fazla satış yaparak ürünlerde ki kâr oranları indirgenip satış sayısı yükseltilerek kazanç sağlanabilir. Keza hizmet satışında zaten bu politika daha da az etkiler firmaları
 
Eğer ben kendimi biliyorsam erdoğanlar bisiklet bu fahiş hatayı bir şekilde tamir eder, yanında da kendini affettirmek için eşantiyon bir pinarello dogma gönderir.
 
  • Beğen
Tepkiler: HasanTiçır
@lealtad "Denge fiyatı, arz ve talebi eşitleyen fiyattır. Denge miktar ise den- ge fiyatında alınan ve satılan miktardır. Denge fiyatı ve denge miktarının gerçekleşmesinde talep eğrisi ve ödemeye isteklik ile arz eğrisi ve minimum arz fiyatı ilişkisi söz konusu- dur."

Bir malın talebini belirleyen etkenleri altı ana başlıkta toplamak olanaklıdır; 1. Malın Fiyatı, 2. İlgili malların fiyatı, 3. Gelir, 4. Gelecekte beklenen fiyatlar, 5. Nüfus, 6. Tercihlerdir.
Altı etkenden, birincisi hariç diğerlerini veri kabul edersek Talep Yasasını elde edebiliriz. Talep Yasası diğer şeyler veri iken malın fiyatı yükseldiğinde talep edilen miktar azalır, şeklinde özetlenebilir.

Pazarda bile fiyatı düşürüp sürümden kazanıyorum diye bağırırlar. Sürüm olabilmesi için ürünün fiyatının düşmesi gerekir.

Bisiklete yapılan harcamaların çoğu kişi tarafından gereksiz göründüğü toplumumuzda talebi artırarak arz yaratmak ne kadar mantıklı?
 
@ziyadeniz

bisikletli kardeş kendimi bir an 1. sınıf iktisada giriş dersinde hissettim. Bu hissiyat için sana teşekkürlerimi sunamasamda esnaf hakkında ortak düşünceler taşıdığımıza memnun oldum. Bendende 50 kuruş yok bundan beri.
 
  • Beğen
Tepkiler: PuncherZ
Halen yapılan bir hatadan ötürü firmayı karalamak için uğraşanlar mevcut. Decathlon'un bana kırık kask gönderdiğini ve kutuda ezik dahi olmadığını söylemiştim elbette bu ürünü değiştirdim zaten mesele bu hata her şeyde olur önemli olan sonraki süreçteki tutumdur. Erdoğanlar zaten iade almayı ya da değişimi kabul etmiş daha ne yapsın ? Bu tür hatalar her yerde olur dünya devi Amazon.com 'da aldığım metal bir üründe paslı gelmişti bu da mı müşteriyi salak yerine koymak milyar dolarlık, dünyanın ilk 10 markasından amazon'un benim 30 dolarıma mı ihtiyacı var ? geçiniz bunları geçiniz sizin derdiniz yurtdışı hayranlığından Türk markasını karalamak. Başka bir olaya gelince Ben sorunlu çıkan ürünün değişimi için 60 gün Amazon.de'den kargo bekledim. O sürekli övdüğünüz yabancı markalarda da oluyor böyle şeyler. Ama sizin derdiniz başka.

Adamlar para iadesini yapmış halen linç için buraya gelenler markayı karalamayı kendilerinde hak görüyorlar. Siz gidin her fırsatta elin gavurundan alışveriş yapın sıkıntı çıkarsa onları linç etmezsiniz ama.

@07yusuf Böyle saçmalık olmaz diye birşey yok oluyor. İnsan bu hata yapabilir binbir türlü olasılık var o çok beğendiğiniz amazon'da beni hatalı ürün değişimi için 60 gün bekletmişti.

@Pabioo Böyle sıkıntılar her yerde olur. Amazon'da da olur decathlon'da da olur. O zaman milyar dolarlık amazon.com'da beni salak yerine koydu çünkü dünyanın en büyük şirketlerinden amazon'un benim 30 - 40 dolarıma çok ihtiyacı var.
 
