Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Göbekten Vitesliler Y.Y.D.

Kardeş. Bir konuyu ChatGPT'ye özet geçirtmeyi biz de yapabiliyoruz. Forumlar insanların "kendi" fikirlerini yazması için var, yapay zekanın ne dediğini yazmak için değil.
 
Scudo
Elli yaşının üzerinde olanlara bir soru. Polo Beldesan'da vites göbeğine giden kablo üstten mi geliyordu alttan mı? Şimdi Polo'yu tanıyanların şöyle cevap vermesi gerekir: "Yav, dalga mı geçiyorsun. Polo'nun ikonik vites kolunun nerede olduğunu hatırlamıyor musun?" Evet, doğru kol üstteydi ama bir süre üstten gittikten sonra alta kıvrılıp göbekle altta buluşacak şekilde üretilmiş olamaz mı? Niçin soruyorum bunu? Schwinn Stingray'e göbek vites takma projem, parçaları sağlayacak olan işletmenin vites kablosunun alttan gelmesi gerektiğini söylemesiyle duvara tosladı. Gerçekten de Schwinn'in yapısı kabloyu alttan çekmeye pek el vermiyor. ChatGPT de kabloyu üstten çekme fikrine pek sıcak bakmıyor. Ben de Polo'larda vites kablosunun üstten geldiğini hatırladığım için bunu teyit ettirmeye çalışıyorum. Gelelim esas soruya, eğer göbek vites kablosu Polo'da üstten geliyorsa, acaba geçen 45+ senede Shimano göbeğin yapısı veya konfigürasyonu kabloyu alttan kabul edecek şekilde değiştirilmiş olabilir mi?
Kardeş. Bir konuyu ChatGPT'ye özet geçirtmeyi biz de yapabiliyoruz. Forumlar insanların "kendi" fikirlerini yazması için var, yapay zekanın ne dediğini yazmak için değil.
Can .... Sen anladın onu.
Yine ChatGPT' ye sordum (n'apıcan Can evladım, mahkemeye mi vereceksin?) şöyle cevapladı.
Evet, Shimano vites göbeklerinin yapısının, vites kablosunun yukarıdan yerine aşağıdan yönlendirilmesi gerektiği şekilde değişmiş olması mümkündür. Shimano, son 40+ yılda vites göbek tasarımlarını sürekli olarak güncelleyip geliştirmiştir ve bu değişiklikler, iç mekanizmalar, vites değiştirme sistemi ve kablo yönlendirmesi gibi bileşenleri içerebilir.
Eski Shimano vites göbeklerinde kablo genellikle yukarıdan yönlendirilirdi. Ancak, daha yeni modeller ve teknolojilerle birlikte, özellikle son tasarımlarda, Shimano vites değiştirme performansını, dayanıklılığı veya montaj kolaylığını artırmak için kablo yönlendirmesini değiştirmiş olabilir. Kablo yönlendirmesi, belirli modele ve kullanım amacına bağlı olarak aşağıdan veya farklı bir açıdan yapılacak şekilde tasarlanmış olabilir.
Eğer modern bir Shimano vites göbeğiyle çalışıyorsanız ve kablonun alıştığınızdan farklı bir şekilde yönlendirilmesi gerektiğini fark ediyorsanız, bu muhtemelen bu tasarım evrimlerinin bir sonucudur. Elinizdeki göbek modeline ait kullanım kılavuzunu veya montaj rehberini kontrol etmek her zaman iyi bir fikirdir, çünkü doğru kablo yönlendirme talimatlarını sağlayacaktır.
 
Son düzenleme:
@makaram Şahsen "göbekli vitessiz"im. Zaten göbek varsa vites bisikletin anlamı nedir onu da pek anlamam, tırmanış yapılamıyo ki. @hamlet2006 sen ver cevabını. Bir oturuşta ne kadar irtifa kazanabiliyosun?
 
  • Hahaha
Tepkiler: makaram
  • Hahaha
Tepkiler: makaram
Schwinn Stingray'e 36 delikli kontra Shimano göbek vites takılıp takılamayacağı konusunda yaptığım araştırmanın sonuçları: 1. Schwinn Stingray'in kadrosu vites kablosunu alttan yönlendirmeye el vermiyor. Çok uğraşılırsa belki yapılabilir lakin verimli olacağını sanmıyorum. 2. Shimano büyük ihtimalle hiçbir zaman vites kablosu üstten yönlendirilen 36 delikli bir kontra göbek sistemi üretmemiş. 3. Schwinn Stingray'e ille de 36-delikli Shimano göbek vites tatbik edecekseniz kontrayı (coaster) iptal etmeli ve arka tekerde V frene geçmelisiniz. Buna karar verirseniz bisiklette kaynak makinesinin de işin içine girdiği yapısal değişikliklere gitmek gerekebileceğini hesaplamalısınız. Bu sonuçlara ulaşırken ChatGPT'den ve ebay'den uzun uzadıya yararlandım. Kendisini forumun muhtarı olarak atamış bir arkadaş ChatGPT'den özetler aktarmama nedense gücenmiş, "Biz de biliriz böyle özet geçmeyi" tadında bir mesaj göndermiş. İki forum kullanıcısı da kendisini desteklemiş. Bu üç arkadaşı Erkut abi'ye havale ediyorum.
 
