Biga'ya vardığımda birkaç sağlık problemi yaşayınca oradaki konaklamamı iki güne çekmek zorunda kaldım. Bir tanesini özet geçeyim: Pişik. Selem Carraro 327 ile gelen rahatsız bir sele olduğu ve tur için kaliteli bir seleye bütçe ayıramadığımdan birkaç ay önce Decathlon'dan aldığım sele kılıfıyla çıktım tura. Günübirlik 50 km'lik sürüşlerde hiç sorun çıkarmayan bu kılıf bu turda canıma okudu. Selenin üzerinde ekstra bir rahatlık sunmadığı gibi sanıyorum terleme kaynaklı bu soruna yol açtı. Ertesi gün çıkarıp çantaya koydum, aynı sorunla bir daha karşılaşmadım.
Biga'da geçirdiğim süre zarfında yaşadığım birkaç sorundan daha ötürü turu bırakıp memlekete dönüş için bilet bakarken
@everhard 'ın tavsiyeleri ve desteğiyle kendimi toparladım. Bu turun kahramanı olur kendileri, tekrar teşekkür ediyorum.
Normalde planım Lapseki-Çanakkale sahil şeridinden gitmekti. Tavsiyeleri dinleyip o sıkıcı anayol rotasını değiştirdim. Tur boyunca verdiğim en güzel karar buydu sanırım. Biga'da Çan'a çevirdim rotayı. Sabah 6 gibi yola çıktım. Diğer günlerin aksine iki saat boyunca üşüdüğüm bir sürüş oldu. Ama hiç şikayetçi değilim o yakıcı güneşten sonra. Her derde deva su görünce durmamak olmazdı:
270007 dosyayı görüntüle
Kahvaltı etmeden sürüşe başladığım için Çan'da bir çorbacıda karnımı doyurduktan sonra tekrar yola düştüm. Güneş yavaş yavaş yükselince gölgede dinlenme ihtiyacı da hasıl olmaya başladı. O günkü hedef Bayramiç'ti, yol genelde sağlı sollu tarla şeklindeydi. Bu durak ve yanındaki ağaç mola vermek için tek seçeneğimdi:
270008 dosyayı görüntüle
Bayramiç'e köy yollarından ulaşmak için adım adım uzakta görünen Kaz Dağları'na yaklaştım. Tabii rakım da yavaş yavaş artmaya ve yol yorucu olmaya başladı:
270009 dosyayı görüntüle
O gün yolun en yüksek kısmı 350 metreydi. Sık sık ama kısa molalarla inişli çıkışlı yolları atlattım. Dinlenecek ağaç gölgeleri paha biçilemezdi. Yokuşların bittiğini zannedip mola verdiğim yerde her şeyin yeni başladığını Komoot'a bakınca gördüm.
270010 dosyayı görüntüle
Her gölgeyi itinayla değerlendirdim. Bu fotoğrafın sırası gelmişken kıyafet kısmına biraz değinmek istiyorum. Alt-üst uzun kıyafetler tercih ettim tüm tur boyunca. İkisini de Decathlon'dan almıştım, sürüş sırasında bir kez bile terletmedi. Bu kadar iyi çıkmasını beklemiyordum. Güneş şapkası ve gözlük yüzümün büyük kısmını korudu güneşten. Sık sık kremi yeniledim ama eller için çözüm bulamadım. Ellerimin üstü kapkara.

Güneş yanıkları için akşamları konakladığım yerlerde Silverdin kullandım, ertesi güne yanık acısı kalmadı.
270011 dosyayı görüntüle
Onca iniş çıkıştan sonra bu uzun iniş günün ödülü oldu. Tabii bozuk köy yollarında biraz sarsıntılı geçti ama yine şikayetçi değilim.
270012 dosyayı görüntüle
Günü noktalamaya yakın "Burada ne güzel kamp yapılır." diyerek girdiğim ama cırcır böceklerinin sesinden üzülerek ayrıldığım bir çam ormanı. Bu tarz şeylere takılmam normalde ama günün yorgunluğunu atmak için iyi bir tercih olmayacaktı benim için. Bayramiç Öğretmenevi'nde ertesi günkü 460 metreye hazırlık için iyi bir dinlenmeyle günü bitirdim.
270013 dosyayı görüntüle