TeamO2.cc
TeamO2.cc
- Kayıt
- 1 Kasım 2018
- Mesaj
- 2.541
- Tepki
- 11.602
- Şehir
- Samsun
- İsim
- TeamO2.cc----Strava----
- Başlangıç
- 1985—86
- Bisiklet
- Scott
- Bisiklet türü
- Yol bisikleti
Sizinle tam olarak aynı görüşte olmadığımı belirtmek istiyorum. İşe bisikletle gidip geliyorum ve günlük 35 km sürüşüm var. Bazı günler hava yağışlı olduğunda hadi bugün de toplu taşımayla gideyim diyorum, inanın daha yorucu. Her seferinde pişman oluyorum. Beklemesi, inmesi, binmesi, ayakta gitmesi inanın çekilecek çile değil.Onlar için günlük yașamın bir parçası bisiklet olayı, benim görüșüm bisikletten aldığımız haz eminimki bu insanlardan daha fazladır.
Benzer durumlarımız var sizinle hocam, bende yaklaşık 4 yıldır toplu taşıma kullanmaktan çekiniyorum hatta senede 1-2 defa falan kullanıyorum desem yeridir.Sizinle tam olarak aynı görüşte olmadığımı belirtmek istiyorum. İşe bisikletle gidip geliyorum ve günlük 35 km sürüşüm var. Bazı günler hava yağışlı olduğunda hadi bugün de toplu taşımayla gideyim diyorum, inanın daha yorucu. Her seferinde pişman oluyorum. Beklemesi, inmesi, binmesi, ayakta gitmesi inanın çekilecek çile değil.
Bisikletle gittiğimde ise ıslık çalarak, şarkılar mırıldanarak, bakına bakına 1 saatte gidiyorum işyerine. İşe gidişi bisiklet turuna çıkmışım gibi kabullenince keyif alıyorum, zorunluluk olarak görünce sıkıntı hissediyorum.
Ayrıca mesai bitip dönüş yoluna çıkınca ilk pedal basmamdan itibaren inanın gün içerisinde yaşadığım yorgunluk, stres, sinir harpleri uçup gidiyor. Eskiden şirket aracı kullanırdım ve eve her akşam barut fıçısı gibi gelirdim. Şimdiki işimde şirket aracım yok (olmasın da zaten) eşim bile fark etti, eve her akşam daha pozitif geliyorsun diyor.
Ben burada yayalara yol verdiğimde arkadaki kurtlu arkadaş öfkeyle korna çalıp solumdan yola fırlıyor, bana güvenip yola çıkan yayalar bu sefer ben arada olduğum için onu göremeyip ezilme tehlikesi yaşıyorlar. Her şeyi kendi başımıza değiştiremeyiz. Ufak ufak çabalar gösterelim tabi ama buralar ile oralar da biraz farklı, onu hep akılda tutalım. Ayrıca iyiye özenmek de ayıp değil.Dönüşte bize ingiltere güzellemesi yaptı. Efendim arabalar yayalara yol veriyormuş ile başladı, içimden la havle çektim. Sözünü şaaak diye kesip sen de burada, Ankara da yol ver yayalara dedim. İnanın gözlerindeki iq 200 lerden ekşi binlere düştü sonra tekrar 80 i geçince beyin sinapsları idrak yollarını açtı ve bunu hiç düşünmemiştim dedi. İşte anglosakson eğitimi ala ala anadoluda, idrak yollarında daralma olmuş. Denize set çeke çeke tabak gibi ülkede yaşa, petrol şirketi kur dünyada satılan her damla petrolden yüzdeni al, bankacılıkta tefecilikte eline çok az ülke şu döksün elbette bizler işin derinini bilmez isek hayran oluruz.
