Hasan Söylemez'in kabile tarafından alıkonması

Bir süre önce Somali'ye gitmişti Kızılay'da çalışan bir arkadaşım. Çok ciddi güvenlik sorunu olduğundan bahsetmişti. Başkentin bile gruplar arasında bölünmüş olduğunu, yanınıza koruma alarak dahi, üstelik başkentin göbeğinde bile bir yerden bir yere gitmenin ne kadar zor olduğunu filan anlatmıştı. Mali daha beter bir yer diye biliyorum. Hasan Söylemez olayı ne kadar süsledi bilmek mümkün değil ama gittiği yerlerde gayet olası anlattığı olaylar. Gayet zor bir işe kalkışmış durumda ve Afrika'yı baştan başa bisikletle dolaşan birinin başına böyle bir olay gelmeden turu bitirmesi imkansız bence. Kimse inanmak zorunda değil elbette ama dalga geçilecek bir şey de yok bence. Ölmesi mi lazım insanların inanması için.

Hocam bölge fransızlar, ingilizler vb. avrupa ülkeleri tarafından bilerek ve isteyerek eğitimsizleştirildi. İnsanlarda eğitimsizlik yüzünden birbirlerini kesiyorlar bu kadar basit. Bize anormal bir olay gibi geliyor ama o insanların eğitim hakları elinden alındığı için birşey anlatamazsın o insanlara.

Bu arada bölgenin eğitimi falan umrumda değil Hasan abinin başına bu olaylar geldiğinden dolayı, yani o kıtada ortalık çok karışık.

Ne ararsın be arkadaş, cahil it köpek sürüsünün içinde?

Ayrıca bisiklet kariyeri hafta sonu 50 60 km şehır içinde turlamaktan öteye gitmeyen adamlar kalkmışlar hasanı eleştiriyorlar, düzmeceymiş, yalanmış.

Adam ne bataklıklardan, ne nehirlerden geçti, nerelere girdi çıktı, sizi kendisine inandırmak için daha ne yapsın bu adam, bi tarafına pirana mı soksun?

Hocam adam zaten o kadar video, fotoğraf paylaşıyor ki afrika'nın ortasında daha ne yapsın? Ahmet Şerif İzgören vardır bilirsiniz vatansever çok değerli bir yazarımız, okuduğum bir kitabında 'biz maalesef aradan sıyrılıp başarılı olanları geri çekmek için çabalıyoruz maalesef' tarzı bir cümlesi vardı. Adam dünyanın en tehlikeli ülkesinde pedal çeviriyor daha ne yapsın yahu? Bu insana destek olmamız gerekiyor. Tabi sıcak evden yazması kolay.

@Kuzey Ege
Kafası kesilseydi, ya da ne bileyim en azından bir eli ve bir ayağı çaprazlama kesilseydi o zaman inanırdık ama bu haliyle yemeyiz biz bu numaraları.

@berberci insanlıktan uzak yorumlarını keşke kendine saklayabilseydin

@KitapSever berbercinin paylaştığı fotoyu beğenmek nasil bir ruh halidir

@wakizashi
Sorun ne hocam? Kötü bir niyetle paylaştığını düşünmüyorum. Berberci öyle bir insan değil yazdıklarından anladıklarım kadarıyla.

Ben yanlış anladım demek ki neyse..

@wakizashi
İroni hocam ironi. Yukarıda yalan söylediğini ima eden mesajlara karşı.
Yani ille de adamı doğrasınlar mı diyorum.

Yamyamların içinde deli deli geziyor Hasan kardeşimiz de. Başına bir iş gelmeden dönmeyecek gibi. Gerçekten abarttı adam bu işi.

@KitapSever
@KitapSever

(Aşağıdaki satırları "sen" hitabıyla yazdım ancak aşağıdaki eleştirilerim sizin şahsınıza değil, düşüncenize yöneliktir; lütfen kişisel bir saldırı olarak almayın)

İlgisi yok.

Afrika, Beyaz Adam'ın kontrolüne girmeden önce de böyle bir yerdi.

