Scudo Sports

İşte ilk elektrikli Türk otomobili

30.000 adet kamu tarafından alım garantisi verilmiş
 
Scudo
Bu araç ilan edildiği fiyata satılmayacak.

Kısıtlı bir üretim, (sözde) kura ile belirlenecek kişilere verilecek. Ki seçimlerden önce birkaç yüz araç yollarda görünsün ve propoganda malzemesi olarak kullanılabilsin. Seçimlerden sonra ise, iktidar değişsin veya değişmesin, projenin ortakları zarar ettiklerini öne sürerek fabrikanın kapısına kilit vuracaklar.

Otomotiv basınında çalışan bir arkadaşımın söylediklerini aktarıyorum: "Fabrikayı gezdik. Seri üretim bandı falan yok. Almanya'dan birkaç tane KUKA montaj robotu getirilmiş ancak bir köşede süs gibi duruyorlar"

Bu proje tamamen göz boyama projesi. Ekonomik açıdan baktığınızda küresel pazarda rekabet şansı da yok. İHA-SİHA'cı damadın "3 yılda 5. nesil savaş uçağı geliştirip uçuracağız" diye işkembeden sallaması gibi düşünün.

Bilmeyenler için dipnot: 5. nesil savaş uçağı F-35 projesinin geliştirilmesi için 8 ülkenin ortaklığı, 1 trilyon USD bütçe ve 10 yıl gerekti.
İlk paragrafa katılıyorum. Mevcut iktidarın elinde bir koz olarak kalacağına da inanıyorum. Olur da seçimi kaybederlerse fabrikanın üretimini kısıtlayıp biz iktidardan gittik, üretim durdu diyeceklerini de biliyorum. Ama diğer otomotiv basınından "arkadaşınızın" söylediklerine katılmıyorum.

Yaklaşık 1 yıl önce fabrikayı basına açık şekilde tanıtmışlardı, mutlaka izlemişsinizdir. O zamanlarda fabrikanın çoğunun tamamlandığını gördük ve görüntülerde görüldüğü üzere 30'dan fazla KUKA robot vardı. Daha sonra yapılan açıklamalarla bu robotların sayısının 250 kadar olduğu ifade edilmiş ve tam kapasite çalıştığı takdirde saatte 20 otomobil üretebileceği söylenmiş. Yani birkaç robot yok. 250 tane robot var. Küresel pazarda rekabet şansının olmamasının sebeplerini nelermiş onları da merak ediyorum. Fiyat mı, tasarım mı, teknoloji mi? Vergisiz halde fiyatı segmentinde bulunan diğer elektriklilere göre avantajlı. Tasarım ve teknoloji de yerinde. Açıkçası rekabet etmemesi için hiçbir sebep yok.

Selçuk Bayraktar'ın "işkembeden salladığını" düşünmüyorum. Bugüne kadar başarılı işler yapmış bir şirketin söylediklerini neden işkembeden sallamak olarak gördüğünüzü sormak istiyorum ama cevabını da biliyorum. Eğer damat olduğu için siz de diğer muhalif liderler gibi devlet desteğiyle başardığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Yaptıkları açıklamalarda ve sitelerinde verilen bilgiye göre %100 kendi kaynak ve birikimleriyle meydana getirmişler. Ayrıca 3 yılda 5. nesil savaş uçağı tasarlayıp uçuracağız gibisinden açıklaması olmamış. Bayraktar Kızılelma modeli için söylenen söz aynen şu şekilde: Baykar Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, "5. nesil savaş uçaklarının yapabildiklerini yapacak."
Bu 5. nesil savaş uçağı tasarlayıp uçurmak anlamına gelmiyor maalesef.

Ben burada kimsenin savunuculuğunu veya günümüzde oldukça popüler olan siyasi parti fanlığı yapmıyorum. Mevcut durumumuzdan çok şikayetçiyim ama ülkecek gelişimimiz için bu tarz atılımlar şart! İktidardan memnun olmayabiliriz, tamam. Ama yapılan bu tarz atılımlara da kapalı gözlerle çamur atmayalım. Geç kalmış olabiliriz ama daha da gecikmeden başlayalım bu işlere.
 