@hlksnrr İnsan hatası nedir biliyor musunuz: Canı sıkkındır, stres yapmıştır, kirası gecikmiştir, karısıyla kavga etmiştir vb. gider sipariş geçilen Elixir 5 yerine Elixir 3 koyar öyle paketler. Dış uyaranlar yüzünden dikkati dağınıktır buna insan hatası denir. Ama bir insan kullanılmış bir ürünü tutar kutuya koyar, sıfırmış gibi kargoya verirse buna insan hatası denmez, buna bile isteye üç kağıt yapmak denir. İnsan davranışları ve davranışları etkileyen faktörler hakkında çok şükür psikoloji okuduğum için bilgi sahibiyim. Esnaflıkta yapmışlığım vardır. Ayıplı malı satmak ticaret ahlakında yoktur. Amazonun sizin ve benim hatta başkasının dolarlarına ihtiyacı var. Bu zamana kadar yaptığı serveti sizin benim dolarlarım sayesinde yaptılar. Bugün ticaret sektöründen para kazanan her insan buna Erdoğanlar da dahil müşterilerini velinimet olarak görmelidir. Katma değeri yüksek ürünler satıyorlar. Bir ürünü paketlemeden önce kontrol etmek zor değil. Zor olan kullanılmış ürünü sıfır diyerek yutturmaya çalışmak. Tekrardan tıp sektöründen örnek vereceğim. Allah göstermesin bir cerrah içinizde makas unutsa ne olacak insandır hata yapar der misiniz? İşini mükemmel yapmasını beklersiniz elbet. Burada arkadaşın beklediği şey çok basit: Biz paramızla ürün alıyoruz, sizde altı üstü kontrol edip kargoya vereceksiniz, organ nakli yapmıyorsunuz, ne siz zor durumda kalın nede biz" diyor.
 
@Pabioo

Pardon ama bu baya anlamsızca bir cevap. Birbirlerinde farklı fren modellerinin karıştırılabilmesini doğal buluyorsunuz ama üzerinde bir miktar hasar olan bir ürünün yanlış paketlenmesi mi tuhafınıza gidiyor? İade ürün kutulandıktan sonra depoda karışmış olabilir, bakan görevli kutuyu açıp ürünün sıfır olduğunu kontrol etmeden kargolamış olabilir. Direkt menfi niyet okumayla itham ediyorsunuz.

Genel olarak Erdoğanlar Bisiklet'ten yaptığım alışverişlerden memnun oldum hep. Sorun çıksa da yardımcı olmuşlardır. Bu olayda (burada konuyu açan arkadaşın verdiği bilgilere dayanarak) Erdoğanlar Bisiklet %100 kusurludur elbette. Ama benim bu zamana kadar firmayla olan alışverişlerimden edindiğim kanaatime göre "benefit of doubt" verilebilecek güvenilir bir firma olduğu yönünde. O yüzden kasıtlı bile isteye kullanılmış ürünü kargoya verip "kakalamaya" çalıştıklarını hiç zannetmiyorum. Tabii yine de yaptıkları bir hata mevcut ve konuyu açan arkadaşın zamanına ve parasına mal olmuş anladığım kadarıyla. Bana da böyle bir şey olsa benim de sinirlerim bozulurdu. Kendisine de geçmiş olsun.
 
@Hkmt Verilen örnek aslında günlük hayatımızda yaptığımız bir çok dikkatsizlikten birisiyle alakalı. İki kutu vardır, birinin üzerinde 3 yazar diğerinin üzerinde 5 yazar. Dalgınsınızdır aklınız başka yerdedir kağıtta okuduğunuz 5 olsa da siz 3'ü 5 zannedersiniz. Mesela bir yazı okurken aynı anda yanınızdaki birine laf anlatmaya çalışın fakat dikkatiniz okuduğunuz kağıtta olsun. Muhtemelen okuduğunuz kağıttan bir kelimeyi farkında olmadan kurduğunuz cümlede kullanırsınız. "Aklı başka yerde" derler. Aynı hesap işte. Bu dikkatsizlik, dalgınlık sebebiyle yapılmış bir insan hatasıdır deriz. Kusur bu sebepten ise eyvallah insanız olabilir. Ama kullanılmış bir ürünü de tekrardan kutulayıp depoya kaldırmasınlar yahu. Dolaba yemeği ağzı açık koyarsanız dolabı kokutur. Yani önce önlemini almak lazım, gerekirse birden fazla insana kontrol ettirmek lazım hatayı sıfıra indirmek adına. Önce hata yapılıyor sonra da burada iade almışlar, değişim yapmışlar ya işte daha ne istiyorsunuz deniliyor. Sanki lütufmuş gibi.
 
@Şafak Atilla Akpınar

Böyle bir şey bekliyordum...
Lütfen siz açıklar mısınız?
 
@Şafak Atilla Akpınar

Aynen katılıyorum. Ben olayın detaylarını da kimseden öğrenmedim, Mehmet ile arkadaş telefonda konuşurken ve sonrasında bizzat oradaydım (Erdoğanlar'da falan çalışmıyorum, jantlarım ile ilgili bir konu olduğu için Pazar günü oradaydım ve kimse de babamın oğlu değil). Bir olayı anlatıp çamur atacaksanız her detayını yazın da insanlar kimin haklı olduğuna ona göre karar versin.