Hatta, Beyaz Adam sayesinde bu şiddet oranları Kıta'nın belli bölgelerinde ortadan kalktı/çok azaldı.

15. yy.'dan önce Afrika'nın etrafına bir bariyer çekilseydi ve Afrika, Black Panther filmindeki gizli Afrikalı ülkesi "Wakanda" gibi tüm dünyadan izole edilmiş olsaydı, büyük ihtimalle 19. yy. ortaları civarında Orta Afrika bölgesi tamamen kendi kendisini imha etmiş ya da halen taş devri seviyesinde yaşıyor olurdu.

Örnek?

İşim gereği Etiyopya ile yakın irtibat içerisindeyim. Etiyopya'nın özelliği, Afrika'da kolonileştirilmemiş ve Beyaz Adam'ın işgaline uğramamış tek ülke olması (1936-41 arasındaki kısa İtalyan işgali hariç).

Ülkenin geçmişine ve özelliklerine baktığınızda şunları görüyorsunuz:

- Ilıman iklim
- Denize kıyısı var
- Mısır ve Doğu Akdeniz gibi iki büyük medeniyet noktasına yakın mesafede
- Neredeyse her tür tarım ve hayvancılık yapılabiliyor
- Büyük nehirleri var, ayrıca epey yağmur alıyor; sulak bir ülke
- Bin yılı aşkın büyük ve güçlü bir devlet deneyimine sahip. Basit bir kabile ülkesi değil.

Bütün bu avantajlı özelliklerine rağmen, Mali'de olan olayların benzerleri Etiyopya'da da oluyor.

Halbuki, eğer iddia edildiği gibi Afrikalıların makus talihi Beyaz Adam'dan kaynaklansaydı, birçok Avrupa ülkesinin bile sahip olmadığı bu avantajlarıyla Etiyopya'nın bugün bir Fransa, İngiltere, Almanya ile eşdeğer bir ülke olmasını beklemek gerekirdi çünkü işgal edilmemiş, sömürgeleştirilmemiş, köleleştirilmemiş.

Ayrıca, yine tüm bu özelliklerine rağmen ülke, 1936 gibi bir tarihte İtalyan'lara kolayca yeniliyor.

Bunları neden yazdım?

Beyaz Adam kötülemesinden ve Afrika/Afrikalı güzellemesinden sıkıldığım için.

Ayrıca, Beyaz Adam'ı kötülemek için üretilmiş tüm argümanların yanlış ve temelsiz, Afrika/Afrikalı güzellemesi için öne sürülen tüm argümanların da yine aynı şekilde yanlış ve temelsiz olduğunu bildiğim için.

Çin/Güneydoğu Asya ve Orta Doğu dışında dünyanın her yerine bildiğimiz anlamdaki "medeniyeti" Hıristiyan, Batılı Beyaz Adam götürmüştür.

Afrikalıların (ve dünyanın genelinin sorunu), Beyaz Adam'a özenmemeleri, onun gibi olmaya çalışmamaları.

Ha, "ben Beyaz Adam'dan daha üstünüm; internet, Mars'a koloni kurma projesi, yörüngeye uydu yerleştirme, kansere tedavi bulma, vb. gibi tüm teknolojileri solda sıfır bırakan, Batı Avrupa başkentlerindeki refahı çok daha ucuza dünyanın her yerine yayabilen bilgi ve gelişmişlik seviyesine şu anda sahibim, yüzlerce yıldır da zaten sahiptim" diyorsanız, o zaman sizin gibi olmalarını tavsiye edebilirim. Bundan da gocunmam.

Ama o zamana kadar, Mali'ye, Afrika'ya ve dünyanın geneline daha fazla İngiliz, daha fazla Fransız, daha fazla Alman ve Amerikan tavsiye ediyorum.

Japon, Singapurlu ya da (medeniyetten nasiplenmiş nadir örneklerini bulduğumuz vakitlerde) Çinli de tavsiye etmeyi düşünebilirim.

Ne yani fransa, ingiltere afrika'yı sömürmüyor mu şimdi?

