Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Köpek kovalayınca kaçmayın, sevin!

Durum
Başlık tartışmaya kapatılmıştır.
Bitmeyen senfoni, farklı konu başlığında gene gündemde...
Bakalım eteklerde birikmiş taşlar gene nasıl dökülecek?
Herkesi memnun edecek somut çözümler üretip takipçisi olunacak mı?
Yoksa iki cephenin savunmaları ile mi meşgul olacağız?
 
Scudo

Köpüşler gerçekten de hareket eden ikitekerlere dayanamıyor. İçgüdüsel olarak kovalamak, mümkünse üzerindekini ısırmak zorunda kalıyor gariplerim.
Hep bizim suçumuz, tahrik ediyoruz. Onları rahatsız etmeyelim, motor/bisiklet neymiş, uzak duralım. Esas çevrecilik otomobile binmekle olur :snzdglsn:
 
Dun bursa golyazi yol ayriminda 5 tanesi karsiladi bizi. Nasıl koşuyorlar. Bir tanesi dana kadar kangal. Ödüm bokuma karisti. Neyseki yurume hızına düştük ve bagırdık yuksek ses cıkardık durdular oylece. Demem o ki yavaşlayın veya bisikletten inip yuruyun gerekirse bagırın.
İzmir'de köpekten kaçan çocuk kamyonete çarptı, hayatını kaybetti
14 yaşındaki çocuk, bisikletiyle gezerken kendisine saldıran sokak köpeklerinden kaçmak isterken park halindeki kamyonete çarpıp, yaşamını yitirdi.
İzmir'de köpekten kaçan çocuk kamyonete çarptı, hayatını kaybetti'de köpekten kaçan çocuk kamyonete çarptı, hayatını kaybetti

İzmir’in Bergama ilçesinde yaşayan Farika ve İsmail Gürgen çiftinin iki çocuğundan Halilcan Gürgen (14), 20 Eylül Pazar günü bisikletiyle gezerken kendisine saldıran sokak köpeklerinden kaçmak isterken park halindeki kamyonete çarpıp, yaşamını yitirdi.

Oğlunu kaybetmenin acısını yaşayan Farika Gürgen (46), "Halilcan, olayın yaşandığı gün, 'Anne, dışarı çıkıp bisiklet sürmek istiyorum' dedi. Evin yakınında 3 köpek bacağına yapışmış. Bana arkadaşı anlattı. Tek eliyle bisikleti sürerken okulun önünde başka bir köpek de önüne çıkmış. Korkup, park halindeki kamyonete çarpmış. Çevredekiler, ambulans çağırmış. Bergama Devlet Hastanesi'ne götürmüşler. Oğlumu, sedyede yatarken hastanede gördüm. Film çektiler, MR çekildi. Başı şişmişti. Ağzından burnundan kan geliyordu." dedi.


(link)


“OLAN BENİM EVLADIMA OLDU”
Oturdukları mahallede çok sayıda sokak köpeği olduğunu söyleyen Gürgen, sayıları her geçen gün artan köpeklerin vatandaşları rahatsız ettiğini ifade etti.

Oğlu Halilcan'ın da sokak hayvanlarından şikayet ettiğini anlatan anne Farika Gürgen, şöyle devam etti:






"Burada sokak köpekleri çok oluyor. Her gün 7- 8 köpek görüyorum. Hatta oğlum 'Anne, bıktım artık bu köpeklerden. Belediyeye söyleyelim bunları toplasın' diyordu. Hatta köpeğin birinin kendisine musallat olduğunu ve ondan kurtulmak istediğini anlatıyordu. Bazen ben de pazar dönüşü sinsice peşime takılmasından rahatsız oluyordum. Belediye küpesini takıp, salıyor sokağa. Herkes şikayet ediyordu. Olan benim evladıma oldu. Başka çocuklar gitmesin. Bütün arkadaşları, gelip, benimle ağladı. Başka evlatlara bir şey olmasın."


(link)





“HAYVANLARA KARŞI DEĞİLİZ”

Halilcan Gürgen'in dayısı Yasin Zengin (53) ise hayvanları sevdiklerini ancak denetim istediklerini söyledi.