Son düzenleme:
Kendisini forumun muhtarı olarak atamış bir arkadaş ChatGPT'den özetler aktarmama nedense gücenmiş
1 - Forumda neyin doğru neyin yanlış olduğuna dair fikri vardır herkesin. Senin de vardır. Söyleme hakkın da vardır.
2 - Dil kullanımında titiz biri olduğunu bildiğim için, "gücenmiş" fiilini seçmeni garipsedim açıkçası. "Gücenmek" başka bişeydir, buraya uymuyor. "Garipsemiş" veya "saçma bulmuş" diyebilirdin mesela.
 
1 - Forumda neyin doğru neyin yanlış olduğuna dair fikri vardır herkesin. Senin de vardır. Söyleme hakkın da vardır.
2 - Dil kullanımında titiz biri olduğunu bildiğim için, "gücenmiş" fiilini seçmeni garipsedim açıkçası. "Gücenmek" başka bişeydir, buraya uymuyor. "Garipsemiş" veya "saçma bulmuş" diyebilirdin mesela.
Gücenme kelimesini itina ile seçtim. Yapay zeka platformundan bana göre değerli bir takım bilgileri aktarmış olmamı takdir etmeyi geçtim hiç olmazsa sessizlikle karşılayacağına olan biteni kişiselleştirip "Ne yani, biz de biliriz ChatGPT'yi kullanmayı" tarzında bir çıkış yaptın, sanki ben "Bisikletle ilgili soruları ChatGPT yardımıyla çözmeyi akıl eden ilk kişiyim" anlamında bir şey söylemişim gibi. Can, sen saldırgan bir adamsın. Yakınlarda, ülkenin yetiştirdiği muhtemelen bisiklet teknolojisi konusunda en donanımlı mühendis olan Burçak Erbil hakkında atıp tuttuğun son derece icapsız bir mesajını okudum. Merak edenler Forum'da arasınlar o mesajı. Sana tavsiyem şu: etrafına sataşacağına işine bak.
 
Son düzenleme:
Can, sen saldırgan bir adamsın. Yakınlarda, ülkenin yetiştirdiği muhtemelen bisiklet teknolojisi konusunda en donanımlı mühendis olan Burçak Erbil hakkında atıp tuttuğun son derece icapsız bir mesajını okudum. Merak edenler Forum'da arasınlar o mesajı. Sana tavsiyem şu: etrafına sataşacağına işine bak.
Haydaaa, saldırgan olduk şimdi. Kardeş, bilmediğim konularda yorum yapmam. Sonlu elemanlar analizi, deformasyon, mukavemet konularında epey bilgiye sahip biriyim. ("Diploman kadar konuş"çulardansındır belki, o zaman söyliyim, makine mühendisliği eğitimi gördüm). Esnek kadro ile güç kaybı yaşanmayacağını düşünmek fizik bilimine aykırıdır. Çelik borulardan karbonfiber hafifliğinde iskelet yapılabilir, ama esnemezlik bakımından karbonfiber gibi gevrek bir materyal ile yarışması mümkün olamaz. Alüminyum ile yarışabilir, ona bişey demem. "Atıp tutan", "icapsız" mesajım da bu:

Ayrıca Burçak Erbil'in makalesi, kendisi çelikten kişiye özel kadro yaptığı için, yanlı bir yorum içeriyor, çeliği yüceltiyor. Esneme geri dönerken abzorbe edilen enerji arka tekere yolu itiş olarak tamamen geri dönseydi, 0.5 mm çelik borulardan şu anki karbonların ağırlığında kadro yapılır herkes ucuz ucuz binerdi :) Yani bu iş o kadar basit değil. Pist yarışlarında hiç bir fren ve vites komponenti olmamasına rağmen karbon kadrolu 7-8 kiloluk (haliyle taş gibi kaskatı) bisikletler yarışıyorsa bu boşuna değildir diye düşünüyorum.
 