@Rocketman Ayrıca beyaz adam lafı tüm beyazlar için değil, yani ırkçılık olarak bakmamak gerek. Beyaz adam olarak adaya gelen ingiliz, fransız vs. afrika'yı sürekli sömürdü. Peki bugün neden bir afrikalı anadili gibi fransızca veya ingilizce konuşuyor?

Çin uluslararası ticarette , kendi milli parası üzerinden satış yapmaya hazırşlanıyor .hazinesinde ciddi şekilde biriken dolar fazlasını bir anda piyasaya sürerse doların dünya çapında düşeceğini de hesap edebiliyorlar. Bundan dolayı Afrikadaki madenleri satın almaya başladılar. Burada öncelikli ihtiyaç madeni işletmek değil , eldeki dolardan kurtulmak. Sular durulunca madenlerdende gelir elde etmeye başlarlar.

Bundan dolayı 10 yıla kadar çinin , Afrikanıın ve özellikle büyük madenlerinin olduğu veya olacağı bölgelerin siyasi yapısını kökten değiştireceğine inanıyorum.
Kendi huyuna suyuna giden yerel kabileleri de silahlandırırlarsa ,, hele hele top , tank gibi ağır silahlar verirlerse , pala ile kesme devri sona erer. Kökten imha dönemi başlar.

Gerçi Afikada CİA' adamı olmadan veya desteğini almadan , bırakın ihtilal yapıp devlet başkanlığı yapmayı , sokakta dolaşamazsınız. Çin bölgeye girerse ki girecek. Bir yanda Çin diğer yanda Amerika , Afrikalılarla top gibi oynarlar.

Hasan Söylemez'e de geçmiş olsun. Bölgede normal karşılanabilecek Salgın hastalığı , vahşi hayvanı , uyuşturucu savaşları , kaçak avcıları , iç savaşı yetmezmiş gibi birde kabile anlaşmazlığıklarının ortasında kalmak !!! Gerçekten zor. Ancak bu olayda o coğrafyanın bir gerçeği.

Gitmeden öncede defalarca uyarıldığı halde , israrla inatla o rehberle gitmek!!! Hakikaten iyice zorlamış şansını.Çok geçmiş olsun.

@Kuzey Ege
Yanlış..
@Rocketman
İlginç..
Ben şöyle düşünüyorum..Herkes oturduğu yerde otursun..Kimse kimsenin ülkesine gitmesin..Turist olarak bile..Tamamen ''ilkel'' denilen yaşamdan yanayım..

Cömert,
Hocam çin'in kalkınma planı çok uzun yıllara dayanıyordu ki 100 yıl gibi bir süreç diye biliyorum. Mesela görmüşsünüzdür bizim turcularımızın yazılarında afrika'yı gezerken fas'taki ıssız köyde, afrikadaki en ıssız yerlerde bile bir amerika'lı vardır. Bu arada çin sömürge işinden ingilizlerin, fransızların, hollandalıların çok ciddi gelir elde ettiklerini gördü. Ayrıca batı devletleri afrika ülkelerinin başına kendi adamlarını getiriyor, öyleki bazı afrika ülkelerinin yeni başkanları seçilir seçilmez soluğu fransa'da alıyor. Tabi çin'in nüfus ve işgücü bakımından potansiyeli fazla olduğu için ve bunun getirdiği ekonomik güçle avrupa ülkelerini afrika'da ezeceğini düşünüyorum. Yoksa kimse gidip afrika'ya bedava yol veya köprü yapmaz. Üstelik afrika ülkelerine çok düşük faizlerle neredeyse bedava denebilecek kredi dağıtıyor çin, tabi boşuna dağıtmıyor o paraları.