Zengin, "Hepimiz hayvanseveriz. Kimse hayvanlara karşı değil. Yetkiliyle konuştum. Sokak köpeklerini toplasalar bile, en fazla 15 gün tutabildiklerini söyledi. Ama bizim çocuğumuz köpek nedeniyle öldü. 20 gündür aynı köpek peşindeydi. En azından onu alabilirlerdi. Halilcan hızla inerken, pedal da çevirmiş korkusundan." dedi.
mekanı cennet olsun. Bir an önce belediye önlem almalı.
 
  • Beğen
Tepkiler: Yeni_kullanıcı
Köpeklerle ilgili farklı bir başlıktan yazdığım yazının sonu; "Benim demek istediğim; zaten bu ülkede trafikte şansa yaşıyoruz, evet belki çoğu saldırmaz ama şanssız zamanda tek bir saldırı sizi bir arabanın altında bıraktından sonra hayvan sevgisinin de bu tartışmaların da hiç bir önemi kalmaz."
Pazar günü Polonez-Beykoz sırtlarında Mahmutşevketpaşa'da, yaklaşık 15km de belki 100den fazla köpeğe denk geldim. Her grup gördüğümde mümkün olduğu kadar yavaşladım, bir iki tanesinde durdum ve çok şükür usulca devam ettim, bir tanesinde ise yaklaşık 50mtden grubu gördüm beni farkettikleri için ve yola olan hakimiyetlerinden dolayı durdum. 3-4 tanesi biraz bakışmadan sonra üzerime koşmaya başladılar, bisikleti nasıl çevirdim, yokuş aşağı nasıl ayağımı kilitleyip pedal bastım anlatamam. Bilgisayar başında korkmayın, durun, inip-yürüyün vs. gibi çözümler her zaman işe yaramayabiliyor ve çözümü yok.
Hani hepimiz hayvan sever olduğumuz için bu hayvanlar toplatılamıyor ya, o kadar çok hayvan severiz ki o yüzden evimizde yok ama şehirde, sokakta, parkta, bahçede, ormanda bu kadar sahipsiz hayvan var(!).
 
Batı ülkelerinde yani pür batı ülkelerinden bahsediyorum "uyutma" diye bir gerçeklik var. Sahipsiz hayvan bir süre barınakta bekledikten ve sahiplenilmedikten sonra "uyutuluyor" Kanada da var, ingiltere de var, abd de var. Forum üyelerinin bu uygulama hakkındaki görüşlerini almak isterim. Bir yerden bakınca biz oldukça insani kalıyoruz. İstanbulda sahil boyunca kedi besleniyor, yabancılar Türkiye den kedi ülkesi diye bahsediyor. Yabancı biri gözüyle kediler adeta hindistan daki inek muamelesi görüyor Türkiyede. Bende sentetik bir ülke olmamamız gerektiğini düşünenlerdenim.
 