Ayrıca 3 yılda 5. nesil savaş uçağı tasarlayıp uçuracağız gibisinden açıklaması olmamış. Bayraktar Kızılelma modeli için söylenen söz aynen şu şekilde: Baykar Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, "5. nesil savaş uçaklarının yapabildiklerini yapacak."
Bu 5. nesil savaş uçağı tasarlayıp uçurmak anlamına gelmiyor maalesef.

Damat bey laf ebesi, kelime oyunlarını çok iyi biliyor ve kullanıyor. O zaman kendisine soralım. Yunan hava kuvvetlerinin envanterine girecek olan F-35'ler Ege'de Türk hava sahasını ihlal ettiğinde, Kızılelma bu uçaklara karşı önleme görevi yapabilecek mi?
 
Selçuk Bayraktar'ın "işkembeden salladığını" düşünmüyorum. Bugüne kadar başarılı işler yapmış bir şirketin söylediklerini neden işkembeden sallamak olarak gördüğünüzü sormak istiyorum ama cevabını da biliyorum. Eğer damat olduğu için siz de diğer muhalif liderler gibi devlet desteğiyle başardığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Yaptıkları açıklamalarda ve sitelerinde verilen bilgiye göre %100 kendi kaynak ve birikimleriyle meydana getirmişler.
Evet.

Yazmayım yazmayım dedim de, yav artık akrabayı makrabayı da geçtim konu komşu bile arpacı olmuş, siz damat diyorsunuz kendi diyorsunuz kaynak diyorsunuz birikim diyorsunuz internet sitesinde öyle yazıyor diyorsunuz 🤦‍♂️
 
memleketine güvenmeyen, memleketinin mühendisine, girişimcisine, askerine güvenmeyen insana ne anlatırsan anlat, onların kulakları kapalıdır kardeşim, gözleri de kapalıdır.
 
memleketine güvenmeyen, memleketinin mühendisine, girişimcisine, askerine güvenmeyen insana ne anlatırsan anlat, onların kulakları kapalıdır kardeşim, gözleri de kapalıdır.
Bu memleketin mühendisi olarak, bir günde SİHA, iki günde de araba yapıp “yerli ve milliyim” denilemeyeceğini bilecek kadar eğitime ve akla sahibim. Milliyetçilik güzel şey ama kendi gerçeklerinizi göremeyecek kadar körleşmemek önemli.
 
memleketine güvenmeyen, memleketinin mühendisine, girişimcisine, askerine güvenmeyen insana ne anlatırsan anlat, onların kulakları kapalıdır kardeşim, gözleri de kapalıdır.

Allah hiçkimseyi, memleketin hekimlerine "Giderlerse gitsinler" diye kapıyı gösterenleri savunacak duruma getirmesin...
 
Olay tek siyasi partiye indirgenemeyecek kadar karmaşık.
Konuyu biraz takip edenlerimiz bilecektir.
Yerli savunma sanayii teknolojilerinin geliştirilmesi projesi 1974 Kıbrıs barış harekatı sırasında uygulanan Abd silah ambargosu sonrası başladı.

Aselsan ve benzeri kurumların kurulmasının miladı bu ambargodur. O zaman iktidarda Ecevit vardı.

İktidarlar gelip geçicidir. Ülkenin teknolojik gelişimi bir iktidara indirgenemez, bu kadar basit değil.:)

Bizden önce buzdolabı bile yoktu, muhabbetine dönmeyelim.:koptum::koptum:
 
Allah hiçkimseyi, memleketin hekimlerine "Giderlerse gitsinler" diye kapıyı gösterenleri savunacak duruma getirmesin...
doktorların yediği önünde yemediği arkasında, 3 kuruş zam için grev yapıyorlarsa o doktorların vatanseverliğinden şüphe ederim

gerçeklerinizi göremeyecek kadar körleşmemek önemli.
körleşen kim oluyor? adam bayraktar a bile laf çakma derdinde. tüm dünya biliyor bayraktar ın gücünü, bunu küçük görmek, laf cambazı demek vatansever bir Türk evladının söyleyeceği sözler değil.
togg a gelince, bosch un pazarlama müdürlerinden Gürcan Karakaş ı getirmişler ceo yapmışlar, vestel, bmc, anadolu holding gibi şirketlerle araba üretmeye çalışıyorlar. adamlar halk arabası yapacağız diye de yola çıkmamış, bu ticari bir proje, bir marka yapmaya çalışıyoruz, bunun da maliyeti olacak diyor adam. vietnam nasıl vinfast yaptıysa bizimkiler de işin ucundan tutalım bu yola girelim demişler belli ki. neyse herkes kendi penceresinden bakmaya devam etsin, baktı olmuyor birde dışardan baksınlar bu projelere. dışardan birileri analiz yapınca tahammül edebilirsiniz belki
 