Efendim ben o az gelişmişleri de hesap edip yolu çaprazlamasına kesiyorum. Özenmek değil uygulamak. Mustafa Kemal paşa muhtemelen alman ordusunda bir generallik alırdı istese. Hitlerin de kurmayı olurdu illa ki ama burayı adam etmeyi tercih etti. Oralar medeni kabul ama her sene plakasında mavi içinde D yazan alamanyalı hemşehrilerimiz ülkemize daha yeni gün görmüş araba modelleri ile gelip u dönüşü yapılmaz yerde dönmeyi, kırmızı ışıkta geçmeyi, hız limitlerini hiçe saymayı anadolu topraklarında pekala beceriyorlar. O zaman sorun çözüm ikilisi konan cezaların uygulanmasındaki gevşekliğe gelip dayanıyor. Burda kural var uygulayan yok. Ben, yetkilerden şunu rica etsem, artık ülkemizde her yer kamera. Plakasında hangi ülke yazıyorsa gelip burda insandışı araba sürenlerin kayıtları yaşadıkları ülke ile paylaşılsa eti sizi kemiği benim hesabı, o ülkeler muhtemelen burada öyle araç süren çifte vatandaşları muhtemelen tımarhanede tımar ederler bir kaç zaman. Ne güzel olmaz mı?Ben burada yayalara yol verdiğimde arkadaki kurtlu arkadaş öfkeyle korna çalıp solumdan yola fırlıyor, bana güvenip yola çıkan yayalar bu sefer ben arada olduğum için onu göremeyip ezilme tehlikesi yaşıyorlar. Her şeyi kendi başımıza değiştiremeyiz. Ufak ufak çabalar gösterelim tabi ama buralar ile oralar da biraz farklı, onu hep akılda tutalım. Ayrıca iyiye özenmek de ayıp değil.
bu arada hiçbir bisiklet kullanıcısının kask takmaması da enterasan değil mi ?
Bisiklet trafiğnin fazla olması ile kaza riski fazla olma ihtimali yüksek aslında
Kadınlara seçme seçilme hakkını ilk veren ülke TC dir...Ama alışmadık bünyede bu pek birşey ifade etmiyor, sürekli kadın cinayeti haberi alıyoruz. Oysa İngilterede kadın hareketi çok özgün, erkeklerle neredeyse eşit olabilmeyi kazanmışlardır. Keşke biz de böyle olabilsek ama olmuyor yasa kanun göstermelik kalıyor, öyle olamıyoruz. Piknik alanlarına hala çöpü bırakıp dönüyoruz...Ormanları yakıyoruz, doğanın tamamını elimizden gelse imara açarız vs..Yasa var aslında ama öylesine, balık ta baştan kokuyor malum...Biz ortadoğuyla avrupa arasında kalmış bir küçük asyayız...Potansiyelimiz, ruh halimiz, yetenek ve zekamız bu...Bunu bilip kabul etmeden de bir mok olmayacak bizden..Önce o uygulamaları isteyen bir halk oluşmalı.
Son iki cümleye kadar aynı fikirdeyim. Sonrası kendi kendimize ket vurmak olur. Zekamız ve potansiyelimiz var, kullanmak için irade ve isteğimiz henüz yeterince oluşmamış. Hatta bizim gibi ara geçiş ülkelerinin genleri daha da zengindir.Kadınlara seçme seçilme hakkını ilk veren ülke TC dir...Ama alışmadık bünyede bu pek birşey ifade etmiyor, sürekli kadın cinayeti haberi alıyoruz. Oysa İngilterede kadın hareketi çok özgün, erkeklerle neredeyse eşit olabilmeyi kazanmışlardır. Keşke biz de böyle olabilsek ama olmuyor yasa kanun göstermelik kalıyor, öyle olamıyoruz. Piknik alanlarına hala çöpü bırakıp dönüyoruz...Ormanları yakıyoruz, doğanın tamamını elimizden gelse imara açarız vs..Yasa var aslında ama öylesine, balık ta baştan kokuyor malum...Biz ortadoğuyla avrupa arasında kalmış bir küçük asyayız...Potansiyelimiz, ruh halimiz, yetenek ve zekamız bu...Bunu bilip kabul etmeden de bir mok olmayacak bizden..