Kardeşimize çok üzüldüm öncelikle. Çok gençmiş. Sevenlerine sabır ve metanet diliyorum.
İzmir'de Bayraklı yakınlarında bir köprülü kavşak var; eşimle oradan Karşıyaka'ya doğru yürüyoruz, 7-8 tane köpek yoncanın altındaki çimlerden havlayarak üzerimize geldi. Eşim korkup yola atladı. Ben de eşime yola çıkmaması için bağırdım, acayip de kızdım. Beni duymadı. Eşim köpeklerden korkuyor ve bu korku yüzünden saçma bir hareket yaptı, hayatını tehlikeye attı. Neyse, durdum, köpekleri kovaladım ve eşime dedim ki bu hayvanlar sana en fazla ne yapabilirdi? Yapsa yapsa elini, kolunu, bacağını ısırırlardı, 1-2 kırık, kesik, yırtık olur, 10-15 dikiş atılır, aşı olurdun, iltihap kapmaman için de antibiyotik verirlerdi, hayatına devam ederdin. Elin armut toplamıyor zaten, bir iki tekme sallardın, ben de yanındaydım, köpekler bizi ısıracak kadar yanımıza bile gelemezlerdi. Peki arabalardan biri sana çarpsaydı ne olurdu? Ölebilirdin, şansın varsa sakat kalabilirdin. Ve burada sürücü kesinlikle suçlu olmazdı. Sana çarpmamak için direksiyon kıran iyi niyetli bir sürücü yoldan çıkabilirdi, suçsuz birine ya da birilerine çarpabilirdi. Kendisine, ailesine, başkalarına ve başkalarının yakınlarına zarar verebilirdi. Köpeklerden korkmadığım için sakin davrandım, köpekler bana değil, eşime saldırdılar. Saldırmadılar aslında, üzerimize koşup bize havladılar. Neyse ki hiçbir şey olmadı, sadece sinirimiz bozuldu. Israrla söylüyorum, köpek korkusunu yenin. Köpek korkusu sizlere normalde yapmayacağınız saçma hareketleri yaptırır. Önce yenin, sonra önlem yöntemleri konuşulur, tartışılır. Hadi tüm köpekleri itlaf ettik ya da kısırlaştırdık, nüfuslarını dengeledik şehirlerden uzaklaştırdık diyelim... Ya bir köyde, başka bir ülkede, piknikte, doğada karşınıza çıkarsa ne yapacaksınız? Korkuyu yenin lütfen. Bir de köpekten korkmaktansa insana daha çok dikkat etmek, hatta kötü niyetlisinden de olabildiğince uzak durmak gerekiyor. Köpekler kesinlikle aşağıdaki gibi davranmazlar.

Çok yakın zamanda olan iki olayın linkini paylaşmak isterim.

Bunları yapanlara neden insan diyorlar anlamış değilim.

1-

2-https://www.instagram.com/p/CDHLAU-AWLp/
 
Son düzenleme:
Konu uyutmaya gelene kadar kısırlaştırmaya gelmeli bence. Mümkün olduğu kadar sokak hayvanları kısırlaştırılmalı. Bu konu ne zaman açılsa bir kavga çıkıyor ama sokak hayvanı diye bir şey olmamalı. Sokaklar hayvanlar için yaşanılabilir yerler değil. Ben eski evimden taşınana kadar 15+ sene aktif sokak hayvanlarına bakmış biri olarak söylüyorum. Sokaktan geçen kediyi sevip geçiyor ama o hayvanların acılarını benim gibi veteriner kapısında bekleyenler biliyor. Sokaktaki hayvanlar insani yollarla bitmeli. Bunun da çözümü kısırlaştırmadır öncelikle.
 
Köpeklerle ilgili farklı bir başlıktan yazdığım yazının sonu; "Benim demek istediğim; zaten bu ülkede trafikte şansa yaşıyoruz, evet belki çoğu saldırmaz ama şanssız zamanda tek bir saldırı sizi bir arabanın altında bıraktından sonra hayvan sevgisinin de bu tartışmaların da hiç bir önemi kalmaz."
Pazar günü Polonez-Beykoz sırtlarında Mahmutşevketpaşa'da, yaklaşık 15km de belki 100den fazla köpeğe denk geldim. Her grup gördüğümde mümkün olduğu kadar yavaşladım, bir iki tanesinde durdum ve çok şükür usulca devam ettim, bir tanesinde ise yaklaşık 50mtden grubu gördüm beni farkettikleri için ve yola olan hakimiyetlerinden dolayı durdum. 3-4 tanesi biraz bakışmadan sonra üzerime koşmaya başladılar, bisikleti nasıl çevirdim, yokuş aşağı nasıl ayağımı kilitleyip pedal bastım anlatamam. Bilgisayar başında korkmayın, durun, inip-yürüyün vs. gibi çözümler her zaman işe yaramayabiliyor ve çözümü yok.
Hani hepimiz hayvan sever olduğumuz için bu hayvanlar toplatılamıyor ya, o kadar çok hayvan severiz ki o yüzden evimizde yok ama şehirde, sokakta, parkta, bahçede, ormanda bu kadar sahipsiz hayvan var(!).
Şu bölgeyi söylüyorsunuz sanırım:
Dropped pin
Near Öyümce, Paşa Cd. 1, 34829 Beykoz/İstanbul
(link)

Oradaki köpekler bir gün birini parçalayacak, eminim. Sonra buradaki köpekseverler de tahrik etmeseymiş, besleseymiş falan diyecekler.
 