doktorların yediği önünde yemediği arkasında, 3 kuruş zam için grev yapıyorlarsa o doktorların vatanseverliğinden şüphe ederim
Doktorlar çok kazanmıyorlar. 10 yıl eşşekler gibi gece gündüz çalışıp uzman olduktan sonra 25000 civarı maaş alabiliyorlar. 1200€ gibi bişeye denk geldiğini düşündünde çok komik denilebilecek bi maaş aslında. Uzmanlığı alanana kadarsa çok daha az kazanıyorlar.
Dahası bu insanlar üniversite sınavında ilk yüzde bir dilimine giren kişiler. Yani en zeki, en çalışkan kişiler doktor olabiliyor. Doktorlar bile o aracı alabilmek için kaç yıl çalışmak zorunda. Yedikleri önünde yemekleri arkasında diyebilmek için birkaç maaş + huzur hakkı vs. vermek gerek.

Kimsenin yerli arabaya karşı çıktığı yok. Sadece kandırmaya gerek yok. Tasarımına kadar herşeyi yabancı olup sadece montajı burda olunca pek te yerli olmuyor. Yüzde yüz yerli olmasını da bekleyen yok. Bir aracın içinde japonundan almanından çinine farklı farklı ülkelerden parçalar var ama en azından pilini falan biz üretseydik. Mesela askeri standartlarda pil üreten aspilsanı büyütüp pilini yerli koysalardı. 30bin alım garantisi verilmiş. o vergiler kimin cebinden çıkacak? o fabrikanın ettiği kâr kimin cebine gidecek?
 
  • Beğen
Tepkiler: Noldor ve M.İhsan
bayraktar a laf çakan adamdan vatanseverlik öğreniyoruz:harika:

Ağır, gayri insanı çalışma koşullarını, aldıkları eğitime kıyasla elde ettikleri gelirin azlığını, çalıştıkları hastanelerde, sağlık ocaklarında can güvenliklerinin olmayışını, hastanelere belinde silahla elini kolunu sallaya sallaya giren katiller tarafından meslektaşlarının öldürülmelesini, her gün hastaların fiziksel, psikolojik şiddetine ve hakaretlerine maruz kalmalarını protesto etmek için, anayasanın tüm vatandaşlara tanıdığı grev ve gösteri yürüyüşü haklarını kullanan hekimlere karşı ağzını yüzünü bükerek "Vatanseverliklerinden şüphe ediyorum" demenin, hak-hukuk bilen ve gözeten insanların lügatındaki karşılığı alçaklıktır. Vatanseverlikten önce bunu da öğrenin bir zahmet.

Size yaşanmış bir olay nakledeyim. Tıpkı sizin gibi "vatansever" ve reisine, devletine toz kondurmayan bir ağabeyimizin, meslek hayatı boyunca onlarca takdirname almış, deniz kuvvetlerinin Somali'deki operasyonlarına katılmış, 10 yıllık deniz astsubayı oğlu, sırf bir FETÖ itirafçısı ifadesinde adını geçirdiği için, savunması bile alınmadan TSK'dan ihraç edildi ve şu an ağır ceza mahkemesinde yargılanıyor. Tüm özlük hakları elinden alındı, hiçbir yerde iş bulamıyor ve ağır bir depresyona girdi.

Bu ağabeyimizin, önceden yerlere göklere sığdıramadıklarına şu an ettiği küfürlerden ben utanıyorum ve adama müdahale etmek zorunda kalıyorum. 55 yaşındaki adamın, yaşadıklarını anlatırken yarım saat hüngür hüngür ağladığını biliyorum.

Umarım aklınızın başınıza gelmesi için siz de benzer şeyler yaşamak durumunda kalmazsınız.
 
