Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Gran Fondo Marmara

Arkadaşlar, saçma sapan yorumlar var Allahınızı severseniz, sorduğunuz soruları tekrar okuyun. Yarışta yanında ne olması gerlekiyorsa onları al yeter.
O kadar çok yorum okudum ki yarışmadan vazgeçmişin kıyısındayım. Katılan herkese bol şans.
 
Scudo
Bırakma çantasına(drop bag) yarış sonrası giymeyi, kullanmayı düşündüğünüz eşyalarınızı koyun. Bu havlu, spor ayakkabı, atlet veya t-shirt, sıcak tutacak kıyafetler olabilir. Yanınızda ise jel, pompa, iç lastik alınabilir. Cüzdan/para ve telefon size kalmış; ya yanınıza alırsınız ya da bırakma çantasına koyarsınız(ne kadar güvenli tartışılır). Formanın arka cebine bunlar sığan şeyler. Bin kişilik organizasyonda kimse sele altı çantaya takılacağını sanmıyorum. Normalde düşme riskine karşı yasaktır.

Kaldı ki hiçbir pro yarışta bisiklet üzerinde çanta göremezsiniz. Arka cepler bu iş içindir. ;)
 
@evrenozbilen

bu da prof bir yarış olmadığı için sorun yok :) Arka ceplerden telefon cüzdan fırlamaz mı asıl yarış esnasında?
 
Arkadaşlar şöyle bir bilgi paylaşayım.

"Arkadaşlar selam,
Sizlerle bugün öğrendiğim bir bilgiyi paylaşmak istiyorum. Marmara granfondo ile ilgili Kütahya'dan gelecek bir grup biskletçiden birisi ile tanıştım ve Argeus ile geçen konuşmadan bahsetti. Uzun tur Bursa'dan başlayacak ve yaklaşık 2 saat sonra da Yalova'dan kısa parkuru başlatacaklarmış. Ancak bu iki grubun çakışmalarını sağlayacaklarını ve toplu olarak Osmangazi Köprüsü'nden geçireceklerini söylemişler. Arkadaş da bu durumda kaza riski çok fazla olabilir demiş ve Argeus yetkilileri aslında yarıştan öte Osmangazi Köprüsü'nün reklamını yapmak amacımız gibi bir şeylerden bahsetmişler. Bu durumda benim hala tereddütlerim var ve sanki ücret vermiyoruz ama reklamın da bir parçası oluyoruz gibi hissediyorum. Belki iyi belki kötü ama sanki kullanılıyormuşuz gibi hissettim bir an. 700 kişinin bir anda kısa parkurun başlamasına denk getirip orada herkesi sıkıntıya sokacak bir müdahale olursa çok ciddi kazalara sebep olacak durumlar yaşanabilir.
Bu durumda belki de fazla kuruntu yapıyor da olabilirim.
Saygı ve sevgilerimle,
Ahmet Akay"

Bu yazıyı olduğu şekliyle Argeus ekibine ilettim. Çünkü kaynağından teyit almam gerekiyordu.

Gelen yanıt aşağıda:

"Bahadır Bey merhaba,

Bilgilendirme için teşekkürler.
Böylesine geniş katılımlı ve ücretsiz bir Gran Fondo yarışı için, yüzlerce insanın çalışıp, bisiklet severler için bu yarışı hayata geçirirken, bu şekilde yorumlar almak bizi gerçekten çok üzüyor.

Parkur itibariyle çok kritik noktalardan geçecek bu yarış için Osmangazi Köprüsü’nün kapatılması gerekiyor. Köprüyü mümkün olduğu kadar kısa süreli kapatmak zorunda olduğumuz için tek çözümümüz buydu. Kaldı ki, köprüdeki yol 3 şeritli ve trafiğe tamamen kapalı olacağı için bisikletçiler hiçbir sorun yaşamayacaklar. Bursa’dan çıkan uzun parkur yarışının 80. kilometresinde 2 yarış birleşiyor ama o zaman kadar zaten uzun parkur yarışçıları oldukça bölünmüş olacaklar.

Ahmet Bey’in bahsettiği gibi biz bir reklam amaçlı düzenlemiyoruz bu organizasyonu. Böyle bir şeyin olması da söz konusu değil.
Keşke kendi şahsi görüşünü, hatta kulaktan dolma bir bilgiyi paylaşmadan önce bizimle görüşüp doğru bir bilgi alsaydı.
Katılımcıların sorularını cevaplamak ve yardımcı olmak adına, web sitemizde kendi cep telefonum bile mevcut ve cevaplamadığım tek bir telefon bile olmuyor.