  • Beğen
Tepkiler: M.İhsan ve ArVoGu
Batı ülkelerinde yani pür batı ülkelerinden bahsediyorum "uyutma" diye bir gerçeklik var. Sahipsiz hayvan bir süre barınakta bekledikten ve sahiplenilmedikten sonra "uyutuluyor" Kanada da var, ingiltere de var, abd de var. Forum üyelerinin bu uygulama hakkındaki görüşlerini almak isterim. Bir yerden bakınca biz oldukça insani kalıyoruz. İstanbulda sahil boyunca kedi besleniyor, yabancılar Türkiye den kedi ülkesi diye bahsediyor. Yabancı biri gözüyle kediler adeta hindistan daki inek muamelesi görüyor Türkiyede. Bende sentetik bir ülke olmamamız gerektiğini düşünenlerdenim.

Çok güzel bir konuya değindiniz. Ben yakın zamanda Kopenhag'a yerleştim. En azından bir süreliğine orada olacağım. Adaletin, hukukun üstün olduğu, özgür, rahat, kimsenin kimseye karışmadığı bir ülke. Tüm bu olumlu taraflarının yanında maalesef sokaklarda kedi ve köpek yok. İnanılmaz sıkıcı bir durum. Geçenlerde yolda bir kedi gördüm, hayvanın peşine düştüm; sevmem, dokunmam, beslemem, oynamam lazım onunla. :) Burada böyleyiz, böyle gördük. Hayvan panik halde kaçtı, yakalayamadım. Bir tane de bir ev kedisi gördük, pisi pisi dedim, bakmadı bile. 24 günde 2 kedi, birkaç tane de sahipli süs köpeği... Yaşayan bilir.
Evde iş yapıyoruz, camdan arı girdi, çıkarmadım arıyı. Örümceklere falan dokunmuyorum. Hayvan çok önemli. Bambaşka bir iletişimimiz var onlarla. Kedimizi getirmek için covid'li ortamda, eziyetli bir uçak yolculuğu yaparak Ankara'ya geldim. Eve giderken mahallemin köpeklerini gördüm, nasıl mutlu oldum anlatamam. Steril olmak hiç güzel değil. Bu yüzden sokak hayvanlarını sevelim, onlardan korkmayalım ama gerektiği durumlarda da tabii ki kendimizi savunalım. Bu arada, tamamen yok etmemek koşuluyla kısırlaştırmak, sahiplendirmek, nüfuslarını dengelemek fikrine katılıyorum.
 
  • İnanılmaz
Tepkiler: HakanAydn
Şu bölgeyi söylüyorsunuz sanırım:
Dropped pin
Near Öyümce, Paşa Cd. 1, 34829 Beykoz/İstanbul
(link)

Oradaki köpekler bir gün birini parçalayacak, eminim. Sonra buradaki köpekseverler de tahrik etmeseymiş, besleseymiş falan diyecekler.
Buradaki köpek severLerden biri olarak şunu söyleyeyim, saldırgan , insana zarar vermeye meyilli her köpek uyutulmalı. Bunun köpek sevme ile ilgisi nedir anlamadım . Yani köpek sever insan sever diye bir ayırım mı var ?
Hayvan saldırısı başka bir şey , hayvan korkusu ile kaza yapmak başka bir şey ayırmak gerek.
Hem köpek hem insan hem de bilimum canlı seven biri olarak keşke sokaklarda bu kadar köpek olmasın isterdim, ama bugün var. Kısırlaştırmanın yaygınlaştırılmasından başka da vicdanlı bir çözüm görmüyorum.
 
Arazide davar ya da mal köpeği gördüğünüzde sürünün uzağına doğru gidin. Sorun çözülür. Malı ve davarı korumakla görevli olduğu için sizi tehlike olarak görür ve saldırır. Uzaklaşırsanız size dokunmaz. Yani kırsal arazi köpeğinin işine karışmadığınız sürece o da sizin işinize karışmaz. Gözünü seveyim köy köpeğinin. İlişmezsen ilişmez sana. Tıpkı Anadolu köylüsü gibidir, çıkarına aykırı gelmeyen hiçbir işe burnunu sokup itiraz etmez. Çıkarına dokunacak en küçük meselede de tüfek kullanmakta tereddüt etmez. Ama şehir köpeği öyle mi?