  • Beğen
Tepkiler: Umur Bora
Can, sen o mesajda neyin icapsız olduğunu gayet iyi anladın. Burçak Erbil'i kişisel finansal menfaatler uğruna bilimsel gerçekleri çarpıtmakla suçluyorsun. Bak ne diyorsun: " ... Erbil'in makalesi, kendisi çelikten kişiye özel kadro yaptığı için, yanlı bir yorum içeriyor."
 
"Bilimsel gerçekleri çarpıtmak" ile "suçluyor"muşum. Adına "suç" mu dersin, "hata" mı dersin ne dersin bilemem. Dediğim şey şu ki, iddia ettiği şey fizik bilimine aykırıdır. Millet karbonfiber iskeletlere boşuna dünyanın parasını dökmüyor. Bunu deyince, "millet Brelis'e boşuna para döküyor" diye de anlarsın sen şimdi. Öyle bişey de demiyorum. Milimetrik olarak, kol-gövde-bacak boyuna uygun tasarlanmış, terzide sana özel dikilmiş gömlek gibi bisiklet yapıyor, yaptıranlar da bunun için yaptırıyor.

İhtisasın ne ise o konuda fikir belirtmeye devam etsen iyi olacak. Yoksa arkası boş kalıyor.
 
  • Beğen
Tepkiler: Umur Bora
İhtisasım insan ilişkileri. Sen o konuda sınıfta kaldın.
 
Bu nedenle, ek vitesler hem pazarlama hem de kullanım açısından fayda sağlar."
Kullananlar ne diyor?

Göbekten vites sistemlerin tanrısı Rohloff'tur. Şu videoya bir göz atın; 14 vitesli Rohloff ile dağ-bayır-çöl-çamur demeden, yağ takviyesi gibi çok basit birkaç bakımla binlerce km. yol yapılabildiğini göreceksiniz.

Göbekten vites sistemlerinin en önemli avantajı budur. İyi olanı alır, kullanır ve bir daha arkanıza bakmazsınız.

Can, sen o mesajda neyin icapsız olduğunu gayet iyi anladın. Burçak Erbil'i kişisel finansal menfaatler uğruna bilimsel gerçekleri çarpıtmakla suçluyorsun. Bak ne diyorsun: " ... Erbil'in makalesi, kendisi çelikten kişiye özel kadro yaptığı için, yanlı bir yorum içeriyor."
Yakın zamanda Daniel Kahneman'ın Noise: A Flaw in Human Judgment adlı kitabını bitirdim. Kahneman, birçok profesyonelin uzmanı oldukları alanlarda fikir üretip karar verirken birçok açıdan yanlı (bias) davranabildiklerini, bunun da ortaya çıkan sonuçta gürültü-parazit-hata (noise) oluşturduğunu anlatıyor.

Burçak Erbil çelik malzemeden kadro üretimi konusunda ülkedeki en yetkin ve donanımlı kişi olabilir. Ancak bu onu, ortaya koyduğu fikir ve görüşlerde hata yapmaktan azade kılmaz. Aksine Kahneman'ın 450 sayfa boyunca anlattığı ve bilimsel verilerle desteklediği üzere, mesleğini/uğraşını uzun süre yapmanın meydana getirebileceği mesleki körlük ve yanlılık, kişiyi birçok durumda varlığından bihaber olacağı hatalar yapmaya (noise) sevkedebilir.

"Çelik kadro mu daha esnemez, karbon-fiber kadro mu?" sorusuna çelik diyen birinin cevabını, cevabı verenin kim olduğundan bağımsız olarak ben de sorgulardım.

Can'ın bahsettiği hususun bu olduğunu düşünüyorum. O mesajında art niyet aramak abesle iştigal olmuş biraz.
 
Son düzenleme:
Bakın Can da, siz de iki şeyi birbirinden ayırmakta zorlanıyorsunuz. Bir tarafta bilimsel bir çelik-karbon tartışması var, diğer tarafta ne yaptığını çok iyi bilen bir kişiye yöneltilen kişisel menfaati kasıtlı olarak bilimsel gerçeğin üstünde tutma ithamı var. Ben Can'a mesajında neyin icapsız olduğunu bildiğini söylerken bu ayrıma dikkat çekmiştim lakin siz de anlamamışsınız.

Hamiş: Can'ı "iyi niyetli" bir kişi olarak tanımlamam. Söz konusu mesajı buram buram K faktörü kokuyor.
 
Bir tarafta bilimsel bir çelik-karbon tartışması var, diğer tarafta ne yaptığını çok iyi bilen bir kişiye yöneltilen kişisel menfaati kasıtlı olarak bilimsel gerçeğin üstünde tutma ithamı var.
Bence siz de benim ne demek istediğimi anlamamışsınız.

