Belli araliklarla donup dolasip tartistigimiz bir konu. Zamani geldiyse yine konusmamiz lazim demektir

Uç örnek olarak vereyim, imkaniniz olsa da bir profesyonel bisikletiyle 5 dakika dolasabilecek olsaniz "benim bisikletim ćöpmüş ya" dersiniz, bundan emin kere emin olun

Seramik aynakol ve jant gobegi, artik 700 kusur gramlara inmis ve ayni zamanda da sıfır esneklikte, ve daha da çıldırtıcı olan kısmı; aero bir kadro, kullanimi cok ama cok rahat, adeta kaymak gibi frenleme yapabildiginiz disk fenler, neredeyse, utanmasa, siz daha vitesi degistirmeden once degisen vites (o kadar hizli ki

) ve hepsinden öte, tubular lastikteki o uçak sesi

profil jant olmasina ragmen 1300 gram gibi agirliklardan bahsediyoruz arkadaslar...
Bu saydiklarimin her maddesi gercekten inanilmaz. Bu teknolojilerden herhangi birini bugun bisikletinize katabilecek olsaniz "bisiklet uçuyor abi" dersiniz..
Adamlarin altinda her parcasi son teknoloji, 50.000 lira degere yakin bu makinalardan var.
Ama bizi bunlari konusmaya iten sey bu degil, bizim boylesine bir bisiklete ihtiyacimiz var mi? Sorusu
Net söylemek istiyorum: yok
Cunku hem calisip hem bisiklete binen çaylaklariz. Ve tabiri caizse bu makinalarin hakkini vermemiz pek mumkun degil. Ama tabiki her amatorun gonlunden 10.000 lira civarinda bir bisiklet alip bu hissi imkanlar dahilinde tatmak geciyor. Cok buyuk bir para gibi gorunuyor ama degil. Fast fooda, kontore, sigaraya, en onemlisi cep telefonuna (son cikan modeller 5.000 tl) vereceginiz parayi azaltarak bile birkac yil icerisinde ust seviye bir bisiklet edinebilirsiniz.
Aldiginiz hazzin artacagi garanti. Hele ki iyi bir karbon bisikleti tecrube etmis biri, aluminyum bisiklete malesef cop diyecektir (hafiflik ve esnemezlikten dolayi)