Ağır, gayri insanı çalışma koşullarını, aldıkları eğitime kıyasla elde ettikleri gelirin azlığını, çalıştıkları hastanelerde, sağlık ocaklarında can güvenliklerinin olmayışını, hastanelere belinde silahla elini kolunu sallaya sallaya giren katiller tarafından meslektaşlarının öldürülmelesini, her gün hastaların fiziksel, psikolojik şiddetine ve hakaretlerine maruz kalmalarını protesto etmek için, anayasanın tüm vatandaşlara tanıdığı grev ve gösteri yürüyüşü haklarını kullanan hekimlere karşı ağzını yüzünü bükerek "Vatanseverliklerinden şüphe ediyorum" demenin, hak-hukuk bilen ve gözeten insanların lügatındaki karşılığı alçaklıktır. Vatanseverlikten önce bunu da öğrenin bir zahmet.

Size yaşanmış bir olay nakledeyim. Tıpkı sizin gibi "vatansever" ve reisine, devletine toz kondurmayan bir ağabeyimizin, meslek hayatı boyunca onlarca takdirname almış, deniz kuvvetlerinin Somali'deki operasyonlarına katılmış, 10 yıllık deniz astsubayı oğlu, sırf bir FETÖ itirafçısı ifadesinde adını geçirdiği için, savunması bile alınmadan TSK'dan ihraç edildi ve şu an ağır ceza mahkemesinde yargılanıyor. Tüm özlük hakları elinden alındı, hiçbir yerde iş bulamıyor ve ağır bir depresyona girdi.

Bu ağabeyimizin, önceden yerlere göklere sığdıramadıklarına şu an ettiği küfürlerden ben utanıyorum ve adama müdahale etmek zorunda kalıyorum. 55 yaşındaki adamın, yaşadıklarını anlatırken yarım saat hüngür hüngür ağladığını biliyorum.

Umarım aklınızın başınıza gelmesi için siz de benzer şeyler yaşamak durumunda kalmazsınız.
greve giden doktorların kimler tarafından fonlandığı ortada. hali vakti yerinde olanlara rahat batıyor, yok grev, yok gösteri. demokrasi, insan hakları şemsiyesi altında iç huzuru bozmaya çalışıyorlar. milli doktorlarımız üstüne alınmasın, ttb diye bir vakıf var, teröristler mevzu olunca basın açıklaması yapan, devletine nefret kusan sözde doktorlar.

fetö konusunda elbet yanlışlar olmuştur, çalıştığım işyerinde(özel sektör) bile 15 kişi olmasına rağmen birçok mağduriyet yaşanıyor. 80 milyonluk ülkede bu tür mağduriyetlerin olması gayet doğal, kurunun yanında yaş da yanıyor. sizin anlattığınız olaya şahit olmadım, hakim değilim savcı değilim.
benim şahit olduğum olay bu, bir akrabamız polis görevinden ihraç edildi 2017 yılında. millete diyor ki komşumuz bizi şikayet etti o yüzden açığa alındım. yahu kardeşim biz senin fetöcü olduğunu 2014'ten beri biliyoruz. 2014 ramazan bayramında millete sürekli ekmeleddin e oy verin diye çırpınıyordu, neymiş erdoğan işid e silah gönderiyormuş, mavi marmara gemisi falan filan. 2016 kurban bayramı temmuz ayının 5'i olması lazım, yine köydeyiz valla türkiye karışacak çok kötü şeyler olacak diyordu 10 gün sonra darbe oldu. oğlunu fetöcülerin dersanesine gönderiyor, fetöcülerin finanse ettiği apartmanlardan alıyor vs. açığa alındıktan sonra da suçsuzmuş gibi millete kendini acındırıyor.
 
80 milyonluk ülkede bu tür mağduriyetlerin olması gayet doğal, kurunun yanında yaş da yanıyor.
İnsanların mağdur olması doğal değil, olamaz da. Adil bir yargı, bir kişiyi bile mağdur etmez. Kuruyu yaştan ayırır.
 