Saygılarımla,
Mehmet Nuri özden

Gran Fondo Marmara
M: +90 533 309 0589
(link)"

İrfan Türetgen'in bu mesaja bir itirazı olmuştu:

"Bursa’dan çıkan uzun parkur yarışının 80. kilometresinde 2 yarış birleşiyor ama o zaman kadar zaten uzun parkur yarışçıları oldukça bölünmüş" denmiş. O bölünmüş yarışçılar hic bolunmemis bir grupla birlesecekler. Bu uzun parkurda önde olanlar icin büyük avantaj. Taze bir grupla birlesecekler. Arkadakiler hepten uzayacak. Adil değil...


Aşağıda anlattığım üzere telefonla görüşerek bilgi aldım:

Cumartesi Argeus'tan Mehmet Bey bana mesaj atmış, müsait zamanda görüşmek için. Bugün aradım. Uzun grupta önde gidenlerin kısa grupla birleşip avantaj yakalamasının haksızlık olacağını ve diğer konuları sordum. Amaçlarının hiçbir şekilde bu yarışa gölge düşmemesini, ama bir yandan da uygulanan kısıtlı köprü geçiş zamanını da göz önünde tutarak, geçmiş yarış deneyimlerine dayanarak çözüm bulacaklarını söyledi. Net bir şekilde, kısa parkura başlayacak olanların uzun parkurda önde gidenlerle birleştirilmeyeceğini belirtti.

Mehmet Bey'in daha önceden düzenledikleri yarışlardan kazandığı deneyimleri hem de elinden gelen yardımı yapmaya çalışması bana güven verdi.
 
@Serkan Mıstınoğlu

Kesin olan, köprü geçişi sırasında televizyonlarını açanlar görebilecekler. Reklam olsun tabii, bisiklet yarışının kötü reklamı olur mu? Zaten kullanılmayan bir köprü var, hem onun hem de kullanılmayan bisikletin reklamı olur.
 
İki grubun birleşmemesinin tek yolu kısa parkurun biraz daha geç başlatılması olabilir. Bunu sağlamak için de yarışı bir hayli geç başlatmaları gerekir ki pek mümkün görmüyorum.

Uzun parkurdan tempo yapıp gelen kaçış grubu, kısa parkurdan gelen ve henüz çok dinç olan ana grupla birleşirse gerçekten büyük avantaj olur. Kısacası uzun parkur'da başlayan sporcular için yarışın mottosu "Kaç kaçabilirsen" :)
 
  • Beğen
Tepkiler: Road_Runner
@Bahadır Gürel :D

Uzun parkurdan start alan 800 küsür kişiden, hızı saatte 30 km/h'nin altında kalanlar kendilerini bir anda kısa parkurdan start almış 1000 kişinin arasında bulacaklar ve bu olay tam olarak köprüde olacak. Katlanır bisikletinden inip selfi çeken mi dersiniz, MTBsini havaya kaldırıp sevinç naraları atan mı dersiniz. 3 şeritli yol yalan olur bence :D
 
Bursa'dan çıkan uzun parkucular saatte 40 km ortalama ile gelirlerse kısa parkurdakilerle birleşebilirler. 2 büyük rampa düşünüldüğünde bu pek mümkün değil gibi gözüküyor. Kısa parkurdakilere start vermeyip uzunun geçmesi beklense; kısa parkur start saatinin üstüne en az yarım saat daha konulmasına ihtiyaç olacak.

Ya uzun parkurcular gelmeden kısa parkur başlayacak. Uzundaki ön grup bir şekilde kısadaki iyi bir grubu yakalayacaktır ve birlikte çalışılacaktır. Ya da uzun parkurun ön grubu geçtikten sonra kısa rötarlı(en az yarım saat-45 dakika) bir şekilde başlatılacaktır.

Bana kalırsa uzun parkurdaki ön grup sonrası kısa parkur rötarlı bir şekilde start alacak gibi.

Ek: Her türlü şaibeli olacak(umarım olmaz)... Uzun parkur ön grubunu önden kısayla birleştirmeden devam ettirdin diyelim. Kısa parkur daha taze olduğundan, uzundan gelen takip grubu ile kısanın ön grubu çalışarak uzunun ön grubunu yakalama ihtimali de mevcut olacak.

Bu nehirden sandalla geçirmeye çalışılan kurt, kuzu ve çimen üçlemesi gibi oldu. Bekleyelim görelim.
 
@Serkan Mıstınoğlu

Tabii bu işin sorumluluğu Argeus'ta. Yapabilirler mi, üstesinden gelebilirler mi? Eğer adını sanını duymadığım bir ekip olsaydı ben de şüphe duyardım ama yıllardır Cumhurbaşkanlığı Tur'larını başarıyla organize etmiş bir ekip varsa, benim yürüteceğim tüm fikirleri yaşayarak öğrenmişlerdir. Telefonda konuşurken katıldığım yarışları da tek tek söyledi :) şahsen tanışmamıştım ama beni tanıyor.
 
