"Askerine sahip çıkmayan bir toplum,ağaca sahip çıkamaz..Hiçbir şeye sahip çıkamaz..Olmaz,boşuna çırpınmayın..Nasılsa bir hafta sonra her şeyi unutacaksınız..!"
Yanlış. Ağacına sahip çıkmayan bir toplum askerine sahip çıkamaz. Hangi asker? Bu toplum %92 ile Kenan Evren'e sahip çıktı, o da gitti ülkeyi küresel sermayenin ellerine teslim etti. Halit Narin "şimdiye kadar işçiler güldü, şimdi biz güleceğiz" derken nafakasının peşindeki halkı kastetmiş değildi. Hangi asker? 15 Temmuz'da iktidarın tamamını istiyorum diyerek garibanın çocuğunu tanklarla sokaklara süren asker mi? Yurtta Sulh Cihanda Sulh anlayışıyla ordu yöneten asker mi, yoksa küresel aktörlerin güdümünde eline geçen her fırsatta darbe yapıp ülkeyi cunta rejimiyle yönetmeyi vatan ve rejim bekçiliği sanan asker mi? Askerine sahip çıkmaktan kasıt, cephede sınırda dağda canını veren gariban çocuklarına sahip çıkmak ise, eyvallah; lakin darbeci kuklalara sahip çıkmak ise, hadi ordan. Ölenler halkın çocukları, ağaçlar halkın ağaçları, onları karanlık güçlerin rant ve iktidar hayallerine kurban edenler ise halkın düşmanları.
Ağacına sahip çıkarsan kimse darbe yapamaz, ağacına sahip çıkarsan hiçbir iktidar halkın geçim kaynaklarını küresel sermayeye peşkeş çekemez, ağacına sahip çıkarsan gariban çocukları yalan yanlış politikalar uğruna toprağa düşmez, ağacına sahip çıkarsan sabilerin okullarda dershanelerde kurslarda vakıflarda yurtlarda beyni yıkanmaz, ağacına sahip çıkarsan kimse iktidarının bekasını kadın ve çocuk bedenleri üzerinden tesis edemez, ağacına sahip çıkarsan o asker şunun askeri bu asker onun askeri olmaz, ağacına sahip çıkarsan fabrikalarda tarlalarda işçiler sömürülmez, kolunu bacağını kaybetmez. Bütün bunlar sen ülkenin ve halkının nafakasına ve geçim kaynaklarına, doğasına iklimine sahip çıkarsan olur. Soyut bir "asker" kimliği üzerinden militarizm övgüsü yaparak iklim mücadelesine yol bulunmaz.
Kavramın ve kavramların içini boşaltarak iklim mücadelesinin meşruiyetine dil uzatmak marifet değil, topluma atfedilen bönlüğün ta kendisidir. Ülkenin en karanlık insanlarından biri olan Perinçek'in peşine takılmış insan, gelmiş burada halkı aşağılıyor, ağacına sahip çıkan on binleri bönlükle itham ediyor. Kimdir bu ağaçları kesenler, kim verdi bu izni onlara, o izni verenleri iktidara kimler getirdi, ülkenin ekonomik rejimi ne zaman değişti, hangi askerin hangi darbesiyle değişti, diye okuyup araştıracağına, kendi mankurtluğunu romantize edip mücadele insanlarına çamur atıyor. Bir ülkenin karanlıktan çıkması için en küçük bir umut kırıntısına dahi sahip çıkılmasına, değil on binler bir avuç insanın bile omuz omuza vermesine tahammül edemeyen insan hayata değil ölüme dönmüştür yüzünü, nekrofildir. Nihilizm desen değil, isyan desen değil, dünyanın acılarını hissediyor desen değil, aklını egosunun zindanından kurtaramamış, insandan hayvandan nefret eder hâle gelmiş, şuncağız forumda vasati kırk akıllıya güya akıl satmakta, çırpınıp durmakta. Aklına sahip çıkamayanın fikri makul ve makbul değildir.