Şehirde köpek gördünüz mü kaçabildiğiniz kadar kaçın. Ne zaman ne yapacağı hiç belli olmaz. İşine gücüne karışmayıp rahatını bozmasanız bile sırf keyif olsun diye saldırabilir. Şehir köpeği de şehir insanına benziyor, ne zaman sana zarar vereceği hiç belli olmuyor. Çıkarına aykırı bir durum olmasa bile sırf zevk olsun diye başkasına bulaşır şehir insanı. Şehir köpeği de öyle. Görünce kaçıp kurtulun. Mahveder.

😂😂😂😂😂😂
 
  • Hahaha
  • Beğen
Tepkiler: Samet M. ve cazci
Dağa taşa anlatsan, bu kadar başıboş köpeğin ortada gezmesinin iyi olmadığını anlardı. Bizim sözde çok medeniyetli kültürlü insan gibi görünen insanımız hala anlayamadı bu işin yanlış olduğunu.

NUH DİYOR PEYGAMBER demiyor. ille de köpek ille de köpek... Yok öyle sev ,yok böyle sev.
 
  • Beğen
Tepkiler: Punctum ve Yldrm07
Buradaki köpek severLerden biri olarak şunu söyleyeyim, saldırgan , insana zarar vermeye meyilli her köpek uyutulmalı. Bunun köpek sevme ile ilgisi nedir anlamadım . Yani köpek sever insan sever diye bir ayırım mı var ?
Hayvan saldırısı başka bir şey , hayvan korkusu ile kaza yapmak başka bir şey ayırmak gerek.
Hem köpek hem insan hem de bilimum canlı seven biri olarak keşke sokaklarda bu kadar köpek olmasın isterdim, ama bugün var. Kısırlaştırmanın yaygınlaştırılmasından başka da vicdanlı bir çözüm görmüyorum.
Dikkat ederseniz hayvansever ifadesini kullanmadım. Diğer canlılar pahasına, belli bir canlı türünün popülasyonunun yapay olarak çok hızlı bir şekilde artırılmasına neden olan kişilere ilişkin konuştum.

Bu konu da yöneticiler tarafından yasaklanmaz umarım. Köpek saldırısı ile ilgili başlık altında o konu tartışıldı diye “konu dışı” gerekçesiyle kapatmışlardı.
 
  • Beğen
Tepkiler: Punctum
İneği, koyunu, balığı, arıyı, tavuk, kaz ördek vs hepsini biz geliştirdik..Yeniyor olmaları neyi değiştirirki..Olaya egemen tür olarak katı yaklaşmamız gerek..Zarar veriyorsa, çok fazlaysa, yarattığımız gibi -hergün diğer türlerin binlercesine zaten yaptığımız gibi- yoketmeliyiz...
 
  • Beğen
Tepkiler: Punctum
benim mesajıma kızgın ifade veren arkadaşı anlamıyorum çok ilginç insanlar
:komik::komik:
 
Son düzenleme:
Köpek kovalayınca kaçmayın sevin....
Umduğunuz gibi gitmiyorsa zevk almaya bakın...😁
 
çok kasmayın ısırınca 1 ay içinde 5 defa aşı yapıyorlar acımıyor hiç tabi ilk seferde 2 iğne dolusu kuduz antikoru yapıyorlar kalçaya acı olarak tatanoz yanmasının 3 katını düşünebilirsiniz :)
 
Pitbull cinsi köpeklerin namını duymayan yoktur herhalde,beslemeyi eğitmeyi bilmiyorsanız bakmayın şu hayvanlara kardeşim😡 (link)!
 
  • Beğen
Tepkiler: Cemal Ç.
Sayın @seko35.50 , olayı savunduğumu düşünmeyin ama habercilerin de biraz abartması var bence.
Ya koydukları görseller söz ettikleri çocuk değil, ya da ilgi çeksin diye balon haber yapmışlar.
 
Durum
Başlık tartışmaya kapatılmıştır.
Geri