@Serkan Mıstınoğlu

Kısa parkur ile uzun parkur arasında 70 kilometreden fazla fark var, yani başlangıç süreleri arasında tam 2 saat fark olursa kısa parkurda yarışanlara karışmamak için gereken ortalama hız saatte 36 kilometre civarında. Bursa-Altınova yolunun inişli çıkışlı profilini ve Ekim ayında doğu Marmara'da hakim rüzgarın poyraz olduğu göz önüne alırsak, en güçlü bir kaç bisikletçi dışında herkesin bu duruma düşeceğini beklemek gerek.
 
Kısa parkur önde başlarsa, köprüde kurtarsak bile devamındaki yolda çakışma olmayacak mı?
 
@Murat B.

Görünüşe göre adamlar gerekli hesapları zaten yapmışlar en başından beri, bu hıza bence hiç kimse ulaşamaz. Ön grup bile 1000 kişinin arasına dalacak
 
  • Beğen
Tepkiler: Murat B.
Kısa gurup ile uzun gurubun buluşmasının size ne zararı varki erol taş gibi araya giriyorsunuz. Bırakınız sevenler ayrılmasın. Bırakınız sevenler buluşsunlar hemide çukulatada yiyebilsinler.
 
  • Beğen
Tepkiler: Deniz A
Kayıt olan 1000 kişi evet ama gelecek olan kişi sayısı max. 500 olur.
 
31 kişi ,55 yaş üstü yarışacak ,saat 07.30 'a rezervasyona ayırttım ,30 rakibim var ,hiçbirini tanımıyorum,sadece nedim güçlü ile pedallamış idim fena değil idi..kürsüde şansımın ne olduğunu bilmiyorum ,face'den diğerlerine ulaştım ama resimlerden pek bir şey anlaşılmıyor ,strava kayıtlarına ulaşamadım,2 adet maratoncu var o gün bisiklet kullanacaklar,bu pazar osmangazi köprüsü girişine gittim,dönüşü yaptım ,dönerken sağ tarafa bakarak eğimlere dikkat ettim 5 adet eğim var,4-5 arası tahminim ,altınova düz yol oradan sağdan osman gazi köprüsünde eğim olduğunu zannetmiyorum osmangazi çıkışından d-100 bağlanan yolda eğim olup olmadığını tesbit edemedim..
 
Şansımız döndü galiba Rüzgar da yok yağmur da

@Kudret Kurtcebe Bol şans ben 32 kişi saydım ilk 16 benim için başarıdır. Saygılar
 

Dosyalar

  • ist.jpg
    ist.jpg
    77,7 KB · Okunma: 33
  • Beğen
Tepkiler: ciplakayak
İlk defa yarışa katılacaklar için yol yarışında izlenebilecek temel taktikleri elimden geldiğince anlatmaya çalışayım. Bu bilgileri, katıldığım federasyon ve amatör yol yarışlarının yanısıra, Atilla Atay ve Tarık Gül'ün yıllarca bana anlattıklarından edindim. Bir de, aşağıda paylaşacağım altın değerinde Türkçe dökümanı mutlaka okuyun. Zamanında Ahmet Akyürek kaleme almış. Grup sürüşünde güvenlik konusuyla ilgili. Bence bir yol yarışında esas amacınız kazasız belasız yarışı bitirmek olmalı. Diğer amaçlar ne kadar hayati de olsa, sonra gelmeli. Bu lafta kalmamalı, daima kafada olmalı. Çünkü yarış sırasında yüksek tempo beynin sağlıklı çalışmasını engelliyor ve sonu kazayla bitebilecek anlık kararlar alınabiliyor.

Yol boyunca tek kalmamaya azami önem verin. Bir grupla giderken bir şekilde geri düşebilir ve tek kalabilirsin. Bu noktadan sonra yol ayrımına geliyorsun. Ya uzaklaşan grubu yakalamaya çalışacaksın ya da geriden gelen grupla bütünleşeceksin. Geri kaldığın grubun temposu aniden yükselmiş ve anlık gafletle geride kalmışsan, o temponun eski hızına geri geleceğini düşünerek aradaki farkı kapatıp yakalaman önemli, ama mesafe artmadan kısa zaman içinde yapmalısın. Mesafe uzadıkça, atak yapman gereken süre artacağından, sonunda yorulup bitkin hale gelmene neden olabilir. Ancak geri kalma nedenin, grubun temposunun sana göre hayli yüksek olmasıysa, bu durumda tekrar yakalamaya çalışman büyük hata olur. Belli ki, bu tempoyla uzun süre gidemeyeceğini hissediyorsundur. Yarışın sonları olsa tamam da, ortalarında yakalamaya çalışmak göz göre göre intihar olur.