  • Beğen
  • Muhteşem
Tepkiler: Noldor ve M.İhsan
İnsanların mağdur olması doğal değil, olamaz da. Adil bir yargı, bir kişiyi bile mağdur etmez. Kuruyu yaştan ayırır.
bende öyle olmasını isterim ama pek mümkün gözükmüyor. hep kağıt üstünde kalıyor
orada değinmek istediğim nokta küçük bir grupta bile mağduriyetler yaşıyoruz, 80 milyonluk ülkede bu tip şeylerin olmasına şaşmamak lazım. nüansı anlamışınızdır umarım
 
doktorların yediği önünde yemediği arkasında, 3 kuruş zam için grev yapıyorlarsa o doktorların vatanseverliğinden şüphe ederim
Genelleme yapmak bu kadar basit olmamalıydı. Canla başla özveriyle görevini yapmaya çalışan nice doktorlarımız var bu memlekette. Pandemi vaktinde saat 21:00'da camlara çıkıp alkışlayan kimlerdi? Sonra ne oldu da ülkemin yetiştirdiği doktorlara bu muamele yapılmaya başlandı? Bir grup medya önündeki doktorumsu varlıklara bakıp tüm hekimlerimizi kötülemek neyin nesi? Gün geçtikçe tahammülüm azalıyor. Bizim sorunumuz asla mevcut iktidar değil bunu gün geçtikçe anlıyorum. Aklı başında vatandaşlara ihtiyacımız var bizim, birbirini seven ve birbirine sahip çıkan. En büyük engel biziz. Bu kadar da olmaz.

Grigory Petrov'dan çok sevdiğim bir kısmı aktarmak isterim: "Ülkelerin güçlü veya zayıf, halkların gelişmiş veya geri kalmış olmasının altında yatan tek neden yöneticinin adil ya da yetersiz olması değildir. Yönetici nasıl biri olursa olsun-iyi veya kötü, kahraman veya zalim- her zaman halkının canından candır, onun bir parçası, ruhunun yansımasıdır. Halk nasılsa, onu yönetenler de öyledir. Bu yüzden de her halkın hak ettiği iktidarlara ve yöneticilere sahip olduğu eskiden beri söylenegelmektedir."
 
Genelleme yapmak bu kadar basit olmamalıydı. Canla başla özveriyle görevini yapmaya çalışan nice doktorlarımız var bu memlekette. Pandemi vaktinde saat 21:00'da camlara çıkıp alkışlayan kimlerdi? Sonra ne oldu da ülkemin yetiştirdiği doktorlara bu muamele yapılmaya başlandı? Bir grup medya önündeki doktorumsu varlıklara bakıp tüm hekimlerimizi kötülemek neyin nesi? Gün geçtikçe tahammülüm azalıyor. Bizim sorunumuz asla mevcut iktidar değil bunu gün geçtikçe anlıyorum. Aklı başında vatandaşlara ihtiyacımız var bizim, birbirini seven ve birbirine sahip çıkan. En büyük engel biziz. Bu kadar da olmaz.

Grigory Petrov'dan çok sevdiğim bir kısmı aktarmak isterim: "Ülkelerin güçlü veya zayıf, halkların gelişmiş veya geri kalmış olmasının altında yatan tek neden yöneticinin adil ya da yetersiz olması değildir. Yönetici nasıl biri olursa olsun-iyi veya kötü, kahraman veya zalim- her zaman halkının canından candır, onun bir parçası, ruhunun yansımasıdır. Halk nasılsa, onu yönetenler de öyledir. Bu yüzden de her halkın hak ettiği iktidarlara ve yöneticilere sahip olduğu eskiden beri söylenegelmektedir."
grev yapan doktorları kastettiğimi anlamışsınızdır diye düşündüm. yanlış ifade etmişim kendimi
 
"greve giden doktorların kimler tarafından fonlandığı ortada. "
Bu laf kadar büyük "yalan" da yok. Size göre hükümete karşı söz söyleyen herkes "fonlanıyor", yasal hakkı olan "grev" yapan da fonlanıyor.
Tribünde "hükümet istifa" diyen de fonlanıyor.

Bak haber burada, bunlar gibi onlarca örnek var ve doktorlar buna çözüm bulunsun diyor.
Söyle bakalım kafasında parke taşı kırılan doktoru kim fonluyordu?

(link)

Ben de sana soruyorum? Seni kim fonluyor da bu kadar hükümet taraftarısın?
 
Bu ülkede haksızlığa uğrayan ve hakkını arayan herkes fonlanıyor arkadaşlar. Hepsi dış güçlerin adamı, ülkede fitne çıkarmaya çalışan bozguncular, kökü dışarıda olan vatansızlar. Bunlara ülkeyi teslim ederseniz o bayrak iner, o ezan diner. Sakın bu fitnecilere kulak asmayın; ülkede her şey güllük gülistanlık. Aman ha uyanık olun.
 
Geri