beyaz adamın Afrika romantizmi..Geçenlerde tlc kanalındaki bir programı seyrediyorum:"İçimizdeki canavarlar"..hikaye şu: Amerika'nın Kolorado eyaletinde doğup büyümüş idealist bir genç kız rahat batması sendromundan muzdarip olduğu için şimdi adını hatırlamadığım bir Afrika ülkesine yüce amaçlar için -el yıkamayı bile bilmeyen pis afrikalıllara hijyeni öğretmek-gönüllü olarak gidiyor.Sonuç mu? Kız orada ishal ,kusma ,karın ağrısı, baş dönmesi...semptomlar bunlar , en yakın hastaneden 64 km uzakta , tek ulaşım aracı da bisiklet, o hasta ve bitkin vaziyette 64 km pedallayarak hastaneye varıyor...Durum fena: Şu acaip latince isimli virüslerden biri kıza idealizminin bedelini ödetiyor, 8 ay kaldığı afrika O'nu son derece realist biri yapmış mıdır bilemem fakat kızı bağlı olduğu kuruluş, 2. kez hastalandığı takdir de bunu atlatamayacağı için Afrika görevlerinden men ediyor.Ha bu arada kız virüsü herkesin Araplar gibi ortak bir kaptan elleriyle yediği yemekten kapıyor.
Demem o ki Afrika davul gibidir, sesi uzaktan hoş gelir.

@KitapSever

Evet, sömürmüyor. Sömürmedi de.

Beyaz Adam'ın (İngiliz, Fransız vb. fark etmez) Afrika'yı, Orta Doğu'yu, Kaf Dağı'nın ardını, vb. sömürdüğü hikâyesi koca bir palavradır.

68 Kuşağı Avrupa Solu'nun türettiği büyük bir yalandır.

Basit bir örnek:

Arabistan Yarımadası'nın altında petrol ve doğalgaz, milyonlarca yıldır yatmaktaydı. Afrika'nın elmaslarıyla meşhur olan Botswana adlı ülkesinde, milyonlarca yıldır toprağın altında elmas kaynıyordu.

Araplar binlerce yıldır o yarımadada yaşıyorlardı. Afrikalılar binlerce (hatta yüzbinlerce) yıldır o topraklarda yaşıyorlardı.

Soru basit: Neden petrolü Araplar, elması Afrikalılar bulup da çıkarmadı?

El Cevap: Çünkü petrolün, elmasın vb. çıkarılması, bugün binip gezdiğimiz arabaların, onları üretilen fabrikaların yapılması, benim şu satırları yazmamı sağlayan bilgisayar ve internet teknolojileri; bunların ve daha fazlasının hikâyesi, bundan 2500 sene önce Antik Yunan'da başladı.

Hindistan'dan, İran'dan, Kuzey Afrika'dan vb. aldığı her tür bilgiyi kendi ürettiği bilgilerle geliştire geliştire yükseldi Batılı Beyaz Adam.

Bu 2500 yıllık hikâyenin sonunda ancak petrolü, elması ve daha nicelerini yerin yüzlerce, binlerce metre altından çıkarabilecek ve çıkardığını da kullanabilecek seviyeye ulaştı.

Şimdi soruyorum: 2500 yıllık bu serüvenin ücreti nedir? Batılılar, dünyaya tüm bu teknolojiyi, bilgiyi, medeniyeti verdiler. Karşılığında da gittikleri yerlerde yaşayan halkın varlığından bile haberdar olmadığı bir takım doğal kaynakları aldılar. Sadece bunları almakla kalmadılar; o gittikleri yerlerde kâh taş devri, kâh orta çağ seviyesinde yaşayan insanlara bir teklif de sundular: Gel, bu bildiklerimi sana da öğreteyim, sen de benim gibi yaşa dediler.

Şimdi soruyorsunuz: Madem sömürmediler, o zaman Afrikalılar neden Fransızca, İngilizce konuşuyor diyorsunuz.

Cevap: Taş devri/orta çağ seviyesinde gelişmişlikteki bir topluma, 19. yüzyıl-20. yüzyıl seviyesindeki bilgileri kendi dillerinde nasıl anlatabilirsiniz?

Denemesi bedava: Kuantum fiziğinin temel ders kitaplarından birini alın ve Batı dillerinden gelme tek bir kelime kullanmadan Türkçeye tercüme etmeye çalışın. Bakalım başarabilecek misiniz.

Ya da günümüzde tıp alanındaki en gelişmiş cihazlar için bir yazılım üretmeye çalışın. Bakalım İngilizce kullanmadan yapabilecek misiniz bu işi.