Konuşmaları vs. geçelim, diyelim ki haklısınız. Firma bu durumda üzerine düşeni yapmış. Evet keşke baştan böyle bir hata olmasaydı ama bir şekilde olmuşsa da hata düzeltilmiş. Bu hatadan dolayı bir işletme bunu hakediyor mu önce onu düşünün. Sizin burada açtığınız konu sebebiyle belki yüz belki bin müşteri kaybedecekler. Siz ne kaybedeceksiniz? Savunma yapıp, buraya cevap yazarak olayı uzatabilirlerdi. Kimin haklı olduğu ortaya çıkardı belki ya da olay çirkinleşirdi. Ama sadece olayın çözüldüğüne istinaden ufak bir bilgi mesajı yazıp kapatmayı tercih etmişler. Ben saygı duydum ama firmayı da savunma ihtiyacı hissediyorum çünkü bu yapılanlar da yazılanlar da ayıp.

Verdiğiniz örneklerde yurtdışından bilmem kaç senedir alışveriş yaptığınızı ve sorun yaşamadığınızı söylemişsiniz. Pek güzel, aman bozulmasın. Bir de ben vereyim örnek. Bu forumda ya da fbook grubunda bilen arkadaşlar bilir Türkiye'de belki benden çok yurtdışından ürün alan yoktur. CRC, Wiggle, Merlin, BD, BC, Hibike ve daha adını bile duymamış olabileceğiniz onlarca online bisiklet mağazasından yüzlerce ürün aldım. Sadece 2-3 örnek vereyim. Merlin bana 2 defa kullanılmış ve ezik jant seti yolladı. Birini değiştirdim 45 gün sürdü diğerini kabul bile etmediler. Daha geçen hafta CRC'den aldığım pedallar geldi, kutudan 2 yerine 1 pedal çıktı. Söyledim hemen diğer tekini yolluyoruz dediler ama 10 gün beklersem şanslıyım. Bike24'ten gelen 350 Euro'luk siparişim kargoda kayboldu. Haklı çıkıp parayı geri alana kadar 2 ay geçti. Arada da bana dünya kadar yurtdışı telefon faturası girdi çünkü maillere 3 günden önce dönmüyorlar.

Hatta frenlerde sizin yaşadığınıza çok benzer bir sorun CRC'den aldığım Hayes frenlerde başıma geldi. Ürün kutusuzdu (çoğu CRC ve Merlin ürününde olduğu gibi yani), kargoda gelirken DOT yağı akmıştı ve bu sebeple de fren kolları ve kaliperin boyasının yarısı dökülmüştü. Belki bilmeyenler vardır, DOT 4 ve 5.1 yağın doğal etkisi budur. Boyayı çözer ve dökülmesine sebep olur. Ayrıca her fren kapalı kutuda bile fazla beklerse bir süre sonra içerisindeki contalar özelliğini yitirir ve sızıntı yapabilir. Yani ürün kullanılmış mı değil mi bilemem, bunun tartışmasına da giremem ama üzerindeki yağ ve lekeler kesinlikle kullanılmış olduğu anlamına gelmez.

Her neyse, anlayan anlamıştır. Bu tip hatalar her yerde olur. Ben şahsen yurtdışı alışverişlerimde bu şekilde sorunlar yaşamış olmama rağmen hala sipariş veriyorum. Neden? Çünkü Türkiye'de ürünlerin çoğu yok ve mecburuz. Ayrıca biliyorum ki en azından CRC gibi firmalar bir sorun olduğunda olayı kesinlikler çözerler. Peki biz ne yapıyoruz; önce diyoruz ki bu ürünlerin çoğu Türkiye'de yok, ondan sonra da bu ürünleri Türkiye'ye getirmeye çalışan başlıca firmalardan birini havadan sudan sebeplerle gömüyoruz.

Bir de ekonomist arkadaşlar gelmiş ki sormayın. Bir işin aslını bilmeden yorum yapınca sadece komik oluyor, o da anlayana. Örnek verdiğiniz ürünlerin çoğu Shimano, hak veriyorum da bu karşılaştırmaya çünkü en yaygın ve talep gören marka. Ama öyle bir algı var ki sanki Erdoğanlar ya da X firma bu malı 4 liraya alıyor, yurtdışında 5 lira iken tutup 8-9'a satıyor. Arkadaşlar bir düşünün durum böyle olsa, Erdoğanlar değil de atıyorum X bisiklet: ben 4'e alıyorum 6'ya vereyim benden alırlar, hem kar ederim hem de Y bisikletten daha ucuza çok satarım demez mi? Diyemez... Neden mi? Açın Shimano'ya sorun ya da TR distribütörüne size anlatsın. Ben kısaca olayın özetini vereyim. Sizin yurtdışından indirim zamanı 6 liraya aldığınız ürün Türkiye'de X bisikletçisine distribütör tarafından çoğu zaman 6-7 lira arasından veriliyor. Adamlar zarar edip size satış yapacak değil. Ayrıca kimse de sizi zorlamıyor, fiyat işinize gelirse alın destek olun, gelmezse de yurtdışından alın.

