Çok okudum izledim ama yazmadım ekleyeyim aklımda kalanları.
Froome'un formunu ve Contador'un yorgunluğunu görünce hevesim kaçtı zaten. Sinirimi bozan ise Froome'un doping hikayelerine inanmadığım için adamın şu an en iyileri olduğunu bilmekti. Ne yazık ki biz Contadorcular için acı bir gerçek. 2013 ü izleyen varsa ilk dağlık etaplarda bu ortaya çıkmıştı yine öyle oldu. Geçen sene kazalar olmasaydı bu senekinden çok daha iyi bir kapışma görecektik yazık oldu. Itiraf etmek gerekirse Froome en iyi halinde Contador'un en iyi halini geçer bence net. Yine de geçen sene neler olurdu çok merak ediyorum.
İlyas Salman'n kuzeni öz vatan evladı Nairo gelecek yıllarda favorim ama nerede 2013 te etap sonu yere yiğılan nerede bu seneki sağlamcı eleman. Birşeyler eksik şimdilik.
Binali için pek birşey demeyeceğim asla bu ikisi ile aynı ayarda değil olamaz da. Bana yerli apaçileri hatırlatıyor ama izlemesi keyifli gerçekten. Froome'un seviyesine çıkamayacağı için onun kendi seviyesine inmesini ya da geçen seneki gibi yarış dışı kalmasını beklemek dışında pek bir şansı olmayacağını düşünüyorum. Bir tık altlarında kalıyor bence.
Valverde en sevdiğim elemanlardandı forum ve eurosport spikerleri sayesinde soğudum adamdan. Ama karakteri neyse koyuyor ortaya böyle düşününce Nibali'ye de haksızlık ettiğimi düşünmüyor değilim. Sonuçta mücadele bazen kazanmanın önüne geçiyor.
Van Garderen eşiği kıramıyor bir türlü haliyle bu olmayınca kendisi de Nibali'nin bir tık altında kalıyor.
Fransızları (Bardet,Barguil,Pinot) oldukça başarılı bulsam ve tarzlarını sevsem de 2-3 yıl daha etap dışında pek bir başarı alacaklarını hiç sanmıyorum.(tam kadro katılımlarda ilk 3 mesela) Ama özellikle TDF'de onları izlemek çok keyifli. Barguil için az da olsa umudum var tez canlı değil ve daha sabırlı bunu devam ettirirse rahatlıkla ilk 5 yapacaktır önümüzdeki yıllarda.
Pierre Roland: Sarper Günsal ve Caner Eler dün makaralarını yapsa ve bir çok kişi de buna katılsa da benim izlemekten çok keyif aldığım bisikletçilerden biri. Yanlış ellerde olmasa gayet başarılı olurdu bence. Sürekli atak yapması eleştiriliyor ama o olmasa Eurocar 2012 sonrası unutulurdu.
Kısaca Eurosport yorumcularına da değinmek isterim. Yorum duymak isterim ama yorum ile niyet okumak ve ispatlanmamış bir suçla birisinin adını anmak bana pek doğru gelmiyor. Bunu ancak haber olarak söyleyebilirsiniz yani "-Froome hakkında böyle böyle iddalar yazıldı" bitti bu kadar. Bu konuda kendi yorumlarını yapmaya başlarsan olay başka yöne gider. Uç bir örnek verdim ama bunu yapan yabancı meslektaşlarının sebep olduğu olaylar ortada. Bazen ayarı kaçırıyorlar. Ben en çok Valverde konusunda kızmıştım. Her etapta egosundan bahsediyorlardı. Takımdan gelen açıklamalara vs. rağmen. Bazı şeyleri yorumlamayı izleyicinin kendisine bırakmak lazım. Yine de kendilerini dinlemekten çok keyif alıyorum. Onlara çok şey borçluyum başka spikerlere falan denk gelsem yarış falan izlemezdim herhalde.
Dünkü Nibali atağı ile ilgili olarak çok fazla denecek bir şey yok. Sahalarda görmek istemediğim şeylerden. Nibali atak yapıyor ama Quintana, Valvarde, Contador kalıyor. Onların Froome beklemesinden faydalanıp hem etabı alıyor hemde süreyi azaltıyor. Aynı olayı Nibali sarı taşırken Froome yapsa yer yerinden oynardı SKY kazanmak için herşeyi yapıyor diye. Bu fırsatçılıktır bir suç değildir ama benim için turda gördüğüm en güzel ve temiz "fırsatçılık" Steve Cummings'ten gelmişti. Oldukça keyifliydi izlemesi.
Yoruma açık konuları ne kadar tartışırsak tartışalım ortak bir noktada buluşmak zor burada bırakayım o yüzden.
Son olarak Froome'u(yarışcı olarak elbette daha ötesine yorum yapamam) sevmiyorum tarzından dolayı hatta 2013 TDF'de bundan daha iyiydi şimdi hepten makineye dönüşmüş. Gerçi bu tüm SKY takımı için geçerli hepsi aynı sanki. Elbette bu kendisine yapılanları haklı çıkarmaz. Maruz kaldığı olaylara sevinenin de kendini bir sorgulaması gerekir zaten. Yine de Contador ayağa kalktığında aldığım keyif hiç birinde yok "Messi mi Ronaldo'mu" gibi bir soruya götürüyor bizi durum. Ben ise hala Maradona diyorum. Buraya bağlarsak Contador'u izlemek 1986 ve 1990 yıllarında Maradona'yı izlemek gibi. Birisinde coşarken diğerinde izlerken içiniz acıyor. Nairo da bir Messi olabilir mesela.
İşte bu sevip sevmeme nedenleri de değişiyor çok mantıklı bir açıklama aramamak lazım. Benim için kazanmak herşey değildir, kazanmak için elinden geleni yapmak bunu yaparken de sportmence davranmak kazanmaktan daha değerlidir.