Diyorum ki: Siz o cümleden Burçak Erbil'e yöneltilen bir itham anlamı çıkarmışsınız. Ben ise aynı cümleden, yapılan işten veya uzmanlıktan kaynaklanan yanlılığın doğurabileceği hatalı yorum/sonuç anlamı çıkarmışım.

Bir kez daha altını çizeyim. Bir insanın uzmanlığı, ne yaptığını çok iyi bilmesi onu hata yapmaktan %100 alıkoymaz. Hatta bazı durumlarda bu halin getirdiği aşırı özgüven, çok vahim hataların ortaya çıkmasına bile sebep olabilir. "Çok bilen çok yanılır" diye bir söz var; boşuna söylenmemiştir herhalde.

Gördüğünüz gibi, aynı cümleden farklı manalar çıkarılabiliyor; bakış açısına bağlı demek ki bu tür şeyler. Belki de sizin Can'a karşı önyargılarınız var ve yanlılığınız o cümleden böyle bir sonuç çıkarmanıza vesile oldu :)
 
...diğer tarafta ne yaptığını çok iyi bilen bir kişiye yöneltilen kişisel menfaati kasıtlı olarak bilimsel gerçeğin üstünde tutma ithamı var.
Söylediği şey yanlışsa yanlış kardeşim? Bu kadar basit. Çelik-Karbon tartışması diye bir şey yok, çoktan bitti o tartışma. Üstün taraf belli.
Hamiş: Can'ı "iyi niyetli" bir kişi olarak tanımlamam. Söz konusu mesajı buram buram K faktörü kokuyor.
1 - Yanlışa yanlış derim. Bu beni kötü niyetli yapmaz.
2 - "K-faktör" kokuyor derken? Ne diyosun kardeş? K-faktör'den niye bahsettin açıklar mısın? @hakano
 
Bence siz de benim ne demek istediğimi anlamamışsınız.

Diyorum ki: Siz o cümleden Burçak Erbil'e yöneltilen bir itham anlamı çıkarmışsınız. Ben ise aynı cümleden, yapılan işten veya uzmanlıktan kaynaklanan yanlılığın doğurabileceği hatalı yorum/sonuç anlamı çıkarmışım.

Bir kez daha altını çizeyim. Bir insanın uzmanlığı, ne yaptığını çok iyi bilmesi onu hata yapmaktan %100 alıkoymaz. Hatta bazı durumlarda bu halin getirdiği aşırı özgüven, çok vahim hataların ortaya çıkmasına bile sebep olabilir. "Çok bilen çok yanılır" diye bir söz var; boşuna söylenmemiştir herhalde.

Gördüğünüz gibi, aynı cümleden farklı manalar çıkarılabiliyor; bakış açısına bağlı demek ki bu tür şeyler. Belki de sizin Can'a karşı önyargılarınız var ve yanlılığınız o cümleden böyle bir sonuç çıkarmanıza vesile oldu :)
Mehmet Bey, yine aynı hataya düşüyorsunuz. Bir daha anlatıyorum. Birisine "söylediğin şey yanlış" demek başka, o kişiyi gizli bir gündemi olmakla suçlamak bambaşka. Birincisinde fikrinizi söylemiş oluyorsunuz, ikincisinde o fikirden sübjektif bir sonuç çıkarıyorsunuz.
Söylediği şey yanlışsa yanlış kardeşim? Bu kadar basit. Çelik-Karbon tartışması diye bir şey yok, çoktan bitti o tartışma. Üstün taraf belli.

1 - Yanlışa yanlış derim. Bu beni kötü niyetli yapmaz.
2 - "K-faktör" kokuyor derken? Ne diyosun kardeş? K-faktör'den niye bahsettin açıklar mısın? @hakano
Doğrusu çok beğendim bu cevabı. Bak Can, K-Faktörü'nün ne olduğunu sen de biliyorsun ben de.
 
Mehmet Bey, yine aynı hataya düşüyorsunuz. Bir daha anlatıyorum. Birisine "söylediğin şey yanlış" demek başka, o kişiyi gizli bir gündemi olmakla suçlamak bambaşka. Birincisinde fikrinizi söylemiş oluyorsunuz, ikincisinde
Hakan bey bu yorum biraz niyet okuma içermiyor mu?

Can "Eyyy Burçak Erbil! Senin de Fetullahçılar gibi gizli ajandan var, devleti ele geçirmeye çalışıyorsun! Ama yemezler!" demiyor ki... :) "Adam sadece çelik kadro ürettiği, çelik malzemeyle uğraştığı için bu yönde bir yanlılığı var/olabilir" diyor. Ben öyle anlıyorum en azından.

Sürekli İbrahim Tatlıses dinleyen birinin, onu dünyanın en başarılı vokali zannetmesi gibi...
 
Geri