İlk defa yarışa katılacaklar için yol yarışında izlenebilecek temel taktikleri elimden geldiğince anlatmaya çalışayım. Bu bilgileri, katıldığım federasyon ve amatör yol yarışlarının yanısıra, Atilla Atay ve Tarık Gül'ün yıllarca bana anlattıklarından edindim. Bir de, aşağıda paylaşacağım altın değerinde Türkçe dökümanı mutlaka okuyun. Zamanında Ahmet Akyürek kaleme almış. Grup sürüşünde güvenlik konusuyla ilgili. Bence bir yol yarışında esas amacınız kazasız belasız yarışı bitirmek olmalı. Diğer amaçlar ne kadar hayati de olsa, sonra gelmeli. Bu lafta kalmamalı, daima kafada olmalı. Çünkü yarış sırasında yüksek tempo beynin sağlıklı çalışmasını engelliyor ve sonu kazayla bitebilecek anlık kararlar alınabiliyor.
Yol boyunca tek kalmamaya azami önem verin. Bir grupla giderken bir şekilde geri düşebilir ve tek kalabilirsin. Bu noktadan sonra yol ayrımına geliyorsun. Ya uzaklaşan grubu yakalamaya çalışacaksın ya da geriden gelen grupla bütünleşeceksin. Geri kaldığın grubun temposu aniden yükselmiş ve anlık gafletle geride kalmışsan, o temponun eski hızına geri geleceğini düşünerek aradaki farkı kapatıp yakalaman önemli, ama mesafe artmadan kısa zaman içinde yapmalısın. Mesafe uzadıkça, atak yapman gereken süre artacağından, sonunda yorulup bitkin hale gelmene neden olabilir. Ancak geri kalma nedenin, grubun temposunun sana göre hayli yüksek olmasıysa, bu durumda tekrar yakalamaya çalışman büyük hata olur. Belli ki, bu tempoyla uzun süre gidemeyeceğini hissediyorsundur. Yarışın sonları olsa tamam da, ortalarında yakalamaya çalışmak göz göre göre intihar olur.
Giden grubu yakalamaya çalışmaktan vazgeçtik diyelim. Bu durumda ne yapacağız? Geriden gelen bir grup olup olmadığını takip etmek ve grupla bütünleşmek şart. En çok yapılan hata şudur: Yarışçı öndeki grubu kaçırdığı zaman morali bozulur ve arkadan gelenlerin kendisine yetişememesi için gereğinden fazla tempo yapmaya devam eder. Bu, yarışlarda acemi bisikletçilerin yaptığı tipik hatadır. Çünkü, bu şekilde yapılan bir sürüş, hava direncine ve/ya rüzgara karşı tek başına mücadele vermek demektir. Limitlerini zorluyor olduğundan, arkadan gelen grup (onları farketmediğinden) hızla yanından geçer ve tutunamaz, çünkü grubu yakalayacak fazladan gücü yok. Öyleyse ne yapmak lazım? 1) Ara sıra arkaya bakıp, gelen bir grup var mı yok mu, varsa mesafe nedir kontrol etmek lazım. 2) Tek sürerken, tempon bir saat boyunca sürebileceğin maksimum tempoda olmalı (laktat eşiği). Daha fazlası değil. Çünkü, gelen bir grup varsa, deponda, onların seni geçip kaçmalarına fırsat vermeyecek kadar ek güç olmalı. Neden tempon laktat eşiğinde olmalı? Eğer daha düşük tempoda sürersen, geriden gelen grup seni kolayca yakalayacak (senden güçsüz olsalar bile). Laktat eşiğinde sürmelisin ki, o grubun, senin temponu yakalayıp geçecek kadar gücü olmalı, yoksa grupla bütünleşsen bile genel tempo istediğin seviyeye çıkmayacaktır. Buradan çıkacak özet şudur: Eğer gruptan koparsan laktat eşiğinde sür. Ama arada arkayı kolla ve seni yakalayacak bir grup varsa hazırlığını yap.
Grupla sürerken nasıl davranmalı? Eğer devamlı arkada yatarsan (ki bu sırada dinleniyorsun) önde değişim yapanlar yorulduklarından, tempo düşmeye başlar. Grubun her bir üyesinin ortalamasından daha yüksek güç üretmesi, grubun her üyesinin katkısını gerektirir. Grup içinde bir üyenin saklanmış bir gücü kullanmaması, hatta bu gücü, grup yorulduğunda onlardan kaçmak için kullanması en çok yapılan hatadır. Çünkü gruptan kaçan kişinin ilerleyen kilometrelerde tek çaresi tekrar o grupla bütünleşmek olacaktır. İşte o zaman grup seni kabul etmeyecektir. Tam tersi de geçerli. Hiç öne çıkmayan bir grup üyesi nedeniyle grup dağılabilir. Çünkü çalışmayan üyeyi atmak isteyen öndeki yarışçılar tempoyu bilinçli olarak bozarlar ve bu da grubun yüksek güç üretmesine balta vurur ve grup dağılır. En iyi ve ispatlanmış çözüm birlikte sırayla değişmektir. Bu amaçla asla geriden çıkıp öne geçmeyin. Çünkü öne geçmek için normal temponun üzerine çıkarsın. Bu durumda hem sen fazladan yorulursun hem de grubun temposu bir yükselir sonra bir düşer. Bu da nabız bozar. En iyi çözüm öndeki yarışçının işaret verip arkaya geçmesidir. Bu ise rüzgarın tersi yönünde olmalı. Örneğin rüzgar sağdan esiyorsa değişim soldan olmalı vb. Değişim süreleri için optimum bir kural yok. 10 saniyede bir de değişebilirsin 5 dk da bir de (burada rüzgarın yönü belirleyici olur: kafadan esen rüzgarda daha kısa, arkadan esen rüzgarda daha uzun önde kalmalısın). Herkesin aynı zaman diliminde önde olması yeter şart. Güçlü yarışçının fazladan kalmaya çalışması doğru değil. Çünkü nabız bozan şeylerden biri de senkronizasyonun kurulamamasıdır. Özellikle tempo değiştirmek gruba ihanet etmektir. Örneğin 35 km/s hızla giden grupta öne geçince hızı 40'a çıkartıp, sonrasında geri geçince hızın tekrar 35'e düşmesi, grubu dağıtmak veya nabzı bozmak için idealdir. Böyle davrananları gruba almak istemezler.
Aslında daha çok konu var ama şu anda aklıma gelenler bunlar.
(link)