Üretimin çeşitli teknikler sayesinde el işçiliğinden fabrikasyona hatta fordizm denen Mass Production denen yüksek hacimli üretime dönmesiyle ve ticaretin hem mal hem de para transferi olarak hızlanmasıyla büyük firmalar , amiral gemisi tabir edilen firmalar, hatta bazı sektörlerde tekeller ortaya çıktı. Bu büyük firmaların sahipliği de tek bir kişi yerine ortaklıklar vb sebepler ile tam olarak kim olduğunu bilmediğimiz bir yapıya dondu. Bu firmaların normaldir ki bir sürü işçi , teknisyen, mühendis, çalıştırdığı gibi avukatları , istatistikcileri , reklamcilari hatta kendi bünyesinde ya da danışmanlık aldıkları psikolog, sosyologları mevcut. ( yani bilimin tum dallari ile üzerimize gelip kulak arkamizini bile bos birakmamislar ) Bize satılan mal ile bizim el, ayak, göz, kulak, duy ve düşüncelerimize hatta bilinc altimiza kadar temas edilip , analizi yapılmış, buna göre üretilmiş, satışa sunulmuş, reklamı yapılmış, sosyal projelerde adından söz edilmiş .
Şimdi bunca olayın sonunda küçük hesap yapan , günlük kazanan son noktadaki satıcınin olayı asıl firmaya plase edememesi hem satıcınin hem de satis-dagitim organizasyonunu yapan yerel distrubutorun kabahati. Peki algıları yönetme derdinde olan ana firma hadi buraya kadar uyumuş , umursamıyor. Sonrasında haberdar oldugu şikayeti hemen giderip artı puan alabileceği reklam hamlesine çevirememesine ne demeli? Istatistik olarak da hesaplasa kötü niyetli bir şikayet sebebiyle yapacagi masraf yine de çok ufak bir yüzdelik olur diye tahmin ediyorum. Yoksa araba firmaları gibi binlerce sayıda ürününü geri çağırmak zorunda kalacağını, bunun bu tarz olayların önünü açacağını mi düşünüyor? belli degil.
Ilginç bir olay, takipteyiz. Umarım sizin mutlu olacağınız şekilde sonuçlanır. Çünkü satis, kar, buyukluk, sektordeki konumu vb .... gösteriyor ki şimdiye kadar onlarin mutlu oldukları kesin. Sağlıcakla pedallayın.
Not: rahmetli Barkin in da dediği gibi sahibinin kim olduğu belli olmayan firmalarla iş yaparken dikkatli olmak lazım.