Giden grubu yakalamaya çalışmaktan vazgeçtik diyelim. Bu durumda ne yapacağız? Geriden gelen bir grup olup olmadığını takip etmek ve grupla bütünleşmek şart. En çok yapılan hata şudur: Yarışçı öndeki grubu kaçırdığı zaman morali bozulur ve arkadan gelenlerin kendisine yetişememesi için gereğinden fazla tempo yapmaya devam eder. Bu, yarışlarda acemi bisikletçilerin yaptığı tipik hatadır. Çünkü, bu şekilde yapılan bir sürüş, hava direncine ve/ya rüzgara karşı tek başına mücadele vermek demektir. Limitlerini zorluyor olduğundan, arkadan gelen grup (onları farketmediğinden) hızla yanından geçer ve tutunamaz, çünkü grubu yakalayacak fazladan gücü yok. Öyleyse ne yapmak lazım? 1) Ara sıra arkaya bakıp, gelen bir grup var mı yok mu, varsa mesafe nedir kontrol etmek lazım. 2) Tek sürerken, tempon bir saat boyunca sürebileceğin maksimum tempoda olmalı (laktat eşiği). Daha fazlası değil. Çünkü, gelen bir grup varsa, deponda, onların seni geçip kaçmalarına fırsat vermeyecek kadar ek güç olmalı. Neden tempon laktat eşiğinde olmalı? Eğer daha düşük tempoda sürersen, geriden gelen grup seni kolayca yakalayacak (senden güçsüz olsalar bile). Laktat eşiğinde sürmelisin ki, o grubun, senin temponu yakalayıp geçecek kadar gücü olmalı, yoksa grupla bütünleşsen bile genel tempo istediğin seviyeye çıkmayacaktır. Buradan çıkacak özet şudur: Eğer gruptan koparsan laktat eşiğinde sür. Ama arada arkayı kolla ve seni yakalayacak bir grup varsa hazırlığını yap.

Grupla sürerken nasıl davranmalı? Eğer devamlı arkada yatarsan (ki bu sırada dinleniyorsun) önde değişim yapanlar yorulduklarından, tempo düşmeye başlar. Grubun her bir üyesinin ortalamasından daha yüksek güç üretmesi, grubun her üyesinin katkısını gerektirir. Grup içinde bir üyenin saklanmış bir gücü kullanmaması, hatta bu gücü, grup yorulduğunda onlardan kaçmak için kullanması en çok yapılan hatadır. Çünkü gruptan kaçan kişinin ilerleyen kilometrelerde tek çaresi tekrar o grupla bütünleşmek olacaktır. İşte o zaman grup seni kabul etmeyecektir. Tam tersi de geçerli. Hiç öne çıkmayan bir grup üyesi nedeniyle grup dağılabilir. Çünkü çalışmayan üyeyi atmak isteyen öndeki yarışçılar tempoyu bilinçli olarak bozarlar ve bu da grubun yüksek güç üretmesine balta vurur ve grup dağılır. En iyi ve ispatlanmış çözüm birlikte sırayla değişmektir. Bu amaçla asla geriden çıkıp öne geçmeyin. Çünkü öne geçmek için normal temponun üzerine çıkarsın. Bu durumda hem sen fazladan yorulursun hem de grubun temposu bir yükselir sonra bir düşer. Bu da nabız bozar. En iyi çözüm öndeki yarışçının işaret verip arkaya geçmesidir. Bu ise rüzgarın tersi yönünde olmalı. Örneğin rüzgar sağdan esiyorsa değişim soldan olmalı vb. Değişim süreleri için optimum bir kural yok. 10 saniyede bir de değişebilirsin 5 dk da bir de (burada rüzgarın yönü belirleyici olur: kafadan esen rüzgarda daha kısa, arkadan esen rüzgarda daha uzun önde kalmalısın). Herkesin aynı zaman diliminde önde olması yeter şart. Güçlü yarışçının fazladan kalmaya çalışması doğru değil. Çünkü nabız bozan şeylerden biri de senkronizasyonun kurulamamasıdır. Özellikle tempo değiştirmek gruba ihanet etmektir. Örneğin 35 km/s hızla giden grupta öne geçince hızı 40'a çıkartıp, sonrasında geri geçince hızın tekrar 35'e düşmesi, grubu dağıtmak veya nabzı bozmak için idealdir. Böyle davrananları gruba almak istemezler.

Aslında daha çok konu var ama şu anda aklıma gelenler bunlar.

(link)
 
@Özcan. Bel çantası derken bu ufak sırt çantaları oluyor mu?
Forma cebinden bahsediyorsun sanırım.
 
Geri