Yapamazsınız.

Afrikalılar, Orta Doğulular ve daha niceleri de eğer Batılının dilini öğrenmezse, hem de çok iyi öğrenmezse, taş devri/orta çağ seviyesindeki bir toplumun mensubu olarak 19-20. yüzyılların sanayi+bilgi toplumu kavramlarını anlayamaz, algılayamazlardı.

2500 yıllık dev bir bilgi birikimine kavuşmanın karşılığında bir takım doğal kaynakları ucuza vermek ve karşı tarafın dilini öğrenmek?

Bence bedava! O kadar kârlı bir alışveriş ki buna ticaret bile denemez. Olsa olsa ihsan ya da lütuf denebilir.

Nitekim bugün, Afrika'da olsun, dünyanın başka yerlerinde olsun, Batılı Beyaz Adam'a en fazla yaklaşan toplumlar medeniyet olarak, gelişmişlik olarak da en yükselmiş toplumlardır.

1980'den önce Hong Kong ile Shanghai arasındaki gelişmişlik farkını inceleyerek Batılı Beyaz Adam'a yaklaşmaya çalışmanın faziletlerini öğrenmek isteyenler, başka birçok kitabın yanında Jasper Becker'in NTV Yayınları'ndan çıkan "Çin: Ejder Şahlanıyor" adlı kitabına başvurabilirler. Jared Diamond'un "Çöküş" adlı kitabını da tavsiye edebilirim.

Bugün Araplar hakkında en fazla bilgiyi üretmiş olanlar Araplar değil, Batılılardır.
Türkler hakkında da öyle.
Dünyanın diğer toplumları için de öyle.

Dünyanın diğer toplumlarına bakın bir de: Batılılara yönelik ürettikleri bilgi, yok mesabesindedir.

Tıpkı herhangi başka bir konuda ürettikleri bilginin miktarı gibi.

Hadi Orta Doğu'da terör var, güya sömürü var da Orta Doğu o nedenle bilgi ve medeniyet üretemiyor.
Hadi Afrika'da da diyelim ki Beyaz Adam cahil bırakmış olsun onları.

Mesela bugün Peru'da ne var? Moğolistan, kim tarafından nasıl sömürülüyor?

Vietnam, son 25 yılda inanılmaz bir büyüme ve gelişme yakalamışken, yanı başındaki Kamboçya neden sürünüyor?

İşim, uluslararası ilişkiler. Dünyanın halini düşünmekten ve öğrenmekten para kazanıyorum diyebilirim.

Ve sizin bu sömürme dediğiniz şey hakkında kafa patlatmak benim "business"ım.

Dolayısıyla, bu verdiğim bilgi içeridendir. Güvenebilirsiniz.

Tabii, konuyu izah etmek adına (ve zaten aşırı uzun olan bu giriyi daha da uzatmamak adına) epey yüzeysel yazdım. Spesifik örnekler için farklı açıklamalar getirmek gerekir. Ama çizdiğim genel çerçevenin arkasındayım.

@Rocketman Yahu şunu sokaktaki çocuğa söylesen güler. Yapmayın hocam. O kadar insan sömürgeleştirmek için ökdürülüp köle olarak kullanıldı ve köle pazarlarında satıldı.

15. yy. öncesi Afrika tarihi hakkında bilginiz, araştırmanız var mı? Özellikle Orta Afrika üzerine?

Çünkü bu söyleminiz oldukça klasik. Afrika tarihini Beyaz Adam'ın temasıyla başlattığınızı fark etmiyorsunuz bile.

Beni yanlış anlamayın, siz ingiliz'e fransız'a sömürgeci değil derseniz beyniniz yıkanmış demektir.

Argümanlarımdan herhangi birine cevap verebilmiş değilsiniz. Ad hominemlerle geliyorsunuz.

Basit sorular sordum. Yanıtlayabiliyorsanız buyrun, tartışalım.

Bilgi zannettiğiniz factoid'ler üzerinden devam etmek istiyorsanız, meydan sizin. Ben yeterince yazdığımı düşünüyorum.