Havaalanındaki Bisiklet: Fakirlik mi? Özgürlük mü?

Yetinmenin bisiklet hali...

Eğer hala bir hayalin varsa, hala doğaya dair bir özlemin varsa, hala yaşamayı-yaşatmayı-gülümsemeyi istiyorsan ,hala yaşama dair bir ümidin varsa ve eğer hala içindeki o küçük çocuk ölmemişse derinlerde bir yerlerde sana göz kırpıyorsa; o zaman al bir bisiklet güzel kardeşim pahalı olsun ucuz olsun kaliteli olsun kalitesiz olsun, sen yeter ki al. Torosların zirvesinde sessizliği hisset ruhunda, kuş uçmaz kervan geçmez bir vadide toprak yolda zar zor ilerlerken dereden akan suyun şırıltısında kaybet kendini ve rüzgarı yüzünde hissederken bir an gözlerini kapat, uç sonsuzluğa...

Kullanıcıyı tanimiyoruz , belkide tanisak yapilan yorumlarin hepsine gülecegiz ama ben yinede resmi görünce aklima gelen ilk düsünceyi söyleyeyim , istersen bin istersen onbin tl'lik bisikletin olsun neye sahip olursan ol , paran olsun yada olmasin... Son zerresine kadar hakkini ver. Bence bu resimdeki bisikletin sahibide öyle yapmis. Belkide binlerce kez tamir etmistir.

ya her şeyde olduğu gibi parası olan markasını en pahalısını alıyor, adam alıyor 20 bin tl lik bisiklet bilmem kaç tl ye forma aksesuar vs işte yarışlar olduğu zaman havasının bini bin para vs vs sonuçta bir şey de yapamıyor ama markalı bisikleti var, insanoğluyuz tamahkarız her zaman daha fazlasını isteriz, elimizden geleni almalıyız markayla hava atmamayı öğrenmeliyiz ama maalesef,

@Kuzey Ege
katılıyorum, sanki en hızlısı en iyisi biz olmalıymışız gibi bir dayatma söz konusu bu da mevcut halimizden sürekli şikayet etmemize sebep oluyor, önümüze sürülen yüksek amaçlara ulaşamayınca da hatayı ekipmanlarımızda buluyor ve daha iyileri için dünyanın emeğini harcıyoruz.

Daha önce de bir haber yayınlanmıştı, askerde olan torununu ziyaret etmek için 70lik dede derme çatma bir bisiklet ile yüzlerce km yol gitmişti.

tabi güvenlik konusu ayrı ve tabi ben de olsam ortapedik sorunlar yaşayacağımı düşündüğüm bir bisikletle uzun yola çıkmazdım. ama yine de çok bariz şekilde biz gereğinden fazlayı tüketmeye yönlendiriliyoruz.

@Kuzey Ege

Bu hayatta kendime gerçekten felsefe edindiğim 2 maddeyi yazmışsınız elinize sağlık .Gerçekten hayatta en önemli şeylerden biri kesinlikle hayal kurmaktan korkmamak ve vazgeçmemektir.

kendisiyle bir kez tanışıp 80 km'lik asfaltlı, topraklı bir edirne turu yaptığımız ve bu güzergahı oğlunun 17 kg'lik full amortisörlü bianchi'si ile sık sık pedallayan ramazan ağabeyime
konu vesilesiyle buradan gıyabında tebriklerimi sunarım. ultegralı bisikletlerini arabayla sahil yoluna taşıyıp, yürüyüş ayakkabıları ve takım formalarıyla aheste aheste kullanan amcalara da buradan sitemlerimi göndereyim.

Ramazan ağabeye, askerdeki torununu görmeye giden Mehmet amcaya hatta her gün bisikletinin arkasına bağladığı seyyar tezgahıyla onlarca kilometre kat eden emektar büyüklerimize saygılar selamlar olsun. Fakat üst seviye bisikletlere keyif için binenleri de kınamayalım. Bu da büyük bisiklet camiamızın bir parçası, bir şekilde bisikleti tercih etmiş ayağı pedalla değilmiş kişiler. Nasıl ve ne şekilde olursa olsun ne tür bisiklet kullanırsa kullansın bisikletçi olan herkese gönülden sempati duyuyorum.

Teşekkürler. Mutluluğun resmi, başka söze gerek var mı?

Yorumları okudukça aklıma şu fıkra geldi:


Bir gün bir antropolog, bir fizikçi, bir matematikçi, bir kimyacı bir de jeologdan oluşan grup bir bölgede araştırma yapmak için açık araziye çıkmışlar..Sonra bir anda yağmur başlamış ve bunlar ıslanıp hasta olmamak için yakınlarda bulunan bir dağ evine giderler..Evin sahibi onları odada oturtur ve sıcak bişeyler getirmek için evin mutfağına gider..Odada oturan grubun ilgisi bir anda sobaya çevrilir..Çünkü adamın sobası yerden yarım metre yüksekte ve altında da taşlar diziliymiş..Hepsi bunu tartışmaya başlamışlar..