Bir de arz, talep, sürüm konusu var. Bakın arkadaşlar fiyat karşılaştırması yaptığınız firmalar Merlin, BD vs. Şu an rakamları tamamen sallıyorum ama diyelim ki bu firmalar Shimano X grupset satıyor. Bu firmaların da satış miktarı farzedelim yılda 100.000 adet. Aynı ürünün Türkiye'deki satış miktarı 500. Alıp stoklayıp fiyat indireyim sürümden kazanayım mantığıyla satabileceği en fazla miktar da 1.000 hadi bilemedin 1.500 adet. Yurtdışındaki firma 100 bin adet alıyorken, bizim bisikletçiler ben bu sene 500 değil de 1.000 adet alayım deyince Shimano ya da distribütör onlara aynı fiyattan mı verecek sanıyorsunuz. Açın bakın o kopyala yapıştır yaptığınız siteler bu durum için ne yazıyor. Kaldı ki ben reel durumu bir üst paragrafta en basit haliyle anlattım.

Ayrıca "pazarda" sürümden kazanan insan malı 3 liraya alıp 10 TL yazar, elinde kalacağını anlayınca da 4-5 liraya çekip indirim yaptım sürümden kazanıyorum der. Yani %200 yerine %40 kar eder (kaynak: 7-8 yaşında çocukken her Perşembe pazarda iplik-çorap satan ben). Bisiklet sektöründe ise esnaf normal şartlar altında bir maldan ortalama %10-20 arası kar ediyorsa öper başına koyar. Yine "pazarda" pazarcı ben sürümden kazanayım diye üründen normalde sattığının 10 katı alıp stoklamaz. Zaten elinde o stok vardır, ya da bir ihtimal çok ucuza bulmuştur o zaman belki alıp stoklar da sürümden kazanırım der. Bisiklet sektöründe durumun neden böyle olmadığı açık değil mi? Neyle neyi karşılaştırıyorsunuz. Yani o bahsi geçen arz, talep, sürüm konuları bahsedildiği gibi ekonominin evrensel kuralı değildir. Her sektörün yapısı farklıdır.

Yani demem o ki böyle bir başlık açmadan ya da altına yorumları "döşemeden" önce bir daha düşünün, bilmediğiniz ya da yadırgadığınız durumlar varsa önce sebebini bir bilene (ya da direk firmalara) sorun ki haksız yere eleştirmiş olmayın. Ayrıca 6 ayda 1 böyle "Erdoğanlar ya da X firma bana böyle yaptı" şeklinde açılan başlıklardan da gına geldi.


@Pabioo

Lütuf değil arkadaşım, öyle diyen olmuş mu bilmiyorum ama elbette bu bir lütuf değil. Firma da zaten hata olduğunu kabul etmiş. Ama hata varsa gereğini yapmak gerekir doğru mu? Gereği de ürünü varsa ve müşteri isterse başkasıyla değiştirmek ya da yoksa bir şekilde müşteriyi zarara sokmadan iade almak. Firma bunu yapmış mı, evet. Hatta bazen müşteri de iyi niyetliyse ufak tefek hediye falan gönderip gönlünü de alıyorlar. Bunun dışında ne yapmalarını bekliyoruz? Freni iade alıp üzerine bir de fazladan para mı yollasın?

Kısacası hata varmış ve kabul edilip düzeltilmiş. Türkiye'de hatasını bırakın düzeltmeyi kabul dahi etmeyen, bütün zararı da size yıkan onlarca firma varken kalkıp da hatasını kabul/telafi edeni bu kadar eleştiriyoruz ya o çok garip. Ayrıca bir arkadaş "sorun buraya yazıldı diye çözüldü" falan demiş ki bilmiyor bile olayın aslını. Sadece AYIP diyorum. Bilmeden hak yiyorsunuz.
 
Arkadaşlar lütfen olayı bi anlatın da kim ak kim kara görelim.

Erdoğanlar bisikletten defalarca alışveriş yapmış defalarca iletişim kurmuş biri olarak art niyetli olduklarını düşünmüyorum.
 
Geri