Fizikçi : – Köylünün sobayı yarım metre yükseğe kurmasının nedeni Konveksiyon sayesinde odanın daha çabuk ısınmasını sağlamaktır..der..
Kimyacı : – Köylü, Aktivasyon enerjisini varsayarak sobayı daha çabuk yakmak için yarım metre yükseğe kurmuş..der..
Jeolog : – Köylü, bu bölgenin fay hattına yakınlığını bildiğinden bir deprem esnasında sobanın yere değil de taşların üzerine devrilmesini ve dolayısıyla yangını önlemeyi amaçladığını söyler..
Matematikçi : – Köylü odayı daha verimli ısıtmak için sobayı geometrik açıdan odanın tam ortasına kurmayı amaçlamış..der..
Antropolog : – Bu köylü eski dönemlerdeki ateşe tapmak dinine bağlı olduğundan ateşe saygı mahiyetinde bu sobayı yarım metre yukarıda tutmuş..der..

Bu esnada Köylü içeri girer..Hepsi birden Sobayı neden yarım metre yukarıda kurduğunu sorarlar..Köylü gayet saf bir şekilde şöyle cevap verir :
– Boru Yetmedi

@serkanoz87 sonuçta verebiliosa versin 20 bin tl bisiklete bizim haddimize değil kimseyi öyle eleştirmek havasınıda atıyosa atsın yürü geç

@Çağlar Çağlayan offf canım köylüm ya

@Ulaş Çavuşoğlu o adam 20 bin tl lik bisikletiyle gelip üstüne muhabbet adı altında bilip bilmeden abuk sabuk muhabbetler yapıyorsa her türlü eleştiririm, istediği havasını atsın banane ama gelip benle muhatap olup bilmişlik taslamaya kalkmayacak ozaman

Fakir bisikleti değil. kişinin ruh halinden kaynaklı bir bisiklet. Arka jant telleri ve arka seleye oturmasından 195cm boyunda bir zenci aklımdan geçiyor.

Ön tekerlegin göbeği neden öyle bilen var mı?

Evet bisikletin en çok dikkat çeken yanı ön tekerlek göbeği ve arka bagaj üzerine yapılmış sele (ya da oturak mı demek lazım).

Arkadaslar cok ilginc bisey oldu. Eminonunde bu bisikleti gordum tanidim foto cektim aksam aticam. Adam ukraynadan gelmis. )

@Özden Özdemir

Adamda ingilizce hic yok rusca ve ukraymaca biliyormus. Yarim saat debelendikten sonra simdi tourist information'a biraktim gardaki.

Ruh arkadaslar ruh!
Hepimiz surekli bahaneler uretiyoruz! Ama maddi imkani yeterli olsun olmasin bisiklet icin parasini, zamanını, eforunu esirgemeyenlere hic lafim yok Benim lafim birazda benim gibi surekli bisiklete dair heveslerini erteleyen, bazi seyleri yapmak icin gunluk hayatini, elindeki bisikleti ve donanımı, cebindeki parayi, uzerindeki kiyafetin yetersizligini bahane ederek bunu hakli gostermeye calisanlara...
Gercekten pedala basip gunluk olsun, haftalık olsun turlamak isteyen, ulasimina gezip-gorme-kesfetme heyecanina bisikletini arac eden her kosulda bunu yapabilir. Konu sebebi bisiklet ve kullanicisi, tek tuk haberlerde rastladigimiz Mehmet Dede gibi bisikletciler bunu kacirmayan hayati yakalayan, hayati yasayan insanlar!

Biz ise fazla bilip, pedal basmaktansa "su olursa olur, olmazsa seleye bile oturma" "o bisikleti alacagina yaya devam et sen" deyip duruyor, sonra bu haftada bir tur yapamadim agiz tadiyla diyoruz. Yazik!
Su balikci karikaturu bence olayi gayet guzel ozetliyor
Ne kadar para harcadiginla ilgili degil, ne kadar keyif aldigin, vakit ayirdigin ve tecrube ettigin ile ilgili



NOT: Elbette arastirmak, bilmek ve mumkunse alabilmek guzel! Ama arac amac olmaktan cikmali

işte geldi fotoğraflar

Çağlar Çağlayan,

+1 ve herkes bir anlam yüklemiş de gerçek çok farklı olabilir. benim de şu geldi aklıma:

(link)

@erencaner
Harikasınız. Gerçekten çok ilginç rastlantı. Demek bizim forumun gözünden hiç bir şey kaçmıyor. Yalnız rusça ve ukraynaca biliyor demişsiniz konuşma imkanınız oldu mu? Adamın zaten tam özgürlüğün dibine vurmuş bir hali var. İzlenimleriniz nedir? Bisikletini siz de incelediniz mi?

@T.Erk yalnız cevabı süpermiş resmen koptum.